Türkiye Spor Yaralanmaları, Artroskopi ve Diz Cerrahisi Derneği'nin (TUSYAD) düzenlediği 10. Türk Spor Yaralanmaları, Artroskopi ve Diz Cerrahisi Kongresi, Antalya'nın Belek beldesindeki Gloria Golf Otel'de başladı. İki yılda bir değişik illerde düzenlenen kongrede, bu yıl spor yaralanmaları, artroskopi ve diz cerrahisinin güncel konuları tartışılıyor. Japonya ve Amerika'dan ünlü bilim adamlarının katıldığı kongrede Türkiye'den 90 civarında ortopedist, spor hekimi, fizik tedavi uzmanı ve bilim insanı alanlarıyla ilgili sunum yapacak. 16 Ekime kadar devam edecek kongreye 500 civarında bilim adamı katılıyor.
Omuz-dirsek, kalça, diz, ayak bileği sorunları ve spor yaralanmalarının detaylı olarak tartışılacağı ve diz, omuz, dirsek, kalça ve ayak bileği artroskopisi konusunda kursların verileceği kongrede, ayrıca Akdeniz Üniversitesi Hastanesi ve Akdeniz Üniversitesi Klinik Anatomi Eğitim ve Araştırma Ünitesi'nden canlı olarak kongre merkezine aktarılacak kalça, diz ve omuz artroskopik ameliyatları ile interaktif tartışma ortamı yaratılacak ve ameliyatlar sırasında detaylı tartışma olanağı sağlanacak.
KIKIRDAK NAKLİ
Kongre Başkanı Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Semih Gür, yaptığı açıklamada, eklem kıkırdağının, eklemin ağrısız ve rahat hareket etmesini sağlamak için kemiklerin üzerini kaplayan bir doku olduğunu belirterek, meydana gelen kazalar ya da çeşitli nedenlerle kıkırdağın zarar görmesi halinde eklemlerin çalışmasında sıkıntı yaşandığını söyledi.
Dünyada ve Türkiye'de en önemli diz sorunlarından birinin kıkırdak sorunu olduğunu kaydeden Semih Gür, kıkırdak naklinin gündeme geldiğini vurguladı. Kıkırdak naklinin yeni yeni uygulanmaya başladığını ve Türkiye'de ilgili yasal düzenlemelerin yapıldığını ifade eden Semih Gür, ''Türkiye'de kıkırdak teknolojisiyle ilgili ciddi adımlar atılıyor. Sağlık Bakanlığı bu konuda mevzuat hazırlığı yapıyor'' dedi.
Kıkırdağın kendini yenileme potansiyelinin olmadığını ve kıkırdak yaralanmalarında kalıcı sakatlıklar oluştuğunu bildiren Semih Gür, şöyle devam etti:
''Kalıcı sakatlıklar olmasın diye kıkırdakla ilgili bir sürü teknik geliştiriliyor. Kıkırdak nakli bunlardan biri. İnsanın kendisinden, kapalı ameliyat yöntemiyle hasarlı olmayan eklem dokusundaki kıkırdaktan küçük bir parça alıyorsunuz, alınan kıkırdak hücreleri laboratuvar ortamında çoğaltılıyor ve yaralanmış, hasar görmüş bölgeye naklediliyor. Böylece hastaya ait hücreler o bölgede yeni bir kıkırdak dokusu oluşturuyor. Başkasından alınan kıkırdak hücreleri de laboratuvar ortamında çoğaltılıp nakil yapılıyor, ama hastanın kendisinden alınan daha çok tercih ediliyor.''
BÜTÜN HASTALARA UYGULANMIYOR
Yurt dışında kıkırdak naklinin eklem yaralanmalarında en etkin yöntem olarak uygulandığını kaydeden Semih Gür, ''Ama bu yöntem belli hastalarda uygulanıyor'' dedi.
Travma geçirmiş, yaralanma geçirmiş, eklem kıkırdağında belirli yaralanması olanlara kıkırdak nakli yapılabildiğini anlatan Gür, ''Yaralanmaya bağlı belli kıkırdak dokusunun harap olması durumunda bu yöntem uygulanıyor. Hangi hastalara yapılacağı konusunda belli kriterler var. 60 yaşın üstünde dizi harap olmuş kişiye kıkırdak hücresi koyup yenilemek olmuyor. Daha sınırlı bir endikasyon. Bir doktor yılda 60-100 tane kıkırdak nakli yapıyor, bu ayda 3- 4 hasta demek. Umut sağlayan bir yöntem. Daha ileride sonuçları daha olumlu olabilecek bir yöntem'' diye konuştu.