Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim için PKK neyse FETÖ odur. Bizim için DEAŞ neyse DHKP-C ve benzeri örgütler de aynıdır. Ülkemize ve milletimize zarar veren, geleceğimize kasteden hiçbir örgütü bu topraklarda yaşatmayacağız. Terör örgütlerine doğrudan ve dolaylı destek veren hiç kimse, bu ülkenin ekmeğini yemeyi, suyunu içmeyi, imkanlarından faydalanmayı hak etmiyor demektir." dedi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden bazı kanaat önderlerini kabul etti.
Buradaki konuşmasında, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin kısa vadeli çıkarlar adına Türkiye ile kurduğu güçlü dostluğu hiçe saydığını ve kardeşlik hukukuna riayet etmediğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Kim bize geldiyse kapımızı açtık, makamımızda onları kabul ettik. Niye? Bizim bakışımız farklı da onun için ama bakın, bunlar onu dahi anlamadılar. Özel temsilcilerimizi göndermek suretiyle devamlı ilişkilerimizi sağlam tutmanın gayreti içerisinde olduk ama onlar bunu anlamamaktadirendiler. Kararın yanlışlığına dahi ikaz ve telkinlerimiz de maalesef mevcut yönetim tarafından dikkate alınmamıştır. Hele gele gösterdiğimiz tepki karşısında ülkemizin iç güvenliğiyle ilgili aba altından sopa gösterilmesi, tehditvari açıklamaların yapılması ise tam bir hoyratlıktır.
Türkiye'nin milli birliğini, toprak bütünlüğünü, vatandaşlarının can ve mal güvenliğini hedef alan açıklamalar ve bu tür yollara başvurma kimsenin haddine değildir."
- "Attığın adımın kıymetiharbiyesi hukuk noktasında yok"
Yapılan referandumun hem uluslararası hukuk hem de Irak Anayasası bakımından hiçbir meşruluğu ve temelinin olmadığına dikkati çeken Erdoğan, "Irak'ta Anayasa Mahkemesi bunu kabul ediyor mu? Etmiyor. Irak Parlamentosu kabul ediyor mu? O da kabul etmiyor. Daha baştan bir defa bittin ya, bittin. Attığın adımın hiçbir kıymetiharbiyesi hukuk noktasında zaten yok. Bu ne çocukluktur ya! Böyle şey olur mu?" değerlendirmesinde bulundu. Erdoğan, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin "yaptım oldu" anlayışında olmasına tepki göstererek, "Yaptım oldu yok. Öyle şey yok. Boşta kalırsın. Bu girişim, ne bölgedeki Kürt kardeşlerimizin ne de Irak halkının diğer unsurlarının hayrına olamaz." dedi.
- "Yanlışı telafi edecek adımları atmalarını bekliyoruz" "Son birkaç haftadır, bölgedeki destek gösterilerinde açılan bayraklar, bazı ülkeler tarafından yapılan açıklamalar, bu işin arkasında kimlerin olduğunu açıkça ortaya koyuyor." ifadelerini kulanan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi, ellerinde masumların eksilmeyen kanıyla bölgemizdeki sorunların kaynağı olan bir gücün oyununa geliyor. Atalarımız ne demiş: 'El atına binen tez iner'. Bunlar şimdi el atına binmişler. Emin olun, Kuzey Irak'ta da yaşanacak olan budur. Burada amaç bölgede sürekli kanatılacak, sürekli kanırtılacak, sürekli deşilecek bir yara açmaktır. Kuzey Irak Yönetimi, bu yarayı açmaya, bu fitne ateşini yakmaya maalesef talip olmuştur. Tüm bölge ülkelerinin tepkisini alma pahasına yapılan böyle bir girişimin hedefine ulaşma şansı elbette yoktur. Böyle bir sürecin kazananı sadece bölgemizi kan ve gözyaşı üzerinden yeniden dizayn etmek isteyenler olacaktır. Kuzey Irak yönetiminden hatalarından gerekli dersi çıkartmalarını ve yaptıkları yanlışı telafi edecek adımları bir an önce atmalarını bekliyoruz. Bu konuda zaman şu anda onların aleyhine işliyor."
Türkiye'nin, Suriye, Irak ve Yemen'de onca sorun varken bunlara yenilerinin eklenmesini asla arzu etmediğini dile getiren Erdoğan, bu kapsamda ülke olarak devlet geleneğine yakışan vakar içinde ama kararlılıkla yollarına devam ettiklerini söyledi.
- "Vicdan sahibi olmayanlar zaten iftira atmaya devam ediyor" Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bölgesinde ve dünyada yaşanan tüm sıkıntılara, krizlere ve çalkantılara rağmen hedefleri doğrultusundaki kararlı yürüyüşünü sürdürdüğünü belirterek, "Bir yandan ülkemizin etrafındaki ateş çemberini kırmanın gayreti içindeyken diğer taraftan da ekonomide, yatırımlarda, güvenlikte, adalette, diplomaside çok önemli başarılara imza atıyoruz. Büyüme rakamlarımızdan ihracata kadar, ekonomide aldığımız sevindirici haberler bize geleceğimiz için güven veriyor. Çalışarak, üreterek, istihdam sağlayarak ülkesine ve milletine katkıda bulunmak isteyen herkese devletimizin kapıları sonuna kadar açıktır." diye konuştu. Türkiye'nin, asla zenginliklerini sadece belirli kesimlerin elinde toplayan kimi ülkeler gibi garipleri, mazlumları ve kimsesizleri yok sayan bir devlet olmadığını ifade eden Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Geçtiğimiz 15 yılda ülkemizdeki tüm bu kesimleri desteklemek için yaptığımız sosyal yardımların tutarı 233 milyar lirayı geçmiştir. Bir başka ifadeyle her yıl 15,5 milyar liralık sosyal yardımı vatandaşlarımızın hizmetine sunmuş bulunuyoruz. Türkiye'nin milli geliri göreve geldiğimiz zaman 236 milyar dolardı ama şimdi 860 milyar dolara ulaştı. Kişi başına milli gelir 3 bin 500 dolardı ama şimdi 11 bin dolara yükseldi. İşte bu ortaya çıkan tablo, herkesin istifade ettiği bir tablodur. Bugün insanımızın hayat şartlarının geçmişle mukayese edilemeyecek kadar iyi bir düzeyde olduğu, vicdan sahibi herkesin kabul edeceği bir gerçektir. Vicdan sahibi olmayanlar zaten iftira atmaya devam ediyor."
- "Tek bir terörist kalmayana kadar mücadelemizi sürdürüreceğiz" En küçük bir müsamaha göstermeden tüm terör örgütlerinin üzerine gittiklerini ve gitmeye devam ettiklerini vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bizim için PKK neyse FETÖ odur. Bizim için DEAŞ neyse DHKP-C ve benzeri örgütler de aynıdır. Ülkemize ve milletimize zarar veren, geleceğimize kasteden hiçbir örgütü bu topraklarda yaşatmayacağız. Bunu da özellikle ifade etmek istiyorum. Terör örgütlerine doğrudan ve dolaylı destek veren hiç kimse, bu ülkenin ekmeğini yemeyi, suyunu içmeyi, imkanlarından faydalanmayı hak etmiyor demektir. FETÖ gibi hain yapılardan temizlenen ve teknolojik olarak tahkim edilen güvenlik güçlerimiz, teröristlere Elhamdülillah şu anda nefes aldırmıyor. Bu topraklarda tek bir terörist kalmayana kadar mücadelemizi aralıksız sürdürüreceğiz. Devlet olarak bunu yaparken de hukuktan, adaletten, demokrasiden asla taviz vermeyeceğiz."
- "Batıda olanın doğuda da olmasını istiyoruz" Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde operasyonlar yapıldığını hatırlatan Erdoğan, bu bölgelerde önemli şehircilik ve çevrecilik adımları da atıldığını kaydetti. Bölgenin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı başta olmak üzere ilgili bakanlıkların yaptığı çalışmalarla şehircilikte farklı bir sürecin içine girdiğine işaret eden Erdoğan, "İnsanca yaşamanın erdemine erişilmesi bakımından 'şehircilik nedir', bunları buralarda şimdi çok daha farklı bir şekilde görüyoruz çünkü biz insanımıza oraları, insanca yaşamaktan çok uzak, alt ve üstyapısı olmayan şehirler olarak onlara bırakmayı istemedik." ifadelerini kullandı.
Bölgedeki illerde inşa çalışmalarının devam ettiğini bildiren Erdoğan, yatırımların bedeline bakılmadan batıda olanın doğuda da olmasını istediklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Biz birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi, dayanışmamızı ne kadar güçlü tutarsak üzerimizde oynanmak istenen oyunları o kadar hızlı bozar, kendi oyun planımızı o kadar hızlı sahaya sürebiliriz. Bizim oyun planımız önce 2023 hedeflerimize ulaşmak, ardından da Rabbim bize 2053 için tabii ki ömür vermeyecektir, yaşanan şartlar budur. 2053 ve 2071 vizyonlarımızı da inşallah torunlarımız görür diye düşünüyorum ama onlara biz öyle bir Türkiye bırakalım ki onlar da dedelerinin onlara bıraktığı Türkiye'den mutlu olsunlar, bizlere de dualarıyla güç katsınlar."
(Bitti)