HABER

Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, Şırnak'ta

Özhaseki: - (Zeytin Dalı Harekatı) Tek bir sivilin burnu kanamadan Türkiye operasyondan başarıyla çıktı. Ve oyun kurucu ülke Türkiye oldu. Bu coğrafya üzerinde söz söyleyecek birinci ülke Türkiye oldu. Allah'ın izniyle de bundan sonra böyle olacak. Bu oyunları şimdiye kadar bozduk, bozmaya devam edeceğiz. Burada bize de size de büyük iş düşüyor" - "15 Temmuz'da silahların karşısında nasıl irademizle karşı koyduysak, bundan sonra da bu ülkenin geleceği hakkında irademizi hep birlikte ortaya koyacağız. Büyük olacağız, içimize nifak tohumları ekmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Bu oyunları bozduğumuz gibi büyümeye ve güçlü olmaya da devam edeceğiz. Başka çaremiz yok" - "Kentsel dönüşüm konusunda yaptığımız şehircilik şurasında önemli kararlar aldık. Türkiye'de şu anda 10 milyona yakın bağımsız birim riskli görünüyor. 1999'dan önceki yönetmeliklere bağlı olarak yapılmış olan ne kadar yapı varsa gözden geçirilmeli"

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin, "Tek bir sivilin burnu kanamadan Türkiye operasyondan başarıyla çıktı. Ve oyun kurucu ülke Türkiye oldu. Bu coğrafya üzerinde söz söyleyecek birinci ülke Türkiye oldu. Allah'ın izniyle de bundan sonra böyle olacak. Bu oyunları şimdiye kadar bozduk, bozmaya devam edeceğiz. Burada bize de size de büyük iş düşüyor." dedi.

Bakan Özhaseki kentteki temasları kapsamında Şırnak Üniversitesi 15 Temmuz Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Şırnak Üniversitesi Şehircilik Zirvesi'ne katıldı.

Burada konuşan Özhaseki, dünyada bazı şehirlerin isminin bulunduğu ülkelerin bile önüne geçtiğini belirterek, yurt dışında karşılaştığı bazı kişilerin İstanbul'un ismini Türkiye'den daha iyi bildiğini söyledi.

Anadolu'daki şehirlerin geleceklerinin orada yaşayan yöneticilerin ufkuyla doğru orantılı olduğunu, yöneticileri arasında birlik ve beraberlik olan, gelişimi sağlayacak önemli proje ve

hedeflere imza atılan kentlerin kısa sürede geliştiğine işaret eden Özhaseki, yöneticileri arasında çekişme bulunan şehirlerin ise geri kaldığını vurguladı.

Özhaseki, Ankara, İstanbul, İzmir ve Antalya'nın kendilerine

has avantajı bulunması dolayısıyla oralara özel bir şey yapmaya gerek olmadığına dikkati çekerek, "Anadolu'da geçmişte 20 başşehir vardı. Nüfusları bin yıl önce 400-500 bine ulaşan şehirler vardı. Şimdi bunların çoğunun esamesi okunmuyor. Bunun altında biraz da bu sebepler yatıyor. O yüzden

şehirler için büyük gayret gerekiyor." ifadelerini kullandı.

- 11 bin konutun yapımına başlandı

Bakan Özhaseki, terör örgütü PKK'nın saldırıları dolayısıyla Şırnak'ta yaşananlara değinerek, şöyle konuştu:

"Kandırılmış gençler, çukurlar kazıp, ülkeyi parçalamaya kalkıştı.
Şırnak genelinde 50 bine yakın konut hasarlıydı, bunun 11 bini oturulamaz haldeydi. 25-30 civarında cami ve Kur'an kursu yakıldı. 15

yıl süresince sapkın belediyecilik anlayışı dolayısıyla buralarda belediyeler alt yapıyı düşünmemişler. Devlet olarak bu işe el koyduk, güvenliği sağladık. Arkasından yapılması gerekenleri sırayla düzen içerisinde yapmaya başladık. Şırnak'ta çok hızlı hareket ederek 11 bin konutun yapımına başladık. Bu konutlardan bazılarını hak sahiplerine teslim ettik. Şırnak genelde 800 kilometre uzunluğunda su ve kanal hattı döşedik."

- Parayı terör örgütüne aktarmışlar

"Burada belediyle başkanı seçildiğini sanan zevat, birinci derecedeki sorumluluklarını millete karşı hizmet etmek değil, Kandil'e hizmet etmek olarak gördü." diyen Özhaseki, şöyle devam etti:

"Çok basit bir şey söyleyeyim, taşeron işçi çalıştırılması gereken 50 kişi varsa bin 50 kişilik listeyle ihaleye

çıkıyorlar, liste geliyor, bütün paralar onlara gidiyor, sonra ellerinden parayı alıp örgüte gönderiyorlar. Bunların hepsi tespitli.
Kayyumların ilk atamasında 'Seçilmiş insanları iş başından uzaklaştırıyorsunuz.' tepkisi geliyordu. Seçimle gelmiş olmak bir insana suç işleme özgürlüğü verir mi?"

- "Belediyecilikte çok geç kalmışız"

Özhaseki, Türkiye'nin binlerce yıllık şehirlere sahip olmasına rağmen modern planlamada çok geç kalındığını, planlamanın ilk olarak 80-90 yıl önce başladığını dile getirerek, 400 yıllık tarihi olan ABD'de Washington'un planlamasının 1711 yılında yapıldığını belirtti.

"Buradan yol geçsin" diye surların, duvarlarının, kapılarının yıkıldığını anlatan Özhaseki, ülkede çok geç başlayan bir planlama anlayışı bulunduğunu aktardı.

- "Sağlıksız ve kimliksiz şehirlere sahibiz"

"Belediyecilikte çok geç kalmışız. Sonrasında 2000'li yıllara kadar takıntılı ve ideolojik bir belediyecilik anlayışı. 50'lerde başlayan göç dalgası karşısında bu ideolojik anlayış kavranıp ona karşı bir tavır da alınmamış. Şehirlerin etrafında devasa nitelikte gecekondular, bugün bakıldığında hakikaten üzüldüğümüz yapılar ortaya çıkmış." diyen Özhaseki, şu değerlendirmede bulundu:

"Yıllar sonra geldiğimiz şu noktada belediyeciliğimizle ilgili iki tespiti net olarak yapabiliriz. Birincisi, çok sağlıksız şehirlere sahibiz. İkincisi de kimliksiz şehirlere sahibiz. 80-100 yıldır, üniversitelerimiz var hocalarımız var, mimarlarımız, mühendislerimiz var. Az çok da cebimiz para gördü, bir şeyler yapabiliyoruz. Yani güzel eserler de ortaya koyuyoruz. Şimdiki şu yaşadığımız ortamla ilgili bir medeniyet adına isim takacaksak ne diyebiliriz? Ne medeniyeti inşa ediyoruz deriz? Şehircilikte olsa olsa arabesk medeniyetini inşa ettiğimizi söyleyebiliriz. En gözde şehirlerin dahi 200 katlı bir yapı yanında 4 gecekondu, onun yanında bir yapı, üzerinde inşaatı devam ettirmek için malzemeler duruyor, onun yanında kentsel dönüşüme uğramış bir bina. Buna baktığınız da denilecek tek şey, 'arabesk medeniyeti' olur, başka da bir şey olmaz. Bizim bir an önce silkinip, kendimize gelmemiz, ne yapacağımız konusunda ortak bir tavır ortaya koymamız gerekiyor. Biz bunun altından kalkabiliriz. Bu bilgi birikime sahibiz."

Bakan Özhaseki, bir takım iç sıkıcı, bunaltıcı ortamların artık geride kaldığını, bu anlamda ilk önce bir şehircilik şurası düzenlediklerini anlatarak, önemli bir başlığın kentsel dönüşüm olduğunu vurguladı.

Kentsel dönüşüme ihtiyaç bulunduğunun altını çizen Özhaseki, "Bir deprem ülkesiyiz. Bu ülkenin topraklarının yüzde 66'sı, nüfusunun da yüzde 71'i birinci derece ve ikinci derece deprem kuşağında yaşıyor. Şırnak'ın bir kısmı birinci derecede daha alt tarafı da ikinci dereceden deprem kuşağı." dedi.

Özhaseki, depreme karşı kentsel dönüşümün önemine değinerek, şöyle konuştu:

"Türkiye'de son yüzyıl içerisinde 6 ve üzerinde şiddete sahip 56 deprem olmuş. Şu anda depremler de oluyor Türkiye'de. Hissetmediğimiz depremler devam ediyor. Yıkıcı şiddette neredeyse 2 yılda bir yıkıcı deprem oluyor. Ölen insan sayımız 83 bin, mali kaybımız 100 milyar dolar. Bizim bir an önce tedbir alıp ona göre davranmamız gerekmiyor mu? Gölcük depreminde gittiğimde gördüğüm çok net 2 hatadan biri zemin düşünülmeden tarım arazileri, yumuşak zemin üzerine konutlar yapılmış. İkincisi de yapı malzemelerine dikkat etmemişler.
Kentsel dönüşüm konusunda yaptığımız şehircilik şurasında önemli kararlar aldık. Türkiye'de şu anda 10 milyona yakın bağımsız birim riskli görünüyor. 1999'dan önceki yönetmeliklere bağlı olarak yapılmış olan ne kadar yapı varsa gözden geçirilmeli. 2000'den sonraki yönetmeliklere göre yapılan yapılar doğru yapılmışsa, malzemeden çalınmamışsa veya sıkıntısı yoksa Allah'ın izni ile 8 yada 9 şiddetindeki depremlere dayanıklıdır."

- "Kentsel dönüşümün temel ilkelerini yeniden yazalım"

Mehmet Özhaseki, Şırnak'taki binaları mecburen yüksek katlı yaptıklarını, sebebinin vatandaşın o semtten gitmek istememesi olduğunu belirterek, ancak deprem yönetmeliğine tam uyarak binaların inşa edildiğini vurguladı.

"Kentsel dönüşümün temel ilkelerini yeniden yazalım. Birincisi yerinde dönüştüreceğiz, kimseyi mahallesinden, hatırasından koparmayacağız." ifadesini kullanan Özhaseki, "İkincisi mahalle konseptine geçeceğiz. Komşuluk ilişkilerini yeniden inşa edeceğiz. Kasabının, bakkalının olduğu, herkesin birbirine, 'merhaba' dediği, kendimize has değerleri yaşatabildiğimiz mahalleler kuracağız. Bunları akıllı şehirler konseptinde yapıp, günümüzün teknolojisinin getirmiş olduğu güzellikleri de içinde bulundurmaya gayret edeceğiz. Bunu bir fırsata dönüştürmek istiyoruz." açıklamasında bulundu.

Bu düşünülenlerin gerçekleştirilmesiyle bir taraftan ekonominin canlanacağını dile getiren Özhaseki, yılda en az 500 bin konutun değişmesiyle 150 yerli sektörün canlanacağını aktardı.

İstihdamın inşaat sektöründe yüzde 7'ye doğru yaklaştığına dikkati çeken Özhaseki, "Eğer bu inşaatları hızla başarıp, inşaatlara devam edebilirsek yüzde 10'lara kadar çıkacak işsizliğe de çözüm olacak. Ve de yeniden altyapıları, sosyal donatıları sağlanmış, şahane mahallelere dönüşecek evler. Şimdi bunu gerçekleştireceğiz. İnşallah başarırız." dedi.

- Terör saldırıları

"Üzerinde yaşadığımız bu güzel coğrafyada bir takım oyunlar oynanıyor. Hele son birkaç yıl içerisinde bu oyunlar artık ayyuka çıktı. Bir taraftan PKK belası bir taraftan FETÖ belası bir taraftan da 'DEAŞ' diye uydurulmuş bir örgüt belası bu ülkenin başına bela oluyor." diyen Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:

"PKK belki zamanında hak arama mücadelesi gibi çıkmış olarak görünse de zamanında yapılmış bütün hizmetlere, verilen özgürlüklere, bu işlerin çok demokratik ortamda tartışılıyor olması onları yolundan geri çevirmedi. Çünkü dışarıdan destek geliyor. Eğer birileri dışarıdan size para, silah ve lojistik destek sağlıyorsa, sizi kullanır. Ne yazık ki kandırılmış gençlerle bunu senelerce devam ettirdiler. Bu milletin arasına ayrılık tohumları ektiler. Büyük bir bela açtılar devletin başına. Bir başka yarayı aynı yerden destekleyenler aynı kanallardan bu insanların başına bela örerek din duygumuzu sömürerek FETÖ üzerinden yaptılar. Herkesi kandırmaya çalıştılar. Bunların asla İslami tarafı yoktur. Bir gece geldiler, sivil, masum insanlara kurşun sıktılar, 250 kişiyi şehit ettiler, 2 binden fazla kardeşimizi yaraladılar, gazi ettiler. Allah korusun o darbe teşebbüsü biraz olsun başarılı olmuş olsaydı bugün herhalde buralarda konuyor olmazdık. Bu bayrak dalgalanmazdı. Bu ülkeyi perişan hale getireceklerdi."

Özhaseki, DEAŞ terör örgütüne işaret ederek, terör örgütlerinin her yere kan ve gözyaşı götürdüğünü vurguladı.

- "Bu oyunları görmemiz gerekiyor"

Terör örgütünün yıllarca başına bela olduğunu, kan ve gözyaşı döktürdüğünü, ayrılık tohumları ektiğini dile getiren Özhaseki, uyanık olunması gerektiğini söyledi.

Özhaseki, "Bu oyunları görmemiz, bu oyunları bozmamız icap ediyor." dedi.

Zeytin Dalı Harekatı'na değinen Özhaseki, şunları kaydetti:

"Tek bir sivilin burnu kanamadan Türkiye operasyondan başarıyla çıktı. Ve oyun kurucu ülke Türkiye oldu. Bu coğrafya üzerinde söz söyleyecek birinci ülke Türkiye oldu. Allah'ın izniyle de bundan sonra böyle olacak. Bu oyunları şimdiye kadar bozduk, bozmaya devam edeceğiz. Burada bize de size de büyük iş düşüyor. Size düşen iş eğer birileri gelip hala eskisi gibi eline silah alıp, ortaya çıkıyorsa, birileri örgütleniyorsa izin vermemeliyiz. 15 Temmuz'da silahların karşısında nasıl irademizle karşı koyduysak, bundan sonra da bu ülkenin geleceği hakkında irademizi hep birlikte ortaya koyacağız. Büyük olacağız, içimize nifak tohumları ekmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Farklılıklar zenginliğimiz. Bu oyunları bozduğumuz gibi büyümeye ve güçlü olmaya da devam edeceğiz. Başka çaremiz yok. Bu coğrafyanın etrafının yangın yeri olduğunu herkes biliyor. Burada güçlü olursanız, ayakta kalırsınız. Güçlü olmazsanız sizi paramparça ederler. O manada da çok çalışıyoruz. Her şey de iyiye gidiyor."

Programda Güzel Sanatlar Lisesi öğrencilerince def eşliğinde Türkçe ve Kürtçe şarkılar seslendirildi.

Programa Şırnak Valisi Mehmet Aktaş, Şırnak Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Emin Erkan, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, kurum müdürleri ve öğrenciler katıldı.

En Çok Aranan Haberler