UŞAK (A.A)CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gizli çekilmiş kasetlerin görüntülerini seyretmekten zevk alan bir iktidar olduğunu ileri sürerek, "Sabah konuşuyor kaset, akşam konuşuyor kaset. Ya kardeşim, çekil odana seyret, bize ne?" dedi.
Partisinin Uşak mitingine katılmak üzere özel bir helikopterle ile gelen Kılıçdaroğlu, parti otobüsüyle kente doğru ilerlerken yol üstünde köylüler tarafından karşılandı. Traktörler ve ellerindeki pankartlarla Kılıçdaroğlu'nu karşılayan çiftçiler, daha sonra yanlarında getirdikleri bir varil sütü yere döktü. Otobüsten inen Kılıçdaroğlu, bir süre çiftçilerle sohbet etti.
Daha sonra Uşak Cumhuriyet Meydanı'ndaki Atatürk Anıtı önünde düzenlenen mitinge eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile gelen Kemal Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, kimlik ve inanç kavgası içinde olmayacaklarını söyledi.
Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Kimseyi kayırmayacağız, ötekileştirmeyeceğiz. Buradan Recep Tayyip Erdoğan'a söylüyorum ve duysun. Şunu duysun: Herkesin kimliği, herkesin inancı, herkesin dünya görüşü benim başımın üstünde. İnsan Allah'ın yarattığı en değerli varlıktır. Kimseyi ötekileştirmeyeceğiz, kılık kıyafetinden dolayı, inancından ötürü, etnik kimliğinden ötürü. Herkesi kucaklayacağız. Bu ülkeyi, bu güzel ülkeyi, bir barış ülkesi haline getireceğiz. Bakınız, 9 yıldır ülkeyi yönetiyorlar, 9 yıl.... 9. yılın sonuna gelindi. Çiftiler, süt üreticisi hayatından memnun mu? Esnaf, sanayici hayatından memnun mu? Taşeron işçiler hayatından memnun mu? İşsizler hayatından memnun mu? O zaman bir sorun var, temel bir sorun var. İşçinin, çiftçinin, memurun, emeklinin, engellinin memnun olmadığı bu düzende, hayatından kim memnun? Ben size söyleyeyim, hortumcular, halkı soyanlar hayatından memnun. İşçinin, çiftçinin alınterini çalanlar hayatından memnun. Halkı değil, kendini düşünenler hayatından memnun. Size sözüm var, size ahdim var; haramilerin iktidarını yıkıp, halkın iktidarını kuracağım."
-TELEVİZYON DAVETİ-
Konuşmasında Başbakan Erdoğan'a da seslenen Kılıçdaroğlu, Erdoğan ile istediği televizyon kanalında, istediği gazetecilerle karşılaşıp konuşmayı teklif etti. Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Devletin arşivi senin elinde, valiler senin emrinde, kaymakamlar, emniyet senin emrinde. Milli İstihbarat Teşkilatı senin elinde. Ne biliyorsan gel karşıma. 'Ben yetersizim, gelemiyorum' dersen eyvallah. Bakanlarını da al gel. 'Bakanlar da yetersiz...' İstediğin adamı al. Ben tek başıma çıkacağım. Peki Recep Tayyip Erdoğan, Kemal kardeşinizin karşısına çıkabilir mi? Ben de biliyorum, çıkamaz. Onda o yürek yok. Yürek lazım insana. Öyle sağda solda efeleniyorsun. Efeleneceğine, gelirsin, otururuz beraber televizyon başına, millet de seyreder. Gel karşıma. 'Efendim ben niye onun karşısına çıkayım. Ben birinci ligdeyim' diyor. Türkiye'yi bütün Avrupa'da rüşvet liginde bire çıkardılar. Bütün Avrupa'da yoksullukta Türkiye'yi birinci lige çıkardı. 12 milyon 715 bin yoksulumuz var. Dolar kuru liginde Japonya'yı geçtik. Bizim derdimiz; bir tek çocuğun bile yatağa aç girmediği güzel bir Türkiye. Derdimiz, çocukların sabah anneleri tarafından güleryüzlü okullara gönderilmesi. Anneler mutlu olacak. Buradan bütün annelere sesleniyorum: Size seçme seçilme hakkı veren parti CHP'dir. Orası sizin evinizdir."
Aile sigortasıyla geliri olmayan, asgari ücretin altında geliri olan her aileye ayda 600 lira para vereceklerini belirten Kılıçdaroğlu, "(Onları tembelliğe alıştıracaksın) diyor. Sigortalı iş verdin de çalışmadılar mı? Neden biliyor musunuz? Onlar yoksulluğu yönetmek istiyorlar. Yoksulların yoksulluğunu teşvik ediyorlar. Yoksulların yoksulluğunun teşvik edilmesine inanan bir insan değilim. Yoksulun da onuru vardır. Yoksulluk onların talebi değildi. Onları bu ülkenin onurlu bireyi haline getireceğim" diye konuştu.
-ŞİFRE İDDİALARI-
AK Parti iktidarının, "Türkiye büyüsün, istikrar sürsün" dediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Çiftçiler aynen devam etsin, süt üreticisi aynen devam etsin. Emekliyi zaten gözden çıkardılar. O da sürünerek devam etsin. Siz bu istikrara razı mısınız? Siz bu istikrara razı değilseniz, yeni, halktan yana bir istikrar kuracağız. Herkesin zenginleşeceği halkın düzenini kuracağız. Gençler var aramızda. Çok sayıda gencimiz var. Bir sınav yaptılar. 1 milyon 700 bin çocuğumuzun umuduyla oynadılar. 1 milyon 700 bin çocuğumuzun hakkını yediler. 1 milyon 700 bin çocuğun annesine sesleniyorum: Siz yemediniz, yedirdiniz. İçmediniz, içirdiniz, giymediniz, giydirdiniz, dershaneye gönderdiniz. 'Çocuğum, oğlum, kızım okusun, üniversiteyi kazansın, belki bizden daha iyi imkanlara kavuşur' diye. Şifreli sınav yaptılar. Önce 'Yok' dediler, sonra 'Sehven' dediler. Sonra 'Doğru' dediler. Artık bu ülkede halk inanmıyor. Cumhurbaşkanı inanmıyor. Şifre var. Hiç meraklanmayın onun şifresini çözdüm. Kimyasını bozdum. Bakın meydanlarda hiçbir şey anlatamıyor. 'Çiftçi için şunu yapacağım, memur için, emekli için, taşeron işçisi için şunu yapacağım' diyemiyor."
Vatandaşlardan ağacı silkelemelerini isteyen Kılıçdaroğlu, "Diyeceksiniz ki acaba ağaçtan bir meyve düşecek mi? Ağaçtan bir adam düşecek. Dikkat edin, başınıza düşmesin. Onun adını biliyorsunuz, Recep bey" diye konuştu.
Mitinge gelen vatandaşlardan birinin bir hortum getirdiğini gören Kılıçdaroğlu, "Size sözüm var. AKP genel merkezine bağlanan hortumları keseceğim. Size sözüm var" diye konuştu.
-KASET ELEŞTİRİSİ-
Kılıçdaroğlu, "Gelip doğru AKP'ye oy vermeye gidiyorlarmış, 'Bu imkanı bize sağladılar' diye öyle mi?" sorusu üzerine mitinge katılanlar "Hayır" yanıtını verdi.
TBMM'de emeklilerle ilgili ne zaman bir sorunu gündeme getirse, AK Parti'den birisinin çıkıp emeklilere yaptıkları çalışmaları anlattığını dile getiren Kılıçdaroğlu, 9 milyon emekliye milli gelirden pay verilmesini istediğini, bütün emeklilerin 12 Haziran'da oyuna talip olduklarını kaydetti.
Esnafın durumunun perişan olduğunu, iktidara gelmeleri halinde esnafın emekli aylığından kesilen yüzde 15'lik paya son vereceklerini, ülkede çatık kaşlı kimsenin yaşamamasını amaçladıklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Herkes güler yüzlü olsun. Birbirini kucaklasın. Sokakta, caddede, kahvede, kimse kimseye düşmanlık beslemesin" dedi.
-"ŞOFÖR KEMAL OLMAKTAN GURUR DUYACAĞIM"-
Binlerce kamyon şoförünün olduğunu, bunların depolarından yağ yaktığını ileri süren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Bütün kamyon şoförlerine sesleniyorum: Sizin sahibiniz, sözcünüz Kemal Kılıçdaroğlu'dur. Biliyorum Recep Bey diyecek ki, 'Şoför Kemal'. Şoför Kemal olmaktan da gurur duyacağım. Eğer bu ülkede sorunlu bir vatandaş varsa, derdi olan vatandaş varsa, o dert benim derdimdir. Ben siyasete girerken halka yalan söylememeye söz verdim. Siyasetçiyle halk arasında samimi, güvenilir bir iletişim kurmaya karar verdim. Bana oy versin, vermesin bütün vatandaşlarımı seviyorum. Saygı duyuyorum."
"Bazı internet sitelerinde yayınlanan görüntülere de değinen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Kimse telefonlarımızı dinlemeyecek. Kimse özel hayatımıza müdahale edemeyecek. Bir bakın Allah aşkına, gizli çekilmiş kasetlerin görüntülerini seyretmekten zevk alan bir iktidar var. Allah aşkına böyle bir şey olur mu? Sabah konuşuyor kaset, akşam konuşuyor kaset. Ya kardeşim, çekil odana seyret, bize ne? Ne derdin var bizimle? Bu milletin derdi kaset mi Allah aşkına? Çocuklar aç, çiftçi perişan, iş yerleri kapandı. Tutturmuş bir kaset diye. Kasete bu kadar meraklı olduğunu bilmiyordum. Bir de öyle merakları var bunların."