SAKARYA (İHA) - 17 Ağustos 1999'da meydana gelen depremde yerle bir olan Sakarya'da onarılmayan orta hasarlı 264 bina ve bin 320 konut bulunuyor. 7269 sayılı Afet Kanunu'na göre onarım yapılana kadar iskana açılmaması gereken orta hasarlı binaların, öğrencilere ve şehre yeni gelen vatandaşlara kiraya verildiği iddia ediliyor.
Sakarya İnşaat Mühendisleri Odası (SİMO) Başkanı Hüsnü Gürpınar, 17 Ağustos depreminin 9. yıldönümünde Sakarya'daki orta hasarlı binalarla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. 17 Ağustos depreminden sonra bölgede hasar tespit çalışmaları yapıldığını belirten SİMO Başkanı Hüsnü Gürpınar, "Bu hasar tespit çalışmalarında binalar, ağır hasarlı, orta hasarlı ve az hasarlı olmak üzere 3 ana başlık altında toplandı. İlimizde 9 bin 490 tane bina, 24 bin 773 konut, 5 bin 89 iş yeri ağır hasar gördü ve bu binalar yıkıldı. Şu an ilimizde yıkılmayan ağır hasarlı bina yok. Bunların bir kısmı deprem sırasında yıkıldı, bir kısmı da deprem sonrası devlet tarafından yıktırıldı. Depremde 7 bin 681 adet bina, 18 bin 472 konut, 3 bin 442 iş yeri orta hasarlı olarak tespit edildi. 15 bin 169 bina, 27 bin 993 konut, 2 bin 914 iş yeri az hasarlı olarak değerlendirildi. 13 bin 529 bina, 24 bin 480 konut, 38 bin 28 iş yeri de hasarsız olarak tespit edildi" dedi.
Sakarya'da orta hasarlı bina sorununun devam ettiğini ifade eden Hüsnü Gürpınar, "264 bina ve bin 320 konut orta hasarlı olarak duruyor. Bu konutların bugüne kalmasının sebebi, 7269 sayılı Afet Kanunu'nun bu konutlara uygulanmamasıdır. Bunu her ortamda ifade ediyoruz. Yasada, hasarlı konutlarda onarım ve güçlendirme yapılana kadar içerisine girilip oturulmaması gerektiği açık bir şekilde ifade ediliyor. İlimizdeki bu binalarda iskana müsaade edildiği için orta hasarlı sorunu sürüyor. Her sene onarım süresi birer yıllık periyotlar halinde uzatılıyor. Bu da vatandaşlarımızın duyarlılığını azaltıyor. Bu binalar, öğrencilere ve dışarıdan gelenlere kiraya veriliyor. 31 Aralık 2008'e kadar bu orta hasarlı binaların onarım ve güçlendirilmesinin yapılması gerekiyor. Bu binalar hasarlı, binaların hepsinin inşaat mühendisi tarafından incelenip her binaya kendine özgü bir tedavi uygulanması gerekiyor. Her binaya aynı güçlendirme yöntemi uygulanması düşünülemez. Yasa diyor ki, bu onarım sürecinin sonunda orta hasarlı binalarda onarım ve güçlendirme yapılmazsa, ağır hasarlı konumuna geçiyor. Ağır hasarlı binalar da yıkılacak bina demektir. Onarım süresinin bir daha uzatılmayıp bir yerde bitirilmesi gerekiyor. İnşallah 31 Aralık 2008'de süre biter. Biz süre uzatmalarının devamından yana değiliz. Bu binalara bir şekilde neşter vurulmalı, bir çözüm bulunmalı" diye konuştu.
Hasar görmeyen binaların da tehlike oluşturduğunu ifade eden Gürpınar, "Depremden uzaklaştıkça yenisine yaklaşıyoruz. Bu gerçeği vatandaşlarımızın unutmaması gerekiyor. İlimizde bir deprem olursa, hasarlı tarif ettiğimiz 264 bina, bin 320 konut potansiyel tehlike. Bunlar depremde patlamaya hazır bombadır. Bunun ötesinde bizim yapı stoğumuzla ilgili, az hasarlı ve hasarsız dediğimiz binalarımız var. Bunlar depremi geçirmiş çok katlı binalardır. Asıl üzerinde durmak istediğimiz noktalardan biri budur. Bu binaların yüzde 90'ı 1975 tarihinde yürürlüğe giren deprem yönetmeliğine göre yapıldı. Bu yönetmeliğimiz 1997'da yeterli görülmedi ve yürürlükten kalktı. 1997'de çıkan yönetmelik de depremden sonra yeterli görülmeyip 2006-2007'de yeni deprem yönetmeliği yürürlüğe girdi. Bundan dolayı depremi geçirmiş çok katlı binaların mevcut deprem yönetmeliğine göre güçlendirilmemesi durumunda, önümüzde günlerde olacak depremler potansiyel tehlikedir. Bunların da onarım ve güçlendirilmesine yönelik çalışmalar yapılmalı. Bu çalışmalara devlet önayak olmalı" ifadelerini kullandı.
Orta hasarlı binalarla ilgili ciddi bir çalışma yapıldığını kaydeden avukat Halim Saraç ise "Sakarya Barosu olarak orta hasarlı binaların yıkılması konusunda süre uzatılmasına karşı geldik. Bunun fazla zaman aldığını ve hiçbir çalışma yapılmadığını defalarca dile getirdik. Birçok binanın raporları değiştirildi. Bir deprem felaketi daha yaşanırsa, orta hasarlı binaların hepsi yıkılacak. Binaları süsleyip makyaj yaptıktan sonra depremi hiç yaşamayan vatandaşlara kiraya verdiler" iddiasında bulundu.
İsminin açıklanmasını istemeyen bir vatandaş da, "Orta hasarlı binaları süsleyip kiraya veren insanlar cahil olsa anlarım. Benim binamın yanında yan yatan bir bina vardı. İçinde doktor ve avukatlar ve kamu yöneticileri vardı. Bina yan yatmasına rağmen süsleyip dairelerini Adapazarı'na yeni gelen, depremi yaşamayan öğrencilere ve vatandaşlara kiraya verdiler" diye konuştu. Öte yandan, 17 Ağustos depreminden sonra yıkılan okulların yerine 66 adet prefabrik okul yapılmıştı. Okulların kalıcı binalara taşınması için Sakarya Valiliği'nin organizasyonunda devlet-vatandaş işbirliğiyle yapılan okullar sayesinde şu anda sadece 13 prefabrik okul bulunuyor.