Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, "Bizler, Aliya'nın yaktığı merhamet ateşinin takipçileri olacağız. Biz insanları bir 'ateş çukuru'nun kenarından nasıl kurtarırız onun derdinde olacağız. Çünkü biz biliriz ki, cehennem ateşi, Esed'in ateşinden daha yakıcıdır." dedi.
Çavuşoğlu, Ankara Congresium'da, "Saraybosna ile 25 yıl" programı kapsamında düzenlenen "Doğu Batı Arasında Aliya" sempozyumuna katıldı.
Aliya İzzetbegoviçsiz geçen yaklaşık 15 yılının ardından, sadece Bosna Hersek'in ve İslam dünyasının değil, tüm dünyanın her geçen gün onu daha fazla aradığını ve onun fikirlerine daha fazla ihtiyaç duyduğunu belirten Çavuşoğlu, İslam dünyasında her geçen gün artan sorun ve çatışmaların çözümünün, Aliya'nın onurlu, dik duruşlu, İslami gerçeklere uygun uzlaşmacı tavrında olduğunu dile getirdi.
Çavuşoğlu, 78 yıllık çileli ömrünün her bir safhası, bir Müslüman liderin, bir komutanın ve bir devlet adamının nasıl olması gerektiğini en güzel şekilde sunan "Bilge Kral'ı", rahmet ve hasretle andığını söyledi.
Çavuşoğlu, Aliya İzzetbegoviç'in sözleriyle, samimiyetiyle, alçak gönüllüğü ve siyasetteki duruşuyla siyasetçilere ve Müslümanlara söylediği çok şey olduğunu ifade etti.
Çavuşoğlu, Aliya İzzetbegoviç'in, "İnsanlara karşı nefret hissetmiyorum. İnanın bana, tüm bu acı tecrübelerden sonra bile insanlardan nefret etmiyorum. Her şeyin güzel sonuçlanacağına ve bu cehennemden bir çıkış olduğuna yönelik umudumu diri tutan işte budur. Savunmasız insanlara zulmetmeyin! Ancak halkın ordusu olduğumuzda ve insanlar bizden korkmadığında muzaffer olabiliriz. İnsanları tehdit eden bir ordu sefildir; muzaffer olamaz." sözlerini hatırlattı.
Bu sözlerin Hz. Peygamber'in Taif'te taşlandıktan sonraki duasını hatırlattığını belirten Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Kısacası diyor ki, 'biz cehennem zebanisi gibi davranamayız. Biz, bizi öldürmeye gelenin bizde dirileceği bir medeniyet tasavvurunu dünyaya haykırmalıyız. Aksi takdirde, insanlığın temiz fıtratını, merhameti, muhabbeti, İslam'ın en birinci adı olan barışı, bir yaşam tarzı haline getiremezsek, insanlığa yeni bir medeniyet umudunu takdim edemeyiz.'
Bugün Afrin'de, cani teröristlere karşı, tek bir sivil masum insanın canı yanmasın diye kılı kırk yararak Hakk'ın mücadelesini veren bir ordu ile Doğu Guta'da BM'nin ateşkes ilanına rağmen sivillerin üzerine kimyasal silahlarla saldıran ve binlerce masumu katledenler bir olabilir mi?"
Bir seferinde Aliya İzzetbegoviç'in ordusunu Allah'ın selamıyla selamladığında binlerce ordunun tekbir sesleriyle yeri göğü inlettiğini hatırlatan Çavuşoğlu, Avrupa’nın ortasında 200 bin kadar sivil ve askerini şehit veren bir komutanın dünyaya vereceği mesaja herkesin kulak kesilmesi gerektiğini kaydetti.
Çavuşoğlu, Srebrenitsa'da Batılı askerlerin adeta göz yummasıyla yapılan soykırımda ve 4 yıl süren Saraybosna şehir kuşatmasında 12 bin sivilini kaybeden bir devlet başkanının duruşunun insanlığa bir şeyler anlatması gerektiğini vurguladı.
- "Tüm insanlığın daha fazla istifade etmesini sağlayabilmeliyiz"
Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizler de, Aliya'nın yaktığı merhamet ateşinin takipçileri olacağız. Biz insanları bir 'ateş çukuru'nun kenarından nasıl kurtarırız onun derdinde olacağız. Çünkü biz biliriz ki, cehennem ateşi, Esed'in ateşinden daha yakıcıdır.
Elbette 'zalimler için yaşasın cehennem.' Bizim merhametimiz gazabımızdan, sevgimiz nefretimizden büyük olacak. Bu gibi durumlarda korku ile umut arasında bir yerde duracağız. Biz sadece terör kurbanlarının kurtuluşunu değil, aslında potansiyel teröristlerin bu bataklıkta cehenneme odun olmasını önlemek için onları Hakk'a çağıran sesin sahibi olacağız.
Aliya'nın hayatından, söylemlerinden, yazdıklarından sadece Müslümanların değil, tüm insanlığın daha fazla istifade etmesini sağlayabilmeliyiz. Dünden bu yana burada dile getirilen çok değerli fikirlerin bu amaca hizmet edeceğine eminim. Aliya'nın felsefesi, çilekeş hayatı ve elbette mücadelesi yeni nesiller tarafından ne kadar bilinirse, bu dünyada barışın, merhametin, adaletin tesisine yönelik umudumuz o kadar çok artacaktır."
- "Merhum Aliya'nın vasiyeti başımızın üzerindedir"
Aliya İzzetbegoviç'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, "Bu topraklar Osmanlı bakiyesidir. Bosna'mı koruyun, Bosna'ma sahip çıkın. O size emanet." şeklindeki vasiyetini hatırlatan Çavuşoğlu, şunları ifade etti:
"Bosna Hersek ve diğer kardeş ülkelerin sorunlarından sorumlu bir Başbakan Yardımcısı olarak ifade etmek isterim ki, merhum Aliya'nın vasiyeti başımızın üzerindedir. Bosna Hersek'in ekonomik ve sosyal yönden kalkınmasına verdiğimiz doğrudan desteklerin yanı sıra uluslararası platformlarda da Bosna'mızın büyük destekçisi olmaya canlarımız bu tende var oldukça devam edeceğiz."
- Bakir İzzetbegoviç'in mesajı
Sempozyumun kapanış oturumunda katılımcılara görüntülü mesaj gönderen Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Üyesi ve Bosna’nın kurucu lideri Aliya İzzetbegoviç’in oğlu Bakir İzzetbegoviç, Boşnakların Bosna Hersek’in parçalanması için yapılan güç birliğine karşı bağımsızlık savaşını kazandığını vurguladı.
İzzetbegoviç, Bosna Hersek’in, istedikleri yöne doğru gittiğinin altını çizerek, "Gün geçtikçe olumlu ve pozitif bir yöne doğru gidiyoruz. Karşı güçler ve Bosna Hersek’in bir kısmında Boşnakları ikinci sınıf olarak tutmak isteyen güçler giderek zayıflıyorlar." dedi.
Bosna Hersek'in ekonomik göstergelerinin de gün geçtikçe iyiye gittiğini kaydeden İzzetbegoviç, ülkenin Avrupa Birliği (AB) ve NATO yolunda ilerlediğini ifade etti.
İzzetbegoviç, "Şundan kesin olarak eminim ki bu ülke rahmetli Aliya İzzetbegoviç’in, onun askerleri ve parti arkadaşlarının istediği yöne doğru ve emin adımlarla ilerlemektedir." dedi.