Türkiye, 2002 başından bu yana 22 çeyrektir kesintisiz büyüme rekoru kırarak, yıllık gayri safi milli hasıla tutarını dolar cinsinden yaklaşık üç katına çıkarırken, mevcut büyüme modeli nedeniyle yeterince istihdam artışı sağlayamadı; işsizlik sorununu çözemedi.
ANKA'nın TÜİK verilerinden yaptığı belirlemeye göre, 2001 sonundan bu yılın Haziran sonuna kadar olan beş buçuk yıllık dönemde, iş gücüne dahil nüfus 2 milyon 375 bin kişi artarak 25 milyon 866 bine ulaştı. Aynı dönemde istihdamdaki nüfus ise net olarak 2 milyon 57 bin kişi artarak 23 milyon 581 bine ulaştı.
Buna göre TÜİK tanımına göre işsiz sayısı anılan dönemde 318 bin arttı. Söz konusu "resmi" işsiz sayısı 2001 yılında 1 milyon 967 bin kişi olarak gerçekleşmişti. Yıllık bazda 2002'de 2 milyon 464 bin, 2003'te 2 milyon 493 bin, 2004'te 2 milyon 498 bin olan işsiz sayısı, 2005 yılında 2 milyon 520 bine kadar çıktı. 2006 yılında 2 milyon 446 bine gerileyen işsiz sayısı, bu yılın Haziran ayı itibariyle ise 2 milyon 285 bin olarak belirlendi.
GERÇEKTE ARTIŞ ÇOK DAHA FAZLA
TÜİK'in, işsiz sayısına dahil etmediği mevsimlik işçiler ve son üç ayda düzensiz işlerde kısa süreli çalıştığı için "eksik istihdamda" sayılanlar dikkate alınmayıp, sadece "iş başı yapmaya hazır" ancak umudunu yitirdiği için ya da diğer nedenlerle iş aramayanlar dahil edildiğinde bile geniş tanımlı işsiz sayısının çok daha yüksek olduğu belirlendi. İşsiz olduğu halde, "iş aramadığı" gerekçesiyle, "iş gücüne dahil olmayan nüfus" içinde gösterilen "umutsuzlar"ın sayısının 2001 sonundan bu yana 776 bin artarak 1 milyon 836 bine ulaştığı dikkati çekti. Bu kişiler de dahil edildiğinde geniş tanımlı işsiz sayısının anılan dönemde 1 milyon 94 bin artarak 4 milyon 121 bine ulaştığı hesaplandı.
İş başı yapmaya hazır olduğu halde, umudunu yitirerek veya diğer nedenlerle iş aramayan kişilerin hem resmi işsiz sayısına hem de iş gücüne dahil edilmesi yoluyla yapılan hesaplamada, 2001 sonunda yüzde 12.3 olan işsizlik oranının, 2006 sonunda yüzde 16.9'a kadar çıktığı, bu yılın Haziran sonu itibariyle de yüzde 14.9 olduğu belirlendi.
"İSTİHDAM DEĞİL DIŞ AÇIKLAR ARTTI
Milli gelirde son 22 çeyrektir yaşanan kesintisiz büyüme sürecine karşın, işsiz sayısının azalmak bir yana artması, büyüme modelinden kaynaklandı. Türkiye'nin sıcak para getirenler için spekülatif kazanç ve ithalat cennetine dönüştüğü anılan dönemde, yüksek reel faiz verilerek uyarılan kısa vadeli sermaye girişleriyle dövizin ucuzlaması enflasyonu düşürürken, aynı zamanda ithalat talebini kamçılayarak dış dünyanın üretim ve istihdam artışını besledi.
Sıcak para girişleriyle kurlarda yaşanan düşüş, dolar cinsinden milli gelir tutarını kağıt üzerinde aşırı büyüttü. 2001 yılında 145.7 milyar dolar olan GSMH'ın, Temmuz 2007 itibariyle son bir yılda 428.5 milyon dolar olduğu hesaplandı.
İthalat patlamasına dayalı yüksek oranlı ancak istihdam yaratmayan bir büyüme yaşanan bu süreçte Temmuz 2007 sonu itibariyle Türkiye'nin cari işlemler açığı 33 milyar dolar, dış ticaret açığı da 57 milyar dolarla Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı.
ANKA