Çin’de bir süredir eş değiştirme ve grup seks klüplerinin varlığı biliniyordu. Internet aracılığıyla birbirleriyle tanışan üyelerden oluşan böyle bir grubun faaliyetleri geçtiğimiz ay ilk defa ‘dava konusu’ olunca, Çin’de ‘cinsel özgürlüğün sınırları’ kavramı da tartışmaya açıldı.
Geçtiğimiz ay 53 yaşındaki üniversite profesörü Ma Yaohai ve 21 kişi güneydoğu Çin’deki Nanjing kentinde “grup halinde ahlaksızlık yapmak” suçundan beş yıl hapis cezası istemiyle mahkemeye çıkarıldı. Böylece 1997 yılında çıkarılan bir yasa ilk defa uygulanmış oldu ve ince ayrıntılara bolca yer verilen duruşma Çin’de geniş ilgi uyandırdı.
Davaya gösterilen bu büyük ilginin ardında “eş değiştirme” tarzına yönelik merakın yanısıra, modern ahlak sistemini yerleştirmeye çalışan bir ülkede ‘cinsel özgürlük’ kavramının da tartışmaya açılmış olması yatıyor.
Profesör Ma Yahai savumasında “Evlilik su gibidir, onu içmeniz gerekir. Ama eş değiştirme şarap gibidir. Hoşlanırsanız içersiniz, hoşlanmazsanız içmezsiniz..” ifadesine yer vererek, devletin “yatak odası mahremiyetine” saygı göstermesi gerektiğini ve eş değiştirme klübünde gerçekleşen etkinliklerin ‘bireylerin özgür iradeleriyle giriştiği ve kimseye zarar vermeyen’ faaliyetler odluğunu vurguladı. 7 Nisan’daki başlayan duruşmasında “Toplumsal düzeni ben nasıl bozabilirim? Evimde olup biten benim şahsi meselemdir” diyen Ma Yahai’nin Quinhai Bölge halk mahkemesinin Perşembe gün açıklanacak kararıyla serbest kalması bekleniyor.
Ma Yahai’nin savunması, evlilik dışı lişkilerin ve fuhuşun artık kanıksandığı Çin’de geniş yankı buldu. Ekonomik reformlar sonrası özellikle son 20 yılda hızla değişen Çin, cinsel özgürlüğün sınırlarını ‘yasalarla’ belirlemeye çalışırken, Çinliller ise hükümetin yatak odalarına karışmaması gerektiğini vurguluyor.