PEKİN (İHA) - Çin'de düşünce özgürlüğünün kısıtlanması ve haber alma hakkının engellenmesine son örnek, Deutsche Welle'nin internet sitesinin hükümet tarafından bloke edilmesi oldu. Düşünce özgürlüğü savunucuları, hükümetin uygulamasını protesto eden kampanyalar başlattı.
Çin'de, insan hakları ve düşünce özgürlüğü alanında yaşananlar, trajikomik bir hal aldı. Bir taraftan Çin Ulusal Halk Kongresi'nde insan haklarına ilişkin yeni ilkeler belirleniyor. Diğer taraftan da devlet, halkın haber alma hak ve özgürlüğünü engelliyor. Hükümet son olarak, Deutsche Welle'nin internet sitesini bloke etti.
Geçtiğimiz yıl Ekim ayında rejim muhalifi Du Daobin, düşüncelerini açıkladığı için tutuklanmıştı. Du Daobin'in serbest bırakılması için Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, İnsan Hakları İzleme Komitesi (Human Rights Watch) ve Uluslararası Yazarlar Derneği PEN bir girişim başlattı.
Hükümetin internet yayıncılığıyla ilgili çıkardığı son yönerge, ağır sansür hükümleri getiriyor. Talimatlara uymayan internet sunucularının yayın lisansları ellerinden alınıyor. İnternet siteleri kapatılıyor.
Bu baskı ve sansür stratejisine karşın Çin'de yeni internet siteleri açılmaya devam ediyor. Yeni internet sağlayıcıları aracılığıyla hükümetten bağımsız hizmete giren bu siteler, iktidarı eleştiren platformlar oluşturuyor. Çin'in tanınmış rejim muhaliflerinden edebiyat eleştirmeni Liu Xiaopo, düşünce özgürlüğü savunucularının internet ortamında biraraya geldiklerini anlattı. Xiapo, "Geçtiğimiz yıl psikoloji öğrencisi Liu Di, internettte yayınlanan eleştirisi nedeniyle Pekin'de tutuklandı. Liu'nin serbest bırakılması için internette bir imza kampanyası başlatıldı. Ardından Du Daobin, geçtiğimiz yıl Ekim ayında tutuklandı. Bir ay sonra Çin'deki entellektüeller, Başbakan Wen Jiabao'ya açık bir mektup yazarak internette yayınladı. Şimdiye kadar 2 bin imza toplandı" dedi.
Sanal ortamda oluşturulan bu ağlar, hükümeti korkutmaya yetiyor. Çünkü her geçen gün yeni üyeler ve sempatizanlar hükümetin icraatlarını eleştiriyor. Tutuklanan rejim muhaliflerini kurtarmak için başlatılan kampanyalara, ülke dışından, örneğin Amerika'dan da destek geliyor. Tutuklu yakınları, cezaevi koşullarına dair bilgileri internet aracılıyla dolaşıma sunuyor.
Sanal alemde hükümet alehtarı kampanyalara katılanlar arasında avukatlar da bulunuyor. Şubat ayında 100 avukat yine sanal ortamda düşünce özgürlüğüne ilişkin kanunların değiştirilmesi için hükümete açık bir mektup yazarak, imza kampanyası başlattı. Eylemin önde gelen isimlerinden avukat Li Jianqiang şunları söyledi: "Kanunlara göre her vatandaşın düşünce açıklama ve hükümeti eleştirme hakkı var. Biz bu hakkımızı kullanarak hükümetten talepte bulunuyoruz. Amacımız, daha az insanın sadece görüşünü açıkladığı için tutuklanmasını önlemek"
Yetkililer, rejim muhalifleri ile hukukçuların ortak kaleme aldığı mektubu yayınlayan siteleri hemen bloke ediyor. Eylemciler ise, mektubu elektronik posta aracılığıyla daha fazla insana ulaştırıyor. Yani şu aralar Çin'de hükümet ile düşünce özgürlüğü savunucuları arasında bir köşe kapmaca oynanıyor.