İletişim Başkanı Fahrettin Altun, ABD'nin terör örgütü DEAŞ'ın elebaşı Ebubekir el-Bağdadi'yi ölü ele geçirmesine ilişkin, "DEAŞ elebaşının Suriye içindeki ve son olarak İdlib'deki hareketliliği hakkında kapsamlı bir soruşturma yapılmalıdır. DEAŞ'a ve elebaşına yardım, yataklık ve müsamaha edilmesinden sorumlu olanların araştırılması ve adalet karşısına çıkarılması gerekmektedir." ifadelerini kullandı.
Altun, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, DEAŞ elebaşının öldürülmesinin, tüm dünyadaki terörle mücadele operasyonları açısından büyük bir başarı, DEAŞ'ın bölgede kalıcı olarak yenilmesine yönelik önemli bir adım olduğunu vurguladı.
Bu mücadelenin, kesintisiz bir şekilde devam etmesi gerektiğinin altını çizen Altun, "Türkiye, her zaman olduğu gibi, terörizmin bütün biçimleriyle mücadelede müttefiklerinin yanındadır. Ortaya çıktığından beri DEAŞ'ın büyük saldırılarının hedefi olan Türkiye, tüm imkanlarıyla bu terör örgütüne karşı yoğun bir şekilde mücadele etmiştir." değerlendirmesinde bulundu.
Altun, Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğu ve Reina gece kulübünün de aralarında bulunduğu DEAŞ saldırılarının doğrudan Bağdadi'nin emriyle gerçekleştiğini hatırlatarak, saldırılar sonucunda 304 Türk vatandaşının hayatını kaybettiğini, bin 338 kişinin yaralandığını aktardı.
Türkiye'nin son dört yılda DEAŞ'a karşı 2 binden fazla operasyon gerçekleştirdiğini belirten Altun, Türkiye'de DEAŞ ile bağlantıları nedeniyle gözaltına alınan ve hüküm giyen yaklaşık bin 200 kişinin bulunduğunu, bu kişilerin yarısından fazlasının 40 farklı ülkeden olduğunu ifade etti. Altun, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"DEAŞ elebaşının Suriye içindeki ve son olarak İdlib'deki hareketliliği hakkında kapsamlı bir soruşturma yapılmalıdır. DEAŞ'a ve elebaşına yardım, yataklık ve müsamaha edilmesinden sorumlu olanların araştırılması ve adalet karşısına çıkarılması gerekmektedir. Türkiye, YPG ile DEAŞ arasında uzlaşmalara varıldığına dair haberlerden ve YPG'nin geçen hafta yaptığı gibi tutuklu DEAŞ üyelerini cezaevlerinden salıverme tehditlerinden duyduğu endişeleri dile getirdi. Uluslararası koalisyon, bunların önlenmesine yönelik adımlar atmalıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bu tür terör faaliyetlerine karşı güvenliği sağlamaya hazır olduğunu ifade etmiştir. Suriye'deki binlerce yabancı teröristin Avrupa'dan geldiği göz önüne alındığında, Avrupa ülkelerinin bu sorunla başa çıkma yönünde ciddi bir sorumlulukları bulunmaktadır."
- "Harekatların gerekliliğini gösterdi"
Türkiye'nin, "giriş yasağı uygulananlar" listesine 151 ülkeden 76 bin 818 kişiyi dahil ettiğini aktaran Altun, yabancı terörist olduğu şüphesiyle 102 farklı ülkeden 7 bin 600'den fazla yabancı uyruklu kişinin sınır dışı edildiği bilgisini verdi.
Altun, 12 geri gönderme merkezinde, işlemleri devam eden terörist şüphelisi 813 yabancı uyruklu kişinin bulunduğunu belirterek, bu kapsamda diğer ülkelerle yapılan iş birliğinin önemine dikkati çekti.
Çözümlenememiş bir Suriye sorununun uluslararası güvenlikte yol açtığı tehlikeleri ve Türkiye'nin sınırlarını bu terör örgütlerinden temizlemeye ne kadar kararlı olduğunu belirttiklerini hatırlatan Fahrettin Altun, şunları kaydetti:
"Önceki gece gerçekleştirilen operasyon, Türkiye'nin meşru endişelerini ve sınırlarında gerçekleştiği harekatların gerekliliğini bir kez daha gösterdi. Terör örgütlerine karşı iş birliğinin, elebaşlarının öldürülmesiyle sona ermemesi, bu örgütlerin tüm hücreleri ortadan kaldırılıncaya ve örgüt üyelerinin tamamı adalete teslim edilinceye kadar devam etmesi gerektiğine inanıyoruz. Son olarak, Suriye'deki ve bölgedeki genel istikrar ve güvenlik için herhangi bir terör örgütüne verilen desteğin tehlikelerini vurgulamak istiyoruz. Uluslararası toplum, terörizm tehdidiyle mücadele etmek için birlik olmalıdır."