ADANA (İHA) - Çukurova'da "beyaz altın" olarak bilinen kütlü pamuk ekiminin yerini mısırın aldığı belirtildi. Yüksek maliyet ve düşük taban fiyat nedeniyle pamuk ekiminden büyük çapta vazgeçen üreticinin mısıra yöneldiği ifade edildi.
Mısırda, yılda 2.3 milyon ton üretimine karşılık 1.2 milyon ton açığı bulunan Türkiye'nin, üretici destekleriyle kısa zamanda mısır ihraç eder duruma gelebileceği de belirtildi.
Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkanı Ayhan Barut, ülkemizde ılıman ve tropik bölgelerde tarımı yapılan, suyun bol, sıcaklığın ılıman olduğu orman-mera iklimlerinde en yüksek verim düzeylerine ulaşılan mısırın dünyada vazgeçilmez ürünler arasında yer aldığını söyledi.
Mısırın fermantasyon endüstrisinde önemli bir yer tuttuğunu, yüksek nişaşta oranına sahip bu üründen fermantasyon yoluyla alkol, organik asit, antibiyotik, enzim ve vitaminler de üretildiğini belirten ZMO Şube Başkanı Barut, bütün gelişmiş ülkelerde özellikle de AB ülkeleri ve ABD ile Japonya'da mısırın öneminin giderek arttığını ifade etti.
Mısır tarımının özellikle ülkemizde hayvansal protein üretimine büyük ölçüde katkı sağladığını ve kanatlı hayvan yemlerinin en önemli hammadlerinden birisini oluşturduğuna dikkat çeken Başkan Barut, besi yemlerinde yüzde 50, yumurta yemlerinde yüzde 30 oranında mısır kullanıldığını belirterek "Mısır, nişaşta sanayinin en büyük hammaddesidir. Hali hazırda ham yağ üretimi açısından büyük açığı olan ülkemiz için yağ sanayine önemli katkıları olabilir. Mısırdan elde edilen mısırözü yağının büyük önemi vardır. Ülkemizde hayvancılığın gelişmesine paralel olarak artan karma yem talebine bağlı olarak mısır talebi de artmaktadır. Mısır tanesi çok iyi bir enerji kaynağıdır. Mısır, ayrıca yeşil ve silaj olarak da hayvan beslenmesinde kullanılan önemli bir kaba yemdir. Dünya mısır üretiminin büyük bölümü hayvan yemi olarak kullanılmaktadır. İnsan beslenmesinde kullanım oranı ise gelişmekte olan ülkelerde, gelişmiş ülkelere oranla daha yüksek oranlarda bulunmaktadır. 1999 yılı verilerine göre dünyada 139 milyon hektar alanda mısır tarımı yapılmış ve 605 milyon ton mısır üretilmiştir"dedi.
Bin kg mısırdan yaklaşık 500 kg nişasta bazlı şeker elde edilirken, aynı orandaki şeker pancarından ise 130 kg pancar şekeri elde edildiğini, bunun da mısırın rekabet üstünlüğünün çok açık ortaya çıkardığına işaret eden ZMO Adana Şube Başkanı Ayhan Barut, "Dünyada yaklaşık 141 milyon hektar alanda yılda ortalama 590 milyon ton mısır üretimi gerçekleşmede, bunun yıllık yaklaşık 2-2.3 milyon tonu Türkiye'de üretilmektedir. Ülkemizde mısır tüketimi ise 3-3,5 milyon ton seviyesinde gerçekleşmekte, her yıl 1-1.2 milyon ton mısır açığı ithalatla karşılanmaktadır. Ülkemizde mısır açığını kapatmak için, ithalat yapılan ülkelere döviz ödemek yerine ülkemizde mısır üretimini teşvik edip, üretimi artırarak, çiftçimizin daha fzla gelir elde etmesi daha mantıklıdır"diye konuştu.
Türkiye'de son 20 yılda ekim alanında önemli bir değişme olmamasına karşın, mısır üretiminde iki katına yakın artış gerçekleştiğini de belirten ZMO Şube Başkanı Barut, bu gelişmenin özellikle yeni melez çeşitlerin kullanımının yaygınlaşması, üretim tahminlerinin ve mekanizasyonun iyileşmesi ile yükselen verim düzeyinden kaynakladığını ifade ederek şöyle konuştu:
"Ülkemizde hemen hemen tüm bölgelerde az ya da çok mısır üretilmektedir. Ancak, üretimin en fazla yapıldığı bölgeler Karadeniz, Akdeniz, Marmara ve Ege Bölgesi'dir. Son 20 yılda özellikle Akdeniz bölgeesinde 1.ürün ve 2.ürün ekimi olarak çok hızlı üretim artışı dikkat çekmektedir. Üretim artışına rağmen ülkemizde mısır üretimi yurtiçi talebi karşılamamaktadır. Üretim açığı ithalatla karşılanmaktadır. Son yıllarda 800 bin ton civarında mısır ithal edilmiştir. İhracatımız ise önemsiz düzeydedir.
Coğrafi konum olarak Türkiiye bölgede mısır üreticisi ülkelerin lideri olabilcek potansiyele sahiptir. Özellikle Ortadoğu ülkeleri ihtiyaç duydukları mısır ürünlerini dışardan ithal etmektedir. Bu nedenle Türkiye üretim potansiyelini daha iyi değerlendirerek üretimini hızlı bir şekilde artırması durumunda, önce dışarıya bağımlılıktan kurtulacak, sonra da mısır ve mısırdan elde edilen ürünleri ihraç edecek duruma gelebilecektir. Ülkemizdeki ekim alanlarının artırılabilmesi için çiftçinin mutlak memnuniyetinin sağlanması lazımdır"