Mardin'in Kızıltepe, Nusaybin, Artuklu ve Derik ilçelerine bağlı yüzlerce köyde yüklü elektrik borçları nedeniyle çiftçilerin elektriklerinin kesildiği, ekinlerin tarlada kuruduğu, bu kesintiler nedeniyle köylülerin içme suyuna ulaşamadığı, birçok hayvanın susuzluktan telef olduğu haberlerinin ardından bölgenin elektrik dağıtım şirketi açıklama yaptı.
Dicle Elektrik Dağıtım AŞ (DEDAŞ) ödenmeyen borçların 1,3 milyar TL'yi aştığını, hizmet veremez hale geldiklerini duyurdu.
BBC Türkçe'ye konuşan köylüler, şirketin yolsuzluk yaptığı, borçlarıyla ilgili bilgiye ulaşamadığı, borcu olmayan abonelerin de elektriğinin kesildiği beyanlarında bulunmuştu.
Köylüler salgın dönemindeki kesintiler nedeniyle kuyulardan su da çekemediklerini, insanların ellerini yıkayamamasının halk sağlığına tehdit oluşturduğunu söylemişti.
Çözüm için son bir yılda farklı platformlarda, çiftçi temsilcileri, muhtarlar, ziraat odası başkanları ve ilgili yetkililerin de katılımı ile birçok toplantı yaptıklarını belirten DEDAŞ, bunun sonucunda borç yapılandırması, gecikme ceza indirimi ve taksitlendirme gibi kolaylıklar sağladıklarını, ödeme yapan çiftçilerin faturalarının yaklaşık yarısının da tarımsal destekleme programı kapsamında devlet tarafından karşılandığını kaydetti.
BBC Türkçe, haberin yayınlanmasından önce şirketle görüşme talebine yanıt alamadı. Ancak haberin yayınlanmasından sonra iddialarla ilgili bir açıklama gönderen DEDAŞ, ödenmeyen elektrik borçları nedeniyle elektrik kesintisi yapmak zorunda kaldıklarını belirtti:
"Ancak, bu toplantılarda, çiftçilerin borçlarını mutlaka ödemeleri gerektiği belirtilmesine ve ödeme kolaylıkları sunulmasına rağmen, özellikle bu bölgemizdeki çiftçiler elektrik borçlarını ödemeye maalesef yanaşmamaktadır.
"Tüm çağrı ve girişimlere rağmen sonuç alamadığımız için geçtiğimiz Mart ayından itibaren borçlu abonelerin elektriğini yasal hakkımızı kullanmak suretiyle kesmek zorunda kaldık."
Borçların ödendiği noktadan itibaren abonelere yeniden elektrik vermeye hazır olduklarını belirten şirket, borçlarını ödemek isteyen abonelere gecikme cezası indirimi ve taksitlendirme gibi seçenekleri sunacaklarını söyledi.
Şirket, köylülerin şikayetlerinin temel sebebinin "bu yıl da elektrik parası ödemeden tarımsal sulama yapma isteği" olduğunu ileri sürüyor.
DEDAŞ, mesken abonelerinin veya içme sularının kesintisi iddiaları için de "hedef saptırmaya yönelik çabalar" olduğunu savundu.
Yolsuzluk ve vurgun iddialarına da cevap veren DEDAŞ, elektrik dağıtım ve perakende işinin, tüm ekonomik sektörler arasında regülasyon oranı en yüksek sektör olduğunu ve Türkiye'nin 21 elektrik dağıtım bölgesinin hiçbirinde, hiçbir dağıtım şirketi veya perakende şirketinin bu kadar regüle bir piyasada yolsuzluk ve vurgun yapamayacağını söyledi.
Dicle Elektrik Dağıtım AŞ, altı ilden oluşan hizmet bölgesinin Türkiye'nin tüm bölgeleri arasında kayıp-kaçak oranı en yüksek bölge olduğunu öne sürdü ve bu durumu elektrik kesintilerinin bir nedeni olarak gösterdi:
"Elektrik dağıtım ve perakende hizmetlerinin özelleştirildiği 2013 yılında bölgeyi devralmamızdan beri bu konudaki kararlı çalışmalarımız sayesinde kayıp-kaçak oranlarımız yüzde 51'e kadar gerilemiş vaziyettedir. Ancak mevcut oran bile halen yüksektir. Bu da bizleri, kanunların bizlere verdiği yetkileri kullanmaya mecbur bırakmaktadır."
DEDAŞ açıklamasında köylülerin elektriklerinin üç fazdan teke indirilmesi konusuyla ilgili olarak da bölgedeki tüm abonelerin günlük kullanım ve içme suyu için elektrik tedarikine devam ettiklerini ifade etti.
Ayrıca yasal hakları olmasına rağmen pandemi sürecinde insanların yaşamsal sıkıntıya girmemesi adına borcu olan abonelerin dahi elektriklerini kesmediklerini savundu.
Fatura yerine neden pusula verildiği ile ilgili olarak şirket, tüm tarımsal sulama aboneleri için Otomatik Sayaç Okuma Sistemi hizmetini sunduklarını, bu sistemin şifreler ile internet üzerinden dijital platformlardan takip edilebildiğini izah etti.
Birçok abonenin yüz yüze iletişim üzerinden işlerini yürütmeye alışkın olduğunu ekleyen şirket, pusulaların da talep üzerine abonelere verildiğini ifade etti.
Çiftçilerin tarım desteklerine el konulduğu iddiasıyla ilgili "sadece borçlarını ödemeyen çiftçilerin desteklemelerine yasal izinler çerçevesinde blokaj konduğu" yanıtı verildi.
Borcu olmayan abonelerin elektriğinin kesilmesi ile ilgili de şu açıklama yapıldı: "Maalesef, çok az sayıda (binde 5'in altında) tarımsal sulama abonesi elektrik bedelini ödediği halde kesintilerden etkilenmektedir."
Buna ek olarak abonelerin bütün masrafı ve yakıtının şirket tarafından karşılanmak üzere uygun kapasitede jeneratör kurulumu yapılıp, enerji tedarikinin normal tarifeden sağlandığı belirtildi.
DEDAŞ, köylülerin içme sularının kesildiği yönündeki iddialarının manipülasyon olduğunu savundu ve şu ana kadar hiçbir köyde ve mahallede içme suyu için kullanılan elektrikleri kesmediklerini söyledi:
"Öncelikle bilinmesini isteriz ki, son birkaç aydır haberde bahsi geçen Mardin köylerinde uygulanmakta olan elektrik kesintisi ne Covid-19 pandemi süreciyle ilgilidir ne de bugünün konusudur. Bu kadar büyük rakamlarda borcu olan bir bölgede, tarımsal sulama abonelerine yönelik yapılan kesme işlemlerimiz, dikkati mevcut borçlardan başka yerlere çekmek adına, mesken ve içme suyu enerjisi kesintisiymiş gibi sunulmakta, manipüle edilmektedir.
"Şu an yapmakta olduğumuz tarımsal sulama elektriği kesme işlemlerinde, mesken abonelerine tek faz üzerinden enerji verilmekte, içme suyu ve borcu olmayan tarımsal sulama abonelerine de jeneratör desteği ile enerji verilmektedir."