HABER

DHA YURT BÜLTENİ -2

  Söke'de otomobilden atılan 2 EYP'den 1'i patlarken, diğeri imha edildi Aydın'ın Söke ilçesindeki bölge trafik denetleme istasyonuna 300 metre mesafedeki boş araziye bir otomobilden atılan ve tahrip gücü düşük olan 2 el yapımı patlayıcıdan (EYP) biri patlarken, diğeri olay yerine gelen polis ekiplerince imha edildi.

Söke'de otomobilden atılan 2 EYP'den 1'i patlarken, diğeri imha edildi

Aydın'ın Söke ilçesindeki bölge trafik denetleme istasyonuna 300 metre mesafedeki boş araziye bir otomobilden atılan ve tahrip gücü düşük olan 2 el yapımı patlayıcıdan (EYP) biri patlarken, diğeri olay yerine gelen polis ekiplerince imha edildi. Patlayıcıyı kimin attığının belirlenmesi ve yakalanması için çalışma başlatıldı.
Söke- Milas Karayolu Şehit İbrahim Karaaslan Bölge Trafik Denetleme İstasyonu'na 300 metre mesafedeki boş arazi yakınından geçen bir otomobilden, bugün saat 00.30 sıralarında, kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce boş bir araziye 2 metre aralıklarla EYP atıldı. Düşük tesirli EYP'lerden biri infilak ederken, diğeri patlamadı. Patlayıcı atıldığı sırada çevrede kimsenin olmaması, olası bir yaralanmayı önledi. Patlama sesi üzerine olay yerine polis ekipleri geldi. İkinci bir patlayıcının olduğu tespit edilip, çevrede güvenlik önlemi alındı. Olay yerine çağrılan bomba imha uzmanları, EYP'yi kontrollü şekilde patlatarak imha etti.
KAYMAKAM KONUNUN ARAŞTIRILDIĞINI SÖYLEDİ
Söke Kaymakamı Tahsin Kurtbeyoğlu ve İlçe Emniyet Müdürü Yalçın Şipal de olay yerine gelerek incelemelerde bulundu. Kaymakamı Kurtbeyoğlu, mal ve can kaybının yaşanmadığını, olay yerindeki 2 patlayıcının bir araçtan bırakıldığının belirlendiğini ifade etti. Olay sonrası emniyet ekiplerinin çevredeki MOBESE ile işyerlerinin güvenlik kameralarını incelemeye aldığını belirten Kurtbeyoğlu, yapan kişi ya da kişilerin bulunması için tüm ekiplerin seferber olduğunu söyledi. Olayın ne amaçla yapıldığnın da araştırılıdığı kaydedildi. Söke-Milas karayolu ise patlama sonrası önlem amaçlı olarak yaklaşık 2 saat trafiğe kapatıldı. Yapılan çalışmalar sonrası yol tekrar açıldı. Polis, olayla ilgili soruşturmanın sürdüğünü bildirdi.

Görüntü Dökümü
----------
- Olay yerinden görüntü

Haber- Kamera: İslam KELEŞ / SÖKE (Aydın), (DHA)

====================

Kilosu altınla yarışan ürün için 40 metre yükseklikte çalışıyorlar

Aydın'ın Koçarlı ilçesinde çam fıstığından elde edilen künar, kilosu 250 TL'den alıcı buluyor. Gram altınla yarışan künarı toplamak için 40 metre yüksekliğe çıkan işçiler adeta ölüme meydan okuyor.
Nüfusu 24 bin olan Koçarlı ilçesinin dağ mahallerinde vatandaşların geçim kaynağı olan çam fıstığı içi künar, hem kent hem ülke ekonomisine katkı sağlıyor. Kilosu 240 ila 250 TL arasında alıcı bulan künar için kozalakları toplayan işçiler, 40 metre yükseklikte ellerindeki sırıkla çalışıyor. Cambaz gibi daldan dala tırmanan işçiler, günlük 150 ila 200 TL arasında yevmiye alıyor. Koçarlı'nın çevresindeki diğer ilçelerden de toplanan künarlar, buradaki işletmelere getirilip, işleniyor. Yıllık 700 ila 800 ton arasında künar işlenip, iç piyasa ve ihracata gönderiliyor. Yıllık yaklaşık 60 ila 80 milyon TL arasında işlenmiş künar ihracatı yapılıyor.
TEHLİKE NEDENİYLE AZ KİŞİ AĞACA TIRMANIYOR
Çocuk yaşlarda çam ağaçlarına tırmanmaya başlayan işçilerden Durmuş Durmaz (33), "Kozalak hasadı, aralık ayında başlar mayıs ayına kadar sürer. Her işin bir zorluğu var. Bu ağacın başında hiçbir güvencen yok. Düştüğün an hayatını kaybedebilirsin. Bazen 40 metre yüksekliğe kadar çıktığımız zamanlar oluyor. Herkes ağaçlara yükseklik korkusu nedeniyle çıkamıyor. Bu işi yapan çok az insan var. Çam fıstığı kozalağı büyüklüğüne göre tanesi 2 ila 5 TL arasında satılırken, içindeki kabuklu olanının kilo fiyatı 55 ila 60 TL arasında değişiyor. Künarı çıkardığımız zaman ise kilosu, 240 ila 250 TL'ye satılıyor. Çam fıstığının içi altın gibi" dedi. Eşinin ağaçtan düşürdüğü kozalakları toplayan Hatice Durmaz (28) ise, "Ağaçtan düşen kozalağın reçinesi aktığı için ellerimize yapışıyor. O yüzden yere düşenleri eldiven takarak topluyoruz" dedi.
"BU SEZON VERİM DÜŞÜK"
Geçen yıllara oranla bu yıl verimin düşük olduğuna dikkat çeken Koçarlı Ziraat Odası Başkanı Mutlu Öztürk ise, "Çam fıstığı üretiminde bu yıl geçen yıla oranla verimin yüzde 50 daha düşük olduğu görülüyor. Geçtiğimiz yılarda 250 ila 300 ton arasında künar olurken, bu yıl yarı yarıya düşük olduğunu görüyoruz. Yağmurlardan dolayı üretici henüz hasadı bitiremedi. Hasat devam ettiği içinde bu sezon ne kadar olduğunu bilemiyoruz, ama çok düşük bir verim olduğu ortada" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
---------
- Ağaçtan kozalak düşüren Durmuş Durmaz'ın 40 metre yükseklikte kozalak toplaması ve röp.
- Eşi Hatice Durmaz röp.
- Kozalakların işlendiği işletmeden görüntü
- Genel ve detay görüntü

Haber- Kamera: Burhan CEYHAN /AYDIN, (DHA)

===================

Can eriğin kilosu 500 TL'den 200 TL'ye düştü

Mersin'de şubat ayında sezonun ilk hasadıyla kilogramı 500 TL'den alıcı bulan eriğin fiyatı düştü. Antalya'dan 3 ülkeye erik ihraç eden Cengiz Avcı, "Tanesi 3, 100 gramı 20, kilosu ise 200 TL. Bu yıl ilk etapta 1.5 ton ürün almayı planlıyoruz" dedi.
Mersin'de sezonun ilk erik hasadının başlamasının ardından Antalya'da naylon seralarda yetiştirilen eriklerin de hasadı başladı. Kepez ilçesindeki 2 dönüm arazide erik ağaçlarından ürün elde eden çiftçi Cengiz Avcı, bu yıl hasadı bilerek geciktirdiğini anlattı. Ağaçların daha çok yapraklanıp çiçeğe gitmesi için bu yöntemi tercih ettiğini anlatan Avcı, yetiştirdiği eriklerden toplamaya başladı. Sezonun ilk eriklerinin piyasaya çıkmasının ardından rekolte fiyatlarının biraz düştüğünü belirten Avcı, iç piyasaya da erik verdiğini, ağırlıklı olarak ürünlerini ihraç ettiğini söyledi.
TANESİ 3, KİLOSU 200 TL
Şubat ortalarında Mersin'deki ilk hasatta kilosu 500 TL'yi bulan eriğin fiyatı, mart sonuna doğru yeni ürünlerin piyasaya sürülmesinin ardından düştü. Antalya'da kilogramı 200 TL'ye alıcı bulan eriğin 100 gramı 20 TL, bir adedi ise 3 TL'den alıcı buluyor. Bu yılki rekoltenin 1.5 tona yakın olduğunu ifade eden Avcı, "İlk etapta bu tonajı tabii ki alamıyoruz. Fiyatlar düştü. Uçaklarla yurt dışına gönderiyorum. İç piyasa için 100 gramlık paketler yapıyoruz. Bunun da fiyatı 15-20 TL arasında değişiyor. Genelde hamile ve aşeren kadınlar için alınıyor" dedi.
Ağaçlara kesinlikle kimyasal gübreleme yapmadığını, eriklerin doğal yetiştiğini belirten Avcı, İngiltere, Almanya ve Hollanda'ya ihraç ettiğini kaydetti.

Görüntü Dökümü
------------
- Erik serasından genel detay
- Daldaki eriklerden detay
- Üretici Cengiz Avcı ile röp
- Üretici Cengiz Avcı'nın erikleri incelemesi
- Yüz gramlık erik paketinden detay

2,43 DK/// 298 MB HD

Haber-Kamera: Alparslan ÇINAR/ANTALYA, (DHA) -

======================

7 kez Türkiye şampiyonu milli kick-boksçu muhtar adayı oldu

Bursa'da lise yıllarından itibaren başladığı spor kariyerinde milli takıma kadar yükselen, bu süreçte sayısız madalya kazanıp 7 kez Türkiye kick-boks şampiyonu olan Metin Sezer(41), oturduğu mahallede muhtar adayı oldu. Sporcu kimliğiyle dikkat çeken Sezer'in adaylığı, Millet Mahallesi sakinleri tarafından sevinçle karşılandı.
Küçük yaşlardan itibaren dövüş sanatlarına merak salan Metin Sezer, kick-boks eğitimi alarak spor hayatına başladı. Sezer, spor hayatında başarı basamaklarını hızla tırmandı. Kick-boks sporunda milli takıma kadar yükselen Sezer, 7 kez Türkiye şampiyonluğu ile bir kez Avrupa 2’nciliği elde etti. Milli takımla birlikte sayısız yurt içi ve yurt dışı başarıya imza atan Sezer, bu süreçte birçok madalya kazandı. Hem sporcu hem de antrönörlük anlamında milli takımda ülkesine hizmet eden Sezer, yerel seçimlerde ikamet ettiği Millet Mahallesi'nden muhtar adayı oldu. Sporcu kimliğiyle mahalledeki gençlere öncelikli olarak spor ve sosyal aktivite alanları oluşturmayı hedefleyen Sezer’in adaylığı, mahalle sakinleri tarafından sevinçle karşılandı. 28 yıldır sporla uğraştığını belirten Sezer, “5 yıldır Millet Mahallesinde spor kulübü faaliyeti yürütmekteyim. Mahallemizin gençlerine, çocuklarına hizmet vermekteyiz. Ülkemize, vatanına, milletine, bayrağına saygılı gençler yetiştirmek tek gayemiz. Amatör ve profesyonel ligde yaklaşık 150 maça çıktım. Ülkemizi Avrupa’da, dünyada temsil ettim. Milli takımlar kick-boks antronörlüğü yapmaktayım. Çalışmalarımız başarılı bir şekilde ilerliyor. Şuan da mahallemizin başarılı gençlerini tespit edip onları milli takıma alabilmek için belirli testlerden geçiriyoruz. Daha sonra onları antremanlara alıyoruz. Onlara programlar çıkartıp bu yönde çalışıyoruz. Mahalle sakinleri gençliğe verdiğimiz önemi gördüğü için, mahallemize böyle genç, dinamik, vizyon sahibi muhtarın yakışacağı yönünde talepleri oldu. Bende bu taleplerin karşısında mahallemize hizmet etmek için aday olmaya karar verdim ve yola çıktımö dedi.
MAHALENNİN ÇOCUKLARI MİLLİ TAKIMA
Millet Mahallesinin büyük bir mahalle olduğunu söyleyen Sezer, “Yaklaşık 75 bin kişilk nufüsu var. Mahallemizin çalışkan bir muhtara ihtiyacı var. Göreve gelirsek çok şeyler yapabileceğimize inanıyorum. Geleceğimizin teminatı olan çocuklar bizim önceliğimiz. Öncelikle onlar için projelerimiz var. Sporcu kimliğimi göz önünde bulundurarak mahallemize hizmeti daha kolay getireceğimize inanıyoruz. Bizler devletimizin imkanlarını bu anlamda kullanarak öncelikle mahallemizdeki spor yapma imkanı bulamayan insanlara ücretsiz spor yapma imkanı sunmayı düşünüyoruz. Ev hanımlarına ücretsiz spor yapma imkanı sunacağım. Mahallemizde boş zamanlarını sokaklarda ve parklarda geçiren çocukları spora yönlendirmek için çalışmalar yapmayı planlıyoruz. Mahallemizdeki spor salonlarının sayısını çoğaltmak adına pojelerimiz var. Eğer muhtar olursam mahallemizdeki tespit ettiğim yetenekleri çocukları milli takıma kazandırıp, vatana millete bağlı birer birey yapmak için çalışacağımın sözünü veriyorumö şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü
---------
-Spor salonundan detaylar
-Muhtar adayının öğrencilerini eğitmesi
-Muhtar adayının boks yapması
-Sokak ve kahvelere broşür dağıtması
-Genel detaylar

Süre:05.36 Boyut: 627 MB

Haber: Muammer İRTEM - Kamera: Semih ŞAHİN/BURSA, (DHA)

===================

Simavlı besiciler dertli: Devletimizin bizim sorunlarımıza çözüm bulmasını bekliyoruz

Kütahya'nın Simav ilçesindeki besiciler, artan yem ve saman fiyatları sonrası kar edemediklerini söyleyerek; yem, mazot ve gübre fiyatlarında desteklerin artırılmasını istedi.
Simavlı besiciler, maliyetlerinin yıldan yıla artmasının sektörün geleceğini tehdit ettiğini dile getirdi. Üreticiler, bir çuval yeme 80-85 lira, bir balya samana ise 15 lira ödediklerini kaydetti. Devletin sütün kilogram fiyatını 1 lira 70 kuruş olarak belirlemesine karşın, firmaların daha düşük fiyat verdiklerini söyleyen üreticiler, böyle giderse hayvanlarını mezbahalara götürüp, kestirmekten başka çarelerinin kalmayacağını söyledi.
Kütahya İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Veteriner Hekim Nurullah Çakan (45), "Sektördeki sıkıntılarımız maalesef devam etmekte. Girdi maliyetlerine bağlı olarak üreticimiz yaptığı faaliyetlerden yeterince kar edemiyor. Bundan dolayı da umduğu karı bulamıyor. Ayrıca sektördeki bir başka sıkıntımız çalışma şartları. Gece- gündüz, cumartesi- pazar veya bayram, her saat çalışmak zorunda olduğu için yeni nesiller sektöre çok sıcak bakmıyor. Bu şekilde giderse, deneyimli üretici ve yetiştirici sayımızın son derece azalacağı endişesi taşımaktayız. Bununla alakalı devletimizin birçok destek ve sektörü ayakta tutma adına katkıları bulunmasına rağmen bunlar yeterli değil" diye konuştu.
"MAZOTTA, GÜBREDE BİRAZ DAHA UCUZLUK SAĞLASIN"
Tarım ve Orman Bakanı'ndan yardım isteyen besicilerden Yaşar Yurday (40), "İki yıldır hayvancılıkla uğraşıyorum. Sütlerimizi alan yok. Yem fiyatları tavan yaptı. Yemin çuvalını 80-85 liradan alıyoruz. Samanın balyası 15 lira oldu. Hayvancılık tamamen bitti. Devletimizden isteğimiz yanımızda olsun. Yemleri ucuzlatsın. Mazotta, gübrede biraz daha ucuzluk sağlasın. Biz de kendimiz ekip biçelim. Maliyetlerimizi düşürelim. Eskiden yemin çuvalını 50 liraya, samanın balyasını 7 liradan alıyorduk. Şimdi fiyatlar oldukça arttı. Durum böyle devam ederse, biz bu güzelim hayvanlarımızı mezbahalara götürüp kestirmek zorunda kalacağız. Böyle olunca, köyden şehre göç çoğalacak. Şehirlerde geçinmek zor. İşsizlik zaten had safhada. Devletimizin bizim sorunlarımıza çözüm bulmasını bekliyoruz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
---------
- Ahırdan görüntü
- Yaşar Yurday röp.
- Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: Mehmet YENEN / SİMAV (Kütahya), (DHA)

==================

Egeli akademisyen kanser tedavisine yönelik manyetik sistem geliştirdi

Ege üniversitesi (EÜ) Nükleer Bilimler Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Perihan Ünak ve çalışma ekibi, kanser tedavisi ve kanserli hücre görüntülemesine yönelik MR ajanı olarak kullanılacak manyetik sistem geliştirdi.
EÜ Nükleer Bilimler Enstitüsü Nükleer Uygulamalar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Perihan Ünak ve ekibi, dünya çapında bir buluşa imza attı. Çalışmalar sonucunda patenti alınan buluşta, şeker molekülü olan flodeoksiglukoz (FDG) manyetik özelliği olan demiroksit tabanlı nanoparçacıklarla birleştirildi. Geliştirilen sistem, kanser tedavisinde manyetik hipertermia (manyetik alanla oluşan yüksek ısı etkisi) ile kanser görüntülemesinde MR ajanı olarak kullanılabilecek. Aldıkları patenti destekleyen hücre ve hayvan üzerinde farklı kanser hücrelerini hedefleyen araştırmalar yaptıklarını söyleyen Prof. Dr. Ünak, "Bundan sonra yapılması gereken iki şey var; birisi sanayi ölçeğinde çalışmaların yapılıp sanayicilerin bu konuyla ilgilenmesi. Daha sonraki aşama ise mevzuata uygun şekilde çalışma ve testlerin yapılması. Çalışmalarımızı uluslararası iş birliğimiz olan İngiltere ve Amerika'daki bazı üniversiteler ve merkezlerle birlikte yürütüyoruz. Araştırmalarımız sayesinde tümörü tahrip ettiğini ayrıca yan etkilerinin önemli derecede olmadığını ve sağlıklı dokuya hasar vermediğini gösterdik" dedi.
'TÜM KANSER TİPLERİNDE KULLANILABİLİR'
Geliştirdikleri molekülün ilaç haline gelebilmesi için mevzuata uygun testlerin yapılarak onay alınması gerektiğine değinen Prof. Dr. Ünak, "Türkiye'de bu molekülle manyetik alana uygulama yapabilmesi için konuyla ilgili çalışan gruplar var. Onların da bunu uygun bir sistem haline getirip ve bu amaçla kullanılabilecek bir cihaz haline getirip üretebilmesi için çalışmak gerekiyor. Tüm çalışmalar sonucunda geliştirilen sistem yaygın olarak tüm kanser tiplerinin tedavisinde ve görüntülenmesinde kullanılabilir" diye konuştu.
Geliştirilen molekül sayesinde görüntüleme açısından bir sıkıntı olmayacağına dikkat çeken Prof. Dr. Ünak, çok fazla sağlık malzemesi ithal edildiğine ve bir kriz anında sıkıntı yaşandığını hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Artık kendi kaynaklarımızı kullanmalıyız. Türkiye'de yeterli bilimsel birikimin olduğunu düşünüyorum. Aynı şekilde iş adamları ve sanayi bu konuya el attığı zaman yerli olarak üretim yapabileceğimizi düşünüyorum. Bilim insanın bunu tek başına insana uygulanabilir hale getirmesi mümkün değil. Yapılması gereken yatırımlar ve kurumsal çalışmalar var. Bilim insanının görevi bir şeyleri yapıp ortaya çıkarmak. Daha sonraki aşamada uygulamacıların, bununla ilgili çalışan sanayicilerin ve kurumsal kimliklerin desteklemesi lazım. Ancak o zaman insana uygulanabilen birer ürün olabilir."
Ekibi ziyaret eden EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Egeli akademisyenlerin hız kesmeden yaptıkları çalışmalarla bilim dünyasına katkı sağladıklarını belirterek, "Kanser çağımızın en büyük sorunu, Perihan hocamız ve ekibi kanser tedavisi ve görüntülenmesinde kullanılacak dünya çapında bir buluş yaptı. Kanser hücrelerinde demir ve şeker içeren moleküllerin manyetik alan oluşturulmasını sağlayan bir model hazırlayarak patent aldılar. Ege Üniversitesi olarak çağrımız, özellikle yerli ve milli olarak kendi bilim adamlarımızın geliştirdiği kanser tedavisi ve görüntülemeye yönelik hocalarımızın aldığı patente sanayicilerimizin yatırım yapması" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------
- Ege Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Perihan Ünak ile röp.
- EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak ile röp.

Haber-Kamera: İZMİR, (DHA)

=====================

En Çok Aranan Haberler