BİZE ULAŞIN
CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, Kanal İstanbul'un ÇED raporunun onaylanmasına ilişkin "Murat Kurum proje sahibi olarak verdiği ÇED raporunu, Çevre ve Şehircilik Bakanı olarak onayladı" ifadesini kullandı.
Karaca, yazılı açıklamasında, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un başından beri Kanal İstanbul projesinin sahibi gibi davrandığını öne sürdü.
"Kurum'a bakan olduğunu hatırlatmaya çalıştıklarını ancak kendisinin bu sorumluluktan ısrarla kaçtığını" savunan Karaca, "Sonuçta, oluşan durum şu; proje sahibi olarak verdiği ÇED raporunu, Çevre ve Şehircilik Bakanı olarak onayladı. Resmi istatistikler de gösteriyor ki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı zaten 'ÇED olumlu' ya da 'ÇED gerekli değildir' kararı vermek üzere koşullanmış." iddiasında bulundu.
Demokratik hukuk devletlerinde, ÇED sürecine halkın da katıldığını, bunun doğa haklarının ve demokrasinin de bir unsuru olduğunu belirten Karaca, "Kanal İstanbul projesi için hazırlanan ÇED raporunun askıya çıkarılmasının ardından projeye itirazları olan yüz bini aşkın kişi, dilekçelerle Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerine itiraz etmişti. Halkın gönlü razı değil." görüşünü paylaştı.
Karaca, "Çevre ve Şehircilik Bakanlığının projede asrın hukuksuzluğunu yaptığını" öne sürerek, DSİ, TÜBİTAK, Devlet Hava Meydanları gibi birçok kurum ve kuruluşun görüşlerinin ÇED raporundan çıkarıldığını, ÇED raporunda bu kurumların verdiği bilgilere aykırı veriler sunulduğunu, olumsuz görüş veren kurumların görüşlerinin tehditle değiştirilmeye çalışıldığını, bu kurumlarda çalışan personel hakkında soruşturmalar başlatıldığını iddia etti.
Kanal İstanbul ile ilgili anketlere de değinen ve her 5 İstanbulludan 4'ünün projeyi desteklemediğini savunan Karaca, "Kanal İstanbul'da diretme, yanlışta ısrar, bugüne kadarki en düşük desteğe sahip projelerden biri olan Kanal İstanbul ile ilgili halkın tepkisini yok saymak demektir, günceli ve siyaseti okuyamama öngörüsüzlüğü demektir." ifadesini kullandı.
Karaca "ÇED olumlu" kararına, 30 gün içerisinde İstanbul İdare Mahkemelerinde dava açmak gerektiğini belirterek, bu görevi vatandaşların yürüteceğini, partilerinin de sürecin takipçisi olacağını bildirdi.
