Kurttepe Mahallesi'nde oturan ilköğretim 2. sınıf öğrencisi 8 yaşındaki Mehmet Körümdük, 19 gün önce yaşıtı olan kuzeni Mehmet Kobal ile Seyhan Baraj Gölü'ne yüzmeye gitti. Yüzme bilmeyen kuzenlerden Kobal kurtulurken, Körümdük ise boğuldu. Körümdük'ün boğulmasıyla ilgili soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı İbrahim Savaş Arı, anne Raziye Körümdük'ün (38) oğluna özenle bakmayıp boğulmasında kusuru olduğu iddiasıyla dava açtı.
Savcı iddianamesinde, "Şüpheli, oğlu olan Mehmet'i evinin önünde oynarken bırakıp alışveriş için evinden ayrıldığı, evine döndüğünde onu bulamaması üzerine yapılan araştırmalar sırasında oğlunun Seyhan Baraj Gölü'nde boğularak öldüğü, şüphelinin oğluna gerekli özenle bakmaması nedeniyle belirtilen suçu işlediği anlaşılmıştır" denildi.
2 çocuğundan birinin ölmesinin acısını yaşarken Adana 11. Asliye Ceza Mahkemesi'nde hakkında 2 yıldan 6 yıla kadar "taksirle ölüme neden olmak" suçundan dava açılan anne Raziye Körümdük, ikinci acıyı yaşadığını, tek oğlunun ölümünden sorumlu olmakla suçlanmasına kahrolduğunu söyledi. Önümüzdeki günlerde tutuksuz yargılanmaya başlanacak Körümdük, "Eşim Irak'ta çalışıyor. Ben de mecburen evi geçindirmek için çalışıyorum. Evimizin inşaatı için kardeşimle malzeme almaya gitmiştik. Oğlum evin önünde kuzeniyle oynuyordu. Uzaklara gitmezdi. Kendisini yalnız bırakmış değilim. Hangi anne oğlunun ölümünü ister? Bu davayla ikinci kez yıkıldım" dedi.
Anne Raziye Kömürdük, 8 yıldır oğluna özenle baktığını, onun tırnağına bile zarar gelmesine dayanamayacağını ifade ederek, "Hangi anne oğluna zarar gelsin ister. Çocuk benim çocuğum, dünya güzeli oğlum. Bu mahallede 2 ay içinde 3 çocuk boğuldu. Baraj gölüne bir önlem alsınlar. Ben ifademde jandarmadan bunu istedim. Başka bir şey söylemedim" diye konuştu.
Oğlunun fotoğrafını gazetelerde görünce parçalandığını, ilaçlarla ayakta durduğunu söyleyen Körümdük, "Bir tanem oğlumdu o benim. Kıymetsiz mi bana? Ben çocuğumun kaşına gözüne doymamışım. Sinir ilaçları ile bugün ben ayakta duruyorum. Nasıl bir baskı, nasıl bir şey bu anlamıyorum?" diyerek gözyaşlarına boğuldu.
Baba Erol Körümdük ise, açılan dava ile ikinci kez yıkıldıklarını, eşinin çocuğuna bakmamasının söz konusu olmadığını, bu davaya çok şaşırdıklarını söyledi.