BİZE ULAŞIN
Çin'in Washington Büyükelçisi Cui Tiankai, Washington-Pekin ilişkilerinde son dönemde yaşanan gerginliklerin kutuplaştırıcı bir ortam yarattığını belirterek "Bu ülkede bazı çevreler, Çin'in iktidar partisini ve ulusal sistemini suçlayarak Çin ve ABD arasında ekonomi, teknoloji ve ideoloji alanında bir 'Berlin Duvarı' örmeye çalışıyor." dedi.
South China Morning News gazetesinde yer alan habere göre, Büyükelçi Cui, ABD-Çin İş Konseyi'nin Washington'da düzenlediği yemekte konuştu.
Washington'ın Çin yönetimine yönelik eleştirilerini ve ticaret alanında aldığı sert tedbirleri eleştiren Cui, "Süregelen ticari anlaşmazlıkları kullanan bazı yıkıcı güçlere karşı uyanık olmalıyız. Kutuplaştırma, yeni Soğuk Savaş, medeniyetler çatışması fikirleri burada rağbet görmeye başladı. Bu ülkede bazı çevreler, Çin'in iktidar partisini ve ulusal sistemini suçlayarak Çin ve ABD arasında ekonomi, teknoloji ve ideoloji alanında bir 'Berlin Duvarı' örmeye çalışıyor." ifadelerini kullandı.
- "Hong Kong ve Sincan yasaları inatçı ön yargının ürünü"
Cui, ABD Kongresinin Hong Kong Özel İdare Bölgesi ve Sincan Uygur Özerk Bölgesi ile ilgili kabul ettiği yasaların ve Amerikan yönetiminin Pekin'e yönelik eleştirilerinin "inatçı bir ön yargı ürünü olduğunu" savundu.
ABD Başkanı Donald Trump, geçen hafta Kongre'nin kabul ettiği Hong Kong İnsan Hakları ve Demokrasi Yasası'nı onaylamıştı.
Yasa, ABD yönetiminin Hong Kong'un "tek ülke, iki sistem" ilkesi çerçevesinde özerk statüsünün korunup korunmadığına bakarak bölgeye tanınan özel ticaret statüsünü yıllık olarak gözden geçirme yetkisi tanıyor.
- Uygur Müdahale Yasası
ABD Temsilciler Meclisi salı günü de Uygur Müdahale ve Küresel İnsani Birleşik Tepki Yasası'nı bire karşı 407 oyla kabul etmişti.
Yasa, ABD yönetiminin Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde etnik azınlıkların kitlesel olarak kamplarda tutulmasından sorumlu yöneticileri tespit edip yaptırım uygulamasını öngörüyor.
Geçen ay uluslararası basına sızan gizli belgeler, Pekin yönetiminin "eğitim merkezi" olduğunu öne sürdüğü kampların cebir yoluyla ideolojik biçimlendirme için kullanıldığı iddialarını yeniden gündeme taşımıştı.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi, temmuzda yaptığı açıklamada, bölgede Uygur Türkleri ve diğer Müslüman topluluklara mensup insanların gelişigüzel alıkonulmasına son verilmesi çağrısında bulunmuştu.
