Paul Adams
BBC Kahire
Mısır'ın başkenti Kahire'nin merkezinde, içiçe geçmiş binaların arasından yükselen bu beton kule her ne kadar dışarıdan öyle görünmese de Arap dünyasının en önemli kurumlarından birine ev sahipliği yapıyor.
Adını aldığı piramitler kadar eski olmasa da El Ahram, 1875'ten bu yana bir gazete, yayınevi, düşünce kuruluşu ve kültür merkezi olarak faaliyet gösteriyor. Ama burası devlete ait ve Mısır'daki siyasi depremin ardından bu kurum kendi içinde bir savaş yaşamaya başladı. Bazıları buran 'El Ahram'ın devrimi' diyor. Hükümetin atadığı yönetime kaldıran gazetecilerin öfkesi son ana kadar, Mübarek gidinceye kadar sürdü. Saba Hamamu bu isyancılardan biri. 18 yıldır bu gazetede çalışıyor. Yardımcı ekonomi editörü olarak çalıştığı gazetesini çok seviyor, "Burası evim" diyor. Ama artık değişim istiyor. "Bence el Ahram tehlikede. Eğer bazı editörler El Ahram'ı Mısır'ı bir parçası olarak görüyorlarsa onurlu davranıp istifa etmelilier" diye devam ediyor. Hamamu, gazetenin de son yaşananlara uygun hareket etmesi gerektiğini düşünüyor.
Kim kazanacak? Birkaç gün önce düzenlenen bir basın toplantısında gazeteciler, son siyasi gelişmelere paralel olarak değişim talep ettiler ve yeni bir yönetim kurulu ve yazıişleri atanmasını sonra da bunlar için seçim yapılmasını istediler. Gazete, bu toplantı öncesinde de halk ayaklanmasını "profesyonellikten uzak" ve "gayriahlaki" şekilde yansıttığı için okuyucularından özür diledi, "Halkın yüksek sesle dile getirdiği değişim mesajını duyamadık" dedi.
Ancak BBC'ye konuşan El Ahram genel yayın yönetmeni Usama Seraya, "İstifa edecek misiniz?" sorusuna sert tepki gösteriyor.
Saba Hamamu ise "El Ahram'ı bu zor zamanlarda yönetmesi gereken bizleriz. Peki 'bu mücadeleyi kim kazanacak?' derseniz, 'Tahrir Meydanı'nda kazananlar' derim" diye konuşuyor.
Hamamu ve meslektaşları, gazetenin geleceğiyle ilgili hararetli tartışmalarını sürdürüyor.
Aslında ülkenin dört bir yanında insanlar geleceklerini konuşuyor. Devrimin imkan ve olanaklarını tartışıyorlar.
Ve El Ahram örneğinde görüldüğü gibi, ne kadar köklü ve saygın olursa olsun, hiç bir kuruluş dönüşümle sonuçlanacak bu tartışmadan kaçamıyor.