ANKARA (İHA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, bugün kabul edilen ikinci Ergenekon iddianamesinde kendisinin CHP'nin genel başkanlığından indirilmesine yönelik planların yapıldığına dair ifadelerin yer almasıyla ilgili olarak, "Parti içindeki yarışmadan benimle mücadele eden kişilerin, ekiplerin arkasında Ergenekon denilen örgütü andıracak herhangi bir grubun bulunduğuna dair hiçbir gözlemim, izlenimim olmadı" değerlendirmesini yaptı.
CHP Genel Başkanı Baykal, parti yöneticileriyle birlikte Ankara turu yaparken Demetevler'de bir pastaneye girdiğinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ergenekon iddianamesinde kendisinin CHP'nin genel başkanlığından indirilmesine yönelik planların yapıldığına dair ifadelerin yer aldığı hatırlatılan Baykal, iddianameyi henüz görmediğini ve sağlam bir bilgisi olmadığını kaydetti.
Baykal, "İddianamede benim ve CHP'nin adının geçmiş olması değerlendirilmesi gereken bir konu. Demokratik bir siyasi yaşam içinde biz partide tartışmalar yaşadık, yarışmalar yaşadık, kurultay yaşadık. Bunu da bütün Türkiye ilgiyle izledi. Şu ana kadar benim parti içindeki yarışmadan benimle mücadele eden kişilerin, ekiplerin arkasında Ergenekon denilen örgütü andıracak herhangi bir grubun bulunduğuna dair hiçbir gözlemim, izlenimim olmadı. Normal, demokratik yarışı, mücadelemizi yaptık. Bazen kaybettim, bazen kazandım. Ama hiçbir zaman ne Ergenekon'dan dolayı kaybettiğimi ne de Ergenekon'dan dolayı kazandığımı düşünmedim. Ne
de beni değiştirmeye yönelik kampanyanın arkasında Ergenekon diye bir kuruluşun olduğunu hiç düşünmedim. Bana bunu düşündürecek hiçbir haklı, somut veri olmadı" diye konuştu.
Siyaset içinde kendisine karşı mücadele edenlerin olmasının normal olduğunu ifade eden Baykal, bu mücadeleyi yapanların arkasında bazı güçler olduğunu, bu güçlerin bir kısmının Türkiye içindeki güçler, bir kısmının da Türkiye dışındaki güçler olduğunu söyledi. Tüm bunların demokratik siyasal yaşamın doğal uygulamaları olduğunu anlatan Baykal, "Bunun ötesinde böyle bir gizli örgütün, Ergenekon diye tanımlanan bir örgütün, CHP içindeki çatışmalarda bir unsur olduğuna dair hiçbir izlenimim yoktur" dedi.
Bir gazetecinin 'Yani sonuna kadar Ergenekon'u eleştireceğiniz anlamına mı geliyor?' sorusu üzerine Baykal, "Bu ifadeyi siz mi ifade ettiniz?" karşılığını verdi. Sözlerinin çok açık olduğunu savunan Baykal, "CHP içindeki çatışmalarda Ergenekon diye bir örgütün benim karşımda olduğuna dair hiçbir izlenimim olmadı. Bunu ifade etmiş olmamın sizin ifade ettiğiniz düşünceyi çağrıştıracak bir tarafı olduğunu sanmıyorum" dedi. Aynı gazetecinin 'Ergenekon'un avukatıyım, demiştiniz' demesi üzerine Baykal, "Ergenekon'da haksızlığa maruz bırakılan insanların, insan hakları ihlal edilenlerin ki bu davada pek çok kişinin uluslararası haklarıyla, Türkiye'deki hukuk standartlarıyla insan haklarının uygulanma yöntemlerinin ihmal edildiği açık bir gerçek. Bunun tartışılabilir bir tarafı yoktur. Bunu inkar edenler yanlış avukatlık yapmaktadırlar. Bu AB'deki ilgili çevrelerin değerlendirmesidir, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin değerlendirmesidir. İçinde AK Parti'lilerin de bulunduğu 75 baronun ortak değerlendirmesidir. Eski Yargıtay başkanlarının değerlendirmesidir. Buna karşı çıkacak hiçbir ciddi hukukçu yoktur. Karşı çıkanlar da hukukçu kimliğiyle değil siyasetçi kimliğiyle karşı çıkmaktadır. Bu açık bir gerçektir. Burada çok yanlış bir yargılama yapılıyor. Bunu dile getirmek de herkesin görevidir. Şimdi böyle dedik diye bana karşı mücadele verenlerin arasında Ergenekon'un 2. iddianamesi Ergenekon'u destekleyen çevreler var dedi diye ben buna destek mi vereceğim? Benim öyle bir gözlemim yok. Kimsenin şu ana kadar öyle bir gözlemi olmadı. Şu ana kadar ne ben, ne de CHP'deki herhangi bir kişi, ne aklı başında siyaseti gözlemleyen bir tarafsız gazeteci 'Deniz Baykal'ı şu indirmek istiyor, bu indirmek istiyor' demiştir ama bugüne kadar 'Ergenekon indirmek istiyor' diye ilk kez bir iddiayı duyuyorum" şeklinde konuştu.
Baykal, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 'Kürdistan Yönetimi' ifadesi kullandığına ilişkin iddiaların hatırlatılması üzerine, seçim kampanyalarını yalnızca ekonomik kriz ve yolsuzluklar ekseninde götürme kararı aldıklarını ve bu konuda daha sonra konuşacağını söyledi. Karayalçın'ın başkanlığı döneminde belediyeyi zarara uğrattığı yönündeki haberlerin sorulması üzerine Baykal, seçim kampanyasında son dakikada açıklamalar ve ifşaatların birbiri ardına ortaya saçıldığını, kasetler yayınlandığını, kimin yaptığı belli olmayan afişler asıldığını belirterek, "Altındaki imza ne? Kimin bilboardıdır, kimin afişidir belli değil. Bu Türkiye'de ve özellikle Ankara'da yerel seçim mücadelesinin altına imza atmaya cesaret edemeyen bazı insanlar tarafından yanlış bir istikamete doğru sürüklenmekte olduğunu bize gösteriyor. Herhalde Ankaralı seçmen bunun değerlendirmesini yapacaktır. İddiasından, sözünden utanan insanların sözlerini ciddiye alarak bir seçim kampanyası götürmek mümkün değildir" şeklinde konuştu.
İstanbul Belediyesi'nde yüksek ücretle asfalt uzmanı istihdam edildiği yönündeki haberleri de değerlendiren Baykal, "Nerede bu asfalt uzmanı Türkiye'de? Bu konuda belediye başkanı, içişleri bakanı, başbakan ne diyor? Asfaltla ilişkisi arabasıyla asfalttan geçmek olan bir kişi trilyonlarca lirayı hem İstanbul'da hem Ankara'da alıyor götürüyor. Bir ciddi açıklama yok. Adam kaçmış gitmiş, Türkiye bunu seyrediyor. İstanbul'dan açıklama yapılıyor 'Ben bilerek kimseye para yedirmedim' diye. Bilmeden mi para yedirdin? Belediye başkanlarının görevi kendisine emanet edilen kentin parasını, milletin parasını sahiplenmek, doğru kullanmak değil midir? Birilerine parayı kaptırmanın belediye başkanlığıyla açıklanabilecek bir durumu var mı? Çok üzüntü verici manzaralar" dedi.
Ergenekon iddianamesinde CHP'nin adının geçmesini seçim sonucunu etkileyip etkilemeyeceğinin sorulması üzerine Baykal, "Bilemiyorum. Böyle bir gözlemim, değerlendirmem yok. Yani iddianameyi görmediğim için kanıtlar, dayanaklar nelerdir bilmiyorum? Spekülasyonlar üzerinden daha ileri bir değerlendirme yapmak istemiyorum" cevabını verdi.