HABER

DHA YURT BÜLTENİ-7

(YENİDEN) 1)EDİRNE'DE KATLİAM GİBİ KAZA; MİNİBÜSE DOLDURULAN 40 GÖÇMENDEN 10'U ÖLDÜ  Edirne'nin Meriç ilçesinde, jandarmanın 'dur' ihtarında bulunduğu minibüsün sürücüsü, kaçtı.

(YENİDEN)
1)EDİRNE'DE KATLİAM GİBİ KAZA; MİNİBÜSE DOLDURULAN 40 GÖÇMENDEN 10'U ÖLDÜ

Edirne'nin Meriç ilçesinde, jandarmanın 'dur' ihtarında bulunduğu minibüsün sürücüsü, kaçtı. Aşırı hız nedeniyle sürücünün kontrolünden çıkan minibüs, kavşaktaki dükkana daldı. Kazada, koltukları olmayan, penceresiz minibüsün içine doldurulan yabancı uyruklu kaçaklardan 10'u öldü, 30'u da yaralandı. Ölenlerin kimliklerini belirleme çalışmaları devam ederken, aralarında durumunun ciddi olduğu belirtilen yaralıların tedavileri ise hastanelerde sürüyor.
Kaza, saat 04.45 sıralarında meydana geldi. Kaçak göçmenlerin Yunanistan'a yasa dışı yollardan geçmek için kullandığı güzergahlardan biri olan Meriç ilçesinin Büyük Doğanca Mahallesi'nde jandarma ekipleri, önlem aldı. Ekipler, sabaha karşı bölgeden geçen minibüsün sürücüsüne 'dur' ihtarında bulundu. Ancak ihtara uymayan sürücü, hızlanarak, yoluna devam etti. Bir süre sonra minibüs, aşırı hız nedeniyle kavşakta kontrolden çıkıp, yol kenarındaki dükkana daldı. Ortalık savaş alanına dönerken, kaza sonrası bölgeye, çok sayıda ambulans ve itfaiye ekibi sevk edildi. Ekiplerin yaptığı kontrollerde, koltukları olmayan, penceresiz minibüsün içine balık istifi gibi doldurulan yabancı uyruklu kaçak göçmenlerden 10'unun yaşamını yitirdiği belirlendi. Yaralanan 30 göçmen ise ambulanslarla çevre hastanelere kaldırılarak, tedaviye alındı. Ölen ve yaralanan kişilerin, yasa dışı yollarla ülkeye giriş yapan, buradan da Yunanistan'a geçmek isteyen kaçaklar olduğu tespit edildi.
Edirne Valiliği de kazayla ilgili açıklama yaptı. Minibüs sürücüsünün jandarmanın 'dur' ihtarına uymayıp, yoluna devam ettiğinin belirtildiği açıklamada şöyle denildi:
"26.06.2019 günü saat 04.45 sıralarında Meriç ilçemiz Büyük Doğanca Mahallesi'nde durumundan şüphelenilen bir araca Jandarma Komutanlığı ekiplerimizce dur ihtarında bulunulmuştur. Araç sürücüsü ihtara uymayıp hızla kaçmış olup, merkezde bulunan ana kavşakta yolunu alamayarak bir dükkana çarpmıştır. Kazada 10 göçmen vefat etmiş olup, 30 göçmen ise yaralanmıştır. Ölenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz" denildi.
Meriç Belediye Başkanı Erol Dübek, ilçelerinin kaçak göçmenlerin geçiş güzergahı olduğunu belirterek, "Burada kaçak göçmenlere sıkça rastlıyoruz. Ama bugün katliam gibi bir kaza yaşadık ve çok üzüldük. Yunanistan'a sınır olan bölgemizde tedbirler alınmasına rağmen, bunların ülkeye giriş noktalarında da önlem alınması gerekiyor. Oralarda tedbir alınırsa bu tür üzücü olaylar yaşanmaz. Biz tespit ettiğimiz insan kaçakçılığı yapan şahısları tespit edip, valilik ve emniyetle paylaştık. O kişilerin yakalanarak cezalandırılmalarını sağlamak gerekiyor. Hükümetimizin alacağı tedbirlerle bu iyin sonlanacağına inanıyoruz. Çünkü göçmenlerin gelişleri devam ediyor" dedi.
Kazanın yaşandığı cadde üzerine lokanta işleten Nazmi Deniz, işyerinde bulunduğu sırada dışarıdan büyük bir gürültü duyduğunu belirterek, "Çok yüksek bir sesle birlikte dışarıya koştum. Arabanın içinde ağlamalar ve çığlık sesleri geliyordu. Olay yerine çok sayıda ambulans, polis ve itfaiye ekipleri geldi. İtfaiye ekipleri, minibüsün kapısını balyozla kırıp yaralıları çıkardı. Korkunç bir görüntüydü" dedi.

Görüntü Dökümü
---------------------------------
-Kaza yerinden detaylar
-Minibüsün kaldırılma çalışmaları
-Polisin aldığı önlemler
-Ekiplerin çalışması
-Belediye Başkanı Erol Dübek'in açıklaması
-Görgü tanıkları ile röp.
-DHA muhabiri Ali Can Zeray anons
-Detaylar
-Güvenlik kamerası görüntüleri

Haber-Kamera: Ali Can ZERAY/EDİRNE,(DHA)

================================================

2)BİBER GAZI SIKTIKLARI İDDİASIYLA BEKÇİLERE POMPALI TÜFEKLE ATEŞ ETTİ

Antalya'da A.Ö., düğünde kendisine biber gazı sıktığını öne sürdüğü bekçilere pompalı tüfekle ateş açtı. Olayda can kaybı ve yaralanma olmazken, kaçan A.Ö.'yü yakalama çalışmaları sürüyor. Olay, gece yarısı Kepez ilçesi Altınova Sinan Mahallesi'nde meydana geldi. Bir süre önce sokakta düzenlenen düğünde kavga çıkması üzerine mahalle bekçileri müdahale etti. Kavga edenleri ayırmakta güçlük çeken bekçiler, iddiaya göre, biber gazı kullandı. Aynı düğünde biber gazı sıkılan A.Ö., dün gece yarısı sokak üzerinde bekçileri gördü. Bekçilere, "Bana biber gazı sıkmıştınız" diye seslenen A.Ö., pompalı tüfekle ateş ettikten sonra kaçtı.

ZIRHLI ARAÇLAR GELDİ
Saldırıdan kurtularak güvenli bir bölgeye geçen bekçilerin takviye ekip istemesi üzerine, olay yerine çok sayıda polis ve özel harekat ekibi sevk edildi. Silahlı şüphelinin evinin bulunduğu sokağa gelen polisler, önlem amacıyla çelik yelek giyerek bekledi. A.Ö.'nün evine giren polisler, şüphelinin evde olmadığını tespit etti. Özel harekat polisleri, kalkanları ve zırhlı araçları ile ara sokaklarda A.Ö.'yü aramaya başladı. Yakınlarının cep telefonu ile ulaştığı A.Ö. "Çok fazla polis var, oraya gelmem" dedi. Sokaktan çıkan araçlar ise polisler tarafından arandı. A.Ö.'nün olay anında yanında bulunan yakınları, ifadeleri alınmak üzere polis merkezine götürülürken, şüpheliyi yakalama çalışmaları sürüyor.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
- Olay yerinden görüntüler
- Polislerden ve özel harekat ekiplerinden detaylar
- Polisler ekiplerinin çalışmaları
- Zırhlı araçlardan görüntüler

HABER- KAMERA: Semih ERSÖZLER/ANTALYA, (DHA)

===============================================

3)HAMİLE KANGAL KÖPEĞİ 'HASKIZ', SEZARYENLE DOĞUM YAPTI

Sivas'ta doğumu geciken gebe Kangal köpeği 'Haskız' hayvan hastanesinde sezaryenle 11 yavru dünyaya getirdi. Bir süre beslenemeyen yavrulara bir başka Kangal köpeği 'Kobrakız' süt annelik yaptı. İç Anadolu Seçkin Irk Kangal Köpeği Eğitim ve Üretim Merkezi'de bulunan 4,5 yaşındaki gebe 'Haskız' isimli Kangal köpeğinin doğumu gecikti. Hayvan rahatsızlanınca merkezin işletmecisi Hüseyin Yıldız, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesi'ne başvurdu. Burada ilk muayenesi yapılan 'Haskız'ın sezaryenle doğum yapılmasına karar verildi. Burada Araştırma Görevlisi Mehmet Buğra Kıvrak tarafından ameliyata alınan 'Haskız' başarılı bir operasyonla 11 yavru Kangal dünyaya getirdi. Kuvöze konulan 8'i erkek 3'ü dişi olan Kangal yavrularının sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Anne 'Haskız'ın ise operasyonun ardından taburcu edildi.
'BAŞARIYLA SEZARYENLE DOĞUMU GERÇEKLEŞTİRDİK'
Operasyonu gerçekleştiren Araştırma Görevlisi Mehmet Buğra Kıvrak, "Köpek bize bitkin durumda geldi. Gebeliğin son aşamasına gelmişti. Tarihine baktığımızda doğum yapması gereken günü 2 gün geçmiş. Ultrasonla muayene ettik ve yavruların canlı olduğunu gördük. Sezaryen yapmaya karar verdik. Operasyona aldık ve operasyonu gerçekleştirdik. Kasılmaların yetersiz olduğundan dolayı doğumun gerçekleşemediğini gördük. Biz başarıyla sezaryenle doğumu gerçekleştirdik. Anne köpeğin sağlık durumu iyi. Bundan sonraki süreçte yavruların annesini emmesini bekleyeceğiz. Onların bakımlarına ve sıcak tutulmalarına önem vereceğiz. Karınlarının mümkün oldukça tok olmalarını sağlayacağız. 10 gün içerisinde de sağlıklı bir şekilde eski hayatına dönmesini bekliyoruz" dedi.
İç Anadolu Seçkin Irk Kangal Köpeği Eğitim ve Üretim Merkezi işletmecisi Hüseyin Yıldız ise, "Çok kıymetli bir dişimizin doğumuna yaklaştığı dönemde rahatsızlığını gördük. Hemen hocalarımıza getirdik. Ameliyata alındı ve sezaryenle 11 torunumuz daha oldu. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum" dedi.

BAŞKA BİR KANGAL, SÜT ANNESİ OLDU
Sezaryen uygulanan Haskız'ın operasyon sonrası bitkin durumda olması nedeni ile yavrulara çiftlikte bulunan bir başka köpek annelik etti. Çiftlikte bir süre önce doğum yapan 'Kobrakız' adlı Kangal köpeği yeni doğan yavruları kabullenerek büyük bir özenle beslemeye çalıştı. İşletmeci Hüseyin Yıldız, "Kangal köpeklerinin iç güdülerinin ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Yavruları kendi yavrusuymuş gibi sahiplendi" dedi. Yavruların daha sonra kendi annelerinin yanına konulacağı öğrenildi.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Köpeğin sedye ile salona alınması
-Ultrason incelemesi
-Operasyon sonrası köpeğin ve yavruların görüntüsü
-Araştırma görevlisinin konuşması
-İşletmeci Hüseyin Yıldız'ın konuşması
-Yavrulara süt annelik yapan köpeğin görüntüsü

Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS (DHA)

4)TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK TURBA BATAKLIĞI 'HASSAS ALAN' OLARAK TESCİLLENDİ

Türkiye'nin asidik torf toprağından oluşan, ölmüş bitkilerden meydana gelmiş en büyük yüksek rakımlı sulak alanı olan ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nca 600 hektarlık alanı koruma altına alınan Trabzon'daki Ağaçbaşı Turba Bataklığı'nın 50 hektarlık alanı ise 'doğal sit alanı' ve 'kesin korunacak hassas alan' olarak tescillendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzası ile tescillenen karar, Resmi Gazete'de yayınlandı.
Türkiye'nin 600 hektarla asidik torf toprağından oluşan, ölmüş bitkilerden meydana gelmiş en büyük yüksek rakımlı sulak alanı olan Trabzon'un Köprübaşı ve Sürmene ilçeleri sınırındaki Ağaçbaşı Turba Bataklığı'nın koruma altına alınması için çalışma başlatıldı. Roma döneminden kaldığı düşünülen taş döşeli Antik Kervan Yolu, Harmantepe Şehitliği ile tarihi hanların da yer aldığı bölgede Trabzon Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu uzmanlarınca saha araştırma ve gözlemleri yapıldı. Deniz seviyesinden 2 bin metre yükseklikteki Ağaçbaşı Yaylası'nda 10 bin yıllık geçmişe sahip olduğu belirlenen ekolojik hazine özelliği taşıyan bataklıkta, endemik bitki ve hayvanların yaşam kaynakları ile farklı yaşam türleriyle birlikte bitki ve hayvan fosilleri bulundu. Trabzon Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu uzmanlarının 9 yıl süren saha incelemeleri ve gözlemleri sonucunda bataklık koruma altına alarak 'Nitelikli Koruma ve Sürdürülebilir Kullanım Alanı' olarak tescillendi.

ERDOĞAN İMZALADI, RESMİ GAZETEDE YAYINLANDI
600 hektarlık alan içerisinde bilimsel çalışma yapılacak 50 hektarlık alanın ise 'doğal sit' alanı ve 'kesin korunacak hassas alan' olarak tescillenmesi için de ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na başvuru yapıldı. Bakanlığın değerlendirmesinin ardından başvuru onay için Cumhurbaşkanlığı'na gönderildi. Turba Bataklığı'nın 50 hektarlık alanı 'doğal sit alanı' ve 'kesin korunacak hassas alan' olarak tescillendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzası ile tescillenen karar, dün Resmi Gazete'de yayınlandı. Turba yosunlarıyla kaplı, endemik ve nadir türleri barındıran ve binlerce yıllık çeşitli kültürel mirasla çevrelenen bölgenin koruma altına alınması doğaseverler tarafından memnuniyetle karşılandı.

'BURASI BİLİMSEL HAZİNEDİR'
Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı Doç. Dr. Coşkun Erüz, 10 bin yıllık ekolojik arşiv olan bataklık ve çevresindeki bitki örtüsünün başka bölgede bulunmayan taksonlardan ve türlerden oluştuğunu belirterek, bölgenin korunmasının hem Türkiye hem de dünyanın ekolojik geçmişi için önemli olduğunu söyledi. Doç. Dr. Erüz, "Turba yosunlarıyla kaplı bölge flora ve fauna açısından endemik ve nadir türleri barındırıyor. Bataklıkta etobur bitkilerin birkaç cinsi, sucul ortamda yaşayan endemik Kafkas semenderi başta olmak üzere semender türleri gibi endemik hayvanlar, yaşam türü olan liken çeşitleri, farklı türde mantarlar ve yosunlar, mayasıl otu, mavi yıldız çiçeği ile kurt pençesi gibi nadir ve zengin bitki çeşitleri de mevcut. Yaklaşık 25 endemik bitki türünü barındırıyor. Görünen ve görünmeyen pek çok ekolojik yaşayan birliğini barındırdığı için bu bataklıklar korunması gereken çok önemli ekosistemdir. Burası bilimsel anlamda inanılmaz bir hazinedir" dedi.

'BATAKLIK YAKILARAK TAHRİP EDİLİYOR'
Yaklaşık 3 metre kalınlığındaki bataklığın milimetrik büyümelerle 10 bin yıl boyunca oluştuğunu, ancak bilinçsiz kişilerce kesilerek ve yakılarak tahrip edildiğini söyleyen Doç. Dr. Coşkun Erüz, "Köylüler burayı keserek kömür gibi tezek adı altında yakıyordu. Bataklığın üzerindeki bitkiyi yakmak demek, bataklığı öldürmek, gelişimini durdurmak demektir. Ne kadar uyarı olursa olsun halkımız maalesef çöpünü bulduğu yerlere atıyor. Olmaması gereken bir durum. Derneğimiz, DOKA ve Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı'nın sağladığı küçük ölçekli fon destekleri ile Ağaçbaşı Yaylası ve çevresini kullanan bütün köylerde, okullarda, kahvehane ve camilerde turba bataklığının önemini anlatmaya toplumsal farkındalık ve bilinçlenme yaratmaya çalıştık. Birleşmiş Milletler Küçük Ölçekli Destek (UNDP-GEF) Programı kapsamında çalışma yaparak bataklığının kitabını çıkarttık. Türkiye'nin en büyük yüksek rakım bataklığı ve özelliklerini koruyan nadir bataklığımızı, hem Türkiye'ye hem de dünyaya tanıtma ve koruduğumuzu ispatlama şansımız olacak" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Drone detayları
-Bataklık detayları
-Coşkun Erüz ile röp.
-Detaylar

Haber-Kamera: Selay SAYKAL TRABZON-DHA

==================================================

5)RANDEVUYLA GELDİKLERİ KAPLICADA ŞİFA ARIYORLAR - (ÖZEL)

Şırnak'ın Güçlükonak ilçesine bağlı Ilısu köyü yakınlarındaki tarihi Belkıs Ana Kaplıcaları'na talep artınca gelmek isteyenler, aylar öncesinden randevu alıyor. Birçok kentten gelenlerin akınına uğrayan Belkıs Ana Kaplıcaları, şifa arayanların uğrak yeri haline geldi.

Şırnak'ın Güçlükonak ilçesindeki Ilısu köyünde, rivayetlere göre peygamber Hz. Süleyman döneminde bile var olan Belkıs Ana Kaplıcası'nın sıcak suyunun, romatizma, bel fıtığı, kireçleme, eklem ağrıları, sinüzit gibi birçok hastalığa iyi geldiğine inanılıyor.
Bünyesinde 8 pansiyonun olduğu kaplıcalara gelmek isteyenler aylar önce randevu almak zorunda kalıyor. Yaz mevsimin gelmesiyle Siirt, Batman, Mardin, Van, Diyarbakır, Bursa, İstanbul gibi birçok kentten yüzlerce kişi Belkıs Ana Kaplıcaları'na gelerek, şifa arıyor.
Yer altından çıkan kaplıca suyunun sıcaklığı 80 derece olduğunu anlatan yöre halkı, bu suyun bir şifa kaynağı olduğunu söylediler. Kaplıcada tek sorun bakımsızlık olduğunu anlatan yöre halkı, buraya yatırım yapılarak turizme kazandırılmasını istiyor.

YAZ MEVSİMİNDE AYLARCA KALANLAR VAR
Yurdun dört bir yanından buraya gelenlerin hastalıklarına çare aradıklarını söyleyen otel işletmecisi Hikmet Erten, "Burası daha çok yaz aylarında çalışıyor. Kış aylarında gelenlerde oluyor, ancak yaz kadar yoğun değildir. Yaz aylarından buraya gelen vatandaşlar burada aylarca kalıyorlar. Herkesin tek ortak şikayeti bakımsızlıktır. Buraya gerekli ilgi gösterilmiyor. Temizlik konusunda ciddi şikayetler bulunmaktadır" dedi.

'KAPLICAYA CİDDİ BİR BAKIM ŞART'
Ilısu köyü sakinlerinden Ali Denk ise kaplıcaya bakım yapılması gerektiğini ifade ederek, "Kaplıcaya giriş fiyatı 5 liradır. Bu fiyatı Şırnak İl Özel İdaresi'nce belirlenmiş. Buraya gelen misafirlerimiz çoğunun şikayetleri fiyat değil bakımsızlıktır. Kaplıcaya ciddi bir bakım şarttır. Bir tek havuz var sabah kadınlara akşam ise erkeklere açılıyor ancak temizlik doğru düzgün yapılmıyor" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
- Belkıs Ana Kaplıcasından görüntü
- Vatandaşların kaplıcaya gelmesi
- Kaplıca Otellerinden görüntü
- Vatandaşların kaplıca suyuna girmesi ve çıkmasının görüntüsü
- Vatandaş ve esnaflar ile röp.
- Kaplıcanın genel görüntüsü
- Mağa içerisinden gelen kaynak suyu görüntüsü
- Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Sekvan KÜDEN-Mehmet Yücel DURAK/ŞIRNAK,(DHA)

============

6)KİCK BOKSÇU GÖKÇE NUR, DÜNYA İKİNCİSİ

Burdur'da 4 yıldır kick boks sporuyla uğraşan milli sporcu Gökçe Nur Tarhan (20), İtalya'da yapılan Best Fighter Dünya Kick Boks Kupası'nda dünya 2'ncisi oldu. Gökçe Nur Tarhan, hedefinin uzun yıllar milli formayla mücadele etmek ve dünya şampiyonluğu olduğunu söyledi.

İtalya'nın Rimini kentinde 13-16 Haziran tarihleri arasında yapılan Best Fighter Dünya Kick Boks Kupası'nda ay yıldızlı formayı giyen kick boks sporcusu Gökçe Nur Tarhan, artı 70 kilo K-1 kategorisinde dünya 2'ncisi olarak gümüş madalya kazandı. Turnuvada Türk Milli Takımı 1 altın, 2 gümüş, 3 bronz madalya elde etti.
Kick boks sporuna 2015 yılında başladığını söyleyen Gökçe Nur Tarhan, "İlk yılımda Türkiye 3'üncüsü oldum. Daha sonra derecelerim devam etti. Bu yıl Türkiye Şampiyonu oldum ve 4-7 Nisan tarihlerinde Antalya'da düzenlenen Turkish Open European Cup Turnuvası'nda milli formayla Avrupa 2'ncisi oldum. Geçen hafta İtalya'daki turnuvada milli formayla mücadele ederek dünya 2'ncisi oldum. Antrenörüm Deniz Sögü ve ailem başta olmak üzere bana destek olan herkese çok teşekkür ediyorum" dedi. Gökçe Nur Tarhan, hedefinin uzun yıllar milli formayla mücadele etmek ve dünya şampiyonu olmak olduğunu kaydetti.
Antrenör Deniz Sögü de, Gökçe Nur Tarhan'ın azimli ve çalışkan bir sporcu olduğunu belirterek, başarılarına yenilerini ekleyeceğine inandığını söyledi.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
- Gökçe Nur Tarhan antrenman yaparken
- Gökçe Nur ile röportaj
- Antrenmandan detay

HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR, (DHA)

=========

En Çok Aranan Haberler