HABER

CHP'den Haşim Kılıç ve Osman Can'a tepki

CHP'den Haşim Kılıç ve Osman Can'a tepki

ANKARA (İHA) - CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, 'Anayasalardaki değiştirilemez ilkeler' sempozyumunda konuşan Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ve raportör Osman Can'ı eleştirerek, "Değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddeler üzerinde tartışma yaratmak bu yönde oluşturulmak istenen siyasi gerilim ortamına destek vermektir, yangına körükle gitmektir. Değişmesi gereken Anayasa'nın değiştirilmez hükümleri değil, bu yönde açıklama yapan Anayasa Mahkemesi mensuplarının anlayışlarıdır" dedi.

CHP'li Okay TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ergenekon soruşturmasının bizzat Başbakan ve siyasi iktidar yetkilileri tarafından yönlendirildiğinin net bir şekilde ortaya çıktığını öne süren Okay, "Ergenekon davası adeta siyasi iktidarın oyuncağı haline geldi. Şaka gibi bir iddianame olarak değerlendirildi. 442 nolu klasörün önce saklanması, daha sonra ortaya çıkması bir soru işaretidir" diye konuştu. AB'yi eleştiren Okay, AB yetkililerinin AK Parti hakkında kapatma davası açıldığında 'Türkiye'de yargı bağımsızlığı' yok diyen yeri göğü inlettiğini ancak Ergenekon davasına ilişkin suskunluğunun çifte standart ve kötü niyete işaret ettiğini savundu.

'SEMPOZYUMUN KATILIMCILARI DÜŞÜNDÜRÜCÜ'

Okay, Bilkent Üniversitesi 'Anayasalardaki değiştirilemez ilkeler' sempozyumunu da hatırlatarak, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ve raportör Osman Can'a sert çıktı. Sözkonusu sempozyumun siyasi iktidara cumhuriyetin niteliklerini tartışacak yeni bir zemin oluşturmaya yönelik olduğunu öne süren Okay, sempozyumun katılımcılarının düşündürücü olduğunu ifade etti. Bu girişimi masumane bir akademik çalışma olarak görmediklerinin altını çizen Okay, "Bu girişim siyasi iktidarın ülkeyi yeni bir tartışma zeminine taşımak için işi taşerona havale ettiğini ortaya koymaktadır. Seçimler öncesinde hem siyasi iktidarla arası bozulan liberallere, hem cemaatlere, hem de dış çevrelere 'yıkılmadık, ayaktayız' mesajı verilmeye çalışılıyor" şeklinde konuştu.

'YANGINA KÖRÜKLE GİDİYORLAR'

Anayasa kuralları arasında da hiyerarşi olduğunu kaydeden CHP'li Okay, şunları söyledi:

"Anayasa Mahkemesi kararları ve en son türban kararı ile de bu tescil edilmiştir. Anayasa'nın diğer hükümleri ilk üç maddeye uyumlu olmak zorundadır. Hakimler kararları ile konuşur. Anayasa Mahkemesi'nin kararları bağlayıcıdır. Herşeyden önce Anayasa Mahkemesi Başkanı ve üyelerini bağlar. Türkiye Cumhuriyeti'nin temelini oluşturan Anayasa'nın ilk üç maddesi de herkesin sadakeatle bağlı olmakla yükümlü olduğu düzenlemelerdir. Aksi düşünce laik, demokrat hukuk devletini zedelemenin ötesinde ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır. 'Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nı koruyacağına yemin ederek' göreve başlayan Anayasa Mahkemesi üyelerinin görevi cumhuriyetin niteliklerini törpülemek değil aksine o değerleri sadakatle savunmaktır. Bu görev kurucu iradenin değiştirilmesi teklif dahi edilemez anlayışından kaynaklanan bir zorunluluktur. Özellikle değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddeler üzerinde tartışma yaratmak bu yönde oluşturulmak istenen siyasi gerilim ortamına destek vermektir, yangına körükle gitmektir. Değişmesi gereken Anayasa'nın değiştirilmez hükümleri değil, bu yönde açıklama yapan Anayasa Mahkemesi mensuplarının anlayışlarıdır."

AK PARTİ'Lİ AKGÜL'ÜN SÖZLERİ

Açıklamalarının sonunda gazetecilerin sorularını cevaplayan Okay, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda DTP'li Hasip Kaplan ile tartışırken 'Ben vurmaktan hoşlanan bir adam değilim ama devletim ve milletime karşı gelenleri elbette vurmaktan hoşlanacağım' diyen AK Parti Yozgat Milletvekili Abdülkadir Akgül'ün sözlerini değerlendirdi. Okay, "Başbakan meşru gösterirse çok doğal ki milletvekili de tasvip eder. Eğer milletvekili dahi tasvip ediyorsa düşünün halkın ne yapacağını. Bunu meşru sunmak şu anda Türkiye'de kavga ortamı yaratmaktır. Bu çok vahim açıklamalardır. Dilerim toplum etkilenmez ve gereğini yapmaya kalkışmaz" değerlendirmesini yaptı. Okay, bir soru üzerine de İtalya Başbakanı Berlusconi'nin 'Türkiye ile ABD arasında arabuluculuk' görevi üstleneceği yönündeki açıklamalarına tepki gösterdi. "Başbakan ile Berlusconi'nin iş ortaklığını demek ki siyasi ortaklığa dönüştürme çabası var' diyen Okay, Türkiye'nin birilerinin lütfuna, himmetine ihtiyacı olmadığını, Türk dış politikasının birilerinin lütfuyla şekillenmeyeceğini söyledi.

En Çok Aranan Haberler