Davutoğlu, "Bundan sonra da sınırımızda askerimize sıkılan bir kurşunun bedeli o kurşunu sıkanların tümünün tasfiyesiyle sonuçlanacaktır. Ta ki kimse bir daha sınırlarımıza bu şekilde hangi maske altında olursa olsun, DAEŞ veya başka terör örgütü veya başka rejimler böyle bir şeye cesaret edemesinler. Bu faaliyetleri operasyonları sürdürürken ki hala devam etmektedir bunu da ifade edeyim. Silahlar bırakılana, silahlı gruplar Türkiye'yi terk edene kadar ve DAEŞ terörü Türkiye'ye tehdit olmaktan çıkana kadar, Suriye'de bu operasyonlar devam edecek. Kimse ham hayal görmesin" dedi.
Başbakan Davutoğlu, "Siyasi tavrın dışında, sivil inisiyatif olarak sizlerin bir araya gelmeniz, en güçlü mesajı vermek bakımından hayati derecede önemlidir. Bugün bu toplantı, teröre karşı verdiğimiz mücadelenin en önemli ayağıdır. Buraya teşrif ederek, Ankara'ya, başkente teşrif ederek sizler ülkenin bütününe en doğru mesajı vermiş oluyorsunuz ve 'İşverenler olarak, işçiler olarak, memurlar olarak, helal rızk için sabah dükkanını açan esnaflar olarak bizler teröre karşı omuz omuzayız, birlikteyiz' diyorsunuz. Size teşekkür ederim" deyi konuştu.
"HÜKÜMETİMİZİ BİR ERKEN SEÇİM İÇİN BU OPERASYONLARI YAPMAKLA SUÇLUYORLAR"
Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti ; "Türkiye'de her şey meşruiyet çizgisi içinde ve milli iradenin bize söylediği yolda ilerlerken, birden demokrasimize, güvenliğimize ve Türkiye'nin geleceğine darbe vurmak isteyen şer odaklarının eş zamanlı olarak harekete geçtiğini gördük. Şimdi bazıları sanki bütün bu yaşananların arka planını bilmiyormuş gibi hükümetimizi bir erken seçim için bu operasyonları yapmakla suçluyorlar. Bu hepimize yapılan bir suikasttir, bu saldırılar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ve bütün 78 milyona yapılan saldırılarıdır. Bizler, Ankara'da Türkiye'nin geleceğinin ağır sorumluluğunu üzerinde taşımış devlet adamları olarak böyle bir saldırı karşısında tereddüt etseydik, böyle bir saldırı karşısında 'bekle gör' diyerek zamana oynasaydık, böyle bir saldırı karşısında 'şimdi hükümet kurmakla görevliyiz, geçici hükümetiz' diyip konuyu erteleseydik, emin olunuz bugünlerde Türkiye tam bir kaosa sürüklenmiş, sizlerin helal rızk için yürüttüğünüz ekonomik faaliyetlerin tümü ile ilgili olarak bir karamsarlık, ümitsizlik hali doğmuştu."
"ASKERİMİZE SIKILAN BİR KURŞUNUN BEDELİ O KURŞUNU SIKANLARIN TÜMÜNÜN TASFİYESİYLE SONUÇLANACAKTIR".
Başbakan Davutoğlu, "Demokrasimizi, kamu düzenimizi, uluslararası itibarımızı ve ekonomik kalkınmamızı korumak için bu üç ayaklı terör odaklarına karşı biz de eş zamanlı terör operasyonları başlattık. Ben bu operasyonun adına 'Huzur ve demokrasi operasyonu' diyorum. Birileri eğer bizim milletimizin huzurunu bozmak istiyorsa bizim de görevimiz huzuru ikame etmektir. Bundan sonra da sınırımızda askerimize sıkılan bir kurşunun bedeli o kurşunu sıkanların tümünün tasfiyesiyle sonuçlanacaktır. Ta ki kimse bir daha sınırlarımıza bu şekilde hangi maske altında olursa olsun, DAEŞ veya başka terör örgütü veya başka rejimler böyle bir şeye cesaret edemesinler. Bu faaliyetleri operasyonları sürdürürken ki hala devam etmektedir bunu da ifade edeyim. Silahlar bırakılana, silahlı gruplar Türkiye'yi terk edene kadar ve DAEŞ terörü Türkiye'ye tehdit olmaktan çıkana kadar, Suriye'de bu operasyonlar devam edecek. Kimse ham hayal görmesin" dedi.
"GELECEK NESİLLERİN GELECEĞİNİN PARLAK OLMASI İÇİN, EVLATLARIMIZI DA KENDİMİZİ DE FEDA ETMEYE HAZIRIZ"
'Sizin buradaki mevcudiyetiniz bize de mesajdır' diyen Başbakan Davutoğlu, "Devlet adamlarına, siyasi parti liderlerine. 'Biz nasıl 8 büyük sivil toplum kuruluşu bir araya geldik ve teröre karşı ortak bir deklarasyonda birleştik. Siz de 'birleşin' diyorsunuz. Bu talebiniz de, bu haklı talebiniz de Başbakan ve ülkenin en büyük siyasi partisinin genel başkanı olarak söylüyorum, başımızın üzerindedir. Sizler ve bizler gerektiğinde bu vatan için, bu vatanın birliği için, bu milletin huzuru için gelecek nesillerin geleceğinin parlak olması için, evlatlarımızı da kendimizi de feda etmeye hazırız. Bu fedakarlığı da dünya alem bilmeli" dedi.
Davutoğlu'nun bu sözlerini tüm salon ayakta alkışladı.