İnternette tanıştığı 13 yaşındaki kıza 'Cinsel istismarda' bulunduğu iddiasıyla tutuklandı
Karaman'da Hilmi G. (46), internette tanıştığı P.Y.'ye (13) günlük kiraladığı evde 'cinsel istismarda' bulunduğu iddiasıyla tutuklandı. Olay ise P.Y.'nin annesinin, kızının cep telefonundan sosyal medya hesabındaki sohbetleri okumasıyla ortaya çıktı. Suçunu itiraf eden Hilmi G. ise "Apart dairede P.Y. ile muhabbet ederken bir an dayanamayarak onunla ilişkiye girdim. Bundan dolayı da çok pişmanım" dediği öğrenildi.
Karaman'da oturan anne B.Y., kızı P.Y.'nin cep telefonunu kontrol ettiğinde, kızının sosyal medya hesabındaki bir erkekle yaptığı sohbeti okuyunca şok oldu. Kızının cinsel istismara uğradığını anlayan anne B.Y., kızıyla birlikte polise giderek şikayetçi oldu. Küçük kız, ifadesinde internetten tanıştığı bir kişinin, kendisini 12 Mart günü Tabdut Emre Mahallesi'ndeki bir eve davet ettiğini ve evde cinsel istismara uğradığını belirtti.
GÜVENLİK KAMERALARI SAYESİNDE OTOMOBİLİ TESPİT EDİLDİ
İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürü Muhammet Ergin'in, yönetiminde özel ekip kuruldu. Özel ekip, küçük kızın cep telefonundaki mesajları mercek altına aldı. Yapılan araştırmada P.Y.'ye cinsel istismarda bulunan kişinin sosyal medyadaki hesabının, sahte bir isimle açıldığını belirledi. Ardından olayın meydana geldiği günlük kiralanan evin çevresindeki güvenlik ve mobesse kamera kayıtlarını tek tek inceledi. İncelemede şüphelinin otomobilinden yola çıkarak Kırıkkale'de oturan ve kıraathane işleten Hilmi G. olduğunu belirledi. Hilmi G.'nin iki evliliğinden 4 çocuğunun olduğu ve eşlerinden boşandığı için yalnız yaşadığını saptandı. Ardından Kırıkkale'ye giden polis, Hilmi G.'yi gözaltına alınan Karaman'a getirdi.
'DAYANAMAYARAK İLİŞKİYE GİRDİM'
Hilmi G., yapılan sorgulamasında yalnız yaşadığı için sosyal medyadan sahte isimle açtığı hesaplarla, kızlarla temasa geçip, cinsel içerikli konuşmalar yaptığını söyledi. P.Y. ile de sosyal medyadan tanışıp sohbet ettiğini Karaman'a gelerek günlük kiraladığı eve davet ettiğini itiraf eden Hilmi G., “Apart dairede P.Y. ile muhabbet ederken bir an dayanamayarak onunla ilişkiye girdim. Bundan dolayı da çok pişmanım" dediği öğrenildi. Hilmi G., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Görüntü Dökümü
-------------
- Şüphelinin sağlık kontrolüne getirilmesi
- Adileye getirilmesi
Haber- Kamera: Muammer ŞEN KARAMAN,(DHA)
===============
Edirne'de 4 bin yıllık gözlem evi ile kaya tapınağı bulundu
Edirne'de Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof.Dr. Engin Beksaç, Bulgaristan'a sınır Hamamtepe bölgesinde bronz çağından kalma 4 bin yıllık rasathane (gözlemevi) ile kaya tapınağı bulunduğunu söyledi. Beksaç, "Burada bulmuş olduğumuz arkeolojik veriler bize geç bronz çağından, orta bronz çağına kadar giden bir sürecin varlığını belgelenmiş bulunmaktadır. Şu anda içinde bulunduğumuz alan aslında, Trakya'nın ve bütün Avrupa'nın tarihe kadar Anadolu'nun ve insanlık tarihi açısından önem taşıyan bir yer" dedi.
Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç, Edirne'nin Bulgaristan sınırındaki Hamzabeyli köyü Hamamtepe mevkisinde, köylülerin kalıntı bulunduğunu bildirmesi üzerine bölgede 6 aylık arkeolojik bir çalışma yaptı.
Çalışmada, bronz çağına ait çanak, çömlek kalıntıları bulan Beksaç, sürdürdüğü incelemesinde insan eliyle yapılan kayaların, Traklara ait gözlem evi ve tapınak olduğunu tespit etti. Trakların kutsal günlerini belirlemek için kullandıkları kayalıkların, yıldız ve ayın da hareketleri takip ettiği rasathane olduğunu söyleyen Beksaç, aynı bölgede 4 bin yıllık kaya tapınağı da buldu.
Prof.Dr. Engin Beksaç, doğal bir oluşum olarak gözüken kayaların yaptıkları inceleme sonucu rasathane ve tapınak olduğunu tespit ettiklerini belirterek, "Uzun yıllardır Trakya üzerinde yapmış olduğumuz çalışmalar neticesinde 2018 yılının Eylül ayı içinde tarihi alanı tespit etmemiz mümkün oldu. Özellikle bu alan üzerinde yapmış olduğumuz çalışmalar bize çok ilginç bir alanın varlığını gösterdi. İlk bakışta doğal gibi görünen bu kayalar üzerinde görülen insan eliyle yapılmış oymalar ve özellikle daire şeklindeki, yarım daire şeklindeki oluşumlar, bizim dikkatimizi çekmişti. Bu oluşumların çevredeki doğal oluşumlar ile birlikte ilişkilerini de tespit etmemiz sonucunu burasının bir, gözlem evi olarak kullanıldığını ve bir kaya tapınağı anlamamız mümkün oldu. Esasında çok nadir görülen örneklerden biri karşımıza çıkan alan. Bu alanı tarihlemesi konusunda yaklaşık olarak 2 kilometre kadar güney doğusunda bulunan bir arazi üzerindeki çanak, çömlek buluntuları ve diğer arkeolojik veriler ile birlikte tarihleme yapmamız da kolaylık kazanmış oldu" dedi.
'İNSANLIK TARİHİ AÇISINDAN ÖNEM TAŞIYAN BİR YER'
Hamzabeyli köyünün özellikle kaya anıtları açısından dikkat çeken bir bölge olduğunu söyleyen Beksaç, "Hamzabeyli köyü dolmenleri ile dikkat çeken bir köy. Yapmış olduğumuz çalışmalar neticesinde 7-8 kadar dolmeninde varlığını tespit ettik. İlginç bir biçimde daha önceki yıllarda yine Hamzabeyli merasında tespit etmiş olduğumuz, 'Manda Kaya' veya 'Fincan Kaya' gibi yine bir kaya oyma dairenin varlığı ile birlikte burası da bütünleşmiş olduğu zaman, köyün çevresinde çok erken süreçlere giden bir astronomik bir güneş kültü bir ay kültürü mevcudiyetini bulmamız da sağlanmış oldu. Ama özellikle bizim yüzey araştırmalarımızda 2 kilometre yakınındaki bir yerleşme üzerinde, bronz çağı malzemesini bulmamız, kaya tapınaklarının da ne zamandan itibaren kullanıldığını tarihimize önem taşımaktadır. Burada bulmuş olduğumuz arkeolojik veriler bize geç bronz çağından, orta bronz çağına kadar giden bir sürecin varlığını belgelenmiş bulunmaktadır. Şu anda içinde bulunduğumuz alan aslında, Trakya'nın ve bütün Avrupa'nın tarihe kadar Anadolu'nun ve insanlık tarihi açısından önem taşıyan bir yer" diye konuştu.
'LİDYALILARIN, FİRİGYALILARIN, MİSYALILARIN, BİTİNYALILARIN GEÇMİŞİ BU BÖLGEDE'
Prof.Dr. bölgede yapılan çalışmalar sonucunda erken dönem Traklarla birlikte, Lidya, Firigya ve Misyalıların da geçmişinin bu bölgede olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Aslında burada bir takvimde söz konusu. Bir güneş saati de söz konusu. Erken dönem topluluklarında bu doğal oluşumlarla birlikte bir takvim, bir güneş saati kullanımında sağlanmış olduğunu biliyoruz. Bu kutsal günlerinde, kutsal dönemlerinin belirlenmesinde gayet net olduğunu biliyoruz. Çünkü Trak astronomisin çok gelişmiş olduğu da bilgimiz dahilinde. Özelikle bizim düzlemsel astronomi olarak bildiğimiz bir sistemi ele aldığımız zaman buranın oluşumunu anlamak çok kolay hale gelmekte. Burada erken dönem Traklar yapısını da görebiliyoruz. Yani bizim elde ettiğimiz yüzey malzemesinde karşımıza çıkan keramik buluntuları ve diğer buluntular, buradaki Trak kültürünün çok erken dönemde daha Trakya'daki ilk yapılanma dönemindeki oluşumu da göstermekte. Ve çok da enteresan bir biçimde şu anda İstanbul'da yapılan kazılarda, Beşiktaş ve Silivri'de yapılan kazılarda karşımıza çıkan buluntular da karşımıza çıkan kültürün geçit yolunda görebilmekteyiz, bu bölgedeki veriler ışığında. Romanya'dan başlayan bir kültürün hatta stepten başlayıp Romanya üzerinden gelen ve Kuzey Doğu Anadolu'ya geçen, bir Trak göçünün izlerini bulabildiğimiz bir yer. Bildiğimiz kadarıyla Traklar ve diğer bazı Balkanlı topluluklar, İstanbul Boğazı ve Çanakkale Boğazı üzerinden Kuzey Batı Anadolu'ya geçiyorlar ve burada şekillendiriyorlar. Ve Lidyalıların, Firigyalıların, Misyalıların, Bitinyalıların geçmişi bu bölgede."
Hamzabeyli köyünde koyun otlatırken kayalardaki şekilleri farkettiğini söyleyen İrfan Çalışkan, "Çocukluğumuzdan bu yana bu kayaları biliyoruz fakat gözlem evi ve tapınak olduğunu bilmiyorduk. Köyümüzde Trakların 4 bin yıl önce yaşadığını duyunca şaşırdık. Bu kalıntılar inşallah gün yüzüne çıkar" dedi.
Görüntü dökümü
----------
Engin Beksaç ve köylülerin alana gelişi
Kayaları inclemesi
Kayalardan detay
Alandan genel
Engin Beksaç ile röp.
Farklı açılardan genel detay
Kaya üzerindeki şekiller
Haber-Kamera: Ali Can ZERAY/EDİRNE,(DHA)
=================
Kapkaççıların son pişmanlığı fayda etmedi
Adana'da Özge B.'nin (33) cep telefonunu alıp kaçan Ömer Y. (23) ve E.A. (17) olaydan sonra pişman oldu. Cep telefonunu bir çocuğa vererek karakola götürmesini isteyen şüpheliler, Özge B,'nin yanına giderek 'geçmiş olsun' deyince yakayı ele verdi.
Olay Seyhan ilçesi Emek Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, arkadaşının yanına giden mahalle muhtarının kızı olan Özge B.'nin elindeki cep telefonunu motosikletli E.A. ve Ömer Y. kapkaç yöntemiyle aldı. Olayın şokuyla çığlık atan Özge B.'nin yardımına ise çevredekiler koştu. İhbar üzerine çevredeki ekipler şüphelileri yakalamak için harekete geçti.
PİŞMAN OLDULAR
Bir süre sonra, pişman olan E.A. ve Ömer Y. yoldan geçen bir çocuğa, ' Al bu cep telefonunu, karakola götür' dedi. Şüpheliler daha sonra yüzlerindeki kar maskelerini çıkararak, tekrar olay yerine döndü. Özge B.’nin yanına gelen E.A. ve Ömer Y. , 'Cep telefonunuz mu çalındı ? Geçmiş olsun, biz az önce yolda bir çocuk gördük, elinde bir telefon vardı. Siz karakola gidin' dedi. Bunun üzerine Özge B.'nin yanında bulunan polisler zanlıların tavırlarından şüphelendi. E.A. ve Ömer Y. gözaltına alındı. Karakolda, suçlarını itiraf eden şüpheliler, pişman olduklarını söyledi. Emniyetteki işlemleri tamamlanan Ömer Y. tutuklandı, E.A. ise ev hapsine çarptırıldı.
Görüntü Dökümü
-----------
- Zanlının Adli Tıp Birimi'ne getirilmesi
- Adli Tıp Birimi'nden çıkarılması
- Polis aracına bindirilmesi
SÜRE:45" BOYUT:85 MB
Haber:Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: ADANA,(DHA)
====================
Adana'da hapis cezasıyla aranan 26 uyuşturucu satıcısı yakalandı
Adana'da 'uyuşturucu madde ticareti' yapma suçlarından kesinleşmiş hapis cezasıyla aranan 2'si kadın 24 kişi yakalandı.
İl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Narkotik Suçlarla Mücadele ekipleri, kent genelinde' uyuşturucu madde ticareti' yapma suçlarından haklarında kesinleşmiş hapis cezası olan kişileri yakalamak için çalışma başlattı. Ekipler, yaptıkları operasonda, aranması olan 2'si kadın 26 kişiyi yakaladı. 1 ila 20 yıl arasında kesinleşmiş hapis cezasıyla aranan firari hükümlüler ise, emniyetteki işlemlerinin ardından cezaevine gönderildi. Ayrıca şüphelilerin ev ve iş yerlerinde ise çok miktarda esrar, uyuşturucu hap ve eroin de bulundu.
Görüntü Dökümü
----------
- Ele geçirilen narkotik maddelerden genel ve detay görüntüler
SÜRE:01'16" BOYUT:141 MB
Haber:Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: ADANA,(DHA)
==================
İzmirli Dilek, böbrek nakli olmayı bekliyor
İzmir'de yaşayan böbrek hastası Dilek Gençyılmaz (21), 4 yıldır diyalize giriyor. Daha iyi koşullarda yaşamak için organ nakline ihtiyacı olduğunu söyleyen Gençyılmaz, imza kampanyası başlatarak, beyin ölümü gerçekleşen kişinin, aksini beyan etmediği sürece organlarının otomatik olarak alınabilmesini istiyor.
Aralık 2015'te karın ağrısı şikayeti üzerine başvurduğu sağlık kurumunda böbrek yetmezliği hastası olduğunu öğrenen Dilek Gençyılmaz, 4 yıldır haftanın 3 günü toplam 12 saat diyalize giriyor. Göztepe Kız Teknik Meslek Lisesi mezunu olan ve bir ağabeyi bulunan Gençyılmaz, doğuştan iki böbreğinin de küçük olduğunu söyledi. Amcasının da böbrek hastası olduğunu anlatan Gençyılmaz, "İlk 6 ay takip ettiler. Değerlerim kötü olduğu için diyalize alınmamı söylediler. 4 yıldır diyalize giriyorum. Haftanın 3 günü 4'er saat diyalizde kalıyorum. Günlük hayatımda yorulmamam ve yediklerime dikkat etmem gerekiyor. Beni bazen zorluyor. Konuşurken bile yorulduğumu hissediyorum. Merdivenden çıkarken yoruluyorum. Koşunca tıkanıyorum" dedi.
129 BİN İMZA DESTEĞİ
Hayat standartlarının iyileşmesi için tek çarenin uyumlu bir organın nakledilmesi olduğunu dile getiren Gençyılmaz, bunun uzun yıllar alabileceğine dikkat çekti. Kan grubu nedeniyle yalnızca 0 RH+ ve 0 RH- grubundaki donörlerden bağış alabileceğini anlatan Gençyılmaz, dokuların uyumumunun da önemli olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: "Birinci dereceden akrabalar dışında organ nakli mümkün olmadığı için ben 6 ay önce change.org sitesinde otomatik organ bağışı kampanyası başlattım. Beyin ölümü gerçekleşen insan aksini beyan etmediği sürece organları otomatik olarak alınabilir. Sadece kendi adıma değil benim gibi organ nakli bekleyen binlerce insan adına bu düzenlemenin yürürlüğe girmesini istiyorum. Yetkililer sesimi duysun. Şu an 129 bin imza var. Hedef 150 bin. Nakil için bana sıra gelene kadar diyalize devam edeceğim. Ama bunun süresi yok. Her an nakil için çağrılabilirim. Ama yıllar da sürebilir. Uygun organ haberinin gelmesini bir umutla, dört gözle bekliyorum. Nakil olmazsa sürekli diyalize gitmem gerekecek. Diyalize giren hastalar olarak sağlıklı insanların hayatına göre bizim yaşam kalitemiz oldukça düşük."
MORLUK VE ŞİŞLİKLERE ALIŞTI
Diyalize bağlandığı sol kolunda morluk ve şişlikler oluştuğunu anlatan Gençyılmaz, "Atar damar ile toplar damarı birleştiriyorlar. Delikten iki iğne giriyor. 4 saat kolumda kalıyor. Kolum iğne izi nedeniyle morardı ve damarın genişlemesinden dolayı şişlikler var. Bazen iğnenin girdiğini bile hissetmiyorum. O an çok mutlu oluyorum. Ama insan herşeye alışıyor, alışmak zorunda" dedi.
Görüntü Dökümü
-----------
-Dilek Gençyılmaz'ın detay görüntüsü,
-Kolundaki morluklardan görüntü,
-İmza kampanyasını anlatmasından görüntü,
-Diyaliz fotoğraflarından görüntü,
-Dilek Gençyılmaz ile röp.
Haber: Nevra UÇKAÇ - Kamera: Melis KARAKUZULU / İZMİR,(DHA)
==================