ANKARA (ANKA) -Türk Eczacıları Birliği (TEB), 25 bin eczacının Türkiye'nin her yerinde tüm eczanelerde domuz gribi ve alınacak önlemler konusunda hastalara danışmanlık hizmeti vereceğini açıklayarak, domuz gribiyle ilgili hazırlanan bilgilendirme broşürlerinin de eczanelerden vatandaşlara dağıtılacağını bildirdi.
TEB'den yapılan yazılı açıklamada; Domuz Gribi tehdidinin tüm dünyayı sardığı belirtilerek, "Bulaşma yolları, tedavisi gibi konular hakkında yeterli olmayan bilgilendirmeler, hastalığın ciddiyetini ve yayılma hızı artıracaktır. Bu nedenle, konu ile ilgili tüm bilgilerin sağlık uzmanlarının ve ilgili kuruluşların süzgecinden geçmesi büyük önem taşımaktadır" denildi.
-İNSANDAN İNSANA GEÇİYOR-
Domuz Gribinin, bir tür "influenza virüsü"nün (İnfluenza A) yol açtığı domuzlarda görülen ve solunum sistemini tutan, yüksek düzeyde bulaşıcılığa sahip bir enfeksiyon hastalığı olduğunun ifade edildiği açıklamada, "Domuzlar arasında hastalığa yol açma oranı yüksek olmakla birlikte öldürücülüğü nispeten düşüktür. Hastalık domuzlar arasında solunum yoluyla ve virüs bulaşmış parçacıkların solunmasıyla yayılmaktadır" denildi. Açıklamada şunlar söylendi:
"Genel olarak klinik belirtiler bildiğimiz griptekine benzer. Belirtiler birbirine benzerlik gösterdiği için, hastalığın insanlar arasındaki yaygınlığını doğru biçimde tespit etmek kolay değildir. İnsanlar bu hastalığı genel olarak virüs taşıyan domuzlardan almaktadır. İnsandan insana bulaşması da söz konusudur. Ancak o da çok yakın temasla olabilmektedir. Domuzların bu hastalığa karşı rutin olarak aşılanmalarına rağmen insanlara bulaşması durumunda boğaz ağrısı, mide bulantısı, kusma, ishal, kas ağrısı belirtileriyle kendini gösterir. Henüz ülkemizde görülmemiş olmasına karşın, insandan insana bulaşması sebebiyle, Türkiye'de de görülme riski bulunmaktadır. Ancak, Sağlık Bakanlığı'nın koordinasyonunda ülkemize hudut ve sahillerden giriş yapan kişilerin sınır kapılarında ve havaalanında kontrolden geçmeye başlaması da bize göre çok önemli bir adımdır."
-HİJYEN KURALLARI ÇOK ÖNEMLİ-
Açıklamada, hastalık riskine karşı basit ama hayati tedbirlerin önemine işaret edilerek, "Hijyen kurallarına kesin uymak, selamlaşılan kişilerle öpüşmemek, hapşırırken ya da öksürürken ağzı bir mendil yardımıyla kapatmak ve onu hemen imha etmek, gün içerisinde elleri sık sık sabunla yıkamak, kapı kolu gibi ellerin sık temas ettiği sert yüzeyleri temizleyici maddeler ile her gün temizlemek, bağışıklık sistemini güçlendirici önlemler almak, hastalığa yakalanma riskini azaltmaktadır" denildi.
İnsanlar sık sık mevsimsel grip nedeniyle bağışıklık sisteminin enfeksiyonla baş etmek için gösterdiği çabanın bu hastalık için de gösterilmesinin olası olduğunun kaydedildiği açıklamada, "Ancak, domuz eti yemeyen ve özellikle domuz ile çok fazla aynı ortamda olmayan ülkelerde durum biraz daha sıkıntılı olabilir. DSÖ'ye göre, böyle virüsle ilk defa karşılaşan ülkelerde yaşayan kişilerin, hastalıkla başa çıkabilmesi ise daha zor olabilir" denildi. Açıklamada ayrıca, virüse karşı henüz bulunmuş bir aşının olmadığı ve aşının üretilip kitlelerin kullanımına sunulabilmesi için aylarla ifade edilebilecek bir süreye ihtiyaç duyulduğu belirtilerek, ilaçların ise, mutlaka hekime danışılarak ve reçeteli olarak kullanılması gerektiği vurgulandı.
-İLK 48 SAAT ÖNEMLİ-
TEB açıklamasında, 51 bölge eczacı odası ve 25 bin eczacıyla birlikte konunun sürekli takip edilerek, her türlü gerekli önlemin alınacağı belirtilerek şunlar söylendi:
"Domuz gribi ve alınacak önlemler konusunda tüm eczanelerimizle hastalarımıza Türkiye'nin her yerinde danışmanlık hizmeti verecektir. Ayrıca domuz gribiyle ilgili hazırladığımız bilgilendirme broşürlerini de Türkiye'deki tüm eczanelerimizden vatandaşlarımıza dağıtmak üzere hazırlıklarımızı tamamlamış bulunuyoruz. Lütfen bu süreçte temel hijyen kurallarına tamamıyla uyun. Hastalığın tedavisinde ilk 48 saat son derece önemlidir. Bu nedenle grip benzeri belirtilerle karşılaşırsanız mutlaka hekime başvurun ve eczacınızın yönlendirmelerine uyun. Bu bireysel sorumluluğumuz olmanın ötesinde, topluma karşı da sorumluluğumuzdur. Çünkü bir hastanın bu kurallara uymaması tüm toplumu hasta edebilecek riskler taşımaktadır."(ANKA)