HABER

Embriyolar stres altında olmamalı

Tüp bebek laboratuarında embriyoların stres artırıcı faktörlerden uzak tutulması gerekiyor... Uzmanlar, bunun için laboratuarlarda kalite kontrol sistemlerinin uygulanması gereğine dikkat çekiyorlar.

Embriyonuza 5 yıldızlı konfor!

Kısırlık tedavisinde hastaların merkez seçerken, duvarının boyasına, yatağının rahatlığına değil, tüp bebek laboratuarının kalitesine ve ekibin tecrübesine dikkat etmeleri gerekiyor. Nottingham Üniversitesi Nurture Embriyoloji Laboratuarı Direktörü Cecilia Sjoblom, "Başarı için; size 3 yıldızlı konfor yetebilir ama embriyolarınıza 5 yıldızlı konfor gerekli!" diyor.

Antalya'da, 2 bin hekimin katıldığı 5. Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi'nde, Serono'nun düzenlediği Uydu Sempozyumu'nda, tüp bebek tedavilerindeki en son gelişmeler ve laboratuar kalitesinin önemi gündeme taşındı. Sempozyumun konuşmacılarından İtalya'dan Hera Üreme Sağlığı Merkezi Direktörü Prof. Dr. Antonino Guglielmino, tüp bebek tedavilerinde başarı oranlarını artırmak için kişiye özel tedavi protokolü seçerek doğru ilacı, doğru dozda vermek gerektiğini anlatırken, Avrupa'nın en önemli embriyologlarından Cecilia Sjoblom, laboratuarlarda uygulanması gereken yüksek kalite kontrol standartlarına dikkat çekti.

Günümüzde, insan neslinin üremesi için gerekli tüm hormonların dışarıdan verilebildiğini söyleyen Prof. Dr. Guglielmino, yeni kullanılan ilaçların rekombinant DNA teknolojileri sayesinde son derece saf olduğunu, birbirinden bağımsız kullanılabildiğini belirtti ve şu bilgileri verdi:

"Önemli olan seçilen ilacın ve dozunun, yaşın getirdiği olumsuzlukları giderici ve başarıyı artırıcı oranda olması. Verilen FSH ve LH hormonlarını öyle dengelemeliyiz ki; gebelik elde edebilelim. Biz, hastanın tedavisini düzenlerken, yaş, kilo, boy, hormonal değerler, kısırlığın görünen nedeni gibi kriterleri öncelikle belirliyoruz. İlk denemede bu kriterler yeterli gelmiyorsa ve başarı sağlanamadıysa, tedaviye verilen cevaba göre ikinci tedavi çok daha kişiselleştirebiliyor ve gebelik sağlayabiliyoruz. Önceleri hastalarımızda tedavide ilk olarak kullandığımız agonist dediğimiz ilaçlarla tedavimiz yaklaşık 1 ay sürerken, antagonist denilen yeni ilaçlarla bir kaç enjeksiyonla tedavimizi yapabiliyoruz, eskiden bir tedavi döneminde hastalarımız 40'ın üzerinde kalçadan enjeksiyon yaptırmaya ihtiyaç duyarken bugün bu sayı da 15 civarına düştü. Üstelik de hastalarımız artık enjeksiyonlarını basit bir eğitim sonrasında kendi kendilerine aşı yapar gibi cilt altına yapabiliyorlar. Daha önceleri embryo transferi sonrasında kullandığımız ağrılı progesteron enjeksiyonları yerine artık hastalarımız bu tedavi için hazırlanmış özel bir progesteron preparatını basit bir şekilde vajinal uygulama için hazırlanmış jeli kullanmayı tercih ediyorlar. Bütün bunların sonucunda da hastalarımızın tedavileri 40-45 gün yerine 15-20 günde tamamlanıyor ve daha az yoruluyorlar. Biz bu tedavi şekillerine hasta dostu tedaviler diyoruz. Biz de sonuçlarını çok daha iyi tahmin edebiliyor, daha kolay takip edebiliyoruz. Böylece hastaların tedavi maliyetlerinde ve tedavi için harcamak zorunda kaldıkları süre de önemli derecede azalmış oluyor."

Gebe kalmak için kendinizi hazırlayın

İtalya'da her yıl binlerce yeni tüp bebek hastasının başvurduğuna dikkat çeken Dr. Antonino Guglielmino, hükümetin getirdiği yeni düzenlemelerle başarısız merkezlerin kapatılacağını, doğan çocukların 7 yaşına kadar takip edilerek tedavinin yan etkileri olup olmadığına bakılacağını anlattı. Hükümet bu konuda belirli standartlar getirmeye çalışıyor" dedi.

Doğal yollardan gebe kalma şansının yüzde 20-25 olduğunu, tüp bebek tedavilerinin başarı oranlarının ise yüzde 50'lere yaklaştığını hatırlatan Dr. Guglielmino, tedavideki hastalara gebelik şansını arttırmak için şu önerilerde bulundu:

-Gebe kalma şansınızı artırmak için kendinizi her yönden hazır hissedin.
-Şişmansanız zayıflayın, zayıfsanız kilo alın; ideal kilonuza ulaşın.
-Sigara kesinlikle içmeyin.
-Tedaviye uyum için stres faktörünü ortadan kaldırın
-Verilen ilaçları doğru ve zamanında uygulayın.

Embriyolar stres altında olmamalı

Avrupa'da Nisan ayından itibaren tüp bebek laboratuarlarına kalite kontrol standartlarının getirildiğini, hastanın buna göre tedavi merkezini seçeceğini anlatan Nottingham Üniversitesi Nurture Embriyoloji Laboratuarı Direktörü Cecilia Sjoblom, "Bir laboratuarda; embriyoların saklandığı inkübatörlerin temizliği, içerideki havanın nemi, ısı ayarı, kültür ortamı çok önemli. Belirli standart değerleri hep sağlamak zorundayız" diyerek şunları anlattı:

"Ortam sıcak ve nemli olursa çok kolay bakteri ürer. Embriyoyu herhangi bir inceleme için inkübatörden çıkardığınızda, dışarıda maruz kaldığı ortam çok çok önemli. Çok uzun tutarsanız pH seviyesi yükselir bu da embriyoya zarar verir. Laboratuar ortamındaki embriyolar; ilkel dönemdeki hassas hücrelerdir. Doğal ortamında olan yetişmiş embriyolarda bu stresin üstesinden gelecek mekanizmalar mevcut. Bu yüzden embriyolarımıza çok iyi bakmak zorundayız. Çok mükemmel laboratuar ortamında transfer için genelde 3 gün bekletiyoruz, sonra doğal ortamı olan anne adayının rahmine transfer ediyoruz. Normal gebelikte, yumurta döllendikten sonra rahme doğru ilerlerken tüplerde her cm.'de çok önemli geçişler sözkonusu. Biz bunu yapay ortamda en doğal şekilde sağlamaya çalışıyoruz. Ama laboratuar ortamında bulunduğu sürece, ortalama 3 gün, maruz kaldığı her şart çok önemli. Bu embriyolardan doğan bebeklerin nasıl bir şey olacağı çok çok önemli. Ne çıkacağını bilmek zorundayız. Hastalar, rastgele merkez seçerek bir takım riskler almak yerine öncelikle laboratuar şartlarını sorgulayarak tedavi olacakları merkezi seçmeliler. Tedavi sonrasında doğan bebeğin, 40-50 yaşına geldiğinde bile nasıl durumda olduğunu öngörmek zorundayız. Tüp bebek laboratuarı yöneticileri de, her gün bu kontrolleri yapmak ve kaliteyi en üst noktada tutmak zorundalar. En basiti; elinize bir ıslak mendil alın ve bir inkübatörün üzerini silin, bir tek toz gördüyseniz ekibinizin yeniden eğitilmesi gerekiyor demektir."

En Çok Aranan Haberler