HABER

"Çocuk düşünüyordum ama.."

Tan Sağtürk Bergüzar Korel'den ayrıldıktan sonra yaşadıklarını Balçiçek Pamir'e anlattı.

Balet ve oyuncu Tan Sağtürk Söz Sende'de Balçiçek Pamir'in sorularını yanıtladı. Bez Bebek dizisinden söz edildiği sırada Balçiçek Pamir'in 'Bir çocuğun olsun diye düşünmüyor musun?' sorusuna Tan Sağtürk, "Düşünüyordum ama...Bakalım şimdi ne olacak. O da bir açlık duygusu veriyor. İnsan 'Keşke bir çocuğum olsa.' diyor" şeklinde yanıtladı.

Dans ile ölümden öç alıyorum diyorsunuz bu ne iddialı bir laf ne demek istiyorsunuz bunu derken?

Gerçekten iddialı bir laf bize sık sık sorulan bu işi yaparken ne hissediyorsunuz diye çünkü büyük eserlerde dans ediyorsunuz ve kitleleride etkiliyorsunuz ama sizin ne hissettiğiniz çok önemli biz dansçılar arsında çok konuştuk bize ne katıyor bu diye bazen bu çok uç noktalarada taşındığı oluyor hani zor bir günümdü bugün hiç birşey hissetmedim çok nadir diyoruz. Sanki sahne gerçek hayatmış gibi oradan indikten sonra suni bir hayata akıyormuşuz gibi. Çok zor bir sanat dalı rutin olarak çalışmanız gerekiyor ve bazen hasta olabiliyorsunuz.

Evet sen gerçekten ölümden döndün değil mi? Bir anlamda hayata tekrardan başladın kalp ameliyatı olanlara öyle derler bilmiyorum ama doğru mudur? Ondan sonra dansında ne gibi değişiklik oldu?

Kalbinizde bir müdahale olmuş oluyor tabi nasıl bir değişiklik oldu derseniz çok daha iyi hissettim kendimi. Çok uzun süre dans edemedim nakahat döneminde ama artık daha sağlıklı hissediyorum kendimi. Eskiden biraz çalışmadan sonra mutlaka dinlenirdim sonra tekrar çalışırdım. Artık o dinlenme zamanları kalktı. İnsanlarla artık daha sempati kurabiliyorum, daha yakınlaşabiliyorum. Hayatı, o zevkleri daha paylaşmayı tercih ediyorum. Tek başıma yaşamayı yeğlemiyorum ama diğer taraftan da kırıcı bir durum olursa da çok fazla umursamıyorum.

En son şu olayda bile biliyorum, konuşmak istemiyorsun ama, bütün Türkiye büyük keyif alarak izledi. Bergüzar Korel'le hatta benim programıma katılmıştın, çok güzel anlatmıştın. Ben senin o haline bayılıyorum tutkulu yaşıyorsun herşeyini gözlerin parlayarak anlatıyorsun.

Şimdi bazen insanların beklentileri yakın çevre de olsa uzaktaki bir gazeteci de olsa hep böyle daha gizemli kalması, gizemli tutmaya çalıştık. Aslında mümkün olduğunca etrafta görünmedik.

Öyle ama anlattığın zaman çok güzel anlattın.

Evet sorulduğu zaman da anlattım. Çok sevdim ve beni çok sevdi diyebiliyorum. Bu çok özel birşey. Özellikle Bergüzar için çok yıpratıcı geçti bu dönem. Çok fazla üzerine gelindiğini düşünüyorum. Bunu da hak ettiğini düşünmüyorum. Çünkü onun annesi, babası ve kendisi çok vasıflı insanlar benim korumam gerektiğini düşünüyorum bu durumlarda .

Ama çok fazla düşünmediğimiz şeyler yazıldı çizildi. Siz sustukça ve ayrılığın nedenini açıklamadıkça da haklısnızda kimseyi de ilgilendirmez açıkcası ama sen de biliyorsun bir sürü komplo teorileri üretildi para, aldatma sen nasıl etkilendin bundan ona rağmen yine sustun.

Şimdi açıklama yapmak gerekirdi baştan ama bir ilişki başlıyor ve bitiyor bu normal aramızda kuvvetli bir şey vardı. İlişkinin bitmesi de çok normal tabiatında insanların olan şeyler bunlar.

Sen öyle karşıladın mı?

Şimdi 40 yaşın olgunluğuyla karşılamak lazım 20'li yaşlarda yaşasaydık belki de bunları....

Perişan olurdun değil mi?

O da aynı şekilde ama artık bunu daha metanetle karşılamak lazım. Fakat belki de böyle şeylerin konuşulmasına ihtiyaç vardı ki ilişkiler hakkında insanlar dirençle karşılaşmayınca her türlü fantastik düşünceyi ortaya attı. Yazılan çoğu şeyin bu mesele ile ilgisi yok. Tek şey doğru ilişkinin bittiği.

Onu zaten siz söylediniz buna inanmamak mümkün değil yani.

Ama erkeklerin ve kızların konumları farklı farklı değerlendiriliyor ülkede, Bergüzar açısından çok sağlıklı şeyler olmadı. Bunlar belki de orada bir menejer aracılığıyla bir açıklama yapabilirdi. Ben de onun adına konuşmak istemedim. Çünkü daha çok onu ilgilendiren meseleler bunlar.

Kriz ortamında birbirinize telefon açıyormuydunuz ben bir açıklama yapacağım diye konuştunuz mu? Gerçi ünlülerin aşkı nasıl olur bitince de zor yani işiniz.

İlk önce bizim aramızda bir husumet yok onu söyleyeyim. Çok da konuşmak istemiyorum bu konu hakkında ama husumet yok. Gayet modern insanlar gibi kendi aramızda bu kadar şey yaşadıktan sonra yüzünü çevirmiş insanlar olmamalıyız diye düşünüyorum. Hayatta ne zaman ne olacağı belli değil. Dostlukların seviyelerinin nereye gideceği hiç belli değil. Bazen yıllarca konuşmazsınız ama dostsunuzdur aranızda bir bağlantı kalır. Ben keşke diyorum gazeteci arkadaşların Bergüzar'a karşı bu kadar acımasız olmamalarını dilerdim.

Bir konuda sana da acımasız davranıldığını düşünüyorum. Şu para verme mevzu o başka bir noktaya çekildi. Sanki kız arkadaşına para vermeyen Tan Sağtürk imajı yaratıldı. Sen Türkiye'de sevilen bir kişisin bir anda farklı bir adamla tanıştık gibi oldu. Katılıyor musun buna?

O kadar çok şey atıldıki ortaya. Zaten ilişkilerde para verme vermeme gibi durumlar oluyorsa zaten o ilişkinin sürdürebilirliğine imkan yok. Bizim aramızda öyle bir samimiyetsizlik yoktu. Umarım benim ilerde yaşayacağım ilişkilerde de olmaz onun da olmaz.

Bir de kalp ameliyatı döneminde şeyi hatırlıyorum gerçek Tan'ı göstermekten bahsediyordun. Bu o anki sevgilin olur başka sevgili o gerçek beraber olduğu kadını ya da erkeği görebilmek çok önemli. Ağlayan, zor durumda da olan onları yaşadıktan sonra o para mevzusu girince bir dakikaya bu nasıl aşk deyiverdi insanlar.

O yıllar öncesi Bergüzar'ı ilgilendiren bir mesele idi. Bir arkadaşından borç almış o da olabilir çok da normal ama bu 2 yıl öncesinin meselesi bu ilişkinin bitmesi ile harmanlanmış bir gazetecilik mahareti.

Seni üzdü mü yoksa gerçekten demin dediğin gibi çok da takılmıyorum mu diyorsun?

Beni ilgilendiren haberler hayatta başka şeyler her ne kadar benimle ilgili haberler olsa da yani gazetelerin hangi sayfalarını okuduğunuz çok önemli oluyor. Benimle ilgili çıkan haberlerde yanlış haberler çıkmış olması bu kadar beni etkilemedi çok açık ve net söyleyeyim ama Bergüzar'ı etkilediğini düşünüyorum.

Tabi biraz kadın erkek farkı da oluyor galiba ya da eleştirinin nerden geldiği önemli.

Alıştık yani. Tanınan insanların belli kendine ait bir dünyası var alışkanlıklar oluşuyor. Birtakım çocukluğundaki duygularıyla yaşamıyor artık büyümüş olgunlaşmış bunlar geldi başımıza.

Bu işin bedeli mi bu şan, şöhret, tanınırlık bununda bedeli bu mu özel hayatı yaşayamamanız mı?

Keşke sadece bu kadar olsa bu rahat atlatılabilir.

Ne var başka mesela.

Ben çok şöhretli olduğuma inanarak yaşayan bir insan değilim.

Tamam ama tanınıyorsun sokağa çıktığında.

Bunun çok avantajları var. Mesela kendi yaptığım işin tanınması açısından ama sıkıntılı bir gününüzdeyseniz evinizin dışına çıkamıyorsunuz. Çıkıp Ortaköy'e 'Bir içki içeyim' deseniz, zaten bir sürü içkinin ısmarlandığını ve yalnız kalamadığınız görüyorsunuz.

En Çok Aranan Haberler