BURSA (İHA) - Tarım Bakanlığı, çiftçinin daha organize üretim yapması ve Avrupa Birliği fonlarını kullanmaya alışmasını sağlamak için 500 milyon YTL'lik bir fon oluşturarak, 3 Haziran'a kadar proje hazırlayıp müracaat edenlere bir kısmı hibe olmak üzere maddi kaynak sağlayacak.
Uludağ İhracatçılar Birlikleri Konferans Salonu'nda yapılan toplantıda, kırsal kalkınma yatırımlarının desteklenmesi projesi tanıtıldı. Tarım sektörünün önündeki en büyük engellerin hukuki engeller olduğunu ve büyük kısmının kaldırıldığını ifade eden Tarım Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları, "Bu engellerin kaldırılmasının altında imzası olanlara minnettarız. Tarımda kırsal kalkınma projesi adı altında farklı bir başarı elde ettik. Avrupa komisyonuna şimdiye kadar 19 ülke katıldı. Bizim yaptığımız çalışmanın konusunun hiç bir ülkede olmadığını gördük. Biz bu çalışmaları yapıyoruz, ama benim asıl yüreğimi sızlatan gelecekte yüz yüze geleceğimiz bir kota meselesi var ki, Avrupa Topluluğu 22 ürünü ortak piyasa içine almış. 22 tane ürünle tarımı yürütüyor. Biz buna bir de çayı ilave ettik. Bizi, hepimizi çok yakından ilgilendiren müzakere görüşmeleri içinde karşımıza çıkacak en önemli sorun şu. Mesela Türkiye'de 11.8 milyon sütün mandıralarda dahil 3 milyon tonunu kayıt altına alabiliyoruz. Orada kota görüşmelerimizde bize, 'Sizin 3 milyon ton sütünüz kayıt altında, bir litre fazla süt üretirseniz litre başına 30.1 avro ceza ödersiniz' diyecekler. Sütün satış fiyatından çok ceza ödemeyle karşı karşıyayız. Mutlaka tüm örgütler birbirimize destek olmalıyız. Ateş çemberi içindeyiz. Onun için sütü kayıt altına alalım ve daha fazla süt üretelim. Bu zeytin yağında da böyle, su ürünlerinde de böyle" dedi. Projeyi çok önemsediklerini belirten Mirmahmutoğulları şöyle devam etti:
"Bu proje ilk etapta Dünya Bankası kredisi ile 16 ilde uygulanan sonra siyasi iradenin kararı ile 81 ile yaygınlaştırılması gündeme getirilen ve 200 trilyon gibi kaynak ayrılan bir proje. Bu proje emek verenin katma değerinin de emek verende kalmasını getiriyor. Tüm tarımsal ürünlerde ambalajlama, depolama gibi bütün birinci işlemler köyde olacak şekilde, yüzde 50 yatırım tutarını devlet veriyor. Birlik, üretici, şirket olmak kaydı ile mutlaka her türlü üyesi çiftçi olan örgütler kredi için başvurabilecek. Ferdi başvurularda devlet 25 bin YTL hibe, birlik ve örgütlü başvurularda ise 175 bin YTL hibe, alt yapı teknolojilerine yatırım yapanlara ise yatırım tutarının yüzde75'i hibe olarak verilecek. Devlet diyor ki, yüzde 50'si benden, diğer yarısı sizden. Üretimden elde etiğiniz karın kat kat üstünde olarak, sizi işleme, paketleme, ambalajlama tesisine kavuşturacağız. Ürünün ikinci işlemesini yapacak olanlar sizin ayağınıza gelecek. Bu projeden mutlaka yararlanmalıyız. Bu kaynağı kullanmanın şartlarına göre çiftçi de elini taşın altına koyacak ben de ona kaynak aktaracağım. AB fonlarından da en iyi şekilde yararlanabilmemiz için bu proje bir ön pratiktir. Bunun başvuru tarihi 3 Nisan'da başladı ve 3 Haziran'da bitecek. Siz il müdürlüğüne başvuracaksınız elinizdeki projelerle. Gerekli kontrollerden geçtikten sonra hibe sözleşmesi imzalanacak, size kredi sağlanacak. Bu projeyi çok önemsiyoruz, gelecek yıllarda bu destekleri AB fonları ile daha da artıracağız. Kırsal kesimden şehre göçü önleyerek, maliyetten devleti kurtaracağız. Bu tür maliyetleri yine o kesimde harcayacak projeler üreteceğiz."
"YILLARDIR ÇİFTÇİNİN AĞZINA BİR PARMAK BAL ÇALINMIŞ" Bir hafta önce çıkan Tarım Çerçeve Kanunu'nda çok büyük yenilikler getirildiğini kaydeden Mirmahmutoğulları, "Bu yeniliğin gereğini yapmaya hazırız. Türkiye'yi toprak, coğrafya ve iklim şartları göz önüne alınarak incelediğimizde, toplam 24 çeşit zenginlik gördük. Başka hiçbir yerde bu zenginlik yoktur. 24 çeşit bölge veya havzaya ekoloji olarak, bitkisel olarak çeşitlilik arz eden bu bölgelerimize yönelik özel proje ve desteklemeler uygulayacağız. Avrupa topluluğunda Türkiye'nin en iyi rekabet edebilme üstünlüğü, hobi kültür tarımına ülkemizin elverişli oluşudur. Türkiye'de hangi ürün nerede yetişiyorsa, hem iç, hem dış piyasada rekabet edebilir ürün hangisi ise, o ürüne yükleneceğiz. Burada birinci amaç, sizin karınızı artırmak, ikinci ise Avrupa pazarlarında rekabet gücünüzü artırmaktır" diye kaydetti.
AK Parti Grup Başkan Vekili Faruk Çelik ise, Avrupa Birliği sürecinde Türkiye'de yeni yasal düzenlemeler başladığını açıklayarak, "Türkiye'de tarım kesimi 30 milyonu ilgilendiren bir kesim. Bu sektör, ciddi bir kabuk değiştirme içinde bulunuyor. Bu yasal düzenlemelerle şimdi tarlaya, bahçeye, ambalaja ve ihracata dönük noktaya doğru ilerliyoruz. Bu modernizasyonu sağladığımız an, Türkiye'de pazarlama sorunu olmayacak. Yani siz geniş ülkelere kendi metotlarınızla ürettiğiniz bir şeyi satma şansına sahip değilsiniz. Artık yeni anlayışa ufkumuzu teksif etmemiz gerekiyor. Yeni anlayış içerisinde tarımın modernizasyon ve tarım kesiminin ayağa kalkmasını sağlayacağız. Sanayide istihdam yüzde 11'lerin üzerinde, ama tarım bu konu ekside görülüyor. Bunlar arazi durumundan, geleneksel tarımdan, üretim, ihracat, ambalaj bağlantısından kaynaklanıyor. Tarım Bakanlığı'nın destekleri neticesinde, üreticimizin ufku bu istihdam meselesini yenecektir. Yani tarım kesimi hep ağzına bal çalınarak bugünlere geldi. Artık böyle gelmiyeceğinin garantisi biziz. Bugünkü yaptığımız toplantının içeriğinde 250 milyon YTL'lik bir kaynak var diyoruz. Bu kaynaktan ülkedeki çiftçimiz, Bursalı çiftçimiz nasıl istifade eder onu düşünüyoruz. Ortada bir değer var, bir geçek var, bunun çiftçiye kısa sürede yansıması için gayret ediyoruz. Yoksa yapacağız, edeceğiz mantığıyla, Türkiye'de artık ne buna inanacak çiftçi var, ne de yapabilecek bir siyasetçi" şeklinde konuştu.
Bursa Valisi Nihat Canpolat ise, bakanlığın verdiği destek ve teşvikin yeteri kadar kullanılamadığını belirtti. Eskiden kalma metotlarla bir yere varılamayacağını bildiren Canpolat, tarımda atılacak yeni adımlar ile Bursa ve Türkiye'nin adının en iyi şekilde duyurulması gerektiğini bildirdi.
Ziraat odaları temsilcileri, çiftçiler ve yetkililerin katıldığı toplantıda, desteklemeler hakkında bilgiler verildi.