Artvin'de sel ve heyelanda hasar tespiti yapılıyor
Artvin'de, dün 8 saatte metrekareye düşen 150 kilogram yağışın yol açtığı sel ve heyelanlarla ilgili hasar tespit çalışması başlatıldı. Mahsur kalan 14 kişinin tahliye edildiği sel ve heyelanlarda ilk belirlemelere göre, 8 bina ve 4 işyeri ile ulaşım ve alt yapıda hasarlar oluştu.
Artvin'de dün sabah saatlerinde etkisini artıran şiddetli sağanak yağış sel ve heyelanlara yol açtı. Borçka, Hopa, Arhavi, Kemalpaşa ve Murgul ilçelerinde 8 saatte metrekareye düşen 150 kilogram yağış nedeniyle bölgedeki bazı dereler taştı, ev ve iş yerlerini su bastı, yollar ise ulaşıma kapandı. Artvin Valiliği bünyesinde Borçka ilçesinde kriz merkezi oluşturuldu. Kriz merkezinin koordinasyonunda sel ve heyelanlarda mahsur kalan 14 kişi de AFAD ve AKUT ekiplerince kurtarılarak güvenli bölgelere tahliye edildi.
İÇME SUYU DAĞITIMI YAPILIYOR
Yağmurun etkisini yitirdiği kentte, sel ve heyelan hasar tespiti için çalışma başlatıldı. AFAD ekiplerince sürdürülen çalışmada ilk belirlemelere göre, 8 bina ve 4 işyerinde ağır hasar oluştu. Köy ve mahalle yolları ile enerji nakil ve içme suyu hatlarının da hasar gördüğü 3 ilçede, park halindeki 3 araç ve kamyon da sele kapıldı. Kızılay ekipleri de, sel ve heyelan yaşanan bölgelerde vatandaşlara içme suyu dağıtmaya başladı.
8 SAATTE 150 KİLOGRAM YAĞIŞ DÜŞTÜ
Artvin Valisi Yılmaz Doruk, kentte dün sabah saatlerinden itibaren etkisini gösteren aşırı yağış nedeniyle metrekareye ortalama 8 saatte 150 kilogram yağış düştüğünü belirterek Arhavi, Hopa, Kemalpaşa, Borçka ve Murgul ilçe merkezleri ve köylerinde sel ve heyelanlar meydana geldiğini söyledi. Vali Doruk, "Şehirlerarası karayolu kontrollü bir şekilde trafiğe açılmıştır. Kısmen kapanan köy yolları bulunmakta olup, yolların açılma çalışmaları devam etmektedir. Toplam 19 iş makinesi ve 25 personelce çalışmalar aralıksız sürdürülmektedir. Enerji ve haberleşme sıkıntısı yaşanmamaktadır. Borçka ve Hopa ilçemizde kısmen içme suyu sıkıntısı yaşanmaktadır. Erzurum Kızılay Bölge Afet Yönetim Merkezinden içme suyu talep edilmiştir. Yapılan ilk incelemelere göre, Borçka ilçemizde 5 bina 4 işyerinin, Hopa ilçesinde de 3 binanın hasar gördüğü tespit edilmiştir. Hasar tespit çalışmaları devam etmektedir" dedi.
SELİN YARALARI SARILDI
Öte yandan Borçka ilçesinde, dün etkili olan sağanağın ardından oluşan sel ve heyelanın yaraları da sarılmaya başladı. Bölgede DSİ, İl Özel İdare ve belediye ekipleri iş makineleri eşliğinde sel ve heyelan sonucu yollarda ve bazı sokaklarda oluşan su birikintisi ve odun parçalarını temizleyerek, selin izlerini silmeye çalışıyor. Yağışın etkisini azatlığı ilçede hayat normale dönerken, hasar tespit çalışmalarının da sürdüğü belirtildi.
BİZİ BALKONDAN İTFAİYE ÇIKARDI
Selin vurduğu ilçede 4 katlı binanın giriş katında marangoz atölyesinde işleten Yaşar Özdemir, binanın su ve balçıkla dolması üzerine korku ve panik yaşadıklarını söyledi. Kendi ve aile fertlerinin itfaiye ekiplerince kurtardığını anlatan Özdemir, "Evin çıkışı, atölye, çamur ve toprakla dolunca üst katlara çıktık. Bizi balkondan itfaiye çıkardı. Çocuklar çok korktu ben o panikle çocuklarımı sakinleştirmeye çalıştım. Çocuklarım ve benim için büyük bir travma oldu. Çocuklarım şimdi eve gelmek istemiyor. Buradan çıkmak istiyorlar ama nasıl yapacağız bilmiyorum. Burada tekrar oturmak istemiyorum. Şuan bir akrabamızın evinde yaşıyoruz" diye konuştu.
ERKEN UYANMALARI FACİAYI ÖNLEDİ
İlçede 3 katlı binada oturanlar, sabah erken saatte uyanmaları üzerine olası faciadan kurtuldukları ortaya çıktı. Bina girişinde sel suları ve balçığın kaplaması üzerine, bina sakinleri, evlerine iskeleyle girip çıkıyor. Sabah erken uyanmalarıyla önlem aldıklarını ve evlerinde hasar oluştuğunu söyleyen Arzu Özdemir, "14 yıldır bu evde yaşıyorum. Dün sabah gök gürültülü şiddetli bir yağmurla uyandık. Eşim işe gitmek için uyandı. Ben 'gitme' dedim. Eşim evden çıkınca bende uyanmış oldum. Çocukların odasına gittim. 15 -20 dakika sonra büyük bir sesle yerimizden fırladık. Odadan dışarı çıktım. Arkadan toprak kaymış evi bu hale getirmiş. Hiç yatırmadık. Yatak odamıza giremiyoruz. Ağzına kadar toprak doldu. İçerisi ne durumdadır bilmiyorum. O sabah erken kalkmasaydık, 15-20 dakika daha geç uyansaydık şuan farklı bir yerde oluyor olacaktık. Şuan burada olmayabilirdik" ifadelerinde bulundu.
Asansörde mahsur kalan 9 kişi kurtarıldı
Diyarbakır'da, bağlı olduğu makaranın raydan çıkması sonucu düşmeye başlayıp, 1'inci katta sıkışan asansörde mahsur kalan 9 kişi, itfaiye ekiplerinin 2,5 saatlik çalışması sonucu kurtarıldı.
Olay, dün gece saatlerinde, merkez Kayapınar ilçesi Fırat Mahallesi'nde bulunan sitedeki 13 katlı binada meydana geldi. Binanın 2'nci katında 1'i çocuk 9 kişi dışarı çıkmak için asansöre bindi. Bu sırada bağlı olduğu makaranın raydan çıkması sonucu asansörün kabini, düşüp, 1'inci katta sıkıştı. Kabinin içinde mahsur kalan 9 kişi çığlık atıp yardım istemeye başladı. Çığlıkları duyan site sakinlerinin ihbarı üzerine binaya sağlık, itfaiye ve asansör firması yetkilileri sevk edildi. Gelen ekipler, 9 kişiyi kurtarmak için çalışma başlattı. İtfaiye erleri, asansörün üst kapağını kesip yaklaşık 2,5 saatlik çalışmayla mahsur kalanları kurtardı. Yapılan sağlık kontrolünde, 9 kişinin de durumunun iyi olduğu belirlendi. Olayın ardından mahsur kalanların asansör firmasından şikayetçi olacakları öğrenildi.
Görüntü Dökümü
----------
Cep telefonu ile çekilen itafiye ekiplerinin çalışması
Asansörde mahsur kalanlar
Site sakinin konuşması
Haber-Kamera: Emrah KIZIL, Elif FİLİZ/DİYARBAKIR,(DHA)
==============================
Sınır hattında çocuklar futbol maçı, öğretmenler piknik yapıyor
Fırat'ın doğusuna kurulması planlanan 'güvenli bölge' ile gözlerin çevrili olduğu Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinde küçük çocuklar, sınırın sıfır noktasında oyun oynamayı sürdürüyor. Sınıra 100 metre uzaklıkta futbol maçı yapan çocuklar, gördükleri askerleri sevinçle karşılıyor. Sınır hattında piknik yapan öğretmenler de güven içinde hizmet verdiklerini ve öğrencilerinin travma yaşamaması için çabaladıklarını dile getirdi.
Suriye'nin Tel Abyad kenti ile komşu olan Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesi, Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna yönelik olası operasyonu ve 'güvenli bölge' oluşturulması için ABD ve Türk askerlerinin görev yaptığı Müşterek Harekat Merkezi ile gündeme geldi. Türkiye ve ABD tarafından yapılan ortak kara ve hava devriyesi ile de sıkça konuşulan Akçakale'nin halkı, huzur içinde günlük yaşamına devam ediyor. Terör örgütü PKK/YPG kontrolündeki Tel Abyad ile komşu olan Akçakale'de yaşamlarını sürdürenler, teröristlerin birkaç yüz metre ilerilerinde olmalarının kendilerini rahatsız ettiğini; ancak Türk askerinin verdiği güven ile huzur içinde olduklarını kaydetti.
ÖĞRETMENLERDEN SINIR HATTINDA PİKNİK
Sınır hattında görevli öğretmenler ise ismi sık sık operasyon ve askeri hareketlilik ile gündeme gelen Akçakale'de görev yaptıkları için mutlu olduklarını söylüyor. Akçakale'nin, sınırda bulunması nedeniyle Suriye iç savaşının ardından pek tercih edilmediğini, ataması yapılan meslektaşlarının gelmek istemediğini anlatan öğretmenler, ön yargılı davranılmaması gerektiğini belirtiyor. Akçakale'deki Şehit Astsubay Halil Kanat Anadolu Lisesi'nin öğretmenleri de hafta sonu hep birlikte Türkiye ile Suriye'yi ayıran duvarlara 100 metre uzaklıkta piknik yaptı. Ağaçlık alandaki çimler üzerine oturup, yemek yiyen ve çiğ köfte yoğuran öğretmenler, hiçbir endişe yaşamadıklarını dile getirdi. Okul müdürü Mustafa Şahin, sınırda öğrencilere huzur içinde eğitim verdiklerini söyledi. Sınırın yanı başında tedirginlik yaşamadan piknik bile yaptıklarını anlatan Şahin, "Öğrencilerimizi geleceğe en iyi şekilde hazırlamak için canla başla çalışıyoruz. Sınırda görev yapmanın herhangi bir dezavantajıyla karşılaşmıyoruz. Oldukça huzurluyuz" dedi.
Okul öğretmenlerinden Ahmet Şahin de 2 yıl önce atandığı Akçakale'ye gelirken tedirgin olduğunu; ancak fikirlerinin göreve başlamasının ardından değiştiğini söyledi. Şahin, tüm meslektaşlarının sınır bölgelerine korkmadan gitmeleri tavsiyesinde bulundu.
SINIR DUVARININ ÖNÜNDE FUTBOL MAÇI
Akçakaleli çocuklar, gün boyu sokaklarda oyun oynayıp, zaman zaman sınır hattına yapılan sevkiyatlarda karşılaştıkları zırhlı araçlardaki askerlere sevgi gösterisinde bulunuyor. Yapılan hava devriyesinde kullanılan helikopterlere de evlerinin çatılarından el sallayan zaman zaman ise helikopterlerin havalandığı Akçakale Jandarma Komutanlığı yakınına kadar giden çocuklar, güvenlik güçlerinin varlığının kendilerini mutlu ettiğini söylüyor. Zırhlı araç, helikopter, uçak ve bomba seslerine alışkın olan çocuklar, aşina oldukları bu görüntülerden Türk askerinin varlığı ile korkmadıklarını dile getiriyor. Havanın serinlediği akşam saatlerinde sınır hattına 100 metre uzaklıkta toplanarak, futbol maçı yapan çocuklar, teröristlerden korkmadıklarını ve Türk askerlerinin Tel Abyad'ı terör örgütünden arındıracağına inandıklarını belirtiyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
- Suriye sınırı
- Sınırda top oynayan çocuklular
- Top oynayan çocuklarla röportaj
- Hasan Kırmızıtaş anos
- Öğretmenler piknik yapması
- Parkta yemek yiyen öğretmenler
- Öğretmenlerle röportaj
- Genel detay görüntüler
Haber- Hasan KIRMIZITAŞ, Hadi KURT-Kamera: Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA-DHA)
=================================
Bitlis’te 'Dere Üstü Islah Projesi' için ilk yıkım başladı
Bitlis'te hayata geçirilen 'Dere Üstü Islah Projesi' kapsamında mülkiyeti İl Özel İdaresine ait binaların yıkımına başlandı. Proje kapsamında yaklaşık 700 iş yerinin yıkılacağı belirtildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, başbakanlık yaptığı 2008 yılında kenti ziyareti sırasında gündeme gelen, uzun bir çalışma sonrası hayata geçirilen 'Dere Üstü Islah Projesi' kapsamında yıkıma başlandı. İlk olarak, mülkiyeti İl Özel İdaresine ait halk arasında ‘Hanedan Otel’ olarak bilinen ve içinde bir otel ve 39 iş yeri ile bazı resmi kurumların bulunduğu 5 katlı binada önceki gün iş makineleriyle yıkım çalışması başlatıldı. Binanın yıkımı ve ortaya çıkacak hafriyatın kaldırılması 20 gün içinde tamamlanacak.
Yıkımı yerinde inceleyen Bitlis İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Adem Aydoğdu, dere üstünün açılmasının Bitlis’in geleceği anlamında çok önemli bir adım olduğunu söyledi. Bitlis'i tarihi dokusuna kavuşturmak için çalıştıklarını söyleyen Aydoğdu, "Mülkiyeti Bitlis İl Özel İdaresine ait olan binanın yıkımına başlamış durumdayız. Bu binayı yıkmaktaki amacımız dere üstünde bulunan binaların yıkılarak Bitlis’i eski tarihi dokusuna kavuşturmak, otantik görünümü sağlamak ve yerli ve yabancı turistleri bu bölgeye çekmektir. Bitlis’in merkezinde geçen derelerin birleşme noktasında olan bu bina toplamı 5 katlı olup, yaklaşık 10 bin metrekare alanı kapsamaktadır. Bu binanın yıkılmasıyla ilimizde inşallah büyük bir kentsel dönüşüm başlayacak. Yıllardır her daim Bitlis’i ilk sıralarda tutan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan, bakanlarımız, vekillerimiz ve Bitlis’in kadim insanının teveccühü için teşekkür ediyoruz" dedi.
Kentin tarihi dokusu itibari ile dere içine sıkışmış coğrafi bölgesinin dar bir alanda olduğunu anlatan Aydoğdu, şöyle konuştu:
"Bu proje yıllar önce Cumhurbaşkanımızın Bitlis’imize teveccühü ile başladı. Gelip Bitlis’in tarihi dokusunu, otantik yapıları ve dereleri görünce, bu dere üstünün temizlenmesi ve ıslah edilmesi halk nezdinde güzel bir görünüme kavuşması için başbakanlık döneminde talimat verdi. Şu anda güç birliği ile bu süreci başlattık ve güzel bir sonuca gideceğiz. Dere üstünde 700’e yakın iş yeri bulunmaktadır. Deremizin düzenlenmesiyle birlikte ilimiz mesire alanlarının olacağı, alışverişlerin daha güzel yapılacağı nezih bir kent haline gelecektir."
'Dere Üstü Islah Projesi' kapsamında toplam 700 iş yerinin yıkılacağı belirtildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Yıkılan bnadan genel görüntü
-Çalışan iş makinelerinden detay
-Çalışan iş makinelerini izleyen vatandaşlardan detay
-Trafiğe kapatılan yol ve yıkımdan detaylar
-İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Adem Aydoğdu'nun açıklamaları
-Özel ve genel detaylar
Özcan ÇİRİŞ/BİTLİS, (DHA)
================================
6 ayda 5’inci muhtar görevde, seneye yine seçim olacak
Isparta'nın Yalvaç ilçesine bağlı yaklaşık bin seçmeni bulunan Çetince köyünde, 6 ayda 4 muhtar değişti. Yeniden seçime hazırlanan köyün 5'inci muhtarı Mehmet Ali Almacı, "Seçime gideceğiz ama ben aday olmayacağım" dedi.
Yalvaç ilçesine bağlı Çetince köyünde, 31 Mart 2019 yerel seçimlerin ardından muhtar olan Yahya Yürekli, 2 ay sonra muhtarlık yapamayacağını belirterek istifa etti. Yeniden seçime giden köy halkı, bu defa muhtar olarak Mehmet Ali Er'i seçti. Ancak Er'in sabıkasının olması nedeniyle mühür 2'nci sırada seçilen Selahattin Adıgüzel'e geçti. Adıgüzel'in köyde 6 ay olan zorunlu ikamet süresi bulunmadığı gerekçesiyle mazbata bu kez 3'üncü sırada bulunan Ayşe Adıgüzel'e verildi.
Köyde yaklaşık 2,5 ay görev yapan Ayşe Adıgüzel, köylülerden Ramazan Duyan (55) ile dini nikahlı eşi Asiye Aydoğmuş (35) arasında yaşanan tartışmanın ardından genç kadının haber vermesi üzerine eve gitti. Duyan burada, muhtar Ayşe Adıgüzel ile Asiye Aydoğmuş ve babası Orhan Aydoğmuş'u (55) vurarak öldürdü.
Bu olayın ardından yeniden muhtarsız kalan köye, Yalvaç Kaymakamlığı tarafından ikinci aza Mehmet Ali Almacı muhtar tayin edildi. Cinayetten 5 gün sonra muhtarlık mührünü alan Mehmet Ali Almacı da muhtarlığı uzun süre yapmayı düşünmediğini belirterek, seçim yapılmasını istedi. İçişleri Bakanlığı tarafından, muhtar sorunu yaşanan bölgelerle ilgili 2020 yılı Haziran ayında seçim kararı alındı. Çetince köyü önümüzdeki yıl yapılacak yeni seçime hazırlanıyor.
'ADAY OLMAYACAĞIM'
Muhtarlık görevi kaymakamlık tarafından verildiği için mecburen yaptığını dile getiren 5'inci muhtar Mehmet Ali Almacı, diğer köylerdeki vatandaşların diline düştüklerini söyledi. Yeni seçimde aday olmayacağını aktaran Almacı, "Espri konusu olduk. Komik bir durum. Köye muhtar dayanmıyor. Gelecek sene yeniden seçim var ama ben aday olmayacağım. 6 ayda 4 muhtar değişti. Köyümüzün sorunları ortada kaldı. Gelen gitti, hiçbir şey yapamadı" dedi.
Diyarbakır'da HDP önündeki eylemde 27'nci gün
Diyarbakır'da, terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını belirttikleri çocuklarının bulunmasını isteyen aileler, HDP binası önündeki oturma eylemini 27'nci günde de sürdürüyor. 14 yaşındayken HDP tarafından dağa kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Tuncay için eşiyle birlikte oturma eylemi yapan Şevket Bingöl, çocuklarının HDP tarafından dağa götürüldüğünün tespitli olduğunu belirterek, çocuklarını almadan buradan gitmeyeceklerini söyledi.
Hacire Akar, 21 Ağustos'ta kaybolan oğlu Mehmet'in (21) HDP'liler tarafından dağa kaçırıldığını söyleyip, 1 gün sonra, partinin Diyarbakır binası önünde oturma eylemi başlattı. Eylemin 3'üncü gününde ortaya çıkan Mehmet Akar, mahkemece ev hapsiyle cezalandırıldı. Oğluna kavuşup, eylemine son veren Hacire Akar, çocukları kayıp annelere çağrıda bulundu. Akar'ın çağrısıyla harekete geçen çocukları kayıp aileler, 3 Eylül'den itibaren HDP önünde oturma eylemine başladı.
'OĞLUMU HDP GÖTÜRDÜ; TESPİTLİ VE İSPATLIDIR'
Eylemin 27'nci gününde 48 aile evlatları için oturma eylemine devam ediyor. 2014'te İstanbul Arnavutköy'de 'Bana iş buldular, işe gidiyorum' diyerek evden çıkıp bir daha dönmeyen oğulları Tuncay (19) için 13 Eylül'de oturma eylemine başlayan Şevket Bingöl, çocuklarının HDP tarafından dağa götürüldüğünün tespitli ve ispatlı olduğunu, çocuklarını almadan da gitmeyeceklerini belirtti. Şevket Bingöl, şöyle konuştu:
"Herhangi bir gelişme yok. Bunlar çıkıp bir açıklama da yapmıyor, çocuğumuzu almadan buradan gitmeyeceğiz. Bu HDP’lilerin bir tane belediyesini bırakmasınlar, bunların belediyesi kaldığı sürece terör bitmez, terör devam eder. Çünkü bunlar çocukları kaçırıp dağa satıyorlar, dağa götürüyorlar. Ben 81 milyon insanın çocukları için buradayım. Bu çocuklar dağa kaçırılmadıysa eğer, niye çıkıp bir cevap vermiyorlar? Madem ki 'Biz götürmedik' diyorlar, çıksınlar, gelsinler karşımıza, her şeyimiz tespitli ve ispatlıdır. HDP tarafından götürüldüğü ispatlıdır. Madem götürmediniz, sizin il başkanlarınız nereden biliyor çocuğumuzun dağda olduğunu, il başkanları, teşkilat başkanları, milletvekilleri emir alarak götürüyorlar."
OTURMA EYLEMİNDEKİ AİLELER
1- Diyarbakır'ın Eğil ilçesinde oturan Fevziye- Şahap Çetinkaya çifti, 30 Ağustos'tan beri haber alamadıkları, PKK'lı teröristler tarafından kaçırıldığını iddia ettikleri oğulları Süleyman (18) için 3 Eylül Salı günü oturma eylemine başladı.
2- Diyarbakırlı Remziye Akkoyun, 4 yıldır kayıp olan oğlu Azad'ın (14) PKK'lı teröristler tarafından kaçırıldığını ileri sürerek, 3 Eylül Salı günü oturma eylemi başlattı.
3- Diyarbakır'da oturan Rauf- Ayşegül Biçer çifti, 10 aydır kayıp olan tek oğulları Mustafa (18) için 3 Eylül Salı günü oturma eylemi başlattı. Kanser hastası Ayşegül Biçer, oğlunun HDP aracılığıyla PKK'lı teröristlere götürüldüğünü iddia ediyor.
4- Mardinli olan ve Diyarbakır'da oturan inşaat işçisi Celil Begdaş ile eşi Hediye Begdaş, ramazan ayının ilk günü olan 5 Mayıs'ta ortadan kaybolan oğulları Yusuf'un (16) HDP'liler aracılığıyla düğün aracı olarak süslenen minibüsle dağa kaçırıldığını iddia ederek, 4 Eylül akşamı oturma eylemine katıldı.
5- Gaziantep'te oturan Şevket- Songül Altındaş çifti, vatani görevi için usta birliğine giderken 2 Ekim 2015'te Tunceli'nin Pülümür ilçesinde teröristlerce kaçırılan oğulları Müslüm (24) için 5 Eylül günü oturma eylemi başlattı.
6- Mersin'in Anamur ilçesinde yaşayan Rahime Uymaz, Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 28 Temmuz 2015'te eşi ve kızının yanında aracından indirilerek, kaçırılan yeğeni polis memuru Sedat Yabalak (34) için oturma eylemine katıldı. Polis Sedat Yabalak'ın hasta annesi Ünzile Yabalak ise 8 Eylül akşamı Diyarbakır'a gelip nöbete başladı. Solunum hastası Ünzile Yabalak'a, PKK'lı teröristler tarafından 23 Eylül 1995'te şehit edilen Astsubay Murat Namdar'ın eşi Yıldız Namdar refakat ediyor.
7- Mardin'in Derik ilçesinden gelen Emine-Şeyhmus Kaya çifti, İstanbul'da polis memuruyken, Muş'ta kardeşinin düğün konvoyuyla memleketine dönerken, Diyarbakır'ın Lice ilçesinde yol kesen teröristler tarafından kaçırılan oğulları Vedat Kaya (28) için 5 Eylül'de oturma eylemine başladı.
8- Malatyalı Sadiye Özbey, 17 Eylül 2015'te Rize'den kendisini ziyarete gelirken Tunceli'nin Pülümür ilçesinde yol kesen PKK'lı teröristler tarafından aracı yakılıp kaçırılan oğlu Astsubay Semih için 5 Eylül günü oturma eylemine katıldı.
9- Bursa'da yaşarken eşini 17 Ağustos depreminde kaybedince Diyarbakır'a taşınan Meryem Savur, 4 yıl önce PKK'lı teröristlerce kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Fırat (22) için 5 Eylül günü oturma eylemine başladı.
10- Diyarbakırlı Sabiha Balta, 5 yıl önce kaybolan oğlu Arafat'ın (25) PKK'lı teröristlerce dağa kaçırıldığını iddia ederek 5 Eylül günü oturma eylemine katıldı.
11- Diyarbakır'ın Dokuzçeltik köyünde oturan Aysel Koyun, 5 yıl önce PKK'lı teröristlerce dağa kaçırıldığını ileri sürdüğü oğlu Neşat (22) için 6 Eylül günü oturma eylemine başladı.
12- Diyarbakırlı Güzide Demir, 4 yıl önce PKK'lı teröristlerce dağa kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Aziz (20) için 7 Eylül günü oturma eylemi başlattı.
13- Ağrı'nın Eleşkirt ilçesinde 4 yıl önce çobanlık yaparken PKK'lı teröristlerce kaçırıldığı belirtilen Vahit Çur'un (19) anne ve babası Bedirhan- Necla Çur çifti de 7 Eylül günü eyleme katıldı.
14- Diyarbakırlı Hüsniye Kaya, 5 yıldır haber alamadığı ve sonrasında arkadaşlarından Suriye'de olduğunu öğrendiği kızı Mekiye'yi (19) bulmak için 8 Eylül günü oturma eylemine başladı.
15- Ayten- Şadin Elhaman çifti, 2 yıl önce kaybolan oğulları Bayram (21) için 8 Eylül günü oturma eylemine katıldı.
16- İstanbul'da 5 yıl önce HDP Kağıthane ilçe binasına gittikten sonra dağa kaçırıldığını ileri sürülen Yakup Edizer'in (19) anne ve babası Salim ve Saliha Edizer çifti de 9 Eylül günü eylemdeki yerini aldı.
17- Diyarbakırlı Süleyman Aydın, 4 yıl önce terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Özkan (19) için 9 Eylül günü oturma eylemine katıldı.
18- Diyarbakırlı Mevlüde Üçdağ, 5 yıldır haber alamadığı oğlu Ramazan (22) için 9 Eylül günü HDP önüne gelip eyleme katıldı.
19- Mardinli olan ancak Diyarbakır'da oturan Salih- Mülkiye Aylu çifti, 22 Mart 2019'da kaybolan ve HDP kongresine katılan M.I. tarafından Irak'ın Metine bölgesindeki PKK'lı teröristlerin yanına kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Mehmet (20) için 10 Eylül sabahı oturma eylemine başladı.
20- Aslen Siirtli olan, ancak Ordu'da yaşayan Latife Ödümlü, Dicle Üniversitesi Kimya Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi oğlu Özgür'ün (22), 10 ay önce PKK'lı teröristler tarafından Kuzey Irak'a kaçırıldığını söyleyerek, 10 Eylül günü oturma eylemine katıldı.
21- Diyarbakırlı Mehmet Karaman, 1999'da kandırılarak dağa götürüldüğünü ileri sürdüğü oğlu Ercan (40) için 11 Eylül'de oturma eylemine başladı.
22- Diyarbakırlı Fatma Akkuş, 28 Ağustos 2015'te kaybolan ve internette terörist kıyafeti giydiği videosunu gördüğü kızı Songül için 11 Eylül'de oturma eylemine katıldı.
23- Erzurum'dan gelen Macide Uslu ile Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinden gelen Halime Şehitoğlu, 2015'te Diyarbakır'ın Lice ilçesinde yol kesen PKK'lı teröristlerce kaçırılan yeğenleri Sedat Sorgun (28) için 11 Eylül'de oturma eylemine katıldı. Annesi vefat eden Sorgun'un, Van'da vatani görevini yaparken, izinli olarak Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesindeki teyzesi Şehitoğlu'nu ziyaret edip, memleketi Erzurum'daki akrabalarının yanına giderken Lice'de yol kesen PKK'lılarca kaçırıldığı belirtildi.
24- Diyarbakırlı Nihan Çiçek, 2015'te eşinin akrabaları tarafından dağa kaçırıldığını iddia ettiği nişanlı kızı Hatun (23) için 11 Eylül'de oturma eylemine katıldı.
25- Diyarbakırlı Ömer Tokay, 2011'de Şırnak'a pikniğe gidip dönmeyen, 3 yıl sonra da terör örgütüne yakın bir televizyonda gördüğü oğlu Mehmet (22) için 12 Eylül'de oturma eylemine başladı.
26- İstanbul'da yaşayan Şevket-Fatma Bingöl çifti, 2014'te Arnavutköy'de 'Bana iş buldular, işe gidiyorum' diyerek evden çıkıp dönmeyen oğulları Tuncay (19) için 13 Eylül'de oturma eylemi başlattı.
27- Diyarbakır'ın Hani ilçesinde fırında çalışan oğlu Fatih Demir'in (24), 2015 yılında terör örgütünce dağa kaçırıldığını iddia eden anne Sevdet Demir (55), 13 Eylül'de oturma eylemine katıldı.
28- Bitlis'te eşinden boşanan Saliha Mert (42), 2015 yılında dağa kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Yetiş Top (23) için 13 Eylül günü Diyarbakır'a gelip oturma eylemine katıldı.
29- Bitlis'te yaşayan Ubeydullah Yolaçan, 5 yıldır haber alamadığı oğlu Çetin (31) için 14 Eylül'de Diyarbakır'a geldi. Baba Yolaçan, gelini Gülcemal, torunları Ecrin ve Abdulsamet ile birlikte oturma eylemine katıldı.
30- Bitlis'in Mutki ilçesinden Diyarbakır'a gelen Hurinaz Omay (83), 24 yıl önce dağa kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Rıfat (43) için 14 Eylül'de oturma eylemine katıldı.
31- Bitlis'ten Diyarbakır'a gelen Fadıl Kılıç, Ahlat Üniversitesi öğrencisiyken 3 yıl önce dağa kaçırıldığını öne sürdüğü oğlu Faruk için (25) 14 Eylül'de oturma eylemine katıldı.
32- Elazığ'dan Diyarbakır'a gelen Muhittin Avunan, usta birliğine giderken yol kesen PKK'lı teröristlerce kaçırılan yeğeni Bingöllü Emrah Avunan (24) için 13 Eylül'de oturma eylemine başladı. Emrah’ın annesi Leyla Avunan, babası Bilal Avunan ve akrabaları da 22 Eylül’de oturma eylemine katıldı.
33- Erzurum'un Horasan ilçesinden gelen Mehmet Emin Coşkun (49), Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde 2'nci sınıf öğrencisiyken 29 Aralık 2014'te terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını iddia ettiği 3 çocuğunun büyüğü olan İbrahim (24) için 15 Eylül'de oturma eylemine başladı.
34- Bursa'dan gelen Türkan Mutlu, 7 yıl önce Balıkesir'de üniversiteyi kazanıp kayıt yaptırmayan ve kandırılarak dağa götürüldüğünü iddia ettiği kızı Ceylan Şeyma Tekin (24) için 16 Eylül akşamı oturma eylemine başladı.
35- Diyarbakırlı Vahide Sunar, 5 yıl önce Dicle ilçesine gidip PKK'lı teröristlerce kaçırıldığını düşündüğü oğlu Ahmet (22) için 16 Eylül'de oturma eylemi başlattı.
36- Ağrılı Salih Gökçe, 5 yıl önce İstanbul’da çalışırken ve askere gitmek üzereyken terör örgütü PKK tarafından kaçırılıp Suriye’ye götürüldüğünü iddia ettiği oğlu Ömer (24) için 17 Eylül’de oturma eylemine başladı.
37- Batmanlı Cabir Taş, 4 yıl önce tekstilde çalışırken terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını iddia ettiği, o dönem 14 yaşında olan kızı Ece için 17 Eylül’de oturma eylemine katıldı.
38- Diyarbakırlı Üzeyir Nergiz, 5 yıl önce Kars Kafkas Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde okurken, 2014'te terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırıldığını iddia ettiği kayınbiraderi Osman Etik (29) için 17 Eylül’de oturma eylemindeki yerini aldı.
39- Muşlu Selma Kan, 4 yıl önce Muş’ta terör örgütü PKK’ya katıldığını iddia ettiği oğlu Onur (28) için 18 Eylül’de oturma eylemine başladı.
40- Siirtli Şirin Sungur, 2015'te Bingöl'de vatani görevini yaparken memleketi Siirt'e bayram iznine döndüğü sırada Diyarbakır’ın Lice ilçesinde yol kesen PKK'lı teröristlerce kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Süleyman (24) için 18 Eylül’de oturma eylemine katıldı.
41- Muşlu Halit Altun, 2015'te Malatya'da üniversite öğrencisiyken kaybolan ve terör örgütü PKK’nın elinde olduğunu iddia ettiği oğlu Muhsin (27) için 19 Eylül’de oturma eylemine başladı.
42- Konya'dan gelen Yıldız Ballı, 2014'te İstanbul Esenyurt'ta tekstil fabrikasında çalışırken kaybolan ve terör örgütü PKK’nın kaçırdığını iddia ettiği kızı Yasemin (21) için 19 Eylül’de oturma eylemine başladı.
43- İstanbul'dan Diyarbakır'a gelen Fahrettin Akkuş, 2015'te Sultangazi ilçesinde 19 yaşındayken, kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Erkan için 20 Eylül'de oturma eylemine başladı.
44- Kütahya’dan gelen Hatice Levent, 18 yaşındayken 2015 yılında Bitlis’te üniversite öğrencisiyken terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını iddia ettiği kızı Fadime için 22 Eylül'de oturma eylemine katıldı.
45- Muş'tan Diyarbakır'a gelen Güzel Aslan, 5 yıl önce mobilyacıda çalışırken kaybolan oğlu Turan Aslan (26) için 23 Eylül'de oturma eylemine başladı.
46- Batman'dan gelen Zehra Çak, 5 yıl önce Batman'da kaybolan oğlu Azat Çak (23) için 26 Eylül'de oturma eylemine başladı.
47- İstanbul Sultangazi'den gelen İmmihan Nilifırka, Ege Üniversitesi Gazetecilik Bölümü son sınıf öğrencisiyken, 21 Mart 2015'te kaybolan oğlu Mehmet (22) için 27 Eylül'de oturma eylemine başladı.
48- Gaziantep'ten gelen Cennet Kabaklı, 2015'te usta birliğine giderken Tunceli Pülümür yolunda terör örgütü PKK tarafından asker oğlu Adil Kabaklı (24) için 28 Eylül'de oturma eylemine başladı.
Görüntü Dökümü
---------
HDP il binası
Ailelerin bekleyişi
Şevket Bingöl'ün röportajı
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Mehmet Mucahit CEYLAN, Nurettin FİDANCAN/DİYARBAKIR,(DHA)