Diyarbakır'da düşündürücü tablo

Diyarbakır'da, bu kapsamda kız çocuklarının eğitime kazandırılması için çalışma başlatıldığı bildirildi.

Milli Eğitim Şube Müdürü Faysal Yaşa, Milli Eğitim Bakanlığı'nca 16 Haziranda yayımlanan genelge doğrultusunda ortaöğretimde okullaşma oranının artırılmasına yönelik çalışmalara da hız verildiğini belirtti.

Diyarbakır'da 2008-2009 eğitim öğretim döneminde ilköğretimden 12 bin 550 kız öğrencinin mezun olduğunu belirten Yaşa, bu öğrencilerden sadece 9 bin 158'inin ortaöğretime kayıt yaptırdığını bildirdi.

Kent genelinde 3 bin 392 öğrencinin çeşitli nedenlerle zorunlu eğitimin ardından ortaöğretime veda ettiğine dikkati çeken Yaşa, şunları söyledi:

''Türkiye'de 2008-2009 eğitim-öğretim döneminde ilköğretimden mezun olan 552 bin 985 kız öğrenciden 460 bin 580'i ortaöğretime kayıt yaptırdı. 492 bin kız çocuğu için okul hayatı sona erdi. Bölgede bu sıkıntı daha fazla yaşanıyor. Hedefimiz zorunlu eğitimi tamamladıktan sonra çeşitli gerekçelerle ortaöğretime gönderilmeyen 3 bin 392 kız çocuğunun eğitime devamını sağlamak.''

-''EN BÜYÜK NEDEN MEDYA''-

Yaşa, 17 ilçedeki milli eğitim müdürlüklerinin harekete geçirildiğini belirterek, oluşturulan komisyonlarca okula gönderilmeyen kız çocuklarının adreslerinin tespit edilerek okula gönderilmeme nedenlerinin araştırılmasına başlandığını söyledi.

Bu kapsamda aralarında rehber öğretmen, okul yöneticisi, din görevlisi ve kanaat önderlerinin de yer aldığı ''ikna'' ekiplerinin 2 ayda bin 468 evi ziyaret ederek ailelerle birebir görüştüğünü kaydeden Yaşa, kız çocuklarının okula gönderilmeme nedenlerinin başında, medyada yer alan olumsuz haberlerin geldiğini belirtti. Yaşa şöyle dedi:

''Aileler eğitim, ekonomik gerekçeler, gelenek, görenek, töre ve yanlış dini algılar nedeniyle kız çocuklarının okutulmasından yana değiller. Eğitim düzeyi düşük olan bu aileler kız çocuklarının eğitimini önemli görmüyor. Kız çocuklarının pansiyonlu okula gönderilmesi de karşı çıkılan bir diğer neden. Zorunlu eğitimi tamamlayan kız çocukları tarlada, evde veya mevsimlik işçi olarak çalıştırılıyor. Köylerin ortaöğretim kurumlarından uzak olması ve ortaöğretimde okul sayısının yetersiz olması da aileler için önemli bir gerekçe. Ancak en önemli nedenlerin başında medyada yer alan olumsuz haberler geliyor. Aileler kız çocuklarına yönelik basında yer alan her türlü menfi haberi genelleme yaparak kendi çocuklarının başına da gelebileceği endişesini taşıyor. Özellikle kız çocuklarını olası tehlikelerden korumak adına okula göndermek istemiyor. Burada gelenek, görenek, töre ve yanlış dini algı da söz konusu olabiliyor. Aynı zamanda evde iş gücü olarak gördükleri kızlarını gözlerinin önünden ayırmayarak koruduklarını düşünüyorlar. Ortaöğretim zorunlu hale gelinceye kadar bu gerekçeleri ortadan kaldırarak kız çocuklarının eğitime devamlarını sağlamalıyız.''

AA