Başkanlık, "Dünyanın neresinde olursa olsun, kimden gelirse gelsin, hangi gerekçe ile yapılırsa yapılsın, dini, ırkı, rengi ve coğrafyası ne olursa olsun insanlığa karşı yapılan her türlü zulüm, haksızlık ve öldürme eylemleri hiçbir şekilde kabul edilemez" açıklamasını yaptı.
Başkanlıktan yapılan açıklamada, son yıllarda İslâm coğrafyasında yaşanan acı hadiselerin giderek artması, insanlığın geleceği, barış ve huzuru adına son derece üzüntü verici olduğu vurgulanarak Dünyanın neresinde olursa olsun, kimden gelirse gelsin, hangi gerekçe ile yapılırsa yapılsın, dini, ırkı, rengi ve coğrafyası ne olursa olsun insanlığa karşı yapılan her türlü zulüm, haksızlık ve öldürme eylemleri hiçbir şekilde kabul edilemez denildi.
Geçtiğimiz Ramazan ayında ve Ramazan Bayramının hemen ardından bugün Mısırda yaşanan katliam, Müslümanlar olarak hepimizi derinden üzmüş ve acılarımızı kat be kat artırmıştır denilen açıklamada, bu katliamların kararını verenlerin, planlayanların ve gerçekleştirenlerin, hiçbir saltanat ve hükümranlığın masum insanların kanları üzerinden ayakta duramayacağını iyi bilmesi gerektiği ifade edilerek şöyle denildi:
Hiçbir dünyevi hırs, çıkar ve siyaset bir insanı yaşatmaktan daha değerli olamaz. Mısırda masum insanları katledenler, bu duruma maddi ve manevi destek verenler, gerçekte bütün bir insanlığı öldürmüşlerdir. Bu dünyada er geç cezalarını bulacakları gibi ahirette de büyük bir azap şüphesiz onları beklemektedir. Dünyada kazandıkları hiçbir şey onları bu can yakıcı azaptan kurtaramayacaktır. Kötü bir son onları beklemektedir. Tarih boyunca İslâm medeniyetinin ilim ve irfan beşiği olan Ezher yönetiminin, Mısırda yaşanan bu acı hadiseler karşısında Mısır halkının sulh ve salahı, huzur ve saadeti için çaba göstermesi gerekirken, yanlışlığa taraf olması, dini ve ilmi müesseselerde bulunması gereken basiret, feraset, şeref ve itibara gölge düşürmüştür. Bu vahşete sessiz kalanlar iyi bilmelidir ki, din-i mübin-i İslâma göre kişi, sesini yükseltmesi gereken yerde yükseltmediğinden sorumlu olduğu gibi hakkın, hakikatin, adaletin, ahlakın, barış ve huzurun tarafında yer almayışından da sorumludur. Olaylar karşısında Ezher yönetiminden farklı olarak başından beri tepki gösteren İslâm âlimlerinin duruşu ise İslâmî duyarlılığı ve maşeri vicdanı göstermesi bakımından önemlidir. Bu vesileyle dünyadaki bütün uluslararası kuruluşları, insan hakları örgütlerini, dini kurumları ve İslâm dünyasının maşeri vicdanını, Mısırda yaşanmakta olan hadiseler karşısında daha duyarlı olmaya, insanların meşru taleplerini dikkate almaya ve masum insanların katledilmesine dur demeye davet ediyoruz. Son olarak Mısırda yaşanan olaylarda hayatını yitirenlere Allahtan rahmet; yaralananlara acil şifalar diliyor; Mısırlı kardeşlerimize de içinde bulundukları zor durumdan bir an evvel kurtulmaları için Allaha dua ve niyaz ediyoruz.
İHA