Cinsel IQ son günlerde önem verilen cinsellik kavramlarından en önemlisidir. Cinsel IQ cinsellik hakkında kişinin bilgi ve şahsi becerilerini, bir takım değerlerini, kendini ve özelliklerini kabullenmesini, cinsellikle ilgili haklarını algılayabilmesini ve bu konuları objektif değerlendirmesini gerektiren ve bütün bunları birleştiren bir kavramdır.
Yani kişinin tercihlerini, duygularını , seks sırasında kokusu ve çıkarttığı sesler ile vücudunu, cinsel aktivitede limitlerini, yasak olan ve olmayan noktaları ve yaşamak istediği değişiklikleri muhakeme etmesi ve tüm bu faktörlerle kendini kabullenmesidir, ve bu nedenle iyi bir cinsel yaşamda önemi ölçülemez. İnsanlar, cinselliği yaşamaya hakkı olduğunu, kendini iyi hissetmeye hakkı olduğunu, başkalarının hoşlandığı şeylerden hoşlanmamaya hakkı olduğunu, normal olma baskısından kurtulabilmeyi, aşırı perfomans gösterme baskısından kurtulabilmeyi idrak etmelidir.
Seks hakkında öğrenilen bir çok şey yanlış, eksik veya utanmaya, suçluluğa ve korkulara dayalı olduğu için bunları kişinin beyninde pozitif bir süzgeçten geçirerek doğruyu bulma kabiliyeti cinsellikte çok önemlidir. Bu değerleri analiz ederken cinsel haklarımızla ilgili mesajları da iyi muhakeme edebilme kabiliyeti bakımından da cinsel zekanın önemli bir etken olduğunu söyleyebiliriz. Cinsel haklarımız nelerdir? Basite indirgersek: herkesin seksten zevk almaya hakkı olması, cinsel fanteziler kurmaya hakkı olması ve bunların Size veya bir başkasına zararlı olmaması, cinselliğe dair her türlü arayışın doğal olması. Dürüst ve saygılı olduğunuz sürece zevk aldığınız şeyler başkasına zarar vermemesi. Bu mesajların ışığında insanların seks sırasında kendi vücutlarını kontrol etmeye, cinselliği denemeye, seks başladıktan sonra dahi fikirlerini değiştirmeye, daha önce yaptığı bir şeyi bu defa kabul etmemeye ve teklif etmeye veya etmemeye hakları olduğunu muhakeme edebilmeleri açısından cinsel zeka son derece önemlidir.
Cinsellikle ilgili becerileri, bilgileri arttırarak, kendine ait olanları, hakları ve cinsel değerleri muhakeme etmeye yönelik geliştirmelerde bulunarak kişi cinsel IQ sunu tabii ki arttırabilir. Cinsellikle ilgili beceriler derken: Vücut nasıl çalışır, yaş ilerledikçe meydana gelen değişiklikler nelerdir, akıl-vücut ilişkisi nedir? Gibi konuların yanı sıra, cinsel yoldan bulaşan hastalıklar ve cinsel tecrübelerle ilgili konuları özümleme, seksin güzellik veya teknikle değil fizyolojik tavırlarla ilgili olduğunu kabullenmeyi kastetiyoruz.
Kişi uygun doğum kontrol yöntemlerini kullanarak, zevk alma ve partnerine zevk verme konusunda yaşayabileceklerini geliştirerek, cinsellik konusunda kendini ifade etme yollarını araştırarak cinsellikle ilgili becerilerini geliştirebilir.
3 önemli değeri muhakkak hatırlamak gerekir: razı olmak, kendine uygun noktalar konusunda dürüstlük ve partnerine karşı sorumluluk. Bu hisleri geliştirmeye yönelik çalışmalar da kişinin cinselliğe bakışını ve cinsel IQ’sunu arttıracaktır.
Seksin vücut görüntüsü ile hiçbir alakası yoktur. Mükemmel olmayan vücutlar da seksten zevk alır, partnerine zevk verir. Burada tarafların karşılıklı olarak dürüst ve saygılı olmaları, cinselliği bu şekilde yaşamaları önemlidir. Tatmin edici seksi oluşturan pozitif faktörler seks sırasında cinsel istek, tarafların müsaade yeteneği, haklarını değerlendirme yeteneği ,cinsellikle ilgili doğru bilgilere sahip olmaları, yeterli heyecanı hissetmeleri ve beyinsel konsatrasyon ile karşılıklı tensel kokunun birbirine çekici gelmesi olarak özetlenebilir.
Çift karşılıklı çekiciliğini yitirirse tekrar elde edebilir. Önemli olan bunu hangi noktada kaybettikleri konusudur. Çiftler birbirlerine karşı çekiciliklerini şu noktalarda yitirirler: Seks sırasında yetersiz olmaktan, anormal olmaktan çekinirlerse, seksle ilgili noktaları partnerleriyle konuşamazlarsa, seks hakkında hissettiklerini sözcüklerle ifade edemezlerse. Seks sırasında veya sonrasında partnerini yakın hissetmekle, birbirine dokunarak heyecanlanmayı beklemekle, fantezi ve arzularla ilgili suçluluk duymamakla ve erkek-kadın vücudunun nasıl çalıştığını karakterlerini değerlendirmekle tensel uyum ve karşılıklı çekicilik tekrar elde edilebilir.
Yaş ilerledikçe veya uzun birlikteliklerde cinsel istekte azalma, erkeklerde ereksiyon ve boşalma problemleri, kadınlarda lubrikasyon-kuruma- problemleri meydana gelebilir. Bu gibi faktörler cinselliği de mecburiyettenmişcesine tek düze ve rutin hale getirebilir. Bu rutin yaşam, çiftlerin yakın olması, arzularını ve arzulama arzularını muhafaza edebilmeleri, vücutlarıyla barışık olmaları, fantezilerini geliştirebilmeleri, cinsel tercihlerini gözden geçirmeleri gibi hususlarla önlenebilir.
Cinsel yaşamında sorunlu çiftler uzmanlara başvurduğunda öncelikle tarafları sorununu neden kaynaklandığını anlayabilmek için samimi davranmaya davet edilmektedir. Evlilik, iş, stres, seks hakkındaki düşünceler, geçmişte meydana gelmiş ve cinselliklerine negatif bir ivme kazandırmış olaylar üzerinde durulur. Kişiler çocukluğundan itibaren cinsel yaşam üzerine ne derece bilgilenmiş, günümüze kadar ne gibi deneyimler kazanmış, neleri bilip neleri yanlış değerlendiriyor hususları çok önemlidir. Bu eksiklikleri değerlendirip, vermiş oldukları bilgilerden yola çıkarak birbirine karşı davranışlarında ve konuşmalarında sıcak, samimi ve rahat olmaları gerektiği anlatmaya çalışılır. Bu çerçevede gerekirse davranış terapisi ve tıbbi destekle problemleri aşmaya çalışılır.
Renkli bir cinsel hayat için seksi bloke eden faktörleri terk etmek gerekir. Bu faktörler:
Partnere zevk vermeye isteksizlik, geçmiş veya şimdiki durumdan utanma veya suçluluk duyma, seks konusundaki güvensizlik, kontrolünü yitirme korkusu, ret edilme korkusu, öfkelenme, yakınlaşmaktan çekinme,partnerini veya kendini seks objesi olarak görememe
Gibi faktörlerdir.
Kişilerin dilediğince özgür olması, fantezilerini kurması, dürüstlük ve saygı çerçevesinde zevk aldığı şeyleri partnerine sunması, cinselliği ayrıcalıklı bir armağan olarak algılaması ve herkesin zevk almaya hakkı olduğunu kabullenmesi ile cinsel hayatları renklenecektir. Unutulmaması gerekir ki: eğlenmek te seksin bir parçasıdır. Çiftlerin bir arada olması, keyifli bir beraberlikleri olması ve beraber zaman geçirmeleri son derece önemlidir.
Çiftlere her beraberliğin ille sonuna kadar cinsel birleşmeyi içine alacak şekilde olmasını önermiyoruz. Zaman zaman dokunma ve okşamanın getireceği keyfe de ihtiyaç var. Tavsiyemiz, bu romantik düşünce tarzını da içeren cinselliktir.
Evli bir çiftin seks yapma aralıkları tamamen kişilere göre değişen bir durumdur. Hiçbir çift seks yapma aralığı az diyerek aşağılanmamalıdır. Ancak sürekli birlikteliklerde veya evliliklerde periyodik bir yaklaşımı öneriyoruz. Özellikle karşılıklı sıcaklığı muhafaza etmek açısından periyodik aralıkları önemli buluyoruz. Periyodik belirli aralıklarla tatmin edici birleşmeler aynı zamanda cinsel fonksiyonun devamı açısından da önemlidir.
Dönemsel olarak 20-40 yaşları arası seksin en yoğun yaşandığı, kadın ve erkeğin en aktif olduğu yaşlardır. Ancak bu yaş aralığının dışında da, arzulanma arzusunu, vücuduyla barışık olma arzusunu, orgazm tecrübesini, fantezilerini iyi değerlendiren her birey hayatı boyunca cinsel yaşamını devam ettirebilir.
Seksin korkutucu çekince içinde değil, samimi ve açık olarak konuşulması mutlu bir cinsel yaşam için bir gerekliliktir. Çiftler birbirine hoşlandığı şeyleri söyleyebilmeli, kendini seks sırasında iyi ve rahat hissetmeli, seksin bir performans gösterisi veya ‘normal’ olması gerektiğini düşünmemelidir. Bu da ancak karşılıklı konuşarak mümkün olur. Ayrıca unutulmamalıdır ki, çocuk sahibi olmak cinsellik açısından önemli bir faktör değildir. Çiftler günlük yaşamlarına göre cinselliğe ayıracakları zamanı seçmeli ve bu zaman zarfında özellikle birbirlerine konsantre olmalıdır.
**Prof. Dr. Halim Hattat
**
Hattat Hastanesi Üroloji Bölüm Başkanı
Cerrahpaşa Tıp Fak. Androloji Bilim Dalı Başkanı