Ceylan hemşire davasında gerekçeli karar

Beşiktaş’ta hemşire olan eski kız arkadaşına şiddet uyguladığı için gözaltına alınan ve serbest bırakıldığında karşısına çıkıp bıçakla saldıran sanık Nazir Ilgın’ın ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 14 yıl hapse çarptırıldığı davada gerekçeli karar açıklandı. Kararda, sanığın müştekinin doğrudan boynunu hedef alarak bıçağı saplayıp, birlikte yere düştükten sonra eylemine son vermeyerek müşteki boğuşmaya devam ettiği ve öldürme kastında kararlı bir duruşu olduğu anlatıldı.
Beşiktaş’ta 6 Haziran 2020 tarihinde hemşire olan eski sevgilisi Ceylan G.’ye şiddet uygulayan Nazir Ilgın yakalanarak gözaltına alınmıştı. Adliyeye sevk edilen zanlı nöbetçi mahkeme tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Serbest bırakılmasının ardından yeniden eski sevgilisinin önünü keserek bıçakla saldıran sanık Nazir Ilgın tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Savcılığın yürütülen soruşturma kapsamında hakkında 22,5 yıla kadar hapis istemiyle iki ayrı iddianame hazırlanan tutuklu sanık Ilgın’ın yargılandığı dava karara bağlanmıştı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılamada, sanık Ilgın, ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 14 yıl hapse mahkum edilerek, tutukluluk halinin devamına karar verişmişti. Karara bağlanan davaya ilişkin gerekçeli karar açıklandı.

Ceylan hemşirenin hem boyun hem de vücudunun farklı yerlerinden yaralandığı anlatıldı
Gerekçeli kararda, tüm dosya kapsamında toplanan deliller ve yapılan yargılama neticesinde, sanık Nazir Ilgın ile müşteki Ceylan G.’nin üç yıl arkadaşlık yaptıkları, olaydan bir gün önce Ceylan G.’nin sanık hakkında emniyet birimlerine müracaat edip şikayetçi olması ve korkması nedeniyle, olay tarihinde iş çıkışında arkadaşını arayarak eve giderken yanında gelmesini istediği ve arkadaşının da kabul ederek birlikte Ceylan G.’nin evine doğru yürümeye başladıkları anlatıldı. Müşteki ile arkadaşının Muradiye Mahallesi Deryadil Sokak’a geldiklerinde bir anda sanığın karşılarına çıktığının anlatıldığı kararda, Ceylan G. ile konuşmak istediği ancak müştekinin bunu kabul etmemesi üzerine sanığın yanındaki bıçağı çıkarıp ‘seni öldüreceğim’ diyerek öldürmek kastıyla katılanın boynuna doğru hamle yaparak katılanı hem boyun bölgesinden hem de vücudunun farklı yerlerinden bıçakla yaraladığı belirtildi.

Yaralanmanın basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı vurgulandı
Müşteki Ceylan G.’nin adli muayene raporuna yer verilen kararda, müştekide oluşan kesilerin, kişi üzerindeki etkisinin basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı kaydedildi. Adli Tıp raporunun yer aldığı kararda, müştekideki yaralanmanın organlarından birinin işlevinin sürekli olarak zayıflaması ve yüzde sabit iz niteliğinde olduğu belirtildi. Kararda, sanığın savunmasında müştekiyi öldürmek amacıyla bıçaklamadığını, Ceylan G. ile kıskançlık nedeniyle aralarında tartışma çıktığını, elbisesine zarar vermek amacıyla bıçak çektiğini söylediği kaydedildi.

Sanığın öldürme kastı ile hareket ettiği anlatıldı
Sanığın savunmasında suçlamaları kabul etmediğinin anlatıldığı kararda, sanığın kolluk aşamasında müşteki ayaktayken elindeki bıçağı karnına doğru sapladığını beyan ettiği sanığın öldürmeye elverişli bıçakla doğrudan müştekinin hayati önem arz eden boyun bölgesini hedef alarak hamle yaptığı, olay sırasında bizzat katılanın yanında olan ve görgüye dayalı bilgisine başvurulan müştekinin arkadaşının beyanları ile sanığı, müştekinin doğrudan boynunu hedef alarak bıçağı saplayıp, birlikte yere düştükten sonra eylemine son vermeyerek müşteki boğuşmaya devam ettiği belirtildi. Sanığın öldürme kastında kararlı bir duruşunun olduğunun vurgulandığı kararda, sanık hakkında katılana karşı uzaklaştırma kararı olmasına rağmen sanığın olay tarihinde yanına bıçağını alarak katılanın yanına geldiği ve sanığın yaralama kastı ile değil doğrudan öldürme kastı ile hareket ettiği anlatıldı.

Cezasında alt sınırdan uzaklaşıldı
Gerekçeli kararda, hemşirelik mesleğini ifa eden katılanın parmaklarında meydana gelen kesilerin organlarından birinin işlevinin sürekli olarak zayıflaması niteliğinde olduğu, yaralanmaya bağlı olarak katılanın mesleki faaliyetlerini icrasının sekteye uğrayacağının kaçınılmaz olduğu, katılanın boynunda meydana gelen yaralanmanın yüzünde sabit iz niteliğinde olduğu, birden fazla nitelikli halin bir arada gerçekleşmesi ve yaralanmanın derecesi dikkate alındığında sanık hakkındaki cezada alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulduğu belirtildi.

Haksız tahrik hükümlerinden faydalanmayı amaçladığı anlatıldı
Sanığın, müştekinin kendisine yeni sevgilisinin kendisine alamadığı kıyafetleri aldığını, kendisinin 3 yılda verdiği parayı yeni sevgilisinin 1 günde verdiğini söylemesi üzerine sinirlenerek eylemi haksız tahrik altında gerçekleştirdiğini iddia ettiğinin belirtildiği kararda, dile getirdiği iddiaların haksız tahrik hükümlerinden faydalanmak amacıyla olduğu için haksız tahrik hükümlerinin uygulanmadığı vurgulandı.

İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 6 Haziran’daki ilk olayla ilgili hazırlanan iddianamede şüpheli Nazir Ilgın’ın ‘kasten yaralama’, ‘geceleyin konut dokunulmazlığını ihlal’ ve ‘tehdit’ suçlarından 7,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti. Savcılıkça hazırlanan iddianamede, serbest kaldıktan 2 gün sonra genç hemşireyi bıçakla yaralayan şüphelinin ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan ise 15 yıla kadar hapsi talep edilmişti.