Eşinin zincirle boğduğu kadın toprağa verildi
Aydın'ın Efeler ilçesinde, boşanma aşamasında olduğu eşi Ercan Öztürk'ün (49), iddiaya göre iş yerinin tapusu için tartıştığı ve sonrasında zincirle boğarak öldürdüğü Zeynep Öztürk (45), toprağa verildi. Katil zanlısı koca Ercan Öztürk ise işlemleri tamamlanınca adliyeye sevk edildi.
Olay, dün saat 18.00 sıralarında, Efeler Mahallesi 2. Sanayi Sitesi'nde, cıvata satışı yapılan iş yerinde meydana geldi. Şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma aşamasında olduğu öğrenilen Zeynep Öztürk, Ercan Öztürk'ün cıvata satılan iş yerine geldi. Ercan Öztürk, iddiaya göre, iş yerini boşanma aşamasına gelmeden önce eşi Zeynep Öztürk'ün üzerine yaptı. Ancak boşanma gündeme geldiği için iş yerini eşinden geri istedi. Zeynep Öztürk'ün olumsuz yanıt vermesi üzerine aralarında tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesiyle, ikisi de birbirine bıçakla saldırdı. İki taraf da ellerinden yaralanırken, Ercan Öztürk eline aldığı zinciri, Zeynep Öztürk'ün boğazına dolayarak sıktı. Zincirden kurtulamayan Zeynep Öztürk, yere yığıldı. Olayın ardından Ercan Öztürk, sağlık ekiplerini arayarak durumu bildirdi. Ekipler polise bilgi vererek olay yerine geldi. Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde, Zeynep Öztürk'ün öldüğü belirlendi. Ercan Öztürk gözaltına alındı, olayda kullanılan 2 bıçak ve zincire el konuldu. Zeynep Öztürk'ün cesedi Adnan Menderes Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldı.
TOPRAĞA VERİLDİ
Eşi tarafından zincirle boğularak öldürülen Zeynep Öztürk'ün cenazesi, yakınlarınca bugün teslim alınarak Çine ilçesi Sarvandere Mahallesi Camii'ne getirildi. Öztürk, öğlende kılınan namaz sonrası mahalle mezarlığında toprağa verildi. Zeynep Öztürk'ün babası Ahmet Atlı, CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, Millet İttifakı Efeler Belediye Başkan adayı Fatih Atay'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi cenaze törenine katıldı. Öztürk'ün, CHP Efeler İlçe Kadın Kolları yönetiminde yedek üye olması nedeniyle CHP'li kadınlar da cenazeye katılarak, arkadaşlarını son yolculuğunda yalnız bırakmadı.
Eşi Zeynep Öztürk'ü öldüren Ercan Öztürk ise emniyetteki işlemlerinin ardından sağlık kontrolleri sonrasında adliyeye sevk edildi.
Görüntü Dökümü
-------------
- Zeynep Öztürk'ün cenaze töreninden görüntü
- Ercan Öztürk'ün adliyeye sevk edilişi
Haber- Kamera: Burhan CEYHAN / AYDIN, (DHA)
================
Köydeki cinayette katil komşu çıktı
Zonguldak'ın Çaycuma ilçesine bağlı Basat köyünde, 1 ay önce ahırdaki hayvanlarına bakmaya giderken silahla vurularak öldürülen Cevat Ü.'nin (64) katili komşusu Mehmet İ. (69) çıktı. Mehmet İ.'nin cinayeti, ölen Cevat Ü.'nün zihinsel engelli oğluna cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla işlediği ileri sürüldü.
Olay, geçen 26 Şubat'ta Basat köyünde meydana geldi. Akşam saatlerinde ahırdaki hayvanlarına bakmak için evden çıkan Cevat Ü., ahır önünde gizlenen bir kişi tarafından silahla vurularak öldürüldü. Jandarma ekipleri, cinayetin ardından kaçan şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı. 1 ayda yaklaşık 100 kişinin ifadesini alan, köyün giriş ve çıkışlarındaki kameraları inceleyen ve istihbarat çalışmaları yapan jandarma, cinayeti komşusu Mehmet İ.'nin işlediğini ortaya çıkardı. Gözaltına alınan Mehmet İ., jandarmada ifade vermeyerek susma hakkını kullandı. Ancak yapılan araştırmada Mehmet İ.'nin cinayeti, komşusu Cevat Ü.'nün zihinsel engelli olan oğluna cinsel saldırıda bulunduğu için işlediği ileri sürüldü. Mehmet İ., jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Görüntü Dökümü
----------
-Şüphelinin adliyeye çıkarılması
-Adliyeden detay
Süre: (43 SN) Boyut: (82 MB)
Haber-Kamera: Yeliz ALAGÖZ/ÇAYCUMA(Zonguldak),(DHA)
===============
Bakan Pakdemirli: Türkiye tarımsal hasılada Avrupa'da ilk sırada (2)
1866 ADET GÖZLEM SİSTEMİ İLE 24 SAAT TAKİP
Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, Uludağ'da bir otelde düzenlenen Dünya Meteoroloji Günü kutlamasında konuştu. Etkinliğe, Bursa Valisi Yakup Canbolat ve Meteoroloji Genel Müdürü Mutlu Coşkun ve Dünya Meteoroloji Teşkilatı Genel Sekreter'i İvan Cacic'de katıldı. Etkinlik öncesinde meteoroloji çalışanlarından oluşan kor, çeşitli şarkılar seslendirerek büyük alkış topladı. Açılış konuşamalarının ardından konuşan Bakan Pakdemirli, " Meteoroloji Genel Müdürlüğü, gözlem sistemlerinin ülke sathına yayılması ve sürekli faal tutulması için gayret sarf etmekte ve teknolojik altyapısını sürekli güçlendirmektedir. Günümüzde bu kapsamda ülke sathına yayılmış bulunan 1866 adet gözlem sistemi ile ülkemizde 7 gün 24 saat esası ile çalışarak meteorolojik hadiseleri takip etmektedir. Bu kapsamda 9 Şubat 2019'da Antalya Havalimanında açılışını gerçekleştirdiğimiz "Alçak Seviye Rüzgâr Kırılımı Uyarı Sistemiö gibi uçuş güvenliğine katkıda bulunan yatırımları da hayata geçirdik." dedi.
ERKEN UYARILAR ZARARI ÖNLÜYOR
Hava şartlarını önceden tespit etmenin ve vatandaşlara uyarıda bulunmanın önemli bir nokta olduğunu söyleyen Pakdemir'li, "2018 yılı yağış tahmin tutarlılığı %91,4 olarak gerçekleşirken, sıcaklık tahmin tutarlılığında %87,2 ile şu ana kadar en yüksek tutarlılık oranına ulaşılmıştır. 2018 yılında 798 adet kuvvetli meteorolojik hadise için erken uyarı yayınlanmıştır. Türkiye Ziraat Odaları Birliği ile Meteoroloji Genel Müdürlüğü arasında imzalanan işbirliği protokolü, Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin getirdiği bakış açısıyla ilk defa Bakanlığımız döneminde gerçekleştirilen bir uygulama. Böylelikle meteorolojik erken uyarılar TZOB üyesi 4,8 milyon çiftçinin cep telefonuna gönderiliyor. Erken uyarılardan bahsetmişken yine Bakanlığımız döneminde uygulamaya konulan Meteo Uyarı'dan bahsetmeden geçemeyeceğim. 34 Avrupa ülkesi tarafından belirlenen standartlara uygun olarak artık meteorolojik uyarılar renk kodları ile veriliyor. İlçe bazında verilen uyarılar böylelikle çok daha kolay anlaşılıyor. Yine bizim dönemimizde ilk defa Sayın Cumhurbaşkanımız ile birlikte "Vira Bismillahö diyerek açtığımız Balık sezonunda, meteorolojik uyarıları tam 2.500 balıkçımızın cep telefonuna göndermeye başladık. Balığın ağınızda olması için meteorolojik uyarıların cebinizde olması lazım dedik ve bunu da sağladık. Tabii bu arada 2018 yılı içerisinde saniyede 167 trilyon işlem gerçekleştiren Süper Bilgisayar sistemimiz hizmete girdi. Bu sistem ile sayısal hava tahmin modellerimizi daha yüksek çözünürlükte çalıştırarak tüm ilgili sektörlerin ihtiyaç duyduğu meteorolojik desteği sağladık, sağlamaya devam ediyoruz." dedi.
"VATANDAŞLARI POLENLERE KARŞI UYARACAĞIZ"
Meteoroloji alanında çeşitli projeler geliştirdiklerini belirten Pakdemirli," Genel Müdürlüğümüz bünyesinde "Tıbbi Meteorolojiö alanında değerlendirilebilecek çalışmalar yapılmaktadır. Bunların başında aşırı sıcak ve soğuk hava dalgalarına yönelik tahmin ve uyarılar gelirken, ilkbahar ve yaz mevsiminde zaman zaman ülkemizi etkileyen ve kalp ve solunum yolu rahatsızlığı olanlar, hamileler, çocuklar ve yaşlılar ile kronik rahatsızlığı bulunanlar için risk teşkil eden "Çöl Tozlarının Taşınımıö konusunda da tahmin ve uyarılar yapılmaktadır. Son olarak Meteoroloji Genel Müdürlüğümüz ile Ege Üniversitesi işbirliğiyle; Polen ölçümleri yapılıyor. Meteorolojik gelişmeler ve polen hareketleri inceleniyor. Proje ile vatandaşlarımızı yakında "polenlereö karşı uyaracağız. İzmir ili pilot bölge olarak seçilmiştir." diye konuştu.
"İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE KÜRESEL OLARAK ŞAHİT OLUYORUZ"
Dünya Meteoroloji Teşkilatı Genel Sekreyer İvan Cacic yaptığı konuşmada, "Her yıl Dünya Meteoroloji Gününün tüm insanlar için hayati önemi olan bir temayı ele alma geleneği bulunmakta. Bildiğiniz gibi bu yılki tema Güneş, Dünya ve Hava. Bunlar, hayatımızı, tarihimizi ve geleceğimizi şekillendirmede birlikte hareket eden hayati unsurlardır. Güneş ve Dünya arasında, bizim uzayda eşsiz bir hayat sürmemizi sağlayan ilahi bir birliktelik var. Kabul etmek gerekir ki bu eşsiz hayatın mutlak suretle bağlı olduğu unsur da Hava'dır. Yaşamın bize sunduğu bu kutsal hediyeye rağmen kaderimiz, başta karbondioksit olmak üzere sera gazı emisyonlarının, sanayi devriminden itibaren ve özellikle son 50 yıldaki muazzam artışıyla, maalesef gölgelenmiştir. Bu sera gazı emisyonlarındaki artışın negatif etkisi olan İklim değişikliğine küresel olarak hâlihazırda şahit oluyoruz. Seller ve kuraklık gibi şiddetli meteorolojik ve hidrolojik hadiselerin sıklığında ve şiddetinde artış var. Kuşkusuz gezegenimizi iyileştirmek için "iklim değişikliğinin nedenlerini azaltmakö adlı tedaviye başlamanın tam zamanı. Diğer bir hayati tedavi ise; sadece şimdiye kadar ne yaptığımızı değil aynı zamanda 10, 20 ve 30 yıl sonra neler bekleyebileceğimizi düşünerek iklim değişikliğinin yeni gelişen olumsuz sonuçlarına uyum sağlamaktır. " dedi
Görüntü Dökümü
--------
-Meteoroloji günü etkinliklerinden detaylar
-Fotoğraf yarışması kazananlarına ödül takdimi
-İvan Cacic'in konuşmasından kesit(İngilizce)
-Bakan Pakdemirli'nin konuşması
Süre:7.52 Boyut: 882 MB
Haber:Enver Fatih TIKIR-Muammer İRTEM - Kamera: Semih ŞAHİN/BURSA,(DHA)
==================
Zeybekci, Sırbistan Başbakan Yardımcısı Ljajic ile buluştu
Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir belediye başkan adayı AK Parti'li Nihat Zeybekci, kendisini ziyarete eden Sırbistan Başbakan Yardımcısı aynı zamanda Ticaret Turizm ve Telekomünikasyon Bakanı Rasim Ljajic onuruna yemek verdi. Balkan göçmeni ve Boşnak derneklerine üye olan İzmirlilerin de katıldığı yemekte konuşan Nihat Zeybekci, "Hepimizin kahramanı olan, tüm milletin kahramanı olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü birilerine kullandırtmayın. Atatürk'ün kimseye ihtiyacı yoktur" dedi. Sırbistan Başbakan Yardımcısı Rasim Ljajic ise "Hiçbir ülkeye birisi için gidip de oy istemedim şimdiye kadar. Ama ilk kez bir ülkeye gelip değerli dostum ve kardeşim için destek istiyorum" dedi.
Sırbistan Başbakan Yardımcısı aynı zamanda Ticaret, Turizm ve Telekomünikasyon Bakanı olan Rasim Ljajic, İzmir Büyükşehir belediye başkan adayı AK Parti'li Nihat Zeybekci'yi ziyaret etti. Zeybekci, seçim çalışmaları hakkında bilgi alan ve kendisine destek veren Rasim Ljajic onuruna, Balkan göçmeni ve Boşnak dernekleri üyelerinin de katılımıyla Balçova Termal Otel Kardelen Salonu'nda yemek verdi. Yemeğe katılan Balkan dernekleri başkanlarının konuşmalarında desteğini açıkladığı Nihat Zeybekci, iş ve siyaset hayatının kısa bir film eşliğinde anlatıldığı toplantıda daha sonra kürsüye çıktı. Sırbistan Başbakan yardımcısının, kendisinin İzmir'in makus talihini değiştirmeye talip olduğunu duyunca ziyaret ettiğini söyleyen Nihat Zeybekci, "Israrla 'Ben de geleceğim orada kardeşlerimiz var' dedi. 4 yıllık bakanlığım süresinde Dışişleri Bakanı kadar olmasa da dünyayı dolaşan birisiydim. Özellikle kültür coğrafyasıyla bizim için yönünü Türkiye'ye dönmüş olanların ülkesine gittiğimiz zaman kolumuzdan tutarlar, sarsarlardı. 'Güçlü durun' derlerdi. 'Bize bir şey olursa Türkiye var diyoruz. Siz bu çadırın direğisiniz. Size bir şey olursa biz ne yaparız' dediler. Onların aklında hep bir şey vardır. Bize Allah korusun bir şey olursa bir nereye gideriz. Ondan dolayı bin yıldan beri bu topraklarda bize karşı bizim başımızın dik, sırtımızın pek, refah içinde olmamızı pek istemezler. Açıkça söylemeseler de maşalarıyla dolaylı olarak hep gösterirler. Ama bu topraklarda, bu ülkede bu bayrağı gördüğü zaman yüreği titreyenler, vatanının bölünmezliği için gerekirse Çanakkale'de, gerekirse 15 Temmuz da canını feda edebilirler. İşte bu bilinçle İzmir'e hizmetkar olmaya karar verdik. 20 yıldır İzmir patinaj yapmıyor, geriye doğru kayıyor. İzmir, 1997 yılında Ankara'nın önünde Türkiye'nin ikinci büyük ekonomisiydi, İzmir 2000 yılında Ankara'yla eşit hale geldi. 2013 yılında Türkiye'nin üçüncü büyük ekonomisi haline geldi. Ankara'nın karşısında 18 yılda 3'te bir değer kaybettik. İzmir'de genç işsizlik yüzde 26.5. Her 4 gencimizden birisi işsiz. Allah aşkına burası Artvin, Niğde, Van değil. Burası yaratılıştan dünyanın en zengin şehri. İzmir'in varlık içinde yokluk çekmesi İzmirli kardeşlerimizin suçu değildir" dedi.
İzmir ve Antalya'yı turizm gelirleri üzerinden karşılaştıran Nihat Zeybekci, "2018 yılında Antalya'ya 19 milyon turist geldi. 19 milyon turist demek 100 milyar TL demek. İzmir'e gelen 1 milyon 40 bin turist. 5.5 milyar gelir. Antalya'da refah artarken İzmir olarak biz seyrettik. Antalya İzmir'in tam yarısı. Antalya'da yatak kapasitesi, İzmir'in 22 katı fazla. Türkiye almış başını gidiyor. Ama İzmir olarak biz yerimizde sayıyoruz, geriye gidiyor" dedi.
SIRBİSTAN BAŞBAKAN YARDIMCISINDAN DESTEK
Toplantıda son olarak kürsüye çıkan Sırbistan Başbakan Yardımcısı Rasim Ljajic ise "30 yıldır siyasetin içindeyim. Ama emin olun samimiyetle şunu söylüyorum; hiçbir ülkeye birisi için gidip de oy istemedim şimdiye kadar. O ülkede yaşayanlar en iyisini onlar bilirler. Ama ilk kez bir ülkeye gelip değerli dostum ve kardeşim için destek istiyorum. Hani derler ya elimi ateşin üzerine koyarım. Bunu Nihat için söyleyebilirim. Çünkü neden? Sarf ettiği çaba, emeklerini bildiğim için bunu söylüyorum. Yakın işbirliği içindeydik. Herkes her şeyi vadeder burada da gelen aday her şeyi vadeder. Adaylar neler vadediyor? Seçim mantık işidir, bilinç işidir. Lütfen hepinizden şunu rica ediyorum; Seçiminizi yaparken oyunuzu kullanırken mantıklı düşünün. Nihat Zeybekci iyi bir insandır. Hamurunda, özünde iyi bir insan ve öyle iyi bir insan siyasette yerini bulsun. Geçmişte kimlere neler yaptı ne tür hizmetleri var? Geçmişe de bir bakın, Nihat iyi bir işadamıydı, iyi bir siyasetçiydi, başarılıydı. Yaptıkları teminatıdır derler ya. Bu somut bir örnek. Ankara'daki saygınlığı Nihat Zeybekci'nin seçimde vadettiklerini gerçekleştirebilecek seviyededir" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
---------
- Katılanlardan görüntü.
- Konuşmalardan görüntü.
Haber: Taylan YILDIRIM- Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR (DHA)
======================
Önder Aksakal: DSP, halk ile ittifak halinde seçimlere katılıyor
DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, Türkiye'de AK Parti iktidarının sürekli kılınması ya da ayakta kalması üzerine kurgulanmış bir muhalefet yapısı olduğunu söyledi. Aksakal, ittifak tartışmalarıyla ilgili de, "DSP kimseyle ittifak ve işbirliği içerisinde değildir. Halk ile ittifak halinde seçimlere katılıyor" dedi.
DSP Zonguldak Belediye Başkan Adayı Nurhan Başoğlu'na destek için Zonguldak'ta bulunan Genel Başkanı Önder Aksakal, partililerle birlikte esnafı ziyaret etti. Aksakal, kent merkezini dolaşırken CHP seçim bürosuna da girdi. CHP'lilerle tokalaşan Aksakal, seçimlerde başarılar diledi.
Aksakal, ardından parti binasında açıklamalarda bulundu. Türkiye'de 433 adayla seçimlere girdiklerini ifade eden Aksakal, 31 Mart seçimlerinin Türkiye ve geleceğinin belirlenmesi için çok önemli olduğunu söyledi. Gazetecilerin, Ak Partililerin, HDP'nin de Millet İttifakı'nın içinde olduğu yönündeki açıklamaları konusundaki görüşlerini sorduğu Aksakal, şunları söyledi:
"Kimin, kiminle ittifak yaptığı konusu Türkiye'de tam bir muamma. Bunu biz şöyle adlandırıyoruz. Türkiye'de parlamentodaki siyaset tek merkezden yönetiliyor, AK Parti iktidarının sürekli kılınması ya da ayakta kalması üzerine kurgulanmış bir muhalefet yapısı var. Hangi partinin, hangi partiyle ittifak yaptığı konusu her iki kesimde de farklı görünüyor. DSP bu çerçevede kimseyle ittifak ve iş birliği içerisinde değildir. Halk ile ittifak halinde seçimlere katılıyor." dedi.
'DSP TÜRKİYE'NİN BİRİNCİ PARTİSİ OLACAK'
Türkiye'de samimiyetsiz bir siyasetin devam ettiğini ifade eden Aksakal, DSP'nin 1 Nisan'dan itibaren Türkiye'nin gerçek ana muhalefet partisi olacağını söyledi. 31 Mart'ta seçmenin DSP'ye çok ciddi destek vereceğine inandıklarını belirten Aksakal, "Düne kadar Atatürk'e küfür edenler, düne kadar caminin kapısından geçmeyenler, bugün en büyük dindar adam görüntüsü vermeye çalışıyorlar. Ne için? Sadece toplumun oyunu alabilmek için. Biz siyaseti samimiyet düzeyinde yapmaya çalışıyoruz. Mevlana, 'Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol' demiş. DSP'nin devleti yönetme isteği bugün maalesef ana muhalefet pozisyonunda olan partide yok. CHP 27 yıl geçmesine rağmen bir hükümete ortak bile olamamıştır. DSP ise 3 defa devleti yönetti. CHP tabanını sadece Atatürk'ün kurduğu parti anlayışıyla oraya oy vermeye çalıştırdığını düşünürsek, artık 31 Mart sandıklarında tabanın bu düşüncede olmadığını göreceğiz. DSP'ye çok ciddi bir destek olacak. 1 Nisan'dan itibaren Türkiye'nin gerçek ana muhalefet partisi DSP olacak. 2023 seçimlerine giden yolda da inşallah DSP, Türkiye'nin yeniden birinci partisi olacaktır" dedi.
Görüntü Dökümü
-----------
-Önder Aksakal'ın esnaf ziyareti
-CHP seçim bürosu
-Halkla tokalaşması
-Basın açıklaması
Süre: (5.47) Boyut: (646 MB)
Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN-Aytaç ÖZTÜRK/ZONGULDAK,(DHA)
=====================
Bilal Erdoğan: Ekonomik manipülasyon yapıyorlar(2)
'TÜGVA GENÇLERİ KÖTÜ ALIŞKANLIKLARDAN KORUMAYA ÇALIŞIYOR'
TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, Çorlu'nun ardından geldiği Edirne'de vakfın Edirne ve Uzunköprü şubelerinin açılış törenine katıldı. Törene Erdoğan'ın yanı sıra Ak Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal, TÜGVA Genel Başkanı Enes Eminoğlu,
AK Parti İl Başkanı İlyas Akmeşe, AK Parti Belediye Başkan Adayı Koray Uymaz, vakfın üyeleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan açılışta Kuran'ı Kerim okundu. Törende konuşan Bilal Erdoğan, Türkiye Gençlik Sivil Toplum Kuruluşları Platformu'nun gençler üzerinde bir araştırmasına dikkat çekti. Söz konusu çalışmada ortaya çıkan bağımlılık rakamlarına vurgu yapan Erdoğan, şunları söyledi:
"Gençlere uyuşturucu bağımlılığını sorduğumuz zaman 'kullanıyorum' deme oranı ister istemez daha düşük çıkıyor ama yüzde 1'ler 2'ler seviyesinde bir oranla karşılaştık. Başka bir soru sorduk gençlerimize, 'çevrenizde uyuşturucu madde bağımlılığı olan tanıdığınız var mı?'. Burada rakam yüzde 25'lerde çıktı. Bu ne demektir? Demek ki işin gerçeği yüzde 1-2 ile yüzde 25 arasında bir yerlerde. Ve bendeniz de 3 çocuk babasıyım. Çocuk sahibi olan her anne baba gibi çocuklarım nasıl büyüyecek, yetişecek endişesini her gün yaşıyorum. Bir gün geçmiyor ki, gençleri kıskacına alan yeni bir sapkınlığın furyasıyla karşılaşmayalım, yeni bir zararlı etkenin gençlerin arasında yaygınlaştığını duymayalım, bu uyuşturucu müptelalığından kaynaklanan sıkıntıları okumayalım. Devletimiz bununla ilgili çok kararlı bir şekilde gereken önlemleri alıyor. Ancak bu kültürel rüzgarlar, birçok yerde Batı kültürü egemenliği olduğunu görüyoruz ve bütün bu zararlı etkenlerin hep bu kanallar üzerinden gençlerimize ulaştığını görüyoruz. Gençlerimizi korumak için bize gençlerin de isteyerek geleceği kanallar gerekiyor. TÜGVA'nın da yapmaya çalıştığı bu."
'O OKU ELİNE ALAN ECDADINI HATIRLAYACAK'
Türkiye'de yaygınlaştırmaya çalıştıkları geleneksel sporların eski moda olarak görülmesine de değinen Erdoğan, şunları söyledi:
"Bendeniz Dünya Etnospor Konfederasyonu ve Okçular Vakfı'ndaki çalışmalarımızda geleneksel sporları anlatıyoruz. Bazıları bu geleneksel sporları biraz 'gericilik değil mi, eski sporda ne kaldı, yenileri çıktı bunların' diye eleştiriyor. Ama şunu ıskalıyorlar, kaçırıyorlar. Biz diyoruz ki, bizim gençlerimiz Osmanlı - Türk yayını eline aldığı zaman şunu bilecek, bu yay okçuluk tarihinde geliştirilmiş en mükemmel yay. Benim dedem okçuluk tarihinin yetiştirdiği en iyi okçular. İşte Tozkoparan İskender ve Şuca. Bunlar Osmanlı tebasının en muhteşem okçuları. Dolayısıyla şunu bilecek genç, benim ecdadım zamanın en ileri teknolojisini yayda gerçekleştirmiş, en ileri teknoloji yayını üretmiş. Edirne'den kalkıp İstanbul'u fetheden Fatih Sultan Mehmet devrinin en güçlü toplarını döktürerek İstanbul surlarını yıkmış. Bu zamanının en ileri teknolojisi demek. Dolayısıyla eline o yayı alan ecdadı Fatih'i hatırlayıp bu hedefi kendine koyacak. O zaman ben de bugün bu zamanın en ileri teknolojisini yakalamak zorundayım diyecek. Amerika şunu yapmış ben de onu geliştireyim, Avrupa yapmış değil. Bunun daha ötesine geçeceğiz. Onların geliştiremediği ne var ki ben geliştireceğim, şunun üzerinde çalışıyorlar ben bunu onlardan önce yapabilir miyim diyecek. Şu anda savunma sanayinde buralara gelmeye başladık. Şu anda mesela silahlı insansız hava araçları dünyada 1-2 ülkenin daha elinde olan kalitede başarıya sahip araçlar. Bunun gibi inşallah bizim geçmişimizden alacağımız ilham budur. Güçlü olmamız gerekiyorsa güçlü, birlik olmamız gerekiyorsa birlik olacağız. Çünkü bizim geçmişimizde var. O zaman dünyada ilimde, fende, bilimde ileri olan İslam alimleri bakıyorsunuz dindar insanlar. Hani dindar olanlar gericiydi, geride kalacaktı? O zaman ya bizim dindarlarımızın kendine çeki düzen vermesi gerekiyor ama bu olurken bizim de dindar olmanın kötü bir şey olmadığını görmemiz gerekiyor."
'BİZE HEP BATILILAŞMA DAYATILDI'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın belediye başkanlığı, başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı yaptığını hatırlatan Bilal Erdoğan, "Çalıştığı dönemlerde hep parmak ısırtan, hep atılım yapan oldu ve Cumhuriyet tarihinde görülmemiş başarılara imza atıldı. Demek ki bu işin dindarlıkla alakası yok. Batılılaşmak medenileşmek değil, medenileşmek başka bir şey, batılılaşmak başka bir şey. Bize hep batılılaşma dayatıldı. Şeklimizle, şemalimizle, sporumuzla, sanatımızla bize medeniliğin sadece Batılılık olduğunu yutturmaya çalıştılar. Şimdi şunu görüyoruz medeni olmak demek ileri olmak demek, ileri olmak demek ülkemizi kalkındırmak demek, ülkemizi kalkındırmak demek her bir vatandaşa değeriyle değer vermek demek" diye konuştu.
'İDDİALI BİR GENÇLİK YETİŞTİRMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ'
Çocukların sporla, kültürle, sanatla, kendi değerleri ve inancıyla yoğrulduğu ortamlarda faaliyette bulunmalarına özen gösterilmesi gerektiğinin altını çizen Erdoğan, "O yüzden Türkiye Gençlik Vakfımız iddialı bir gençlik yetiştirmek için çalışıyor. Bakın bizim gönül coğrafyamız zaten sınırlarımızdan geniş. Neden? Edirne dediğimiz zaman çıkın Batı Trakya'ya gidin, oradaki insanlar bizim kardeşlerimiz, akrabamız, şimdi ben onun derdiyle de dertlenmek durumundayım. Çıkın Sırbistan'a. Sancak'a gidin onlar bizim kardeşimiz, ben onun derdiyle de dertlenmek durumundayım. Arnavutluk'taki kardeşimle de, Üsküp'teki kardeşimle de, Saraybosna'daki kardeşimle de ben bağlarımı koparabilir miyim? Onlara yabancı muamelesi edebilir miyim? Edemem. Aynı şey Orta Doğu için de, Kuzey Afrika için de, Orta Asya için de geçerli. Bizim oralarda kardeşlerimiz var, bağlarımızı koparamayacağımız, yabancı muamelesi edemeyeceğimiz kardeşlerimiz var. Biz sadece komşu ve akraba toplulukları değil bütün dünyanın dertleriyle dertlenen bir ecdadın torunlarıyız. Onun için Cumhurbaşkanımız bütün mazlumlara el uzatmak için çırpınıyor, onun için Türkiye 2018 yılında kişi başına dış yardımlarda dünyada birinci sırada. Dünyanın en zengin ülkesi mi olmak istersiniz, dünyanın gönlü en zengin milleti mi olmak istersiniz? Mesele burada" dedi.
'GÜÇLÜ OLMAK ZORUNDAYIZ'
Bilal Erdoğan, içinde bulunduğumuz dönemin çalkantılı bir dönem olduğunu, dünyanın yeni bir çağa ihtiyacı olduğunu ifade ederek, "Dolayısıyla dünyanın yeni bir çağa ihtiyacı var mı? Var. Şu anda içinden geçtiğimiz zamanlar karışık, çalkantılı zamanlar. Dünya nelere gebe? Sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasi olarak da yani maalesef öyle bir zamandayız ki, yarın üç büyük güç arasında dünya savaşı patlak verse kimse 'nereden çıktı bu?' demeyecek. Öyle bir durumdayız. O zaman biz güçlü olmak zorundayız ve dünyanın bu bunalımlarına yeni bir soluk sunabilecek fikirleri üretmek zorundayız. Bizim işimiz mi bu? İşimiz, çünkü bunu yapabilecek geçmişe, derinliğe, toplumsal kültürel zenginliğe sahip bir milletiz. İşte bu özgüvenle gençleri yetiştirirsek evel Allah bu millet sınırlarının ötesinde çağ açan, çağ kapatan millet olma hüviyetini yeniden kazanmış demektir" diye konuştu.
'AŞAĞILIK KOMPLEKSİNDEN KURTULUYORUZ'
TÜGVA'nın gençleri kötü alışkanlıklardan korumak, özgüven kazandırmak, iddia sahibi birey olarak yetiştirmek için çalıştığını anlatan Erdoğan, "Bütün bir topluluğun, ümmetin, dünya milletinin parçası olarak yetiştirmek. Bütün emeği geçenlere onun için teşekkür ediyorum. Bunlar çok büyük idealler, bunlar çok büyük iddialı hedefler ama nasıl ki dedelerimiz Malazgirt'te, İstanbul'un fethinde, Kosova'da kendinden büyük ordular yendiyse, bunu inançla yaptıysa, sırtını imanına, Rabbine yaslayarak yaptıysa, biz de bu büyük hedefleri gençlerin önüne koymak zorundayız. Maalesef bugüne kadar bizim aydınımızın kafası hep Batı'nın parantezinde düşünmeye hapsedilmiş. Bizim aydınımız onlar ne derse yapmak zorundayız, onlara baş kaldıramayız, onların düşüncelerini taklit etmeliyiz, onların düşünceleri doğrultusunda toplumumuzu şekillendirmeliyiz diye düşündüler. Şimdi bu aşağılık kompleksinden kurtuluyoruz, kurtulacağız. Cumhurbaşkanımızın liderliği evelallah bunun kapılarını açmıştır" dedi.
Görüntü Dökümü
--------
Bilal Erdoğan'ın gelişi
Çiçekle karşılanması
Alandan detay
Kuran okunması
Saygı duruşu İstiklal Marşı okuması
Erdoğan'ın konuşması
Açılış töreni
Farklı açılardan detay
Haber-Kamera: Ali Can ZERAY-Mehmet YİRUN/EDİRNE,(DHA)
==================
Yunus Emre Ortaokulu'nda sınıflara şehit isimleri verildi
Hatay'ın İskenderun ilçesinde Milli Savunma Bakanlığı 51. Bakım Fabrika Müdürlüğü tarafından sınıfları, sıraları ve Atatürk köşesi yenilenen Yunus Emre Ortaokulu'nda sınıflara şehit isimleri verildi.
İskenderun 51.Bakım Fabrika Müdürlüğü, Modern Evler Mahallesi'nde bulunan Yunus Emre Ortaokulu'nda, bütün sıraların onarımını ve dersliklerin boyasını yaptırdı, Atatürk köşesini yeniledi. İskenderun Kaymakamı İskender Yönden, 51'nci Bakım Fabrika Müdürü Albay Can Afacan, Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği Başkanlarının da hazır bulunduğu bir etkinlikle yenilenen sınıfların açılışı gerçekleştirildi. Etkinliğe ayrıca okulun yenilenen sınıflarına isimleri verilen şehit aileleri de davet edildi. Şehit yakınları da, başta Yunus Emre Ortaokulu Müdürü Cihangir Kaya ve 51'nci Bakım Fabrika Müdürü Albay Can Afacan'a emeği geçen Astsubay, Mühendis, işçilerle erlere minnettar olduklarını ifade ettiler.
Kaymakam İskender Yönden de, şehit yakınlarına seslenerek, "Asıl sizlerden Allah razı olsun, onlar var ki, biz varız. Askerimiz, polisimiz hem şehit oluyor, hem görev yapıyor, hem de bu okul gibi birçok yerin bakım onarımlarına katkı veriyorlar" dedi.
Görüntü Dökümü
-------------
-Okulun bahçesindeki törene katılan kalabalık
-Kaymakamın şehit ismini okuyup yakınlarını yanına çağırması
-Şehit yakınları ile sınıflara girmesi
-Öğrencilerle sınıfta şehit yakını ile sıraya oturması
-Konuşmaları
-Şehit asker ve polislerin klibi
SÜRE: 04'08" BOYUT:175 MB
Haber-Kamera: Ufuk AKTUĞ/İSKENDERUN(Hatay),(DHA)
=================
Diyarbakır'da toprağa gömülü patlayıcılar ele geçirildi
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde arazide, toprağa gömülü 27 el yapımı patlayıcı (EYP) ele geçirildi. Patlayıcılarla ilgili terör örgütü PKK/KCK’nın gençlik yapılanmasında oldukları belirlenen 2 kişi gözaltına alındı.
İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince yapılan istihbari çalışmalar kapsamında merkez Bağlar ilçesinde bir arazide el yapımı patlayıcı saklandığı bilgisine ulaşıldı. Dün arazide yapılan aramalarda, ağaç kabukları yığını içerisine gömülü vaziyette bez çantalarda, 5'i su bardağı, 22'si çay bardağı içerisinde toplam 27 el yapımı patlayıcı, 6 eldiven, 7 ayrı pakette fitil, koli bandı, 4 havai fişek, temizlikçi önlüğü ve bez parçaları ele geçirildi.
Patlayıcılarla ilgili, terör örgütü PKK/KCK'nın gençlik yapılanması içerisinde faaliyet yürüttüğü belirtilen B.Y. ve M.Y. gözaltına alındı.
Şüphelilerin işlemlerinin sürdüğü bildirildi.
Haber: Canan ALTINTAŞ/DİYARBAKIR, (DHA)-