HABER

'Dolmuş'a yasa önerisi

KONYA (İHA) - Tüketiciler Birliği Konya Şubesi, tüketiciler tarafından sıklıkla kullanılan bir ulaşım aracı olan minibüsle taşıma yöntemine son verilerek daha modern tercihlere yönelinmesini önerirken, öncelikle iktidarın, acilen bu konuda yeni bir yasal düzenleme yapması gerektiğini savundu.

Tüketiciler Birliği Konya Şubesi'nin, gelen başlıca şikayetlerle ilgili inceleme ve gözlemleri sonucu hazırladığı Temmuz 2004 tarihli rapor, özellikle büyükşehirlerde kangren olan 'minibüs dolmuşçuluğu' sorununa dair çözüm önerileri sunuyor. Minibüsün bugün, mahalli idarelerin ulaşım vasıtaları otobüs ve midibüslerle beraber tüketiciler tarafından sıklıkla kullanılan bir ulaşım aracı olduğu hatırlatılan raporda, toplumsal hayat açısından bu derece önemli olan minibüslerin yeteri kadar denetim altında tutulmadığına dikkat çekildi. Raporda, denetimsizlik yüzünden kötü şartlar altında vatandaşların minibüslerde seyahat etmek zorunda kalmasının sebepleri arasında 'belediyenin, meslek odalarının yetersiz kontrolleri ve minibüs işletmecilerinin ve şoförlerinin beşeri ilişkilerde yetersizliğinin çok önemli rol oynadığı' vurgulandı.
Tüketiciler Birliği Konya Şubesi'nin, beşeri ilişkilerde yolcuya ve trafikte diğer sürücü ve yayalara yapılan büyük saygısızlıklar sebebiyle konuyu inceleme kararı aldığı belirtilen raporda, "Çünkü belediyenin minibüsçülere gösterdiği hoşgörü veya diğer bir anlatımla minibüsçüler üzerinde denetim mekanizmalarını işletmemesi, oda yönetimlerinin de bu meslekten kişiler olması nedeniyle mesleki dayanışma gösterilerek konuya ilgisiz kalınması ve minibüs şoförlerinin öncelikle trafik kurallarını hiçe sayarak trafik güvenliğini tehlikeye atması ve yolcuyu sadece para veren ve minibüse bindiği andan itibaren kendi idaresi altına giren bir kişi olarak görmesi, tüketici haklarının topyekün ihlaline neden olmaktadır" denildi.

DOLMUŞLARIN TEMEL SORUNLARI Raporda, minibüs dolmuşlarında sık rastlanan temel sorunlar ise şöyle sıralandı:

"Kapasiteden fazla yolcu taşınması, sürücülerin trafik kurallarına uymaması ve beşeri ilişkiler konusunda son derece yetersiz kalması, minibüsçülerin seyir esnasında sigara içmesi ve yanındaki arkadaşıyla argo konuşması, yüksek sesle müzik çalınması, araç durdurulmadan kapının açılıp yolcunun aşağıya atlamaya mecbur bırakılması, minibüs tavan yüksekliğinin ortalama insan boyundan daha alçak olması, koltukların darlığı ve üzerinde PVC benzeri plastik kaplamalar kullanılması, koltuklara geçirilen örtülerin çok kirli olması, minibüs içi aydınlatmasının, Karayolları Trafik Kanunu'na dayanak olarak çıkarılan yönetmeliğe aykırı yapılması, araç içinde özellikle futbol takımı posterlerine ve agresif yazılara yer verilmesi, dolmuşçuların giyimlerine özen göstermemeleri, yol ücreti üstünün, 'bozuk para yok' gerekçesiyle verilmemesi veya yolcunun indirilmesi, yolcu durumuna göre hız yapılması, havalandırma imkanlarının kötü durumda olması."

Yukarıda belirtilen durumlarda öncelikle tüketicilerin tepkisiz kalmaması gereğine işaret edilen raporda, "Toplumun tepkisi karşısında minibüsçüler, kendilerini değiştirmek ihtiyacı içerisine girmek mecburiyetinde kalacaklardır. Örneğin trafik kurallarına uymayan bir minibüs sürücüsünü trafik polisine şikayet etmek konusunda hiç tereddüt yaşanmamalıdır. Çünkü trafik cezalarının konuluş sebebi onlara uymayanları cezalandırmak olduğuna göre, suçu işleyen peşinen cezayı kabul etmiş demektir. Yine aynı şekilde yolculuk esnasında duyulan şikayetler meslek odalarına ve birliklerine aksedilmeli ve sonucu takip edilmelidir" ifadesine yer verildi.

'AĞIR PARA CEZALARI VERİLMELİ' Raporda, denetim mekanizmalarının işlememesinin de sorunların büyümesinde önemli bir faktör olduğuna dikkat çekilerek, "Belediyeler minibüsçülerle yaptıkları sözleşmelere minibüs standartları, havalandırma şartları, kılık kıyafet, araç içi aydınlatma vb. konularda koyacakları hükümlerle minibüsün ve minibüsçünün standardını arttırmalıdır. Bu konularda sözleşmenin feshi gibi ağır ve ağır olması nedeniyle uygulanmayan yaptırımlar yerine ağır para cezaları ile cezalandırma yöntemi benimsenmelidir. Ayrıca, belediyenin yapacakları bununla da sınırlı kalmamalı, meslek odası ve birlikleriyle devamlı koordinasyon halinde olarak, yapılacak ihlallerde mesleki tesanüt yaşanmasının önüne geçilmelidir. Meslek odaları da minibüsçülere özellikle beşeri ilişkiler konusunda eğitim seminerleri vererek minibüs sorununun önemli etkenlerinden olan eğitim eksikliğini gidermeye çalışmalıdırlar" denildi.

Asıl çözümün, bu ilkel taşıma yöntemine son verilerek daha modern tercihlere yönelmekten geçtiğinin savunulduğu raporda şu önerilerde bulunuldu:

"Öncelikle iktidarın yerinden yönetime yönelik çalışmalar yaptığı; özel idareler, Büyükşehir ve belediyeleri kanunlarını değiştirdiği bu günlerde acilen bu konuda yeni bir yasal düzenleme yapması ve mevcut yasalarda eksiklikleri yeni bir yasal düzenleme ile çözmesi gerekmektedir. Toplu taşıma sistemlerine çağdaş standartlar getirilerek, modern kent yaşamına uygun M" denildi.

DOLMUçağdaş çözümleri zorunlu kılıcı uygulama ve müeyyide zorunlulukları getirmelidir. Ancak, yeni yasal düzenlemeler ve uygulamaların başlayacağı sürelere kadar mevcut dolmuşların ıslah edilmesinin acilen sağlanması gerekmektedir."

En Çok Aranan Haberler