ANKARA (A.A) - Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer'in yeniden yapılandırmaya ilişkin düzenledikleri basın toplantısında, idari para cezaları ve Varlık Barışı'na yönelik bir soruyu Ağbal yanıtladı.
Ağbal, ''Varlık Barışı Kanunu'ndan yararlanmak üzere daha önce bildirimde bulunmuş fakat beyan ettiği varlıkları yurda getirememiş veya Varlık Barışı Kanunu'ndan yararlanmış, sermaye artırımı taahhüdünde bulunmuş fakat sermayesini artırmamış ya da varlıklarını getirmiş ama vergisini ödememiş bütün bu gruplar kanunda belirlenen süre içinde bu yükümlülüklerini yerine getirmeleri halinde yasadan yararlanacaklar'' dedi.
Ağbal, naylon fatura düzenleyenlerin tasarı kapsamında olup olmadığına ilişkin soruya cevaben de bu tasarıdan defter ve belgelerini yok edenlerle sahte belge düzenleyenlerin yararlanmayacaklarını, naylon fatura kullananlar bakımından ise bir sıkıntı bulunmadığını bildirdi.
Naci Ağbal, başvuru süresince haciz işlemlerinin durup durmayacağına ilişkin de ''taksitlerdirme imkanından yararlanarak ödemelerini yapanlar bakımından haciz tutarları ödeme tutarı kadar azaltılacak ama cari dönemlerine ilişkin herhangi bir şekilde vergisel yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde normal olarak haciz işlemlerinin yapılacağı tabi'' diye konuştu.
Tasarı kapsamında vazgeçilen küçük alacakların neler olduğunun sorulması üzerine de Ağbal, bunların; ''Maliye Bakanlığı bakımından 31 Aralık 2004 öncesi her bir tür ve dönem itibariyle 50 liranın altında kalan alacaklar, 31 Temmuz 2010 tarihi öncesi verilmiş idari para cezalarından 120 liranın altındaki alacaklar, Gümrük Müsteşarlığı bakımından 31 Temmuz 2010 öncesi her bir tür öncesi ve dönem itibariyle 50 liranın altında kalan alacaklar, 31 Temmuz 2010 öncesi verilmiş idari para cezalarından 60 liranın altında kalan alacaklar ve SGK için ise 31 Temmuz 2010 öncesi işyeri bazlı 50 liranın altında kalan alacaklar'' olduğunu söyledi.
''Vergi kaçakçılığından yargılanan birisini de bu kapsama girebilir mi?'' şeklindeki soruyu da Gelir İdaresi Başkanı Mehmet Kilci yanıtladı. Kilci, herhangi bir şekilde hakkında kaçakçılık suçu raporu düzenlenmiş kişilerin de borç ödeme yönünden bu tasarıdan yararlanabileceğini, fakat herhangi bir şekilde yürüyen adli bir soruşturmada gerileme veya durmanın söz konusu olmayacağını bildirdi.
Toplantının ardından Bakan Dinçer, bir gazetecinin ''Türkiye'ye yurt dışından çalışmak için işçi gelmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna, ''Bizim ihtiyacımız olmayan personele çalışması için biz izin vermeyiz. Dolayısıyla eğer belirli bir niteliği var, uzmanlaşmışsa ve Türkiye'de ona ihtiyaç varsa zaten temel politika olarak onlara izin veriyoruz biz. Aksi takdirde vasıfsız bir işçiye ihtiyacımız yok. Çünkü bizim ülkemizde de işsizlik sorunu var'' yanıtını verdi.
-BABACAN: KAÇ KİŞİ YARARLANACAK?
Tasarının yasalaşması halinde yeniden yapılandırmadan kaç kişinin yararlanacağının ve devletin bu uygulamadan ne kadar para tahsil edeceğinin sorulması üzerine de Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Babacan, ''Kaç kişi? kaç lira?... bunu bir hedef bir tahmin olarak açıklamayacağız. Yani resmi bir rakam olmayacak'' dedi.
Kaç kişinin yararlanacağının da ne kadar para tahsil edileceğinin de tamamen başvurulara bağlı olduğuna dikkat çeken Babacan, ''Biz bir kapı açtık, önemli bir imkan sağladık. Bundan sonra gerçekleşenleri söyleyeceğiz. Daha önce yaptığımız bu tür çalışmalarda bazı dönemlerde açıklamalarımız oldu ancak onun getirdiği sakıncalar da oldu. Hele hele bu daha kapsamlı, çok kurumu ilgilendiren bir çalışma. Böyle bir durumda ne kişi sayısı ne TL olarak rakam vermenin uygun olmadığını düşünüyoruz'' diye konuştu.
Bakan Babacan, bir gazetecinin Meclis'te bütçe görüşmelerinin sürdüğünü hatırlatarak, ''tasarıyı bayramdan sonra araya alma yöntemini mi kullanacaksınız yoksa bütçenin bitmesini bekleyeceksiniz'' şeklindeki sorusuna karşılık olarak, Meclis'teki süreç hakkında bugünden bir şeyler söylemenin zor olduğunu ama kendisinin tahminin; Plan Bütçe Komisyonu'nun Bütçe Tasarısı üzerindeki çalışmaları bayramdan sonraki hafta içinde, yani cuma günü tamamlayacağı yönünde olduğunu, bundan sonra da yeniden yapılandırmaya ilişkin tasarının komisyonda ele alınmasını arzu ettiklerini söyledi.
Bu tasarı için bir alt komisyon gerekeceğini, orada her şeyin tartışılacağını ifade eden Babacan, ''Gözden kaçırdığımız konular olabilir, tereddütlü olduğumuz noktalarda daha rahat karar verebiliriz, ama ana ilkelerde değişiklik olmasını arzu etmeyiz. Devletin ilerde taslak kabiliyetini azaltacak, ceza ve yaptırımlarımızın gücünü azaltacak herhangi bir unsur oluşsun istemeyiz'' diye konuştu.
Babacan, bu tür çalışmaların iyi dizayn edilmemesi halinde bu sene ''şuradan fazla para toplayayım derken ileriye dönük her sene 2-3 milyarlık vergi kaybına'' neden olunabileceğini de ifade etti.
Tasarı çerçevesinde yeniden yapılandırılan borçların kredi kartıyla da ödenebileceğine yönelik sözleri hatırlatılarak, ''kredi kartıyla yapılacak ödemelerde borçlu kişi sadece asgari tutarını öderse bu kamu alacağından banka alacağına dönüşecek ve daha yüksek faiz ödemeleri söz konusu olacak'' şeklindeki yoruma karşılık da Babacan, şunları kaydetti:
''Kredi kartıyla ödemek vatandaşlarımız için mekanik bir kolaylık getirecek. Yani vergi dairesine gidip ödeme yapacağına vergiyle ilgili ödemeleri kredi kartı faturasında görecek ve kredi kartı ödemesi içinde onu da ödemiş olacak. Kredi kartıyla ödemekle Gelir İdaresi ya da Sosyal Güvenlik Kurumu'na taksit taksit ödemek arasında hiçbir fark yok. Bu tamamen vatandaşın tercihi. İsteyen bankaya borçlu olur, isteyen (bankaya borçlanmayayım devletime borçlu olayım) diyebilir. Biz opsiyonları açıyoruz vatandaşlarımız kendi tercihlerini yapmakta serbest.''
-BAKANLAR KURULU BAŞVURU SÜRESİNİ UZATMADA YETKİLİ-
Bakan Babacan, referandumda oy kullanmayanların ödeyecekleri para cezasının da tasarı kapsamına girip girmediğinin sorulmasına karşılık, Referandumun 12 Eylül'de yapıldığını hatırlattı. Babacan, Tasarının kapsamına 31 Temmuz ve daha önceki seçimlere ilişkin cezaların girdiğini belirtti ve ''O yüzden oy kullanmayanlar referanduma ilişkin ödemelerini yapsalar iyi olur'' dedi.
Ali Babacan, ''Bankalardan kredi kartı borçları bakımından kendilerine bir başvuru gelip gelmediğinin'' sorulması üzerine, böyle bir talebin gelmediğini söyledi.
Kredi kartı borçlarına ilişkin geçen sene kanun çıkarttıklarını hatırlatan Babacan, bu konuda bankalar kendi aralarında anlaşıp da tek bir planla hükümete gelemedikleri için bu kanunu çıkarttıklarını ve kanunun süresi bittikten sonra dahi pek çok maddesinin aylarca uygulanmaya devam ettiğini dile getirdi. Babacan, ''Yani kanunun süresi bitse de hangi müşterisiyle yeniden yapılandırmayı nasıl yapacağı bankanın kendi bileceği iştir. Yani bize bir talep gelmedi ama geçen seneki kanunu aynen alıp uygulamalarının önünde de hiç bir engel yok'' dedi.
Babacan, tasarının yasalaşmasından sonra başvuru süresinin uzatılıp uzatılmayacağına ilişkin soruyu yanıtlarken de Bakanlar Kurulu'na başvuru süresini uzatmayla alakalı 1 aylık bir yetki verdiklerini, yani yasa çıktığı tarihten itibaren ikinci ayın sonuna kadar olan başvuru süresinin Bakanlar Kurulu tarafından 1 ay daha uzatabileceğini söyledi. Buna ihtiyaç olup olmayacağına o gün geldiğinde karar vereceklerini ifade eden Babacan, kendilerinin genel olarak uzatmalara çok sıcak bakmadıklarını kaydetti.
Bir gazetecinin ''yeniden yapılandırma kapsamında borcunu ödeyen kimselerin yürüyen vergi ya da sosyal güvenlik primi yükümlülüğünü yerine getirmediği takdirde yapılandırmadan vazgeçileceğini kaydettiniz, bunu biraz daha açar mısınız?'' şeklindeki sorusu üzerine de Babacan, bu iki ödemenin birbirine paralel yapılması gerektiğini ancak her ikisinde de 2 defaya mahsus olmak üzere atlama hakkı bulunduğunu söyledi.
''Ödemelerin her hangi birinde bu atlama üç olursa o zaman tekrar eski yüksek borçlara dönülecek'' diyen Babacan, hem günlük ödemelerin hem de eski borçlara ait taksit ödemelerin düzgün gitmesi gerektiğini, yeniden yapılandırmanın iyi niyetle uygulayanlar için bir fırsat penceresi olduğunu ama bunun kötü niyetli kişiler için ''fırsatçılığa'' dönmesine de izin vermeyeceklerini bildirdi.
Babacan, bir başka soruya karşılık TOKİ'ye olan borçların yapılandırma kapsımda yer almadığını, çiftçilerin elektrik borçlarında fatura tahsilatının hasat sonrasına bırakılması yönündeki taleplerinin ise ''düşünülebileceğini'' söyledi.
Babacan, tasarının geçen hafta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer tarafından açıklanan istihdam paketi ile birlikte tek bir tasarı olarak Meclise gönderileceğini de sözlerine ekledi.