BİZE ULAŞIN
Sağlıklı olan baharatlar denildiğinde ilk akla tarçın geliyor. Tarçının etkileri saymakla bitmiyor. Tatlılara, içeceklere yoğun aroma ve koku veren tarçın kış aylarının vazgeçilmez baharatları arasında bulunuyor. Tarçının faydaları birçok kişi tarafından biliniyor. Ancak fazla kullanılan tarçının zararları yeteri kadar bilinmiyor. Bariatrik Cerrahi Diyetisyeni Cansu Arslan, fazla tarçının zararlarını açıkladı. Özellikle bazı hastalıklar sahip kişilerin tarçın kullanmaması gerekiyor.
Bariatrik Cerrahi Diyetisyeni Cansu Arslan, tarçının kan şekeri ile kolesterol düşürücü etkisinin olduğunu söyleyerek, "Tarçın, uzun yıllardır aromasıyla bitki çaylarında, yemeklerde, tatlılarda mutfağımızda kabuğu ve toz hali kullanılan bir bitkidir. Tarçın üzerine yapılan çalışmalar gösteriyor ki kan şekeri ve kolesterol düşürücü etkisi vardır. Vücutta insülin hormonunun kullanımını artırır. Tokluk süresini uzatır. Bu özelliği zayıflama diyetlerinde olan, insülin direnci olan bireyler için önemlidir. Aynı zamanda antibakteriyel olan tarçının mevsim geçişlerinde, havaların soğumasıyla artan soğuk algınlığı, grip, nezle gibi hastalıklarda da kullanımı artar. Ancak her bitkide olduğu gibi tüketeceğimiz bitkinin nereden alındığı, kullanım şekli ve günlük alım miktarı etkisini doğru alabilmek için önemlidir” diye konuştu.
Arslan, Tarçındaki Kumarin kanın pıhtılaşmasını önleyen organik bir bileşik olduğunu söyleyerek, “Tarçının toz ya da kabuk hali kuru, serin yerde muhafaza edilerek saklanmalı. Tarçın türlerinden Cassia (Çin) ve Seylan (Gerçek) tarçın olarak 2 başlık altında bahsetmek mümkün. Cassia tarçın, marketlerde sıkça gördüğümüz dış kabukları kalın ve ortasında boşluk olan tarçındır. Seylan tarçınına göre daha fazla Kumarin içerir. Kumarin kanın pıhtılaşmasını önleyen organik bir bileşiktir. Ancak bizim önerdiğimiz ve potansiyel olarak daha faydalı tarçın ise Seylan tarçındır. Seylan tarçının Kumarin içeriği düşüktür, bu güvenli kullanılabilirliğini artırır. Seylan tarçını ayırt edebileceğimiz özellikleri de vardır. Seylan tarçının rengi daha açık bir kahverengidir, tadı hafiftir, iç kısmında yumuşak katmanlar ve kıvrımlar vardır, boş değildir. Satın alınırken bu özellikler aranmalıdır” dedi.
Arslan, tarçını nasıl tüketeceğimize değinerek, “Tarçın kullanımına baktığımızdaysa günlük 1 bardak kaynar suya en fazla 1 çay kaşığı, 5 gram toz tarçın eklenebilir ya da 1 kabuk tarçın eklenip 3-4 dakika demlenebilir. Böylece çayı hazırlanmış olur. Tarçını suya akşamdan ekleyip sabah tüketmek doğru bir kullanım değildir. Soğuk suda 30 dakika bekletilip tüketilebilir. Gebeler, kalp ve diyabet hastaları kullanımı için hekimine danışmalı. Astımı, mide ve bağırsak ülseri ve tarçın alerjisi olan bireyler ise tarçın kullanmamalıdır” ifadelerini kullandı.
Çin tarçını fazla miktarda tüketildiğinde kumarin isimli bileşik yüksek miktarlarda alınacağı için sağlığa zararları olabilir, karaciğere zarar verir. Hayvan çalışmalarında yüksek kumarinin akciğer, karaciğer ve böbrek kanseri riskini artırdığı gösterilmiştir.
Çok fazla tarçın tüketenlerde ağız yaraları ortaya çıkabilir. Tarçında bulunan sinnamaldehit isimli bileşiğin yüksek miktarları duyarlı kişilerde alerjik tepkilere sebep olabilir. Dil ve dişetlerinde şişme, ağızda yanma ve kaşıntı ve ağızda beyaz lekeler görülebilir; bunlar ciddi olmasa da rahatsız edicidir.
(İHA)
