Besti KARALAR/ANKARA, (DHA) - TBMM Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu'na bilgi veren Dayanışma Hayvan Hakları Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Timur Ugan "Karadeniz Bölgesi'nde herkes silahlı, kimin neyi vurduğu belli değil. Özellikle altını çiziyorum, 'av hayvanı' diye bir hayvan türü kalmadı artık. Kalmadığından da yasaklı ırklara, yok olmakta olan türlere öyle bir yükleniyorlar, öyle bir vuruyorlar ki inanamazsınız" dedi.
TBMM Hayvan Haklarını Araştırma Komisyonu'nda; sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, gönüllü kuruluşlar ve bakanlık temsilcileri dinleniyor. Komisyona bilgi veren Dayanışma Hayvan Hakları Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Ugan, kaçak yapılan avcılığa dikkat çekti. Avcılığın tamamen yasaklanmasını istediklerini belirten Ugan, Karadeniz Bölgesi'nde kaçak avcılığın arttığına dikkat çekerek, "Herkes silahlı, kimin neyi vurduğu belli değil. Özellikle altını çiziyorum, 'av hayvanı' diye bir hayvan türü kalmadı artık. Kalmadığından da yasaklı ırklara, yok olmakta olan türlere öyle bir yükleniyorlar, öyle bir vuruyorlar ki inanamazsınız" diye konuştu.
'DÖVÜŞ MAFYASI VAR'
'Dövüş mafyası' denilen tür oluştuğunu kaydeden Ugan "Bu 'dövüş mafyası'nın bulunduğu yerlere çoğu zaman emniyet bile giremiyor. Yasaklı ırklardan çıktı mesele, artık kangalların ve çoban köpeklerinin dövüştürülmesine kadar geldi. Önemli ölçüde yasaklı ırklarla kangalları dövüştürerek, büyük bahisler oynatıyorlar. Bu bahislerde evini, arabasını kaybedenler var. Öylesine büyük bahisler bunlar ve ne yazık ki bunları ihbar ettiğimizde, yerlerini öğrendiğimizde bunlara bildiren kamu görevlileri var. Kamu görevlilerinin de bazıları bu kumarın içindeler" dedi.
Hayvan dövüştürmenin hastalık gibi yayıldığını aktaran Ugan, "Deve güreşleri ve boğa güreşleri 'folklorik' diye izin verilen etkinlikler diyelim; ama bu etkinliklerde şu hayvanlara çektirilen eziyetin, dövüş öncesi ve dövüş sonrası çektirilen eziyetin haddi hesabı yok" diye konuştu.
'PET SHOPLAR ÜLKENİN YARASI'
Komisyona katılan İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Hazım Tamer Dodurka ise 'pet shop' konusunun ülkenin yarası olduğunu belirterek, "Hayvanları ticari bir mal gibi görüp hakikaten hiç hayvan sevmeyen; ama sadece ticaret yapma amacıyla yapan esnaf, mutlaka pet shop'larda hayvan satışının yasaklanmasını ben savunurum" dedi.
'Faytona binme, atlar ölüyor inisiyatifi' üyesi Elif Narin de faytonlar ve yük taşıma aracıyla sömürülen hayvanlarla ilgili talepleri olduğunu kaydederek, "Nostalji ve turizmin bir unsuru olarak pazarlanan ve ayakta duran faytonculuğun derhâl yasaklanmasını istiyoruz. Çok önemli. Burada çalıştırılan tüm atların emekliye ayrılmasını istiyoruz; ama bu atların yaşam hakları güvence altına alınarak, ömürlerinin sonuna kadar yaşamsal ihtiyaçlarının giderileceği, her türlü tehlikeden ve tehditten uzak bir barınak yapılmasını istiyoruz. Emekliliğe ayrılan atların bu güvenli merkezlerde yaşatılmalarını istiyoruz. Yük hayvanı, binek hayvanı olarak mevzuatta tanımlanan hayvanlar için de ciddi bir koruma politikası izlenmeli, altyapısı oluşturulmalı" diye konuştu.