HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Çiftçilerden, buğday fiyatı uyarısı

ANKARA (İHA) - Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin, Toprak Mahsulleri Ofisi'ndeki (TMO) ödeme sorunu nedeniyle çiftçinin elindeki buğdayını tüccara TMO fiyatının altında satmak zorunda bırakıldığını, Eylül ayından itibaren buğday fiyatlarında görülmesi muhtemel artışlardan kaynaklı olarak, buğday stokunu elinde tutan büyük tüccarların piyasaya yüksek fiyattan buğdayı sürmesi sonucu ekmek ve gıda ürünlerinde artışların olacağına dikkat çekerek, hükümeti ve piyasaları önlem almaya çağırdı.

Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin, İçkale Otel'de düzenlediği "Buğday Raporu 2004" konulu basın toplantısında çiftçinin mahsulünü elinden çıkarma konusunda yaşadığı sıkıntılar ile Türkiye'nin buğdayda ve stratejik ürün olarak adlandırılan, şeker ve mısır gibi ürünlerde uyguladığı politikalara dikkat çekti. Yetkin, buğday politikası konusunda Toprak Mahsulleri Ofisi'nin buğday alım oranlarını artırmasını, alımlarda çiftçiye peşin ödeme yapılması gerektiğini vurgulayarak, çiftçinin buğday taban fiyatının yüzde 10, yüzde 20 altında alım yapan tüccarın eline terkedilmemesi gerektiğini söyledi. Yetkin çiftçiyi TMO'dan uzaklaştıran nedeni şu örnekle açıkladı;

"TMO'nun alım fiyatlarını açıkladığı 25 Haziran'da ikinci derece Anadolu kırmızı Sert Buğday 420 bin lira iken, 13 Temmuz'da 347 bin liraya, borsa dışında da 290 bin liraya düşmüştür. TMO fiyatları ile borsa fiyatları arasında farkın bu kadar açılmasının en büyük nedeni, TMO'nun alımlarında ürün bedelinin yüzde 50'sinin peşin ödenmesidir."
TMO'nun buğday alımlarının son on yılda 5 milyon tondan 300 bin tona kadar düştüğünü hatırlatan Yetkin, bu yıl buğday alımlarının 1 milyon 418 bin tona ulaşmasının sevindirici olduğuna ancak 20 milyon ton buğday üretiminin gözönüne alınması karşısında bu rakamın da yeterli olmadığına dikkat çekti. Hükümetin tarıma uygulayacağı politikalarda kaynak sorununu halletmesi gerektiğini belirten Yetkin, TMO'ya buğday alımı için kaynak ve alımları artırmaması halinde gıda ürünlerinin fiyatlarında artışlar gözleneceğini belirterek, şöyle konuştu:

"Buğday, önümüzdeki günlerde üreticinin elinden tamamen çıkmış olacaktır. Eylül ayından itibaren buğday fiyatlarında görülmesi muhtemel artışlar, buğday stokunu elinde tutan büyük tüccar kesimin dayattığı fiyatlar olacaktır. Bu fiyatların ekmek başta olmak üzere piyasaya yansıması durumunda çiftçi haksız biçimde suçlanmamalıdır."

"HÜKÜMETİN ÇİTÇİYE TAVSİYESİ TEORİK OLARAK DOĞRU" Yetkin, hükümetin tüccara karşı çiftçiye, "ürününü hemen elinden çıkarma, bekleterek pazarlık gücünü artır" tavsiyesinde bulunduğunu hatırlatarak, bu taktiğin piyasa koşullarında teorik olarak doğru olduğunu ancak çiftçinin gelir düzeyinin son yıllarda 'fiyat desteklerinin azalması, pirim, Doğrudan Gelir Desteği ve mazot desteğinin zamanında ödenmemesi gibi' nedenlerle sürekli düştüğünü kaydetti. Yetkin bu durumda bulunan çiftçinin hükümetin telkinde bulunduğu taktiği uygulamasının mümkün olamayacağını ifade ederek, "Çiftçi zaten borçlanarak üretim yapmıştır. Bu borçlar nedeniyle haciz işlemleri ile karşı karşıyadır. Bu durumda ürününü bekletme olanağı yoktur" diye konuştu.
"Buğday Raporu 2004" araştırması sonuçlarına ilişkin olarak dünya ülkelerinde yıllık buğday üretiminde bir düşüş gözlendiği belirlendi. İşte dünya ölçeğinde Buğday Raporu verileri:

"1995-2003 yılları arasındaki rakamlara göre dünyada buğday ekilen alanlar 219 milyon hektardan 208.7 milyon hektara geriledi. Yine aynı yıllara göre dünyadaki toplam buğday üretimi 550 milyon ton-600 milyon ton arasında değişti. Bu durum dünya ölçeğinde sınırlı bir verimlilik artışını göstermekle birlikte, iklim koşullarının üretim dalgalanmalarında hala önemli rol oynadığı gözleniyor. ABD Tarım Bakanlığı verilerine göre raporda 2002-2003 piyasa yılında dünya buğday üretiminde 15 milyon tonluk bir gerileme oldu. Üretiminde yaşanan düşmeyle birlikte dünya buğday fiyatlarında artış gözleniyor. 2001-2002 piyasa yılında 128 dolar/ton olan dünya fiyatları, 2002-2003 yılında 163 dolar/ton ile en yüksek noktasına ulaştıktan sonra nisbi bir gerileme kaydetmiş."

Rapora göre fiyatların yükselmesinde dünya buğday arzında 2002-2003 piyasa yılında 25 milyon tonluk bir düşme gözleniyor.

TÜRKİYE BUĞDAYDA NE YAPMALI?
Türkiye'nin buğday ve tarım stratejisi konusunda da tavsiyelerin yer aldığı raporda şu görüşlere yer veriliyor:
"Buğdayla birlikte stratejik ürün olan şeker, mısır, tütün gibi ürünlerde Türkiye'nin Dünya Ticaret Örgütü'nün uyguladığı kararlara karşı, mevcut durumda en azından önümüzdeki dönemde stratejik ürünlere yönelik destekleme politikalarının sürdürülmesi için bir pazarlık yürütülmesi.

Bu ürünlerin 'özel ve hassas' ürünler kategorisine alınarak, tartışılmakta olan asgari destek istisnasının gelişmekte olan ülkeler için yüzde 10'nun altına düşürülmemesi konusunda ısrarcı olunması. İşletme büyüklükleri artırılmalı; bunun için kooperatifleşme ve yatırım teşviklerine ağırlık verilmeli. Çiftçi alacakları gecikmeden ödenmeli. Mazotu ucuz tarifeden almasına yönelik bir teşvik uygulamasına geçilmeli. TMO piyasada daha aktif rol almalı. Teknolojinin geliştirilmesine ağırlık verilmeli, verimlilik ve kalitenin artırılması gerekli. Tarımsal araştırma ve geliştirme kuruluşları geliştirilmeli ve desteklenmeli. Çiftçinin sulamada kullandığı elektriğin fiyatı ucuzlatılmalı, elektrik borçları yeniden yapılandırılmalı. Toprak analiz laboratuarlarının sayısı artırılmalı. Tarımsal ilaçların kullanılması açısından da eğitim ve piyasa denetimi geliştirilmeli. Doğal afetlerden zarar gören çiftçilerin zararları karşılanmalı."

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler