Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi’nde (KTMÜ) Türkiye Cumhuriyeti’nin 96. kuruluş yıl dönümü vesilesiyle düzenlenen kutlama programına katıldı.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi’nde (KTMÜ) Türkiye Cumhuriyeti’nin 96. kuruluş yıl dönümü vesilesiyle düzenlenen kutlama programına katıldı. Cengiz Aytmatov Külliyesi Salonu’nda gerçekleştirilen Programa Türkiye Cumhuriyeti Bişkek Büyükelçisi Cengiz Kamil Fırat, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bişkek Temsilcisi Atınç Keskin, Manas Üniversitesi Denetleme Kurulu Üyeleri YÖK Başkan vekili Prof. Dr. Rahmi Er, YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Metin Topçuoğlu, Maliye Bakanlığı Strateji Geliştirme Daire Başkanı İsmail Eraslan, ev sahibi KTMÜ Rektörü Prof. Dr. Sebahattin Balcı ve Rektör Vekili Prof. Dr. Asılbek Kulmırzayev, TİKA Bişkek Temsilcisi, DATÜB Kırgızistan Başkanı Atamşa Dursunov, akademisyenler, öğrenciler ve basın mensupları katıldı. KTMÜ Güzel Sanatlar ve İletişim Fakültelerince organize edilen programda, şehitler için saygı duruşu ve iki ülkenin milli marşların okunmasının ardından 29 Ekim Cumhuriyet belgeseli gösterildi.
“Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi, ‘6 ayrı müstakil devlet ama bir millet olan’ kardeşlerimizin geleceği her daim hür bağımsız ve özgür olsun”
Programda bir konuşma yapan Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı ve KTMÜ Denetleme Kurulu Üyesi Yalçın Topçu, “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi, ‘6 ayrı müstakil devlet ama bir millet olan’ kardeşlerimizin geleceği her daim hür bağımsız ve özgür olsun. Rabb’im bizi Tanrı Dağları’ndan indiğimiz günlerdeki gibi bir etsin, iri etsin, diri etsin. Koskocaman, büyük bir Türk dünyası eylesin. Dilde, işte, fikirde bir olalım. Gayede, tasada, hüzünde bir olalım inşallah” dedi.
“Herkes vah tüh ederken, o dedi ki ‘Geldikleri gibi giderler’ ’ ve aynen öyle oldu”
Yalçın Topçu, 100 yıl öncesini hatırlatarak, “İngiliz’i, Fransız’ı, yedi düvel tıpkı bugünkü gibi hepsi hep birlikte üstümüze geldiler. Sarı saçlı, mavi gözlü, Türk’ün atası bir kahraman çıktı. İstanbul’da onların geldiği gemilere baktı. Herkes vah tüh ederken, o dedi ki ‘Geldikleri gibi giderler’ ve aynen öyle oldu. Bundan tam 100 yıl önce, o sarı saçlı mavi gözlü dev Samsun’a ayak bastı ve döndü Anadolu’ya baktı. Anadolu’daki kardeşlerini yanına aldı, onlara güvendi ve yedi düvelin piyonu ülkenin işgalcilerini, Sakarya ve Dumlupınar’da yenip İzmir’de denize döktü. Tarih tekerrür etti, şimdi de aynı mevzuyla karşı karşıyayız. Bir taraftan PKK ile bir taraftan YPG ile PYD ile KCK ile FETÖ ile DAEŞ ile yetmiyor dolarları ile her türlü şekilde,40 yıldır üstümüze geliyorlar. Terörle mücadeleye harcadığımız miktar, resmi rakamlara göre, 1,5 trilyon Dolar. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün zamanında ‘Ya istiklal, ya ölüm!’ dedik. Sakarya ve Dumlupınar’dan sonra, İzmir’den denize döktük” ifadelerini kullandı.
“Ay yıldızlı al bayrağın, bu vatanın masmavi sonsuzluğunda şan ve şerefle sonsuza kadar dalgalanmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum”
Topçu, sözlerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Ya oluruz, ya ölürüz’ sözlerini hatırlatarak devam etti:
“Şimdi de Rizeli Recep Tayyip Erdoğan ile ‘Ya oluruz, ya ölürüz!’ diyoruz. Bunları kazdıkları çukurla tek tek gömüyoruz. Evet, o gün Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile Anafartalar, Sakarya ve Dumlupınar’da bu millet destanlar yazdı. Bugün de Rizeli Recep Tayyip Erdoğan ile Tendürek’te, Gabar’da, Cudi’de, Kandil’de, Suriye’de, Irak’ta velhasıl nerede bize kefen biçmeye çalışan varsa orada, hep birlikte yeniden destanlar yazıyor, yazmaya da devam ediyoruz. Netice itibariyle bize zaman zaman kefen biçmeye soyunanlar var. Buradan söylenecek şudur: ‘Kürşad’ın narasıyla indik Tanrı Dağı’ndan. Ruhumuzu kandırdık Orhun’un kaynağından. Bu kaynaktan içenin yürekleri tunç olur. Türk’e kefen biçenin ölümü korkunç olur.’ Hepinizi saygıyla selamlıyor, bin bir çaba ve zorlu mücadele neticesinde bu cennet vatanı bizlere bırakan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere şanlı ecdadımızı saygı, minnet ve rahmetle yad ediyor, ay yıldızlı al bayrağın, bu vatanın masmavi sonsuzluğunda şan ve şerefle sonsuza kadar dalgalanmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum. Cumhuriyetimizin 96. yılı kutlu olsun! Cenab-ı Hakk, bizleri dünya durdukça hür ve bağımsız bir eylesin. Allah’a emanet olun.”
"Bu varlığın teminatı, bizatihi Türk milletinin kendisidir"
KTMÜ Rektörü Prof. Dr. Sabahattin Balcı ise Türkiye Cumhuriyeti devletinin ümitlerin tükendiği bir yerde küllerinden yeniden doğduğunu belirterek, "O küllerin içindeki ateş, aziz Türk milletiydi. Başka hiç kimse değildi. Büyük Türk milleti bir kez daha ayağa kalktı, ’Ya İstiklal Ya Ölüm’ dedi." ifadelerini kullandı.
Cumhuriyetin çok büyük fedakarlıklarla kurulduğunun altını çizen Balcı, "Çok şehit verilmiştir. Çanakkale Boğazı, kızıl kana bulanmıştı. Büyük davalar büyük liderlerin elinde ancak yaşayabilir. Bugün Türk Milleti tarihte varsa, gelecekte de inşallah var olacak. Bu varlığın teminatı, bizatihi Türk milletinin ta kendisidir" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu’nun 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlama programları devam etti. Topçu, ilk olarak Bişkek’te yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının çocuklarının temel eğitim ihtiyacını karşılamak amacıyla, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 1999’da kurulan Bişkek Türk Okulu’ndaki Cumhuriyet Bayramı Törenine katıldı.
Topçu, son olarak, Türkiye Cumhuriyeti Bişkek Büyükelçiliği’nin Türkiye Cumhuriyeti’nin 96. Yılı onuruna verdiği resepsiyona katıldı.