Ankara'dan Ayşe Sayın'ın haberine göre; CHP yönetimi, başlangıçta sonbahara bırakma eğiliminde olduğu kurultayı, Eylül'den itibaren salgında ikinci dalga dalganın gelebileceği endişesiyle yaz aylarına çekmeyi planlıyor. Bu kapsamda kurultayın en erken Temmuz'un ikinci yarısı, en geç Ağustos ayı ortasında, açık alanda ve seyircisiz yapılacağı konuşuluyor.
CHP Parti Meclisi (PM), Türkiye'de ilk koronavirüs vakasının görülmesinin hemen ardından 12 Mart'ta yaptığı toplantıda kurultay konusunda Merkez Yönetim Kurulu'na (MYK) yetki vermiş; MYK de salgın nedeniyle kurultayı süresiz olarak ertelemişti.
Türkiye'de vaka sayısının azalmasına paralel olarak Mayıs ortasında başlayan normalleşme süreci doğrultusunda toplu etkinliklere belli koşullarda izin verilmesi üzerine, CHP de kurultay takvimini yeniden belirleme kararı aldı.
Başlangıçta salgının etkisinin iyice azalacağı düşünülen eylül, ekim aylarında, seyircili kurultay yapma eğilimindeki CHP yönetimi, tam tersine ikinci bir dalga olasılığının güçlü olduğu yönündeki iddialar üzerine kararını revize etti.
Bu kapsamda parti yönetimi, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu'nun görüşüne başvurdu. Edinilen bilgiye göre Bilim Kurulu, toplu etkinliklere belli koşullarda izin verilmesi nedeniyle kongre yapılabileceğini, ancak açık havanın tercih edilmesi önerisinde bulundu.
Bunun üzerine parti yönetimi, kurultayın Ankara Spor Salonu yerine açık havada yapılmasını kararlaştırdı ve alan arayışı başlatıldı. Bu konuda ilk olarak Eryaman Stadı düşünülse de, üstünün açık olması nedeniyle, yağmur veya aşırı sıcakta insanların olumsuz etkileneceği gerekçesiyle Bilkent'teki Odeon Gösteri Merkezi dahil üstü kapalı bir açık mekan arayışı başlattı.
CHP kaynaklarının verdiği bilgiye göre, açık hava olsa bile, kurultaylardaki kalabalık dikkate alındığında salgının yayılması riski oluşturacağı gerekçesiyle, delege, genel başkan, Parti Meclisi adayları, görevliler ile basın dışında, kurultaya seyirci alınmaması planlanıyor. Hatta, basın mensupları nedeniyle yoğunluk yaşanmaması için görüntülerin ajanslar tarafından servis edilmesi seçeneği üzerinde duruluyor. Bu durumda en fazla 3 bin kişinin katılımıyla kurultayın yapılabileceği belirtiliyor.
CHP'de kurultay tarihi ile ilgili ise Temmuz veya Ağustos ayı ortası konuşuluyor. Kurultay takvimi ve gündeminin en az 1 ay önceden ilan edilmesi zorunluluğu bulunduğu için hazırlıklar ve kurultay alanının bulunması durumuna göre tarihin netleştirileceği belirtiliyor. Bu kapsamda ilk seçenek olarak TBMM'nin 15 Temmuz gibi tatile girmesi halinde 18-19 Temmuz'da kurultayın yapılabileceği ifade ediliyor.
Ancak bu tarihe yetiştirilemezse de Kurban Bayramı'nın ardından en geç Ağustos ayı ortası üzerinde duruluyor.
CHP yönetimi, kurultayda, parti programını da güncellemeyi hedefliyordu. Ancak gerek olağanüstü koşullarda kurultay yapılması ve gerekse zamanın dar olması nedeniyle program değişikliğini daha sonraya bıraktı.
"Parti yönetimi değişir**, Kılıçdaroğlu doktrini değişmez"**
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun karşısına genel başkan adayı olarak kimlerin çıkacağı henüz belirsiz. Kurultay ertelenmeden önce, PM üyesi İlhan Cihaner, eski Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, eski İstanbul Milletvekili Umut Oran'ın da aralarında bulunduğu isimlerin aday olmak istediği biliniyor. CHP'nin son cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce ise adaylık konusunda şimdiye kadar net bir açıklama yapmadı.
CHP kulislerinde, Kılıçdaroğlu'nun milletvekili listesinde olduğu gibi 60 kişilik PM'nin, büyük bölümünü yenileneceği beklentisi dile getirilirken, muhaliflerin ise genel merkez listesini delmek hesabı yaptığı ifade ediliyor.
Genel Merkez kaynakları ise geçmiş kurultaylarda olduğu gibi, bu kurultayda da PM listesini delerek yönetime girecek isimler olabileceğini belirtirken, "Elbette siyasette kimsenin yeri garanti değil, PM, yönetim değişebilir. Ama Kılıçdaroğlu'nun son 2 yılda izlediği politikalardan bir dönüş, bir kopuş olmaz. Bizim Kılıçdaroğlu doktrini diye nitelendirdiğimiz bu politikaları kıracak bir enerji görünmüyor şu anda" değerlendirmesi yapılıyor.
CHP içinde, Kılıçdaroğlu'nun son yerel seçimlerde sağ partilerle ittifak yapılması ve "karşı mahalleden de oy alınabilecek" yerlerde sağ kökenli isimleri aday göstermeye dönük politikaları "Kılıçdaroğlu doktrini" olarak nitelendiriliyor.
Öte yandan CHP lideri Kılıçdaroğlu, mevcut grup başkanvekilleri ile yola devam kararı aldı.
Temmuz ayında yapılacak TBMM Başkanlığı ve Divan seçiminin yanı sıra, siyasi partilerde de ilk 3 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle, grup başkanvekilliği seçimi yapılacak.
Geçmiş yıllarda Kılıçdaroğlu, grup seçimlerine müdahale etmediği için grup başkanvekilliği konusunda da çekişme yaşanıyordu. Ancak Kılıçdaroğlu, bu kez mevcut grup başkanvekilleri Özgür Özel, Engin Altay ve Engin Özkoç'un göreve devam etmesi kararı aldı. CHP Grup Başkanlığı'ndan milletvekillerine gönderilen yazıda, "Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, grup iç yönetmeliğinin 7. maddesi uyarınca, 8 Temmuz 2018 tarihinde grup genel kurulunda seçilen grup başkanvekillerinin, 27. Dönem 2. devrede görevlerine devam etmelerini uygun görmüştür" denildi.
CHP yönetiminin bu kararı almasının nedeni olarak, grup başkanvekillerinin AK Parti ve MHP'nin hedefinde olması gösteriliyor. Bu kapsamda, iktidar bloğunun, geçen Mart ayı başında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle hakkında fezleke düzenlenen Grup Başkanvekili Engin Özkoç başta olmak üzere grup başkanvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için harekete geçebileceği belirtiliyor.
'**Kavgada at değişmez**'
CHP'li bir parti yöneticisi, grup başkanvekillerinin "Cumhur ittifakı"nın hedefinde olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi:
"Bu arkadaşlarımız hakkında açılmış davalar var ve dokunulmazlık dosyalarını gündeme getirebilirler. Ardadaşlarımızın her birisi önemli bir mücadelenin içinde. Kavganın ortasında at değiştirilmez, o nedenle bu arkadaşlarımızın görevlerine aynen devam etmesi kararlaştırıldı."