HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

DHA YURT BÜLTENİ-5

1)MİLAS'TA MADEN OCAĞINDA GÖÇÜK MUĞLA'nın Milas ilçesi Sarıkaya Mahalesi ile Labranda Antik Kenti arasında yer alan bölgedeki bir maden ocağında göçük meydana geldi.

1)MİLAS'TA MADEN OCAĞINDA GÖÇÜK

MUĞLA'nın Milas ilçesi Sarıkaya Mahalesi ile Labranda Antik Kenti arasında yer alan bölgedeki bir maden ocağında göçük meydana geldi. 3 işçinin göçük altında kaldığı sanılırken, bölgeye ekipler sevk edildi.

GÖRÜNTÜ TAKİP EDİLİYOR
MİLAS-DHA

==============================================

2)ABD KONVOYU, NUSAYBİN'DEN GÖRÜNTÜLENDİ

ABD'nin, Irak üzerinden Suriye'ye gönderdiği belirtilen 300 araçlık konvoy, dün gece Mardin'in Nusaybin ilçesinden görüntülendi. ABD tarafından gönderildiği belirtilen, üzerleri çadır ve brandalarla örtülü 300 araçtan oluşan konvoy, dün gece Irak yönünden Suriye'ye girdi. Konvoy, Haseke'nin Türkiye sınırındaki Kamışlı ilçesinden geçti. Sınır hattında bulunan Nusaybin'den görüntülenen konvoydaki araçların jeneratör ve iş makineleri de taşıdığı görüldü. Konvoy, Suriye'nin iç kesimlerine doğru ilerledi.

Görüntü Dökümü:
-------------------------------
- Konvoyun geçişi
- Yakın görüntü
- Genel ve detay görüntüler
Haber: Ahmet AKKUŞ-Kamera: NUSAYBİN (Mardin),(DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 330 MB

==============================================

3)OTOBÜSTE TACİZCİYİ DÖVE DÖVE KARAKOLA GÖTÜRDÜLER

İZMİT'te bir özel halk otobüsünde yolculuk yapan D.M. isimli genç kızı taciz eden Emrah Y., yolcular ve sürücü tarafından dövülerek karakola götürüldü. Yaşanan olay güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi.
Olay,15 Şubat günü saat 23.30 sıralarında Otogar'dan Derince'ye giden 118 nolu şehir içi özel halk otobüsünde meydana geldi. Araç, İzmit Kuruçeşme Doğan Mahallesi'nden geçtiği sırada D.M. isimli genç kız, bir anda yanındaki erkek yolcuya "Ne yapıyorsun sen ya" diye bağırarak vurmaya başladı. Daha sonra yanından kalkan Emrah Y.'nin üzerine yürüyen D.M., "Sen ne yaptığını zannediyorsun. Seni cümle aleme rezil ederim. Yolun ortasında döverim seni" dedi. Bu sırada genç kızın taciz edildiğini anlayan araçtaki diğer yolcular Emrah Y.'yi çekerek sürücünün yanına getirdi. Araçtan inmek isteyen Emrah Y.'ye kapıyı açmayan sürücü, Emrah Y.'nin, "Ben hiçbir şey yapmadım" demesi üzerine aracı yol kenarında durdurarak, Emrah Y.'yi dövmeye başladı. Bu sırada araçtaki diğer yolcular da Emrah Y.'ye saldırdı. Sürücü Salim Fındık, daha sonra aracın direksiyonuna geçerek otobüsü bölgedeki karakolun önüne getirerek, Emrah Y.'yi diğer yolcularla birlikte karakola götürdü.

"AKLIMA KIZ KARDEŞİM GELDİ"
Olay anını anlatan sürücü Salim Fındık, "Otogardan tura çıktım. Turdan gelirken önce bayan yolcu bindi. 2 dakika sonra da Emrah isimli şahıs bindi. Kuruçeşme ışıklara kadar geldik. Boş otobüste zaten gitti kızın yanına oturdu. Kuruçeşme ışıklarda kız 'Sen ne yapıyorsun' diye bağırdı. Ben de tacize uğradığını anladım. Sonra benim de aklıma annem, kardeşim geldi. Ben de dayanamadım. Tahrik olup saldırdım. Sonra arabayı Kuruçeşme Polis Merkezi'ne çektim. Karakola teslim ettim. İfadesini aldıktan sonra serbest bırakmışlar. Öyle duydum. Kadın, 'Ne yapıyorsun sen' diye bağırdığında ben aynaya bakıp 'Ne oluyor?' diye sordum. Kadın söylemeyip vurmaya başladı. Aynadan görünce ben anladım. Sonra ben de dayanamayıp saldırdım. Ben de darp ettim, benimle beraber bir yolcu da darp etti. Devlet serbest bırakmış. Bence bırakmaması gerekiyordu. Aklıma direk kız kardeşim geldi. 'Onun da başına böyle bir şey gelir mi?' diye düşündüm. Aklına başka ne gelir ki insanın? Diğer yolcular da aynı şeyleri söylediler. Hepsi, 'Bizim de ailemiz var' dedi." şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü:
-------------------------------
-Olay anının güvenlik kamerası görüntüleri
(GÜVENLİK KAMERASI GÖRÜNTÜLERİNDE KÜFÜRLER VAR)
-Sürücü Salim Fındık ile röp.
-Sürücünün otobüs kullanırken görüntüsü
-Detay
HABER:Dinçer AKBİR-KAMERA: Alişan KOYUNCU/İZMİT(Kocaeli),(DHA)

=============================================

4)TURİSTLER, HEDEFİ 12'DEN VURUYOR

ANTALYA'da silah ve atıcılık tutkunlarının buluşma noktası Antalya Atış Poligonu'nun ikinci şubesi, Rauf Denktaş Bulvarı üzerinde açıldı. 'İçinize atmayın hedefe atın' sloganıyla kapılarını açan merkezde, Antalyalıların yanı sıra turistler de atış yapıyor.
Antalya Atış Poligonu kurucusu 25 yıllık turizmci Alper Uçar ile ortağı Murat Onaran, atıcılık sporunu turizmle buluşturmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Turizmin yanı sıra havaya kontrolsüz ateş edenleri poligona davet eden Uçar, silah tutkunlarını güvenli atışa teşvik etmeye çalıştıklarını belirtti.
Uzun yıllar turizm sektöründe yönetici pozisyonunda görev yaptığını, sektörü ve turistin ne istediğini çok iyi bildiğini belirten Alper Uçar, atıcılık ve poligon kültürüne Rus ve Arapların yoğun ilgi gösterdiğini söyledi. Üç yıl önce Konyaaltı'nda ilk poligonu hayata geçirdiklerini anlatan Uçar, tecrübelerini ikinci şubede hayata geçirdiklerini vurguladı.
İşletmesi için oteller bölgesi Kundu'ya yakın konumu seçmeye özen gösterdiklerini belirten Uçar, amacının turistlere daha rahat ulaşmak olduğunu vurguladı. Uçar, "Alternatif turizm içine atıcılık ve poligon kültürünü dahil etmenin mutluluğunu yaşıyorum. Konyaaltı şubemizde Antalya'da yaşayan yerleşik Ruslar başta olmak üzere bölgemize tatile gelen binlerce turist poligonumuzda atış yaptı. İkinci şubemiz oteller bölgesine daha yakın. Bu avantajımızı kullanarak turistlerin ilgisini çekmeyi planlıyoruz" dedi.
ABD ve Avrupa'nın birçok ülkesinde atıcılık sporunun kadınlı, erkekli guruplar tarafından yapıldığının anlatan Alper Uçar, "Turistlere farklı eğlenceler bulmalıyız. 25 yıl otel yöneticiliği yaptım. Turist tatilinde sadece deniz, kum, güneş aramıyor. Aynı zamanda katılabileceği etkinlikleri planlamak ve gerçekleştirmek istiyor. Atış poligonu da bu etkinlikler arasında yer alıyor. ABD'nin Nevada çölünde turistlere tank, top, uçaksavar gibi silahlarla atış yaptırıyorlar" diye konuştu.
'MAGANDA KURŞUNU SIKMAYIN, POLİGONDA SIKIN'
Kent merkezlerinde, düğün ve kutlamalarda kontrolsüz şekilde havaya ateş açanlara da çağrı yapan Uçar, "Gelin poligonda güvenli atış yapın. Atış yapmak isteyenlerin bize kimliğiyle başvurması yeterli. Envanterimizdeki silahlardan birisini seçip, eğitmenlerimizin gözetiminde poligonda kağıt hedeflere atış yapabilirler. Sokaklarda kimsenin hayatını tehlikeye atmamış olurlar" diye konuştu.
FİLM SEKTÖRÜ İLGİ GÖSTERİYOR
Geçen yıllarda yayınlanan 'Börü' adlı dizinin oyuncu ekibinin taktiksel atış eğitiminin Antalya Poligon'da verildiğini hatırlatan Alper Uçar, "Birçok oyuncu, silahlarla ilgili bizden eğitim alıyor. Dizilerden teklif alıyoruz" dedi.
BİR ŞARJÖR MERMİ 88 TL
Poligonda atış yapmak isteyenler bir şarjör mermi için 88 TL ödüyor. Ruhsatlı silahı ve kendi mermisini kullanmak isteyenler ise poligon kullanım ücreti ödeyerek kağıttan hedeflere silahlarını doğrultarak hedefi vurmaya çalışıyor.

Görüntü Dökümü
-----------------
- Poligon dış plan
- İç mekan detay
- Malzeme detay
- Silahlardan detay
- Atış için gelen mankenler
- Silah eğitimi verilmesi
- Silahların tanıtılması
- Mermilerden detay
- Şarjör doldurulması
- Atış yapılması
- Farklı silahlarla atış yapılması
- Silahlar detay
- Hedefler detay
- Röp: Alper Uçar (işletmeci)

Haber: İbrahim LALELİ- Kamera: Alparslan ÇINAR/ANTALYA-DHA)

=============================================

5)AKLI SELİM İNSANLAR DERNEĞİ: İNŞAAT SEKTÖRÜNDE KRİZ YOK

ADANA’da Aklı Selim İnsanlar Derneği Başkanı Savaş Yükselyalçın, inşaat sektöründe kriz olmadığını belirterek, "Müteahhitlerin doğru projeleri yapmaları halinde bartıra girmemeleri, banka faizi ve temelden satıştan uzak durmaları, projelerini tamamen öz kaynaklarıyla yapmalarını ve projeyi temelden değil, inşaatı bitirdikten sonra satmalarını tavsiye ediyorum" dedi.
Uluslararası bir inşaat şirketinin Türkiye temsilciliğini de yürüten Aklı Selim İnsanlar Derneği Başkanı Savaş Yükselyalçın, inşaat sektöründeki daralmaya rağmen Adana’da ilk kez tüketicinin ihtiyacı olan tüm mobilya ve dijital donanımlara sahip konutlar üreterek yüksek kar ettiklerini dile getirdi. Yükselyalçın, inşaat sektöründeki daralmanın bir kriz olduğu anlamına gelmediğine dikkat çekerek, "Türkiye’deki daralmayla paralel Adana’da da bir daralma var ama bunun yanlış hamleler sonucu doğan yüksek maliyetler ve projelerin hepsinin birbirine benzemesinden kaynaklandığını düşünüyorum" diye konuştu.
Sektördeki sıkıntıların en önemli sebebinin yanlış projelendirme olduğuna vurgu yapan Savaş Yükselyalçın, "Projelerde gereksiz ve ihtiyaç olmayan hiçbir kaleme yer verilmemeli. Yüksek kar ettiğimiz projede tüketici konutunda her şeyi hazır buluyor, sadece bavulunu alıp geliyor. Adana’da şu an bir ilk ama diğer müteahhitler de bu modele geçmek istiyor. Evin içerisindeki perdeler, aydınlatma ve elektronik cihazlar sesli komutla yönlendirilirken, merkezi çöp ve elektrikli süpürge sistemi işleri kolaylaştırıyor. Doğal gaz ile aynı maliyetli yerden ısıtma sistemiyle ayda 50-60 TL’ye bütün evi ısıtabiliyorsunuz" dedi.
'OLMAYAN PARAYLA BİNA YAPIYORLAR'
Aklı Selim İnsanlar Derneği Başkanı Yükselyalçın, müteahhitlere şu önerilerde bulundu:
"Müteahhitlerin doğru projeleri yapmaları halinde bartıra girmemeleri, banka faizi ve temelden satıştan uzak durmaları, projelerini tamamen öz kaynaklarıyla yapmalarını ve projeyi temelden değil, bitirdikten sonra satmalarını tavsiye ediyorum. Bartır yaptığınız zaman zaten kalitesiz ve kötü işçilikle karşılaşıyorsunuz. Piyasadaki iflasların sebebi de çok sayıda müteahhitin aslında olmayan parayla ticaret yapmaları. Örneğin 3 arkadaş bir araya geliyor. Biri 200 bin TL, diğeri 50 bin TL, öteki 150 bin TL para ortaya koyuyor. 400 bin TL ile 10 milyon TL’lik proje yapmak istiyorlar. Tabii ki bunun sonu kaçınılmaz oluyor. OImayan parayla bina yapıyorlar. Ayağını yorganına göre uzattığında, doğru proje yaptığında inşaat sektöründe kriz yok. Normalde 10 TL olan malzemeyi 1-2 yıl vadeyle 15-20 TL’ye alarak inşaat maliyetleri gereksiz yükseliyor."

Görüntü Dökümü
----------------------
- Aklı Selim İnsanlar Derneği Başkanı Savaş Yükselyalçın ile röp
- Kapıyı sesli komutla açma
- Evin içinden genel ve detaylar
- Ekrandan evi kontrol etme
- Dron Görüntüleri

SÜRE: 04'09" BOYUT:460 MB

Haber-Kamera:Nuri PİR- Eser PAZARBAŞI/ADANA, (DHA)

====================================================

6)KANSER HASTASI OLDU, KÖPEKLERİNDEN VAZGEÇMEDİ
ANTALYA'nın Finike ilçesinde emekli makine mühendisi Şevket Güney (69), 2 yıldır kanser hastası olmasına rağmen köpeklerini bırakmadı. Doktorların 'uzak dur' demesine aldırış etmeyen ve hastanedeki tedavisini devam ettirmeyen Şevket Güney, hayatını hayvanlarına adadı.
Finike'de yalnız yaşayan Şevket Güney'e yaklaşık 2 yıl önce mide kanseri teşhisi konuldu. Hayvanları çok seven ve 4 köpeği bulunan Şevket Güney, hayvanlarını kimseye emanet edemediği için, tedavi için de hastaneye gidemedi. Hayatını köpeklerine adayan Güney, tedavi olmak yerine, hayvanlarına bakmayı tercih etti. Doktorların 'uzak duracaksın enfeksiyon kaparsın' demesine aldırış etmeden gününü hayvanlarıyla geçiren Şevket Güney, ölene kadar hayvanlarını bırakmayacağını söyledi.
'HAYVANLARDAN ŞU ANA KADAR HİÇ ZARAR GÖRMEDİM'
Şevket Güney, hayvanları çok sevdiğini ve kimseye güvenip emanet edemediğini belirterek, "Hayvanların hepsini çok seviyorum. İkisi golden cinsi 4 köpeğim var. Golden cinsi olan iki siyah köpeği sokakta buldum. Biri çok kötü durumdaydı. İyileştirdim. Şimdi çok sağlıklı. Her şeyleriyle ilgileniyorum. Hiç kimseye zararları yok. İkisi de insancıl. Zaten hayvanlardan zarar gelmez kimseye. 'Köpekler saldırıyor' diyorlar. Bana da eziyet yaparsanız ben de saldırırım. Karşılık gördükleri zaman kendilerini korumak istiyorlar. Ben hayvanlardan şu ana kadar hiç zarar görmedim. İnsanlardan gördüm, hayvanlardan görmedim" dedi.
'İKİ YILDIR KANSER HASTASIYIM'
Mide kanseri olduğunu ve doktorların enfeksiyon ihtimaline karşı köpeklerinden uzak durması gerektiğini söylediğini, ancak bunu yapmadığını anlatan Şevket Güney, "Ben 2 senedir mide kanseriyim. Hastaneye yatmam gerekiyor ama onları bırakıp yatamadım. '4-6 ay yaşarsın' demişlerdi 1.5 sene oldu. Daha çok iyileşmeye bakıyorum. İyileşiyorum da öyle tahmin ediyorum. Köpeklerimi bırakabileceğim kimse de yok. Kimseye de güvenmiyorum. 'Bakarız' diyorlar ertesi günü sokağa bırakıyorlar. Köpeklerimi bırakamadım. Bırakmam da zaten ne kadar ömrüm olursa olsun. Bana bir zararları yok. Doktorlar 'uzak duracaksın enfeksiyon kaparsın' diyor ama ben yine de yaklaşıyorum. Mikrop kapacağıma inanmıyorum. Bana faydaları bile var. Stres atıyorum. Eğleniyorum. Hasta olduğumu anlıyorlar ve benimle daha çok ilgileniyorlar. Bana da çok bağlılar. Yanımdan ayrılmıyorlar. Her dediğimi yapıyorlar. İnsan kendi çocuğuna o kadar güvenemez. Bunlar öyle bir hayvan" diye konuştu.
'KÖPEKLER DENİZDE AVLANMAYA ÇIKIYOR'
Golden cinsi köpeklerinin suyu çok sevdiğini ve yaz kış bütün gün denize girdiklerini de belirten Güney, balık avladıklarını ama pek yemediklerini söyledi. Daha çok balıklarla oynaşmayı sevdiklerini anlatan Güney, şöyle dedi:
"Her gün denize giriyorlar. Balık avlıyorlar. İnsanlar da onları izlemeyi seviyor. Telefonla çekim yapıyorlar. Yaklaşık 2 yıldır suya giriyorlar. Akşama kadar denizdeler. Yaz- kış fark etmiyor. Denizde oynaşıyorlar. Avlanıyorlar ama pek yemiyorlar. Çiğ yemek yemiyorlar. Alıştılar pişmiş yemeye. Balığı avlıyor, oynuyor ve bırakıyor. Balık da pek zarar görmüyor."

Görüntü Dökümü
-----------------------
- Şevket Güney röportaj
- Şevket Güney köpeklerle dolaşırken
- Köpekler denizde avlanmaya çalışırken

HABER- KAMERA: Suat SÖĞÜT/FİNİKE (Antalya), (DHA)

=============================================

7)VAŞAK, AVLADIĞI TİLKİYİ YERKEN GÖRÜNTÜLENDİ

TUNCELİ'nin Hozat ilçesinde nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu için koruma altında bulunan vaşak, İn köyü yakınlarında Özer Ataş tarafından avladığı tilkiyi yediği sırada görüntülendi.
Bütün dünyada nesilleri tükenme ile karşı karşıya olan ve birinci derecede koruma altında alınan vaşak, İn köyünde avladığı tilkiyi yerken görüntülendi. Tunceli'de zaman zaman görülen vaşak, ilk kez bu kadar yakından görüntülendi. Koruma altındaki hayvanı görüntülemeyi başaran Özer Ataş, şunları söyledi:
"Vaşak, yaşadığımız İn köyü civarında vardı. Köylüler birçok kez görmüştü. Daha önce ben de görmüştüm ama uzak mesafe olduğu için çekememiştim. Köy dışında dolaşırken birden vaşağı fark ettim ve hemen görüntüledim. Yakınına kadar gittim ve avladığı bir tilkiyi yiyordu. Ben yakına gidince kaçtı ve uzaklaştı. Yediği hayvana baktım tilkiydi. Sonra bölgeden uzaklaştım ve uzaktan gözlemledim bir süre. Ben uzaklaşınca tekrar avın başına gelerek yemeye devam etti."

Görüntü dökümü:
-------------------------
- Karda dolaşan vaşak
- Vaşağın avladığı tilkiyi yemesi
- Vaşağın hızla uzaklaşması
- Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: TUNCELİ,(DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 10 MB

======================================================

8)70 YAŞINDA ROMANTİZMİN DORUĞUNA ÇIKTI

DENİZLİ'de yaşayan 70 yaşındaki Mehmet Kıybar, 52 yıllık eşi 69 yaşındaki Hatice Kıybar'a sevgisini göstermek için bahçesindeki ağaçlardan dökülen yapraklarla, 'Gülüm seni çok seviyorum' yazdı.
Pamukkale ilçesi Gökpınar Mahallesi'nde yaşayan Mehmet- Hatice Kıybar çifti, 1967 yılında Çivril ilçesinde tanışarak dünya evine girdi. Mehmet Kıybar, vatani görevini yaptıktan sonra 1970 yılında eşiyle birlikte İsviçre'ye işçi olarak çalışmaya gitti. Çiftin evliliklerinden 3 çocuğu olurken, Mehmet Kıybar'ın eşine sevgisi hiç eksilmedi. Kıybar çifti, 2018 yılında ise Türkiye'ye kesin dönüş yaptı. Her gün eşine ev işlerinde yardım eden Kıybar, eşi için onlarca şiir ve mani yazdı. Hatice Kıybar ile dünya evine girdikten bu yana romantizmi elden bırakmayan Kıybar, eşini mutlu edebilmek için bu kez farklı bir sürpriz hazırladı. Birlikte bahçelerine diktikleri ağaçlardan dökülen yaprakları tırmık vasıtasıyla toplayan Kıybar, evlerinin önüne bu yapraklarla 'Gülüm seni çok seviyorum' yazdı. Yazıyı balkondan gören ve oldukça duygulanan Hatice Kıybar ise, aşağıya inip eşine sarılarak sürprizi için teşekkür etti.

"SEVGİ EMEK İSTER"

Eşinin kendisini hep mutlu ettiğini bu yüzden ona hediyeler alıp sürprizler yaptığını dile getiren Mehmet Kıybar, "Eşime karşı sevgim hiç eksilmedi. Aksine hep arttı. Ona olan sevgim ölene kadar devam edecek. Onun için her şeyi yaparım. Geçtiğimiz gün, de onun için topladığım yapraklarla yazı yazdım. Sevgi emek ister, sabır ister, cesaret ister. Ben romantik bir adamımdır. Eşime sürprizler yapmaya devam edeceğim" dedi.

'BELİ AĞRIMASINA RAĞMEN SÜRPRİZ HAZIRLAMIŞ'

Hatice Kıybar ise, "Eşimin bana hazırladığı sürpriz beni çok mutlu etti. Belinin ağrısına rağmen benim sevinmem için çabalamış. Balkona çıktım, gördüklerim karşısında çok şaşırdım. O zaten hep böyle sürprizler yapar. Romantik bir insandır, bana şiirler yazar. Her doğum günümde bir kucak dolusu gülle eve gelir. Allah ona uzun ömür versin. Bunca yıllık evliyiz daha birbirimizi kırmamışızdır. Herkese böyle güzel bir evlilik nasip olsun" diye konuştu.

Görüntü dökümü:
-------------------------
- Mehmet Kıybar'ın bahçede yaprak toplaması
- Mehmet Kıybar'ın eşinin baş harfini yazması
- Mehmet Kıybar ve Hatice Kıybar'dan görüntü
- Mehmet Kıybar'ın eşine yapraklarla yazdığı yazının fotoğrafı
Haber- Kamera: Deniz TOKAT / DENİZLİ, (DHA)

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler