ANKARA (ANKA) - CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen Deniz Feneri yolsuzluğu ile Vakıfbank ilişkisini ve AKP kadrolaşmasının "kamu kaynaklarının usulsüz kullanımındaki" payını Meclis gündemine taşıdı. CHP'li Sevigen konuyla ilgili olarak Başbakan Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına yazılı soru önergesi verdi.
CHP'li Sevigen, soru önergesinde, Almanya'da sonuçlandırılan Deniz Feneri e.V davasının "halkın dini duygularını sömürerek inanç bezirgânlığı yapanların" gerçek yüzlerini ortaya çıkardığına işaret etti. Basına yansıyan haberlere atıfta bulunan CHP'li Sevigen, "Dolandırıcılık ve kara para suçlarından hüküm verilen bir yargılama yaşanmıştır. Bu yargılama, hükümetiniz, ilişkiler ağı ve iktidarınızca yönetilen bazı kamu kuruluşlarıyla ilgili başka gerçekleri de bir kez daha gözler önüne sermiştir" dedi.
Soru önergesinde Deniz Feneri e.V davasında kamu bankası olan Vakıfbank'ın yapılan yargılamada adının çokça geçtiğine dikkat çeken CHP'li Sevigen, "Öte taraftan hükümetinizin Vakıfbank'a yönelik müdahale ve tasarrufları kamuoyunca kabul görmemiş ve hep tartışılmıştır. Sonuç olarak; hükümetinizin tasarrufları Vakıfbank'ı böyle bir davanın ortasına düşürmüştür" dedi. Sevigen, önergesinde Başbakan Erdoğan'dan şu sorulara yanıt istedi:
"-Deniz Feneri e.V tarafından halkımızın dini duygularını sömürmek suretiyle toplanan yardım paralarının, dolandırıcılık yapılarak paravan Euro 7 GmbH şirketine aktarıldığı dava sürecinde ortaya çıkmıştır. Deniz Feneri e.V'nin paravan şirketi Euro 7 GmbH'ye kamu bankası olan Vakıfbank tarafından kredi verilmiş midir?
-Kamu bankaları Vakıfbank ve Halkbank'ın hükümetinize yakın şirketlerin taleplerini, özel bankalarca reddedilen kredi taleplerine daha önce de olumlu yanıt verdiği görülmüştür. Vakıfbank tarafından Deniz Feneri e.V'nin paravan şirketlerinden Euro 7 GmbH'ye kredi verilmesi de, Deniz Feneri e.V yöneticilerinin şahsınızla olan yakınlık ve hısımlık ilişkisinden mi kaynaklanmaktadır?
-Almanya Federal Bankacılık Denetleme Kurulu (BAFİN), soruşturma esnasında Alman polisinin Vakıfbank'tan istediği, Deniz Feneri e.V ile ilgili para hareketlerine ilişkin dökümlerde yüksek miktarlı para transferlerinin bildirilmediğini tespit etmiştir. Bu tespit doğru mudur? Doğruysa, Vakıfbank yöneticileri yüksek miktarlı para transferlerini bildirmeyerek gizleme yoluna neden gitmiştir?
-Deniz Feneri e.V'nin paravan şirketlerine kredi veren, dolandırıcılık-kara para gibi suçlar isnat edilen eylemlerdeki milyonlarca euroyu geçiren (aktaran) ve soruşturma sürecinde de Alman makamlarının istediği kritik bilgileri gizleyen Vakıfbank'ın yöneticileri hakkında ilgili kurumları harekete geçirmek suretiyle bir soruşturma başlatmayı düşünmüyor musunuz?
-Deniz Feneri e.V ile ilişkili paravan Euro 7 GmbH şirketine kredi veren Vakıfbank'ın Frankfurt Şubesi Müdürü Metin Özetçe'nin tayininin Almanya'daki dava başlamadan kısa bir süre önce Ankara'ya çıkarılması sadece bir tesadüf müdür? Bu dikkat çekici tayin işleminin asıl sebebi nedir?"