BİZE ULAŞIN
Gazeteci yazar Emin Çölaşan, Sözcü'de 'Böylesini kimse duymadı' başlığıyla yayımlanan yazısında kendisine Bolu’daki cezaevinden gönderilen bir mektubu aktardı.
Çölaşan yazısında, 'Bolu cezaevinden aldığım bir mektup çok ilgimi çekti. Bunu yazan Fetöcü hırsız, gaspçı falan değil, bir cinsel suçlu.' dedi ve şöyle devam etti:
"İşte o mektubun özeti:
'Beni hastaneye sevk etmiyorlar, yanlışları ortaya çıkacak diye korkuyorlar'
‘Sayın Emin Bey kolay gelsin. Ben sizlerin yazılarınızı takip ediyorum. O yüzden sizlere yazmaya karar verdim. Ben Bolu cezaevinde yatıyorum. Beni yanlış yargılayan ve benim kendimi savunma hakkımı elimden alan bir hakimin veya mahkeme heyetinin kurbanıyım. Ne kadar dilekçeler yazdıysam hep ret veya değişik kararlarla geri dönüyorlar.’ İşin ilginç boyutu bu cümleden sonra ortaya çıkıyor:
‘Ben cinsel suçtan 13 yıl 4 ay ceza aldım. Artı 9 yıl alıkoyma, cebir ve tehditten aldım, etti 22 yıl 4 ay… 4 yıl 6 aydır yatıyorum. Gerçek şu ki bende cinsel organ yok. Bana inanmıyorlar. Beni hastaneye sevk etmiyorlar çünkü mahkemenin yanlışı ortaya çıkacak diye korkuyorlar. Bomboş (boş yere) ceza yatıyorum. Siz de benim gibi yanlış bir ceza aldınız. (Benim notum: Aman abicim, ceza yanlıştı ama bizimki cinsel suç değil, Fetö metö vaziyetleri!) Benim dosyam gerçekten Türkiye'de adaletin olmadığını ortaya çıkaracaktır… Dosyayı adresinize göndereceğim…’
'Cinsel suçtan hüküm giymesi için ille de cinsel organı olması gerekmeyebilir'
Bu mektubu alınca durumu hukukçulara sordum.
Şöyle dediler:
‘Cinsel suçtan hüküm giymesi için ille de cinsel organı olması gerekmeyebilir. Başka yöntemlerle cinsel suç işlemiş olması da mümkündür. Ancak dosyayı ve hastane raporları olup olmadığını görmeden bu konuda sağlıklı bir yargıya varmak mümkün olmaz.’
Son derece çetrefil, karmaşık bir konu… Belki Adalet Bakanlığı, konuyla ilgili savcılar ve hakimler şahsın dilekçelerini dikkate alıp bir adım atar… Ve cinsel suçtan hüküm giyen, ancak cinsel organı olmadığını iddia eden bu vatandaşın dosyasına yeniden bakar ve ona göre karar verirler. Her gün özellikle cezaevlerinden ilginç mektuplar gelir ama böylesine hiç tanık olmamıştım."
