İSTANBUL (AA) - İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nin (İDOB), Miguel de Cervantes'in aynı ismi taşıyan romanından seçilmiş bazı bölümlerden esinlenilerek sahneye taşıdığı "Don Kişot" balesinin prömiyeri, Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi'nde yapıldı.
İDOB'tan yapılan açıklamaya göre, Ludwig Minkus'un bestesiyle Marius Petipa tarafından ilk kez 1869 yılında Moskova'da Bolşoy İmparatorluk Tiyatrosu'nda sahnelenen eser, müziklerindeki melodi zenginliği, İspanyol kültürünün renkli ve heyecan verici etkisinin uyumlu birlikteliği ile klasik bale dünyasının en pırıltılı ve ihtişamlı eserlerinden biri olarak biliniyor.
Yüksek seviyedeki bale tekniğiyle dünyaca ünlü toplulukların repertuvarlarında değişmez bir yeri olan Don Kişot'u, Ayşem Sunal Savaşkurt sahneye koydu.
Orkestra şefliğini Roberto Gianola'nın yaptığı eserin dekor tasarımı İsmail Dede, kostüm tasarımı Gizem Betil, ışık tasarımı Önder Arık imzası taşıyor.
Prömiyer, davetlilerin yanı sıra biletli izleyici ve sponsor firmanın yetkililerinin katılımı ile gerçekleştirildi. Süreyya Opera Sahnesi, prömiyer nedeniyle tamamen dolarken, çok sayıda seyirci de içeri girebilmek için kuyrukta bekledi.
Ayşem Sunal Savaşkurt, 8 yıl aradan sonra farklı bir düzenlemeyle Don Kişot Balesi'ni sahneye koydu. AKM'de oynandığı zaman çok uzun yıllar kapalı gişe olan eser, bu düzenlemesiyle de şimdiden kapalı gişe olmayı başardı.
Prömiyere Nevra Serezli, Sevinç Erbulak, Meriç Sümen Kanan, Hülya Aksular da katıldı. Eserin ardından verilen davette izleyiciler, eserin başarısını kutladı.
Eser, 27 Şubat, 14, 16, 20, 22 ve 23 Mart'ta saat 20.00'de, 3 Mart'ta saat 16.00'da Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi'nde ve 18 Nisan'da saat 20.30'da Zorlu Performans Sanatları Merkezi'nde sahnelenecek.
Don Kişot Balesi'nin davet sponsorluğunu Mastercard-Pahabiçilemez İstanbul, konuk repetitör konaklama sponsorluğunu Tekfen Holding, ışık tasarımı sponsorluğunu ise CK Enerji üstlendi.
Eserin konusu şöyle:
"Orta Çağ şövalye hikayelerine saplantı derecesinde meraklı olan Don Kişot, gezgin bir şövalye olmaya karar verir ve yaveri Sancho Panza ile birlikte şehre doğru yola çıkar. Hayalinde aşkını kazanmak istediği Dulcinea vardır. Hancı Lorenzo, kızı Kitri'yi zengin Gamache ile evlendirmek istemektedir. Oysa Kitri, Basilio'yu sevmektedir. Bu sırada Don Kişot ve Sancho Panza şehre gelir. Don Kişot Kitri'yi görür görmez, en sonunda Dulcinea'yı bulduğunu düşünür.
Meydandaki şenliğin ortasında Kitri ve Basilio, arkadaşları Espada ve Mercedes'in yardımıyla oradan kaçmayı başarır. Don Kişot ve Sancho Panza da onları takip eder. Gamache ve Lorenzo da vakit kaybetmeden çiftin peşine düşer. Don Kişot ve Sancho Panza kaçan çiftin bir çingene kampına sığındığını keşfeder. Herkes gecenin romantik atmosferinin etkisindedir. Don Kişot hayallere dalar ve Kitri'nin aslında Basilio'yu sevdiğini anlar. O sırada birden fırtına kopar. Don Kişot bir yel değirmenine saldırır; onu bir canavar olarak algılamıştır. Ancak bu çarpışmanın sonunda sefil bir halde yere yığılır ve kendinden geçer.
Don Kişot büyülü bir rüyaya dalar ve gözünün önünden olağanüstü güzellikte görüntüler geçer. Kitri'yi gene Dulcinea olarak görür. Şafağın sökmesiyle Çingene kampından kaçan Kitri ve Basilio'yu Sancho Panza fark eder ve hemen Don Kişot'u uyandırır. O sırada kampa varan Lorenzo ve Gamache onlara Kitri'yi sorar. Genç aşıklara sempatiyle bakan Don Kişot, Lorenzo ve Gamache'ı kasıtlı olarak yanlış yönlendirir. Ancak Sancho Panza ikiliye bilinçsizce doğru yolu gösterir.
Kitri ve Basilio her ne kadar saklanmaya çalışsa da sonunda yakalanır. Lorenzo, kızından Gamache'ın ilgisine karşılık vermesini ister. O sırada Basilio sahte bir intihar sahnesi yaratır. Kitri bunun bir oyun olduğunu anlayınca, Don Kişot'a Basilio ile evlenmek istediğini söyler ve konuyla ilgili Lorenzo'yu ikna etmesini rica eder. Bir anda Basilio hayata döner. Düğün hazırlıkları için herkes coşkuyla oradan ayrılır. Halk çiftin evliliğini kutlamaktadır. Don Kişot da çiftin evlenmesinden dolayı mutludur. Onlara samimi bir biçimde veda ederek, yeni maceralara doğru yola koyulur."