HABER

DHA YURT BÜLTENİ-2

1)ZONGULDAK'TA KAÇAK OCAKTA GAZDAN ZEHİRLENEN 2 İŞÇİ ÖLDÜ ZONGULDAK'ın Kozlu ilçesinde, kaçak maden ocağında karbondioksit gazından zehirlenen 2 işçi hayatını kaybetti. Olay, saat 2.30 sıralarında Kozlu ilçesi Ören köyü yolu mevkiinde meydana geldi.

1)ZONGULDAK'TA KAÇAK OCAKTA GAZDAN ZEHİRLENEN 2 İŞÇİ ÖLDÜ

ZONGULDAK'ın Kozlu ilçesinde, kaçak maden ocağında karbondioksit gazından zehirlenen 2 işçi hayatını kaybetti. Olay, saat 2.30 sıralarında Kozlu ilçesi Ören köyü yolu mevkiinde meydana geldi. Kaçak maden ocağında çalışan 2 işçinin karbondioksit gazından zehirlendiği ihbarı üzerine polis, AFAD ve sağlık ekipleri bölgeye sevk edildi. Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) tahlisiye ekibi, gaz maskeleriyle girdikleri ocaktan Hasan Okumuş (47) ve Hayrettin Akdermioğlu'nu dışarı çıkardı. Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde, 2 işçinin hayatını kaybettiği tespit edildi.

Görüntü Dökümü

-------------------

-Hastaneden görüntü

Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK, (DHA)-

====================================================

2)MSB İLE YENİ PROJEDE UZLAŞILDI,FABRİKANIN TAŞINMASINDAN VAZGEÇİLDİ
TÜRKİYE'NİN İLK UÇAK FABRİKASI 2 MİLYON METREKARELİK CENTRAL PARKA DÖNÜŞÜYOR

ATATÜRK'ün emriyle kurulan Türkiye'nin ilk uçak fabrikası, Milli Savunma Bakanlığı ile yapılan son proje değişikliğiyle Central Park’a dönüşecek. Halen, merkez Melikgazi ilçesi Esenyurt Mahallesi’nde bulunan 2’nci Hava İkmal Bakım Merkezi’nin bulunduğu fabrikanın Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli'nin Kayseri'ye yaptığı son geziden sonra yerinde kalması, 2 milyon metrekarelik alanın ise Central Park olması kararlaştırıldı. Proje kısa sürede start alacak. Daha önce yapılan projede fabrikanın Kocasinan ilçesindeki 12. Hava Ana Ulaştırma üssünün bulunduğu alana taşınması söz konusuydu. evre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Kayseri Büyükşehir Belediye başkanlığı yaptığı sırada , Mega proje olarak başlattığı 2.Hava İkmal Şehir Parkı Projesinde bu yaz inşaata başlanacağını söyleyerek, "Kartal’ın köşesinden itibaren üniversitenin kapısına kadar uzanan hatta 2 milyon metrekareden fazla yürüyüş yollarının olduğu bir park alanına Kayseri kavuşacak.. Milli Savunma Bakanımız Nurettin Canikli’nin Kayseri ziyaretinde yıllardan beri gayret gösterdikleri hava ikmal arsası ile ilgili konuyu gündeme getirdi. Milli savunma bakanımız ve bu işle ilgili gelen arkadaşlarımızın da mutabakatıyla yeni bir proje yapılacak. O projede boş gözüken alanda 2 milyon metrekarelik bir yemyeşil bir park çıkacak. Üzerinde herhangi bir yapı olmayacak. Kartal mevkisinin köşesinden itibaren üniversitenin kapısına kadar uzanan hatta 2 milyon metrekareden fazla yürüyüş yollarının olduğu, içerisinde keyifli mekanların bulunduğu bir park alanına Kayseri kavuşmuş olacak.Büyükşehir başkanımızda biran önce projeye başlayacak. Bu proje üzerinde sözleşmeler yapılacak. Sonrada bu yaz ortasında inşaata başlarız diye ümit ediyoruz. İşlerimizi hızlandırır isek orada bu iş gerçekleşecek" dedi.
Yeni proje ile fabrika binasının Melikgazi ilçesinden, Kocasinan ilçesindeki 12.Hava Ana Ulaştırma Üs komutanlığının bulunduğu alana taşınmasından vazgeçildiğini, 2.Hava İkmal Bakım Merkezi'nin toplam alanının 3 milyon 400 bin metrekare olduğunu belirten Özhaseki, bunun 2 milyon 66 bin metrekaresinin boş görünen alan, yaklaşık 500 bin metrekaresinde lojman, kalan bölümünde ise, fabrika bulunduğunu söyledi.
TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK PARKI

Bu projeyle amaçlarının, çevresiyle bütünleşmiş bir kent parkını hayata geçirmek olduğunu ifade eden Bakan Özhaseki sözlerini şöyle tamamladı:
TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK PARKI:
"Türkiye'nin en büyük parkı olacak Hava İkmal Şehir Parkı'nda 160 metre yüksekliğinde seyir kulesi olacak. Bu kulenin, Kayseri'nin simgesi olmasını istiyoruz. Kayseri'nin en yüksek binası olacak. Bir yarışma ile seyir kulesi projesi ortaya çıkacak. Bu kule, üniversitenin karşısında olacak ve altında gençlik merkezi bulunacak. Ayrıc,a Şehir Parkı'nda dünya mutfaklarından restoranlar düşünüyoruz. Elbette Kayseri mutfağı da olacak. Bir kompleks halinde, nikah ve düğün salonu düşünüyoruz. Burada sergiler için gösteri sanatları merkezi bulunacak. Parkın çevresinde 5 bin 600 metre tartan pistten yürüyüş ve koşu parkuru yer alacak. Ayrıca burada tarihi geçmişine uygun şekilde havacılık merkezi olacak. Yamaç paraşütü eğitim alanı, paraşüt kursları, yelkenkanat, planör, radyo kontrollü uçak alanları gibi birimler bulunacak. Tarihi hatırası olan hangarların birini ise, havacılık müzesi yapmayı düşünüyoruz. Ayrıca yeni bir proje de helikopter taksi durağı. Kayseri, helikopter kullanımı için uygun coğrafi konuma sahip. Dünyanın en önemli şehirlerinde bu hizmet bulunuyor."

  1. HAVA İKMAL BAKIM MERKEZİ:
    1.Dünya Savaşı ve daha sonra Kurtuluş Savaşı süresince uçak sanayinin bulunmayışı büyük sıkıntılara sebep oldu. Atatürk, savunma ve harp sanayi konusundaki son teknolojiyi temsil eden havacılık sanayinin kurulması için Cumhuriyet’in ilanından sonra direktif verdi. Çalışmaların sonucunda, Türk Tayyare Cemiyeti ile Alman uçak üreticisi Junkers Flugzeugwerke A.G. arasında 15 Ağustos 1925 tarihinde yapılan anlaşma gereğince, Türkiye’de uçak ve motorlarını imal etmek amacıyla Tayyare ve Motor Türk Anonim Şirketi (TOMTAS) kuruldu. Türk Hava Kuvvetleri’nde bulunan Junkers uçaklarının kapsamlı bakımlarını yapmak ve üretimini gerçekleştirmek amacıyla Kayseri’de bir fabrika kurulması kararlaştırıldı. Bu fabrikanın Kayseri’de kurulmasında, etrafı dağlarla çevrili bir ovadaki şehrin stratejik konumunun ve havacılık için 1’inci derecede önemli olan, şehrin güney kesimindeki geniş ve düz bir alanın varlığı önemli birer etken oldu. Kurulacak fabrika için her türlü teçhizat Almanya’dan getirildi. Gerekli malzemeler Hamburg’dan Mersin’e kadar denizyolu ile, Mersin’den Ulukışla’ya kadar trenle, Ulukışla’dan Kayseri’ye dek ise zamanın en çok kullanılan ulaşım aracı kağnı ve develerle taşındı. Tamamını çelik konstrüksiyon olan 11 hangar içine tezgahlar monte edildi. Fabrikanın kurulmasında ve işletmeye açılmasında kalifiye insan gücü ihtiyacı, Almanya’dan getirilen 5 mühendis, 120 Alman işçisinin yanı sıra 240 Türk isçisi ile karşılandı. Fabrika 6 Ekim 1926’da açıldı. Fabrikanın açılmasıyla birlikte, JUNKERS A 20, F 13 ve G-23 uçaklarının bakım, onarım ve revizyon işlemlerine başlanmıştır. Ancak, şirket 28 Haziran 1928 tarihinde kapatıldı. 1930 yılında Tayyare Cemiyeti, şirketi hesabına tasfiye ederek fabrikayı Milli Müdafaa Vekaleti’ne devretmiş ve yıl sonuna doğru tekrar uçakların bakim ve onarımına devam edildi. Mevcut tesisler 1932 yılında Tayyare Fabrikası adım atmıştır. 1932 yılında Milli Müdafaa Vekaleti ile Amerikan İlie Curtiss Aeroplane and Motor Company mc. Firması arasında yapılan anlaşma sonucu, Curtiss Hawk ve Fledgllng uçaklarının üretimine başlanmıştır. Toplam 33 adet Curtiss Hawk ve 8 adet Fledgling uçağı imal edildikten sonra bu uçakların üretimine son verildi. 1933 ortalama doğru fabrika tümüyle Milli Müdafaa Vekaleti’ne devredilerek yeniden bir açılış yapıldı. 1935 yılında 3 ayrı tipte toplam 50 adet planör, Türkkuşu adına imal edildi. 1933-34 yıllarında fabrika sahasındaki meydan uçuşa açıldı. 1936 yılında Alman uçak üreticisi Gothear Waggoii Fabrik A.G. ile lisans anlaşması yapılarak 1937 yılından itibaren Gotha 145 uçaklarının, üretimine başlanmış ve bu uçaklardan toplam 45 adet imal edildi. Yine 1936 yılında Polonya’nın Panstwowe Zaklady Ionicze firması ile lisans anlaşması yapılarak 1937 yılından itibaren PZL- 24A -24C uçaklarının imalatına başlandı. Bu uçaklardan da toplanı 24 adet üretildi. 1940 yılında ise İngiliz Philhips And Powis Aircraft Ltd. firmasıyla lisans anlaşması yapılarak Magister imalatına başlandı. Bu uçaktan toplam 24 adet imal edildi. Yaklaşık 10 yıl içerisinde 5 farklı tipte toplam 134 uçak üretildi. Ayrıca 1937-1947 yılları arasında 24 tip uçak fasbatı ve 14 tip motor revizyonu gerçekleştirildi. 1950 yılından itibaren Tayyare Fabrikası’nın adı kaldırılarak Hava ikmal Merkezine dönüştürüldü

Görüntü Dökümü:
----------------------
-Hava İkmalin dışarıdan görüntüsü
-Hava İkmal'in yüksekten geniş görüntüsü
-Hava İkmal Projesinin simülasyon görüntüsü
-Genel detay

Haber:Oktay ENSARİ Kamera: Olcay DÜZGÜNKAYSERİ,DHA)

6 Dakika 21 Saniye / 377 MB

======================================================

3)MİMAR SİNAN'IN DEPREM TERAZİLERİ 433 YILDIR DÖNÜYOR

MİMAR Sinan'ın Ege Bölgesi'ndeki tek eseri olan Muradiye Camii'ndeki deprem terazileri, 433 yıldır bütün doğa olaylarına meydan okudu. Binanın sağlamlığını ve depremde zarar görüp görmediğini gösteren deprem terazileri, kentte gelen turistlerin de ilgisini çekerken, terazilerden birinin insan müdahalesinden dolayı zarar gördüğü de gözlerden kaçmadı.
Şehzadeler ilçesinde bulunan ve 1585 yılında yapımı tamamlanan tarihi Muradiye Camii, deprem terazileriyle ilgi çekiyor. Mimar Sinan'ın Ege Bölgesi'ndeki tek eseri olan Muradiye Camii'nde mihrabın iki yanında bulunan deprem terazileri sayesinde, caminin depremde zarar görüp görmediği anlaşılabiliyor. Silindir mermer taştan oluşan iki deprem terazisinin dönmemesi, binanın zarar gördüğünü anlatıyor. İhtişamıyla şehre gelen turistleri çeken Muradiye Camii, içindeki deprem terazileriyle de merak uyandırıyor. Günümüz teknolojisinde binaların depremden zarar görüp görmediğinin zor anlaşılmasına rağmen, Mimar Sinan'ın 1500'lü yıllarda tarihi yapıya deprem terazisi koyması hayret uyandırıyor. Gönüllü rehber Canan Çağlayan Akyüz, tarihi camiyi ziyaret edenlere caminin özelliklerinden bahsederken, deprem terazilerini de anlatıyor. Gönüllü rehber Akyüz, "Terazi taşı, denge taşı olarak biliniyor. Binanın sağlamlığını gösteren taşlardır. Herhangi bir depremden ya da toprak kaymasından bina zemini etkilendiği zaman bu teraziler dönmeyecek. Ama hala dönüyorlar. Bu da binanın sağlamlığının en güzel örneği" dedi.
Deprem terazilerinden birinin insanların zorlaması ile zarar gördüğünü anlatan Çağlayan Akyüz, "Sürekli dönüyor mu acaba' diyerek terazilerin zorlanmasıyla depremlerin yapamadığını insanlar yapıyor. Binanın zarar görmemesine rağmen insanların etkisi ile terazilerden biri zor dönmeye başlamış. Toprak kaymasının yapamadığını insanlar yapmış" diye konuştu.
"HER VAKİT NAMAZINDA KONTROL EDİLİYOR"
Muradiye Camii Müezzini Osman Akkış, Mimar Sinan'ın eserlerinin çoğunda deprem terazileri olduğunu hatırlatarak, "Ege'de Mimar Sinan'ın tek eseri Muradiye Camii'dir. Eğer bu mermer taşlar dönmüyorsa, caminin hasar gördüğünü, restorasyona ihtiyaç olduğunu göstermektedir. İmam her vakit namazında buraya geldiğinde ilk önce deprem terazileri dönüyor mu, dönmüyor mu diye kontrol eder. Eğer dönmüyorsa, caminin olası depremlerden hasar gördüğünü, bakıma ihtiyacı olduğunu gösterir. Mimar Sinan 'Benim eserlerim insanlardan bir zarar görmezse, kıyamete kadar yaşayacaktır' demiştir ve ustalığını dile getirmiştir" diye konuştu.
"DİMDİK AYAKTA DURUYOR"
En son 2007 yılında camiinin restore edildiğini ifade eden Akkış, "Cami 433 yıldır dimdik ayakta. Sağ deprem terazisinde bir sıkışma olduğu için dönmekte sıkıntı oluyor. Tarih merakı olanlar geldiklerinde hayranlıkla bakıyorlar. 30- 40 yıllık binalar şuanda kentsel dönüşüme giriyor. Ancak Mimar Sinan'ın eseri sağlam bir şekilde duruyor" diye konuştu. Manisa Mimarlar Odası Başkanı Ferdi Zeyrek, 1500'lü yılların teknolojisiyle depremin etkisini ölçmenin çok zor olduğunu belirterek, "Mimar Sinan bir üstattı. Yapılarında depremin zararlarını ölçmek için deprem terazileri kullandı. Gerçekten günümüzde dahi hayranlık uyandıracak bir sistem kurmuş. Eğer Muradiye Camii'ndeki sağlı sollu iki deprem terazisi dönmezse, bu yapıda bir sorun olduğu anlamına geliyor" dedi.

Görüntü Dökümü
-------------------:
- Muradiye Cami'nden görüntü
- Mimar Sinan'ın büstünden görüntü
- Caminin içinden genel ve detay görüntü
- Camiyi gezen kişilerden genel görüntü
- Gönüllü Rehber Canan Akyüz'ün konuşması
- Deprem terazilerinden görüntü
- Cami müezzini Osman Akkış'ın konuşması

(Haber- Kamera: Nermin UÇTU / MANİSA, (DHA)

===============================================

4)İZMİR BOYOZU AFRİN YOLCUSU

TÜRK Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Afrin'deki terör örgütü mensuplarına yönelik geçen 20 Ocak'ta başlattığı Zeytin Dalı Harekatı'na destek vermek isteyen İzmir'deki Boyoz ve Börek Sanatkarları Derneği üyeleri, Mehmetçiğe 20 bin boyoz gönderecek.
Zeytin Dalı Harekatı'na katılan Mehmetçiklere yurt genelinden maddi ve manevi destekler sürüyor. Boyoz ve Börek Sanatkarları Derneği üyeleri de, askerlere İzmir'e özgü lezzetlerden olan boyoz gönderme kararı aldı. İzmirli boyoz üreticisi Muammer Ünal (48) "Bizim elimizden ne gelir diye düşündüm. Onlara ellerimizle hazırladığımız boyozlarımızdan göndereceğiz. Askerlerimize Allah yardım etsin. Dualarımızı eksik etmiyoruz. Bütün gönlümüz onlarla, sağlıkla operasyonu sonlandırıp dönmelerini bekliyoruz" dedi.
20 BİN BOYOZ HAZIRLANDI
Kısa zamanda üyelerin kampanyaya yoğun ilgi gösterdiğini anlatan Dernek Genel Sekreteri Ömer Şahin de, "Tüm Türkiye'nin olduğu gibi bizim de hem aklımız hem kalbimiz Afrin'de. Mehmetçiğimizin yanında olduğumuzu göstermek istedik. Çok kısa bir sürede 20 bin boyoz hazırlattık. Bu destek bizi mutlu etti. İzmir halkının hassasiyetini dile getirmiş olacağız" dedi.
Türkiye'nin 81 ilinde tüm meslek kollarının ellerinden geleni yaptığını ifade eden Şahin, "Biz de boyoz sanatkarları olarak orada bulunmak istedik. İşallah bu operasyonun zaferle sonuçlanmasını bekliyoruz. 2 Mart'ta ilk teslimatı Çiğli 2'nci Ana Jet Üssü Komutanlığı'na yapacağız. Sayıyı arttırmayı hedefliyoruz. Ustalarımız son hızla çalışıyor" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
-------------------:
-Boyoz yapımından görüntü,
-Tepsideki boyozlardan genel ve detay görüntü,
-Ömer Şahin ile röp,
-Muammer Ünal ile röp.

Haber: Nevra UÇKAÇ -Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR, (DHA)

======================================================

5)REKORTMEN BAŞKAN KOLTUĞUNU 32 YILDIR KİMSEYE KAPTIRMADI

TÜRKİYE Şoförler ve Otomobilciler Odası Kayseri Başkanı Ali Ateş (76) tam 32 yıldır bu görevde bulunmuyor. 12 yılda Belediye başkanlığı yapan Ali Ateş,4 yıllığına yeniden başkan seçildi. Renkli bir kişiliğe sahip Ateş,şoför çocuklarına burs veren , modern taksi durakları yaptıran ilk başkan olarak, oda üyelerinin gönlünde taht kurdu..Türkiye Otomobilciler ve Şoförler Federasyonunda 2 dönemdir genel başkan yardımcılığı ve yönetim kurulu üyeliklerinde bulunan, merhum Turhan Feyzioğlu'nun genel başykanı oldtuğu Güven Partisinden 12 yıl Erciyes Belediye başkanlığı yapan, hemşehrisi merhum Sakıp Sabancı, merhum başybakan Ferit Melen merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile iyi ilişkileri bulunan, hemşehrileri Çevre Bakanı Mehmet Özhaseki, Ekonomi eski bakanı Mustafa Elitaş, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıkoğlu ile dostluğu olan Ali Ateş, hafta sonunda en yakın rakibine 400 oy fark atarak kazandığı başkanlık seçimi sonrası, koltuktaki 32 yılın özetini şöyle yaptı :
"SİYASET ÇOK ZOR"
"Rahmetli Turan Feyzioğlu Güven parti Genel başkanıydı , siyasi hayatım onunla başladı. Erciyes Belediye başkanı olarak bu göreve 1983 yılına kadar devam ettik. 1983 yılında belediye başkanlığına aday olmadım. Mesleğimize şoförlüğe dönüş yaptık. Baba mesleğimiz otobüsçülüktü. Şehirlerarası otobüs işletirdik. 1983 yılında belediye başkanlığını bıraktıktan sonra otobüs işletmeciliğine devam ettim. Şehirlerarası otobüsçülük faaliyetlerinde bulunduk. Orada çalışırken dolmuşçu kardeşlerimiz (Ağabey başımızda senin olman lazım) dediler. Bende affedin dedim. (O zaman ismini listeye yazalım. Senin ismin listede olsun yeter) dediler. Bu vesileyle bizim ismimizin olduğu liste seçimi kazandı. Yönetimdeki arkadaşlar arasında kopukluk oldu. Evime gelip, başkan olmamı istediler. 1986 yılında bu görevi bana verdiler. Bu şekilde başkanlığa geldik. 1986 yılından 2018 yılına kadar 32 yıldır devam ettik. Bu vesileyle biz de esnafımızla iç içe olduk. Biz bu işin içinde yoğrularak buralara geldik. Bizim başarılarımızı herkes biliyor. Onun için yeniden teveccüh ettiler görev tazeledik.Siyaset zordur şoförün belli sorunu, sıkıntıları var. Bizde konuyla ilgili olduğumuz için sıkıntılara parmak basıyoruz. Vatandaşın derdini, sıkıntısını giderecek dalda faaliyet gösteriyoruz. Onun içinde memnun kalıyorlar ve bizi tercih ediyorlar. Bu topluma hizmet ettiğim içinde gurur duyuyorum. Sağolsunlar tercihleri hep Ali Ateş'ten yana oluyor. Bunu kıskananlar olabilir ama biz yaptığımız hizmetin karşılığını alıyoruz. Esnafımıza teşekkür ediyorum. Gece-gündüz her zaman yanlarında olduğumuzu belirtmek istiyorum. Bugüne kadar hiçbir şoför esnafımızın çocuklarına kurşun kalem alınmamış ama biz burada 300'ün üzerinde öğrenciye burs verdik. Benim de şoförümün çocuğu bir yerde devlet memuru olsun, bir katkısı olsun düşüncesiyle böyle yaptım. 2 gün önce bir şoför arkadaşımın kızı başkomiser olmuş. Biz kendisine burs vermişiz. Yanımıza gelip teşekkür etti. Biz de mutlu olduk. "
4 YILLIĞINA YENİDEN SEÇİLDİ
kayseri Şoförler ve Otomobilciler Odası’nın 38’inci Olağan Genel Kurulu Kadir Has Kongre Merkezi’nde Ali Ateş, Uğur Nasırlı, Hasan Odabaşı başkanlık için yarıştı. Adaylar, seçim öncesi hedeflerini anlatarak, oda üyelerinden destek istedi. Yapılan konuşmaların ardından seçime geçildi. Seçimde 1098 oy kullanırken, oylardan 8’i geçersiz sayıldı. Yapılan sayımın ardından Mevcut Başkan Ali Ateş, 672 oy alırken, rakiplerinden Hasan Odabaşı 279 ve Uğur Nasırlı ise 147 oy aldı. Böylede Ateş, bir kez daha oda başkanı seçilerek, bir rekora daha imza attı. Seçimle birlikte 32 yıldır Başkan olan Ateş, herhangi bir engel çıkmazsa Kayseri’de 4 yıl daha odanın başkanlığını yapacak. Böylece Türkiye’de alanında kırılması zor bir rekora da ima atmış olacak.

Görüntü Dökümü
-------------------:
-Şoförler Odası Başkanlığında güven tazeleyen Ali Ataş ile röportaj
-Ateş'in hayırlı olsuna gelen misafirleri
-Ateş'in eski fotoğrafları
-Ateş , taksi direksiyonunda
-Genel detay

Haber:Oktay ENSARİ Kamera: Olcay DÜZGÜNKAYSERİ,DHA)
11 Dakika 22 Saniye / 710 MB

En Çok Aranan Haberler