ŞANLIURFA (İHA) - İçişleri Bakanı'nın kararıyla Şanlıurfa, çevre il ve ilçelerinde uygulanan sıkıyönetim, Suruç'ta protesto edildi. BDP Suruç ilçe binası önünde basın açıklaması yapan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bölgede sıkıyönetim uygulandığına dikkat çekti, "Normalde sıkıyönetim Meclis kararıyla uygulanır. Ankara'da darbe yapan Kenan Evren yargılanırken, aynı gün Tayyip Erdoğan'da başka bir darbe yaptı" dedi.
İçişleri Bakanı'nın yasaklaması nedeniyle üç gündür OHAL uygulamalarıyla karşı karşıya kaldıklarını belirten Demirtaş, "Hukuk ihlalleriyle karşı karşıyayız diyeceğim ama maalesef çok masum kalacak. Bütün il ve ilçelerimizden çıkışlar, olağanüstü uygulamalarla engellendi. Neredeyse patika yollar bile kesildi. Bu devletin halkından korkusunun yansıması. 19 ilden getirilen asker ve polisle halkın düşüncesi engellenmiş mi oldu? Şu anda Ankara'daki yargılamaya bakın Kenan Evren bile tankıyla tüfeğiyle her şeye hükmedebileceğini sanmıştı. İşkenceyle, hukuksuzluklarla her şeye hakim olacağını sanmıştı, ama insanların düşüncelerine hakim olamamıştı. 30 yıl geçmesine rağmen halk iradesi galip geldi" diye konuştu.
Demirtaş konuşmalarını şöyle sürdürdü: "Burada yaşanan biz Kürt halkına hakim olamadık, BDP'li oldu, teslim almalıyız. 1925'lerden beri uygulanan bu değil mi? Zilan'da Dersim'de yapılan bu değil mi? Bugün de yapılan bu. Halk Öcalan'ın doğum gününü kutlayamazmış. Halk istediğini yapar. Demokratik düşünce ve eylemi engellediğiniz için bu gün çözümsüzlük içindesiniz. Milyonlarca insan sayın Öcalan serbest bırakılsın istiyorsa, halk Amara'ya yürüyorsa, İmralı sürecinin yol açtığı sonucu gördüğü içindir.
Halkın derdi doğumgünü pastası kesmek değil, akan kanın durmasıdır. Diyalogla, müzakereyle barışın gelmesini sağlamaktır. Herkes biliyor ki, İmralı'da tecrit sürdükçe, tutuklamalar sürdükçe, kimse müzakereden bahsetmesin".
Halkın baskıcı uygulamalara boyun eğmeyeceğine dikkat çeken BDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, "Bugün burada bir bakın, halk kepenkleri açmadı. Bu bize mi tepki, devlete mi, bunları doğru okusunlar. Bu halk burada binlerce yıl yaşıyor, bu toprakların mültecisi değildir. Bu halk kazanacak, özgürlüğünü kazanacaktır. Amara yürüyüşünü gerçekleştiren halkımızı yürekten kutluyorum. O zaman ayın 8'ine kadar her yer Amara'dır. Buyurun engelleyin. Barışı engelleyemezsiniz. Hiçbir onurlu halk, bedeli ne olursa olsun böylesi faşizan baskıları kabul etmiştir. Bugün hükümet, Türk halkı adına baskıları uyguladığını söylüyor. Türk halkı da baskılara boyun eğmemiş bir halktır, hükümet, halkın talebi gerekçesinin arkasına sığınmasın. Bu ülkenin bir bakanının talimatıyla hukuk ayaklar altına alınıyor. Hukuk yoksa, kimse demokrasiden bahsetmesin. Bir bakanın talimatıyla hak ve özgürlükler ayaklar alınıyor ama bu Suriye'de olunca diktatörlük, Türkiye'de olunca demokrasi. Bu ikiyüzlülüktür. Bu halkı tanımıyorsanız, bu halk da sizi tanımayacaktır" dedi.
Amara'nın sadece 4 Nisan, Nevruz'un ise sadece 21 Mart olmadığını söyleyen Demirtaş, Amara ve Nevruz'un Kürt halkının özgürlük yürüyüşü olduğunun altını çizerek, "Türkiye 12 Eylül'le hesaplaşıyor olabilir, ama Kürt halkı 12 Eylül'le hala mücadele içerisinde. Çünkü Kürt halkı 12 Eylül'ü yaşamaya devam ediyor. Halktan korkan iktidar, halkına tankla topla saldırıyor. Halkına baskılarla, tankla, topla, yasaklarla yaklaşan iktidar, bu halktan daha çok korkacaktır. Her gün Amara'dır. Her gün Nevruz'dur. Faşizm sürdükçe her gün direniş olacaktır" dedi.
Yapılan konuşmanın ardından BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ve beraberindeki Milletvekilleri, terörist başı Abdullah Öcalan'ın Halfeti ilçesine bağlı Ömerli Köyü'ndeki doğduğu eve hareket etti.