Kazan, yaptığı yazılı açıklamada, müvekkilinin Yargıtay'daki duruşmasının 2 Nisanda başladığını, bu dava ile Erzurum'daki dava arasında fiili ve şahsi bağlantı bulunduğu için dosyanın celbiyle incelenmesi ve birleştirilmesinin istendiğini, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin de bu isteği değerlendirebilmek amacıyla dosyanın geciktirilmeksizin özel bir kurye aracılığıyla gönderilmesine karar verip duruşmayı 14 Mayısa ertelediğini hatırlattı.
Söz konusunu duruşma tarihine kadar Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin dosyayı göndermediğini, bunun üzerine Yargıtay 11. Ceza Dairesinin mahkemenin ilgilileri hakkında suç duyurusunda bulunulmasına ve dosyanın geciktirilmeksizin özel bir kurye aracılığıyla getirtilmesine karar vererek, duruşmayı 28 Mayısa bıraktığını ifade eden Kazan, bu defa da dosyanın yapılan bir itirazın değerlendirilmesi için Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiğini ve duruşmanın 11 Hazirana bırakıldığını anımsattı.
''Ne var ki, yine sokaktan gelen kişinin işten el çekmiş mahkeme heyetini reddettiği gerekçe gösterilerek dosya bir kez daha Diyarbakır'a gönderilmişti. Bu nedenle 11 Haziran 2010 tarihinde de Yargıtay incelemesi yapılamadı. Duruşma 18 Hazirana bırakıldı'' diyen Kazan, önceki gün dosyanın Ankara yerine İstanbul'a gönderildiğini ifade etti.
Kazan, daha sonra şunları kaydetti:
''Böylece dosyamız daha savcılık aşamasında Erzurum-İstanbul, İstanbul-Erzurum seferleriyle başladığı gezisini, Erzurum-Diyarbakır, Diyarbakır-Erzurum gezisiyle tamamlayıp bir daha İstanbul'a gelerek yine Ankara'ya ulaşmadan binlerce kilometre yol yapmış oldu. Yani, tam bir skandal yaşıyoruz. Bırakalım, müvekkilimiz İlhan Cihaner'i 10 tutuklusuyla oradan buraya, buradan oraya şehir şehir dolaşan ama Yargıtay'ın 4 ayrı ara kararına rağmen Ankara'ya gönderilmeyen bir dava. Türkiye'de ve hukuk devleti olduğunu iddia eden hiçbir ülkede rastlanılmayan ve rastlanılmayacak bir örnekle karşı karşıya bulunduğumuzu belirtmeyi görev sayıyorum.''
Yargı kararlarına uyulmamasının kesinlikle suç olduğunu ve bunu yapan herkesin mutlaka cezalandırılacağını, bunun hukuk devletinin kaçınılmaz gereği olduğunu belirten Kazan, yargıda görülen benzer örneklerin yargıya götürüldüğünü ve olumlu sonuçlar alındığını kaydetti.
Kazan açıklamasında, ''Şimdi müvekkilimiz için yargısız infaz yürüten ve ısrarla dosyayı göndermeyenler aleyhine dava açacağımızın bilinmesini istiyoruz. Ayrıca, bu konuda ve hukukçu sıfatıyla bilgi kirliliği yaratanları, iyi tanımanızı istiyorum'' ifadesini kullandı.