İSTANBUL (İHA) - İSKİ Genel Müdürü Dursun Ali Çodur'u görevden alan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, "İkaz edilmesine rağmen yeterli derecede duyarlılık göstermediği ve takip etmediği için İSKİ Genel Müdürü'nü görevden alıyorum" dedi.
Geçtiğimiz çarşamba günü Küçük Dilara'nın rögar çukuruna düşerek hayatını kaybetmesinin ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, ikaz etmesine rağmen gerekli duyarlılığı göstermediği gerekçesiyle İSKİ Genel Müdürü Dursun Ali Çodur'u görevden aldı. Yüklenici firma MSM Turizm ve Ticaret Ltd. Şti'nin sözleşmesinin feshedildiğini de açıklayan Topbaş, firmanın 2 yıl boyunca kamu ihalelerine giremeyeceğini söyledi. 14 milyon insanın yaşadığı İstanbul'un Avrupa'nın 21 ülkesinden daha büyük bir şehir olduğunu söyleyen Topbaş, göreve geldiği ilk günden itibaren yapılan çalışmalarda kent şantiyeciliğinin üzerinde ısrarla durduğunu ifade etti.
Müteahhitlere ve kurum başındaki görevlilere sürekli ikazlarda bulunduğunu ve bu konuda hassasiyet gösterilmesini istediğini belirten Topbaş, şöyle konuştu:
"Maalesef zaman zaman bizi ve toplumumuzu üzen olaylarla karşılaşıyoruz. Bunlardan bir tanesi son olarak çarşamba günü meydana geldi. 3 hafta önce Tavukçu Deresi ile ilgili Genel Sekreter Yardımcım Mevlut Vural'a bölgeden geçerken gördüğüm eksikliklerden bahsettim. İkaz yapılmasını ve gerekli güvenlik tertibatının alınmasını söyledim. 3 hafta önce bu bölgedeki güvenliğin yeterli olmadığını, dikkat edilmesi gerektiği şekilde ikazım üzerine Sayın Genel Sekreter Yardımcım, İSKİ Genel Müdürünü, yüklenici firmanın sahiplerini ve İSKİ Genel Müdür Yardımcısını sözlü olarak uyardı. Ama maalesef alınan önlemler basit ve yeterli değil. Kent içinde risk taşıyıcı ve gerçekten hayata mal olan boyutlarda".
İstanbul'da büyük işler yapmak zorunda olduklarını ve bunun için de birçok şantiyenin olduğunu söyleyen Topbaş, konuyla ilgili detaylı bilgiler aldığını ve çalışmaların yapıldığını anlattı. Çalışmalar sonucu yüklenici firmanın işiyle ilgili yapılan ihale sözleşmesinin feshine karar verdiğini belirten Topbaş, "2 yıl kamu kurum ve kuruluşlarından bu firma ihaleye giremez. Tabi bu tek taraflı değil. Tüm müteahhitleri buradan ikaz ediyorum. Aynı hassasiyet gösterilmediği takdirde biz bu duyarlılığımızı kamu adına hep yapacağız" şeklinde konuştu.
İSKİ Genel Müdürü Dursun Ali Çodur'u yeterli duyarlılık göstermediği için görevden aldığını açıklayan Kadir Topbaş, konuyla ilgili şunları söyledi:
"Özellikle çalışkan olduğuna inandığım, gayret gösterdiğini bildiğim, İstanbul'a hizmet etmekten gurur duyduğuna inandığım İSKİ Genel Müdürümü, ikaz edilmesine rağmen yeterli derecede duyarlılık göstermediği ve takip etmediği için görevden alıyorum. Yerine vekaleten Genel Sekreter Yardımcım Mevlüt Vural beyi görevlendiriyorum. Bu ciddi anlamda bir uyarı. Bunun İstanbul'da şantiyeciliğin ne anlama geldiğini anlama açısından bir ikaz olduğuna inanıyorum. Biliyorum ki bundan böyle tüm mesai arkadaşlarım ve müteahhit firmalar, çalışmalarında hassasiyetlerini bu boyutta gösterirler".
Verilen cezaların hayatını kaybeden küçük Dilara'yı hiçbir şekilde geri getiremeyeceğini söyleyen Topbaş, "Cezalar, bu acıyı dindirmeyecek. Bu anne babanın yerine kendimizi koyuyoruz. Bu bizi hiç bir zaman teselli etmeyecek. Bunu yapmak durumunda bırakıldım ve bu kararı vermek durumunda kaldım" diye konuştu.
Birçok şantiye nedeniyle belediyenin kontrol etmekte yetişemediği alanların olabileceğini söyleyen Topbaş, şöyle konuştu:
"Kadromuz yetmeyebilir. Bunun için kontrollük sisteminin özelleştirilmesini istedim. Kontrol sisteminin özellikle özelleştirilmesini istedim. Çünkü hizmet alım şeklinde de daha kaliteli, daha hızlı, daha refleksli kontrollük sistemine de ihtiyacımız var. Bunu da özellikle devreye sokacağımız buradan ifade etmek istiyorum".
Şantiyeciliğin gelişmiş ülkelerde çok farklı boyutlarda olduğunu ifade eden Topbaş, şunları söyledi:
"Maalesef İstanbul'da henüz o noktalara gelemedik ve bu acıları zaman zaman yaşıyoruz. İnşallah bundan sonra bu tür olaylarla karşılaşmayız, üzülmeyiz. Çünkü toplum olarak, millet olarak sarsıldık. Burada hepimiz üzgünüz. Gazetelere bakamıyorum. Hepimizin çocukları var. İstanbul'un belediye başkanı olarak, bir baba olarak hepsinden sorumluyum. İnsanlarımın mutlu olması benim ayrıca görevim. Hiç kimsenin gözyaşı dökmemesini istiyorum. Heyecanım bu. Bunun için bütün mesai arkadaşlarımı, bizimle çalışan iş yapan herkesin bu hassasiyette olmasını özellikle rica ediyorum".