HABER

"Cervantes İstanbul'da"

Alcala Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Jose Emilio Sala: - "O çağlarda insanlar daha modern ve medeni bir hayat için Akdeniz üzerinden Osmanlı'ya göç ediyordu. Cervantes savaş için gelmiştir ama bunu keşfetmiştir" - Madrid Complutense Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Jose Manuel Lucia Megias: - " 'Acaba kaç tane Miguel de Cervantes var?' diye bir araştırma yaptık. Kayıtlara göre, İnebahtı Savaşı'na iki farklı gemide iki Miguel de Cervantes katılıyor"

İSTANBUL (AA) - Alcala Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Jose Emilio Sala, "O çağlarda insanlar daha modern ve medeni bir hayat için Akdeniz üzerinden Osmanlı'ya göç ediyordu. Cervantes savaş için gelmiştir ama bunu keşfetmiştir." dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür AŞ ve Cervantes Enstitüsü iş birliğiyle düzenlenen "Cervantes İstanbul'da" etkinlikleri kapsamında Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonunda düzenlenen panelde konuşan Sala, Cervantes'in 20'li yaşlarda İnebahtı Savaşı'na katıldıktan sonra Cezayir'de Berberiler tarafından esir edildiğini anımsattı.

Cervantes'i büyük bir yazar yapanın burada geçirdiği yıllar olduğunu dile getiren Sala, "Kapitalistleşen dünyayı burada keşfeder, her şeyin satılabileceği ve satın alınabileceğini burada öğrenmiştir." dedi.

Sala, Cervantes'in dinleri, dilleri ve ırkları farklı olsa da insanların evrensel değerlerde buluşabileceğini esaret yıllarında keşfettiğini vurgulayarak, "Cervantes'in Don Kişot eserinin ikinci cildini yazmasında Arap Seyyid Hamid Badincani'nin çok büyük katkısı olmuştur. Bu etkileşimlerin üzerinde durulması ve iyi irdelenmesi gerekir. Bugün insanlar nasıl Akdeniz üzerinden Batı'ya göç etmeye çalışıyorsa, o çağlarda da insanlar daha modern ve medeni bir hayat için yine Akdeniz üzerinden Osmanlı'ya göç ediyordu. Cervantes savaş için gelmiştir ama bunu keşfetmiştir." diye konuştu.

- "400 yıldır gizemini koruyor"

Barselona Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Isabel Soler ise İstanbul'un tarihle ilgilenenlerin görmek zorunda olduğu şehirler arasında olduğuna dikkati çekerek, "Miguel de Cervantes İstanbul'da bulunmamasına rağmen İstanbul'u dönemindeki yazarlardan çok daha iyi anlatmıştır. 16. yüzyılda Batı'da yaşayan birisi burada yaşamış olsa da olmasa da İstanbul'u tanırdı. Avrupa'da çok az şehir İstanbul'la kıyas edilebilir çünkü İstanbul özellikle katolikler açısından çok büyük bir metaforu temsil ediyordu." değerlendirmesini yaptı.

Madrid Complutense Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Jose Manuel Lucia Megias da Cervantes'in metinlerde geçen şehirleri ve bu şehirlerin yazarla olan ilişkisini anlamak amacıyla "Cervantes Rotası" projesini başlattığını kaydetti.

Megias, "Cervantes aslında 400 yılı aşkın bir süredir belli gizemlerini koruyan birisi. Onun hakkında emin olunan tek şey belki de gözlükleri olduğuydu. Ancak bugün bazı şeyleri söyleyebiliyoruz. Mesela Cervantes soyadı La Manca ve Leon bölgelerinde çok yoğun bir soyadıydı, o yüzden 'acaba kaç tane Miguel de Cervantes var' diye bir araştırma yaptık. Kayıtlara göre, İnebahtı Savaşı'na iki farklı gemide iki Miguel de Cervantes katılıyor. " şeklinde konuştu.

Lucia Megias, yazarın unutulan başka yönlerinin olduğuna da işaret ederek, Cervantes'in edebiyatın altın çağının inşacılarından biri olduğunu sözlerine ekledi.

- Don Kişot Operası

Kültür AŞ Genel Müdürü Kemal Kaptaner de Miguel de Cervantes'in Don Kişot eseriyle herkesçe tanınan bir yazar olduğunu belirterek, Cervantes hakkındaki çalışmaların Türkçeye kazandırılması için çalışma başlattıklarını söyledi.

Türkiye'de Cervantes eserleri ve özellikle Don Kişot eseriyle alakalı çalışmalar yapıldığını anımsatan Kaptaner, "2 hafta önce Kadıköy Süreyya Sahnesi'nde Don Kişot Operası vardı. Gerçekten çok başarıyla sahneye konuldu, bizler de hayranlıkla izledik. Yine basında gördüğüm Ben Don Kişot'um isimli bir tiyatro oyunu var, onu da izlemek istiyorum." dedi.

Kaptaner, projeye katkılarından dolayı İspanya'nın Ankara Büyükelçisi Juan Gonzales-Barba Pera, İstanbul'daki Başkonsolosu Carlos Dias Varcalta ve Cervantes Enstitüsü Direktörü ve Kültür Ateşesi Gonzalo Manglano'ya teşekkür etti.

Panelin ardından Cervantes'in Türkiye'de çeşitli dillerde basılmış eserlerinden örnekler ve döneme ait gravürlerin yer aldığı serginin açılışı yapıldı.

En Çok Aranan Haberler