"Bugünlerde kıyamet gününden bahsediliyor. Eğer biz bu ülkeyle ilgili böyle bir karar verdiysek bu kıyamete kadar sürecek" dedi.
Kalkandelen Devlet Üniversitesi tarafından Bakan Davutoğlu'na fahri doktora unvanı verildi. Davutoğlu, fahri doktora takdimi için düzenlenen törende yaptığı konuşmada, her zaman bir akademisyen olarak üniversitelere girdiğinde kendi evine giriyormuş hissine kapıldığını söyledi.
"Hele de amfiye girdiğimde bir üniversite hocası olarak benden daha mutlu hiç kimse olamaz" diyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2005 yılında ailemle beraber ziyaret ettiğim bu güzel şehre seneler sonra fahri doktora unvanı almak üzere geldim. Kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. Sizlerin bir üyesi olmaktan, bu şehrin hemşehrisi olmaktan ve bu üniversitenin bir öğretim üyesi olmaktan büyük bir onur duyuyorum.
Hiçbir şey öğretim üyeliğinden daha kıymetli değildir. Daha önce başdanışmanlık zamanımda büyükelçiler ve diplomatlar bana 'hocam' diye hitap ederlerdi. Daha sonra bakan olduğumda aynı alışkanlıkla 'hocam' dediklerinde özür dilemeyi tercih ettiler. O zaman da söyledim, bir bilim adamına 'hocam' demekten dolayı özür dilemekten daha büyük bir hakaret olamaz. Hocalık bakidir, bakanlık geçici. Hiçbir makam üniversite hocalığından daha kıymetli değildir ve hiçbir ilişki hoca-talebe ilişkisinden daha kutsal değildir."
Makedonya ziyaretinin özel bir önemi olduğunu ifade eden Davutoğlu, "Bu da Türkiye-Makedonya ilişkilerinin 20. yılı. Ayrıca bugün 21 Aralık. Birçok rivayete ve söylentiye göre bugün kıyamet kopacakmış, ama şu ana kadar kopmadı. Ama eğer kopmuş olsaydı, kendi öz evimde bunu karşılamış olacaktım. Böyle söylentilere inananlar çoğu zaman ailelerinin yanında geçirirler o günü, ben de ailemin yanında geçiriyorum" diye konuştu.
"Bir karar verdiysek bu kıyamete kadar sürecek"
"Tarihin şimdiki gibi hızlı aktığı dönemlerde bilim adamlarına ve devlet adamların çok büyük ahlaki sorumluluklar düşer" diyen Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Bilim adamlarının çizdiği çerçeveler tarihin akışına yön verebilirler. Devlet adamlarının aldığı kararlar ise tarihin akışını şekillendirebilirler. Ben bu dönemde 10 yılı bilim adamı 10 yıl da devlet adamı olarak yaşama ayrıcalığını tecrübe ettim. Şunu fark ettim ki, kendi halkını, bölgesini anlayan oraya barış ve refah huzur getirecek bir yeni zihniyet gelişmeden kalıcı barışı temin etmek mümkün değil.
Bu sene aynı zamanda Balkan Savaşlarının 100. yıl dönümü. Biz daha geçen seneden bütün ülkelerle birlikte Balkan Savaşlarının 100. yılında ebedi Balkan barışı ilan etmiştik. Geçtiğimiz 100 yıl içinde iki dünya savaşı ve büyük acılar yaşandı. Sonra soğuk savaş sebebiyle bölünmeler yaşandı. NATO üyesi olanlar, Varşova Paktı üyesi olanlar, Bağlantısızlar. Asırlarca bir arada yaşayan toplumlarımız, ülkelerimiz, şehirlerimiz büyük ayrılıklar da yaşadı büyük acılar da yaşadı. Soğuk savaş sonrasında Bosna ve Kosova savaşını gördük. Bütün bu acıların içinden yeni bir Balkan barışını çıkarabilmeyi de birlikte başarmıştınız. Bütün bu Balkan barışı tecrübesinde en önemlisi Makedonya'nın toprak bütünlüğü, barışı ve istikrarı sağlandığında, bütün Balkanlar'da sağlanır. Makedonya'da bu istikrar sağlanamazsa, Balkanlar'da da sağlanamaz. Onun için biz ilk günden beri, Makedonya'da bağımsızlık ilan edildiği 1992'den beri bu ülkeyi anayasal ismiyle tanıdık. Bugünlerde kıyamet gününden bahsediliyor. Şunu söyleyeceğim; eğer biz bu ülke ile ilgili böyle bir karar verdiysek işte bu kıyamete kadar sürecek."
"Acılarımız da bayramlarımız da ortaktır"
Balkan halkları arasındaki yakın kardeşliğe işaret eden Davutoğlu, İngilizce yazdığı bazı eserleri daha Türkçe'ye çevirmeden Arnavutça'ya çevirttiğini anlattı. Makedonya'daki Arnavut aydınların kendisinin yazdığı eserlere gösterdiği ilgiden duyduğu memnuniyeti ifade eden Davutoğlu, "Bu doktora unvanını da alırken, burada bulunup, aslında buradaki tartışmalara katılmak isterim. Çünkü bu dönem fikir alışverişinde bulunmamızı gerektiren bir dönemdir" dedi.
Bundan sonra da Arnavut, Türk, Makedon ve diğer Balkan haklarının daha yankın işbirliği, kültürel ve gönül bağlarına sahip olmaya devam edeceğini belirten Davutoğlu, barışın zihinlerden geçtiğini, Balkanlar'daki barış ve istikrarın halklar arası işbirliği sonucu olacağını söyledi.
Balkanlar'daki tüm etnik grupların Balkan barışının bir parçası olacağını ümit ettiğini dile getiren Davutoğlu, bölgede yaşayan Arnavutlar'ın da diğer tarihdaşları gibi bu bölgesel barışa katkı sağlayacağını düşündüğünü kaydetti.
Bakan Davutoğlu, "Emin olun, Makedonya'dan, Üsküp'ten, Kalakandelen'den, Gostivar'dan, Ohri'den, Manastır'dan, İştip'ten herhangi bir olumsuz haber İstanbul'a geldiğinde bizim yüreğimiz yanar. Bizim acılarımız da ortaktır, bayramlarımız da ortaktır" diye konuştu.
Üsküp'teki Aziz Kiril Metodi Üniversitesi de dün düzenlenen programla Bakan Davutoğlu'na fahri doktoro unvanı vermişti.
Bu arada Davutoğlu, üniversitedeki programdan önce başkent Üsküp'te Başbakan Nikola Gruevski ile de görüştü.
(A.A)