Darbe girişiminden sonra Taksim Meydanı'nda 'Demokrasi Nöbetleri' düzenlendi.
Economist dergisi bu haftaki sayısında Türkiye'de darbe girişimi sonrası Batı ile Türkiye arasındaki ilişkiyi irdeledi.
Türkiye'de 'Batı karşıtlığının arttığını' yazan dergi, bunda Amerika ve Avrupa'nın darbe girişimine 'ikircikli yaklaşımının da etkili olduğunu' belirtti.
Makalede, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası komplo teorilerinin gündeme geldiği, hükümete yakın gazetelerde de girişimin ardında 'Batı'nın olduğu' iddialarına yer verildiği de aktarıldı.
Derginin Batı'nın darbe girişimine tepkisini ele aldığı makalesinin bir kısmı şöyle:
"Batı karşıtlığında artış var. Bir ankete göre Türklerin %84'ü darbe girişimcilerinin ülke dışından yardım aldığına inanıyor, %70'ten fazlası Amerika'nın parmağı olduğundan şüpheleniyor. Erdoğan ve bakanları Batı'yı çifte standart uygulamakla suçladı ve Fethullah Gülen'in iade edilmemesi durumunda ABD ile ilişkilerin ciddi şekilde bozulacağı uyarısını yapıyor."
"Üst düzey bir Amerikalı yetkili, Gülen'i tek kıstas olarak kullanmanın karşılıklı ilişkileri tehlikeye attığı şikâyetinde bulunuyor. Erdoğan çok umursuyor gibi görünmüyor."
"Batılı hükümetlerin de kısmen kendilerini sorumlu tutmaları lazım. Amerika ve Almanya'nın dışında birçoğu darbe girişimini kınamakta yavaş davrandı, bu da olayların nasıl sonuçlanacağı görmeyi beklediklerine dair şüpheleri kamçıladı."
"(…) Şimdiye kadar hiçbir AB üyesi devlet başkanı, dayanışma göstermek için Türkiye'ye gitmedi. ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın 24 Ağustos'ta Ankara'ya yapacağı ziyaret ise 'çok geç gelen' bir ziyaret olarak görüldü. Türkiye'nin eski İngiltere Büyükelçisi Ünal Çeviköz 'ABD'nin daha erken ve daha güçlü bir siyasi destek göstermesi gerekirdi' dedi."
'Türkler için sadakat sınavıydı, Avrupa başarısız oldu'"Muhalifler dahil Türk siyasetçiler, Batı'yı darbe girişiminden çok, hükümetin darbe girişimine yanıtını eleştirmekle suçladı. Bazı Batılı diplomatlar, 270'e yakın kişinin öldüğü şiddetin boyutunu ve tasfiyelere verilen desteği yeterince anlayamadıklarını kabul ediyor. Bir diplomat 'Avrupa, eğer darbe gerçekleşmiş olsaydı işlerin çok daha kötüye gitmiş olacağını anlamıyor. Bu, Türkler için sadakat sınavıydı, Avrupa başarısız oldu' diyor."
"Yine de Avrupa, Gülen destekçisi olduklarından şüphelenilenlere yönelik baskının kontrolden çıktığı endişesini taşımakta haklı."
"(…) Tasfiye edilenlerinin çoğunun Gülencilerle gevşek bağları olduğu görülüyor. Ama eski diplomat Sinan Ülgen, baskılarla ilgili kaygılara kulak asılmadığı görüşünde. Ülgen, 'Batı, etkisini kullanma gücünün hiç olmadığı kadar önemli olduğu bir zamanda, Türkiye'de etkili olabilme özelliğini tüketti' diyor."
Economist dergisi, halk arasında Batı'ya ve Gülen destekçilerine karşı duyulan kinin, Erdoğan'a son yıllarda elde edemediği gücü kazandırdığını ve Türklerin büyük bir çoğunluğunu tarafına çektiğini yazdı.
Dergi, darbe girişiminden kısa bir süre sonra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in de Cumhurbaşkanı Erdoğan'a destek verdiğini de hatırlattı ve Rus liderin Türkiye ile Batı arasındaki çatlağı kendi çıkarı için kullanmak istediğini belirtti.
Economist'e konuşan Washington Enstitüsü'nden Soner Çağaptay'a göre ise 'Putin, Türkiye'ye Orta Asya'daki Gülen okullarına karşı Türkiye'ye destek verebilir' ama 'iki ülkenin Suriye konusunda ayrılık yaşayacak.'
Makale şu satırlarla noktalanıyor:
"Batılı bir diplomat, şimdilik Nato'nun ittifaktan kopacağı kaygısını taşımasına gerek yok. Ama, Putin'in Türkiye'yi Amerika ve AB'ye karşı aşındıracağını söylüyor ve 'O, bu oyunu herkesten daha iyi oynar' diyor."
"Bir zamanlar Türkiye'nin Avrupa yanlısı olan hükümeti, on yıldır Batı'dan kopuyor. Amerika ve Avrupa'nın darbeye ikircikli yaklaşımı da bu kopuşu hızlandırıyor."